• Sonuç bulunamadı

XVIII Yüzyıl İktisatçılarının Belirsizlik Kavramına Yaklaşımları

2.3. BELİRSİZLİK VE RİSK KAVRAMLARI ARASINDAKİ

2.4.1. XVIII Yüzyıl İktisatçılarının Belirsizlik Kavramına Yaklaşımları

İktisadi davranışsal varsayımda ekonomik hayatta bilgi eksikliğinin olmadığı, gerekli olan tüm bilgiyi elinde bulunduran bireyin sahip olduğu bu bilgileri akıllı ve rasyonel bir şekilde değerlendirdiği yaklaşımının aksine günlük hayatta bireyler tam ve mükemmel bilgiye sahip olmamakla beraber sadece kendi çıkarlarını gözeterek iktisadi kararları almamaktadırlar. Bu durum iktisadi varsayımlarda belirsizlik kavramının varlığına dikkati çekmiştir (Buğra, 2011: 115-116). Ekonomik karar birimleri belirsizlik ve risk karşısında zihinsel dengeyi sağlamakta güçlük çekmekte ve iktisadi hayatta rasyonel varsayılan bireyin rasyonel karar verme sürecini sekteye uğratmakta veya olanaksızlaştırmaktadır (Alada, 2000: 17).

XVIII. yüzyılın çağdaş iktisadi düşünceye katkı sağlayan Boisguilbert, Cantillon, Smith ve Condillac gibi bilim adamları çalışmalarında iktisadi analizlerin dışında tutulan belirsizlik konusuna yer vermişlerdir. Ancak bütün klasik iktisat yaklaşımlarının temelini oluşturan değişmez toplumsal düzen, sabit kabul edilen iktisadi hayat, kesin ve doğru bir şekilde gerçekleşeceğine inanılan gelecekle ilgili beklentiler, uzun vadeli ekonomik denge düşüncesi, tam ve eksiksiz sahip olunan

53

bilgi, iktisadi düşünürlerin belirsizlik ile ilgili çalışmalarının göz ardı edilmesine neden olmuştur (Alada, 2000: 15).

2.4.1.1. Richard Cantillon

Klasik ve neo-klasik düşünce sisteminde geleceğe yönelik beklentilerin kesin ve doğru olarak gerçekleşeceği, ekonominin uzun vadede dengede olduğu düşüncesi ve mükemmel bilginin var olduğu varsayımları XVIII. yüzyılda modern ekonomik düşünceye önemli katkılar sağlayan Cantillon, Condillac ve Bouisguilbert gibi iktisat düşünürlerinin belirsizlik konusu ile ilgili çalışmalarının göz ardı edilmesine neden olmuştur (Alada, 2000: 15-16). İktisadi hayatta ekonomik karar birimlerinin zihninde yarattığı karmaşıklık sonucu rasyonel karar alma sürecine olumsuz yönde etki eden belirsizlik ve risk kavramları XX. yüzyılda detaylı olarak ele alınmıştır.

“Cantillon ekonominin yeni kurulduğu ilk zamanlarda geleceğe yönelik, bilgisizlik ve belirsizliğin at koşturduğu bir dünya gerçeğini, her şeyin özü olarak iktisada sokmuştur” (Shackle, 1972: 164). İktisadi birimin risk alma ya da riski üstlenme özelliğini vurgulayan Cantillon geleceğin bugünden öngörülemeyeceği ve bilinemeyeceğinden dolayı oluşan belirsizliği risk unsuru, ex-ante (olay öncesi) olarak ele almaktadır. Ex-ante, ürünün belirli bir fiyattan üreticiden satın alınıp tüketiciye ulaşıncaya kadar ki süreçte geçirdiği belirsizlik durumunu ifade etmektedir. Ekonomik birimin zihninde oluşan bu bilgisizlik süreci piyasa fiyatının belirlenmesidir (Alada, 1988: 184-185).

Cantillon 1755’de yayınlanan “Essai sur le Nature du Commerce en Général” eserinde girişimcilik kavramını ekonomik analizlere dâhil etmiştir. İktisadi ajanları sabit ve sabit olmayan ücrete tabi olan çalışanlar olarak iki kısma ayırmıştır.

Tüketicilerin taleplerine ve pazarın belirsizliğine kaynak sağlayan piyasa ekonomisinin motoru olarak görülen girişimciler dengeleyici bir işlev görerek geleceğe yönelik başarılı tahminlerde bulunup yatırım yoluyla arzın ayarlanması ve dengelenmesine yardımcı olurlar (Rothbard, 2006: 351). Geleceği tam anlamıyla öngöremeyen girişimci ekonomik kararlarda günlük hayatın her alanına yayılan belirsizlik ve risk olguları ile karşı karşıya kalmaktadır. Öngörü eksikliği ve risk

54

alma isteğine sahip karar verici olan girişimci, günlük piyasada malı (tarım ürünü) belirli bir fiyattan satın alıp belirsiz bir fiyattan satmaktadır. Bu ekonomik faaliyet sonucunda girişimcinin kazanmayı umduğu ve motivasyonunu sağlayan kar, tüketim malları fiyatlarının piyasadaki iniş-çıkışlarının daha önce belirlenememesi ya da bilinememesi yüzünden belirsizdir (Cantillon, 1952: 29). Cantillon belirsizlik kavramını iktisadi düşünceye kazandırmasının yanında mevcut üretim faktörlerine (toprak, emek, sermaye) girişimciliği de eklemiştir. Çiftçi tarafından üretilen ürünün fiyatı öngörülemeyen koşullara bağlı olarak girişimci tarafından belirsizlikle ve risk altında yönetilmektedir (Hébert, 1985: 273).

2.4.1.2. Etienne Bonnot De Condillac

Etienne Bonnot De Condillac 1776 yılında yayınlattığı “ Le Commerce et Le Gouvernement” isimli çalışmasının ekonomiye en büyük katkısı “değer ve fayda teorisidir”. Condillac ölümünden yaklaşık olarak bir yüzyıl sonra önemi anlaşılabilecek yeni bir kuramsal yaklaşım geliştirmiştir. 1870 yılında marjinal devrimin öncüleri arasında yer alan Stanley Jevons, Carl Menger ve Léon Walras bu katkıların değerini anlamışlardır. Condillac bireylerin karar ve tercihlerinde var olan gelecekle ilgili bilgisizlik (eksik bilgi), belirsizlik, hatalı beklentiler, sübjektif değer ve fayda olgularına vurgu yaparak tam bilgi ve kesinliğe dayanan objektif değer teorisinden daha sağlam varsayımlara sahiptir. Condillac’a göre belirsizliğin temel kaynağı kesin bir objektif değerin sürdürülememesi ve değişimin yaşanmasıdır (Condillac, 2008: 41). İktisadi bireyin karar ve tercihlerinde tutkuları, düşünceleri, algıları sürekli olarak değiştiğinden faydaya yükledikleri anlam ve bilgileri de sabit kalmamaktadır.

Condillac bilgisizlik ve belirsizliğe getirdiği farklı bakış açısıyla devlet adamlarının bu kavramların etkisiyle piyasada yarattığı belirsizliği ele alarak ekonomide yarattıkları etkileri ele almıştır. Bir ekonomik sistemde söz sahibi olma ve yönetimi elinde bulundurmak için devletin bütün kaynaklarını mükemmel biçimde dağıtımını sağlayan, her şeyi bilen, ağırlığını ölçebilen bir dehaya gereksinim duyulmaktadır. Ancak bu ihtiyacı karşılamak zor hatta imkânsızdır. Bütün bu vasıflara sahip olan devlet adamı sahip olduğu bilgi eksikliği, bilgisizlik veya hızlı

55

aldığı ani kararlar sonucunda hata yapma olasılığı büyük oranda artacaktır. Devlet adamlarının ekonominin her alanına müdahale çabaları bilgisizliğin yaratacağı belirsizlikle yanlış kararlar alınmasına neden olacaktır (Condillac, 2008: 35).