• Sonuç bulunamadı

2.2. BĠBLĠYOMETRĠ ĠLE ĠLGĠLĠ KAVRAMLAR

2.2.7 WEBOMETRĠ

Webometri en basit ifadeyle enformetrik yöntemlerin World Wide Web‟e uygulanmasıdır. (Al,2008 s.25); (Almind ve Ingwersen 1997:404). Web aracılığıyla eriĢilebilen yayınların kullanımının ölçülmesi de 1990‟larda ortaya çıkan ve geliĢmekte olan bir araĢtırma alanıdır (Afzali ve Tonta, 2010, s. 156); (Larson, 1996;

Turnbull, 1996)

“Avrupa Birliği‟nce desteklenen Bilim, Teknoloji ve Yenilik AraĢtırmaları Ġçin Web Göstergeleri (Web Indicators for Science, Technology & Innovation Research - WISER) 2, ve Bilim-Teknoloji Ekonomi Sistemi Ġçin Avrupa Göstergeleri (European Indicators, Cyberspace and the Science-Technology-Economy System - EICSTES3 ) projeleri webometrik yönteme verilen önemi göstermektedir. Webometrik endeksler web aracılığıyla eriĢilebilen yayın üretimi açısından ülkelerin ve kurumların araĢtırma etkilerini ölçmek için kullanılmaktadır. Uluslararası tanınma ve prestij açısından webometrik endeksler çok önemlidir. Webometrik değerlendirmelerde Webometrics Ranking of World Universities (RWU), Essential Science Indicators, Google Scholar, Academic Ranking of World Universities and Times Higher Education World University Rankings kaynakları kullanılmaktadır.” (Afzali ve Tonta, 2010, s. 156);

10 2.3. ISI ve ISI’nın ATIF DĠZĠNLERĠ

Uluslararası bilimsel yayınların nitelik ve niceliğini, keĢfettiği atıf indeksleri sayesinde ölçen dünyanın en önemli bilim kurumlarından biri olan ISI (Institute for Scientific Information), 1958 yılında Eugene Garfield tarafından ABD‟nin Philadelphia kentinde kurulmuĢtur (ġakar ve Cerit 2013);(Yavan, 2005: 32).

“ISI ilk olarak temel bilimler alanındaki bilimsel dergileri kapsayan SCI‟yi (Science Citation Index) yayımlamıĢtır. SCI‟den sonra sosyal bilimleri içeren SSCI (Social Sciences Citation Index), daha sonra da sanat ve beĢeri bilimleri kapsayan A&HCI (Art&Humanities Citation Index) yayımlanmıĢtır. ISI‟nın 1980 yılında her üç indeksin CD-ROM kullanılarak taranmasını sağlayan bir sistem geliĢtirmesinin ardından, 1997 yılında SCI, SSCI ve A&HCI dizinlerine “ISI Web of Knowledge”

internet 33 platformu üzerinden eriĢilen Web of Atatürk Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı:4, 2013 39 Science (WOS) oluĢturulmuĢtur. WOS,

Ġçerdiği kayıtlar 1900 yılından baĢlamakta ve aralarında astronomi, biyoloji, tıp, kimya, fizik gibi konuların da yer aldığı 150‟den fazla konu alanını kapsamaktadır.

Ġçerdiği dergi sayısı yaklaĢık 6000‟dir (Al, 2008, s.27); (Thomson Scientific 2006).

2.3.2. SSCI

SCI ( Science Citation Index ) bilim ve teknik konularını kapsarken, sosyal bilimler ve insani bilimler alanlarında iki temel veri tabanı mevcuttur. Social Science Citation Index (SSCI) ve Arts and Humanities Citation Index (A&HCI) (Alkan ve Özkaya, 2015, s.177).

11 SCI; “1900 yılından itibaren 50‟nin üzerinde disiplinden 4.500‟ü aşkın dergi indekslenmektedir. İçerdiği bazı disiplinler: Antropoloji, tarih, endüstriyel ilişkiler, hukuk, dilbilim, felsefe, psikoloji, siyasal bilimler, halk sağlığı, sosyal yayınlar, sosyal yaşam, sosyoloji, şehir çalışmaları, kadınlarla ilgili çalışmalar ve psikiyatridir” (Al, 2008).

2.3.3. A&HCI

“1975 yılından itibaren 2300‟ün üzerinde dergi indekslenmektedir. Ġçerdiği bazı disiplinler: Arkeoloji, mimarlık, sanat, asya çalıĢmaları, klasikler, dans, folklor, tarih, dil bilimi, edebi derlemeler, edebiyat, müzik, felsefe, Ģiir, radyotelevizyon- film, din, dil ve tiyatrodur” (Zan, 2012 s.33).

2.4. BĠBLĠYOMETRĠK YASALAR

2.4.1. BRADFORD YASASI

Samuel C. Bradford tarafından 1934 yılında formüle edilen Bradford‟un Saçılım Yasası belirli bir konudaki bilimsel literatürün dergilere dağılımı ya da saçılımı ile ilgilidir. Yasaya göre, belirli bir konudaki dergiler, eĢit sayıda makale içeren bölgelere ayrıldığında, ilk bölgede sadece ilgili konuda makale yayımlayan en verimli çekirdek dergi grubu, diğer bölgelerde ise sayıca daha fazla fakat daha az verimli dergiler yer alır. Bölgelerdeki dergiler azalan verimlilikte sıralanır (Ünal, 2008, s.2); (Subramanyam, 1979, s. 339-340).

2.4.2. LOTKA YASASI

Ters kare yasası olarak da bilinmektedir. “Ġki yazı yazan insanların sayısı, bir yazı yazanların hemen hemen 1/9‟u, n sayıda yazı yazanların ise, bir yazı yazanların hemen hemen 1/n2‟si kadardır ve yazı yazanların tümü içinde, sadece tek bir yazı yazanların oranı hemen hemen %60‟tır ” tanımıyla Lotka yasası formüle edilmektedir. (Zan, 2012 s.28); (Hertzel, 1987, s. 157).

12 2.4.3. PRICE YASASI

Price yasası yazarların verimliliğinin ölçülmesinde kullanılır. Karekök yasası olarak da bilinmektedir. “Tüm bilimsel araştırma yazılarının yarısı, toplam bilim insanlarının karekök sayısına eşit yazar sayısı tarafından yazılmaktadır (Zan, 2012 s.29); (Sengupta, 1992).

2.4.4 ZĠPF YASASI

“Zipf yasasının sözel tanımı Ģu Ģekilde yapılmıĢtır: Doğal dilde yazılmıĢ herhangi bir metin ya da metin parçasında kullanılan kelime ve kelime grupları toplamı belirli bir küme olmak üzere metin içinde kullanılan kelimeler, kullanım sıklık sayılarına göre azalan düzende sıralanacak olursa, her bir kelimenin sıra sayısı (2.3……n) ile kullanım sıklık sayısı çarpımı sabit olup bu metin için hep aynı ya da birbirine yakın değerler elde edilecektir” Bayram, 1998, s.25); (Wyllys, 1981:56-57).

2.5 BĠBLĠYOMETRĠK PERFORMANS GÖSTERGELERĠ

2.5.1 YAYIN SAYISI

Yayın sayısı yazarların, dergilerin, kurumların dikkate aldığı en temel performans göstergesidir. Yayın sayısı diğer bibliyometrik performans göstergelerine göre herkesçe hesaplanması kolay bir yöntemdir. Ancak yayın türleri dikkate alındığında yayın sayısının kıyaslanmasında bir adaletsizlik olduğu görüĢleri de ön plandadır.

Bunun sebebi bütün yayınları aynı koĢullar etrafında değerlendirmemizin doğru olmamasından kaynaklıdır. “Çok yazarlı makalelere yönelik olarak nasıl bir strateji izleneceği de tartışmalı bir konudur. Bazı disiplinlerde çok yazarlı yayın sayısı oldukça fazladır. Yayına yapılan katkının genellikle yazarlar arasında eşit dağıldığı düşünülmekle birlikte, ilk yazara daha fazla kredinin verildiği durumlara da sıkça rastlanmaktadır (Al,2008, s.33); (Tscharntke, Hochberg, Rand, Resh ve Krauss 2007).

13 2.5.2 ATIF SAYISI

Türkiye‟de akademik teĢviklerde dikkate alınan atıf sayısı, performans ölçümlerinde çok etkili konuma gelmiĢtir. Atıf sayısını ve etkinliğini hesaplayan veritabanlarına da sıklıkla baĢvurulmaktadır. Atıf sayısı büyük önem arz etse de kesin bir kalite ölçütüdür diyemeyiz atıf sayısına sahip olmayan çok kaliteli yayınların da olduğu Ģüphesizdir. Ancak atıf sayısı yüksek olan yayınların ve o yayını yapan kiĢilerin de yayınlarının kaliteli ve o araĢtırma alanı içinde öncü konumda olduğu da sıklıkla rastlanan bir durumdur.

2.5.3 ORTAK ATIF

Ortak atıf bir kaynakta farklı iki yayına atıf yapılması olarak tanımlanmaktadır (Zan, 2012, s. 24);(Rehn & Kronman, 2006, s. 10). Ġki kaynağın aynı anda atıf olarak verildiği durumlar zaman içinde artıĢ gösterirse, söz konusu bu iki kaynağın aralarında bir iliĢki olduğu, ayrıca beraber olarak bu iki kaynağa verilen atıf sayısı arttıkça ortak atıf gücünün daha kuvvetli olacağı ifade edilmektedir (Zan, 2012, s.

24); (Martins, 2011).

2.5.4 BĠBLĠYOGRAFĠK EġLEġTĠRME

En yaygın kullanılan atıf analizi çalıĢma tekniklerinden biri de “bibliyografik eĢleĢtirme” (bibliographic coupling)‟tir. Farklı iki kaynakta aynı yayına atıf yapılması bibliyografik eĢleĢtirme olarak tanımlanmaktadır. Bibliyografik eĢleĢtirme;

konu ya da diğer bazı özellikler (örneğin, otorite) açısından yayınların birbirlerine benzerliği hakkında fikir vermektedir. (Al, Soydal ve Yalçın, 2010, s.3)

14

3. BULGULAR

Web of Science‟da; AD= (“Hacettepe Univ” or “Ankara Univ” or “Ġstanbul Univ” or

“Kastamonu Uni” or “Marmara Uni” or “Yıldırım Beyazıt Uni” or “Atatürk Univ” or

“Çankırı Karatekin Uni” or “Medeniyet Uni”) and WC=(“Information Science Library Science”) Ģeklinde ve zaman aralığı 2002-2017 yıllarıyla sınırlandırılarak arama yapılmıĢtır. SCI-EXPANDED, SSCI, A&HCI, CPCI-S, CPCI-SSH, BKCI-S, ESCI indekslerinin tamamından veri çekilmiĢtir. Elde edilen veriler ıĢığında VOSviewer görselleĢtirme programı kullanılarak analizler elde edilmiĢtir.

3.1 WEB OF SCĠENCE’DA 2002-2017 DÖNEMĠ TÜRKĠYE ADRESLĠ BĠLGĠ VE BELGE YÖNETĠMĠ BÖLÜMLERĠNĠN YAYIN ANALĠZĠ

3.1.1 Toplam Yayın Sayısı:

Tablo 1: Web of Science'da 2002-2017 dönemi Türkiye adresli Bilgi ve Belge Yönetimi bölümlerinin toplam yayın sayısı.

Türkiye‟de Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü‟ne sahip üniversitelerin 'Web of Science‟da ki toplam yayın sayısı 280‟dir.

Bilgi ve Belge Yönetimi bölümleri alt limitimiz olan 2002 yılında WoS veritabanına 2 yayın ile girmiĢ ne yazık ki 2003 ve 2004 yıllarında 1 yayın ile bugüne kadar ki en

15 düĢük derecesini görmüĢtür. Ancak sonrasında bir ivme kazanmıĢ ve 15 yıllık süreçteki en yüksek baĢarısını 2010 yılında elde etmiĢtir. 2011 yılında 2010‟daki baĢarısını sürdürememiĢ ve bir düĢüĢ yaĢamıĢ olsa da 2012 yılı ve sonrasında ortalama bir gidiĢat elde ettiği de görülmektedir.

3.1.1.1 Üniversiteler KarĢılaĢtırıldığında Bölümlerin Tek BaĢlarına Yayın Sayıları

Tablo 2: Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümlerinin yayın sayıları.

Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, Türkiye‟de 9 üniversitede bulunmaktadır. Web of Science veri tabanında “Information Science Library Science” kategorisinde 9 üniversiteden 7‟sinin yayınları bulunmaktadır. Marmara Üniversitesi‟nin daha çok arĢivcilik alanına yönelmesinden ve de Ġstanbul Medeniyet Üniversitesi‟nin diğer bölümlere göre çok daha yeni olmasından kaynaklı veriler muhtemelen bu sonucu vermiĢtir.

Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi; WoS veri tabanında en çok yayına sahip bölümdür. Ankara Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü 2. Sırada yer alıyor olsa da 1. Sıradaki Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü ile kıyaslandığında yaklaĢık olarak 1/3 ü kadar yayın sayısına sahiptir. En düĢük yayın sayısı Kastamonu Üniversitesi ve Çankırı Karatekin Üniversitesi‟ne aittir. B üniversitelerdeki Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümlerinin daha yeni açılmıĢ olması da bu sayının azlığına etkendir. Ancak Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi

16 Bölümü‟nün de sayısal baĢarısı bölüm her ne kadar eski bir tarihe sahip ise de yüksektir.

3.1.2 Yayın Türleri

Tablo 3: WoS veritabanına giren Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümlerinin ağırlıklı yayın türleri.

WoS veri tabanına giren Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümlerine ait yayınlarda tablo 3‟te ağırlıklı olarak makaleleri görmekteyiz. Belli ölçütler doğrultusunda değerlendirilip ve ancak bu ölçütlere uygunluk sağlandığında veri tabanına yayını kabul eden WoS‟ta; BBY bölümlerinin ağırlıklı olarak makalelerinin bulunması, makalelerde çok baĢarılı olduklarını göstermektedir. En az baĢarı da bibliyografik yayınlardadır.

3.1.3 Yayınların Dil Özellikleri

17 Tablo 4: WoS veri tabanına giren yayınların dili

Web of Science‟da Bilgi ve Belge Yönetimi bölümlerine ait toplamdaki 280 yayında Türkçe ve Ġngilizce dıĢında baĢka bir dil kullanılmamıĢtır. Yayınlardan 167‟si Türkçe, 113‟ü ise Ġngilizce‟dir.

3.1.3 Yayınların Öz/Özet Kısımlarının Analizi

ġekil 1:Yayınların öz kısımlarında en çok kullanılan terimler.

ġekil 1‟de yayınların öz kısımlarında en çok kullanılan terimlerin analizini görmekteyiz. Analiz sonucuna göre en çok kullanılan terim dergidir. Bilgi ve Belge Yönetimi alanında yayınlarda en çok dergilerin analiz edildiğini söylemek mümkündür. Dergiden sonra en çok geçen terim makaledir. GiriĢ bölümümde yer alan araĢtırmamın amacı kısmında da bahsettiğim gibi Bilgi ve Belge Yönetimi temelini yayınlar üzerine kurarak, eğitimini yayınları anlamaya ve anlamlandırmaya ayırmıĢ bir bölümdür. Analiz sonucundaki en çok kullanılan ilk iki teriminde yayın türlerinden çıkması ĢaĢırtıcı bir durum değil aksine görüĢümü destekler niteliktedir.

En çok kullanılan diğer terimlere baktığımızda sırasıyla halk kütüphanesi, kütüphaneci, kullanıcı, yaĢ gibi terimleri görmekteyiz. Bilgi ve Belge Yönetimi kütüphane, arĢiv ve bilgi teknolojileri üzerine eğitim veren bir bölümdür. Ancak analiz sonucunda en çok kullanılan terimler içinde kütüphane, kütüphaneci,

18 kullanıcıyı görmek alanın WoS veritabanına giren yayınlarında kütüphane üzerine yoğunlaĢtığını göstermektedir. En az kullanılan terimlerin de fikir(idea), prensip, ilke (guideline) olduğunu görmekteyiz. Bilgi ve Belge Yönetimi bölümünden mezun olduğunda sahip olunan mesleki sıfatların yasa ile belirlenmemiĢ durumda olduğu düĢünüldüğünde fikir, prensip, ilke gibi kavramların yayınlarda çok az irdelenmesinin ve bu konuda çalıĢmaların az olmasından kaynaklandığı söz konusu olabilir. Ancak bu kanıya kesin varmak için bu hipotezi baĢka çalıĢmalarla da desteklemek gereklidir.

3.2 WEB OF SCĠENCE’DA 2002-2017 DÖNEMĠ TÜRKĠYE ADRESLĠ BĠLGĠ VE BELGE YÖNETĠMĠ BÖLÜMLERĠNĠN YAZAR ANALĠZĠ

3.2.1 Yazarlar Arası Doküman Gücü

ġekil 2: Yazarlar arası doküman gücü analizi.

Yayınlar içerikleri, ait oldukları alanlar, bilimsel bilginin geliĢim süreçleri ve yayını üreten yazarlar açısından öneme sahiptirler. Bir bilimsel mecraya yön veren, geliĢmeleri ortaya koyan yazarlar ve onların yayınlarıdır. Son yıllarda yazarları nitel ve nicel değerlendirmelerle daha kapsamlı bir Ģekilde ele alsak da genel olarak kiĢiler veya kurumlar için yazarların yayın sayısı hala değerlendirmelerde önemli rol

19 oynamaktadır. Bir yazar ne kadar çok yayın yapmıĢsa yazarın alana katkısının yüksek olduğu ve yeni bilgi üreterek alana yön verdiği düĢünülmektedir.

ġekil 2‟ye göre en çok yayına sahip ilk 10 yazar sırasıyla Yılmaz, Tonta, Al, TaĢkın, Külcü, Çakmak, Doğan, Soydal, Ünal ve Atılgan‟dır. Yazarlar arasında bağlantılara baktığımızda en çok ortak çalıĢmaya/yayına sahip yazar Yılmaz‟dır. Yılmaz ortak yayınlarını ağırlıklı olarak Külcü, Çakmak ve Ünal ile yapmıĢtır. Ġkinci sırada ise en çok ortak yayına sahip yazarlar eĢit dağılımla Tonta ve Al‟dır. Tonta; Al, Soydal ve Ünal ile çalıĢmıĢtır. Al ise Tonta, TaĢkın, Doğan ve Soydal ile ortak yayınlarda bulunmuĢtur. Ortak çalıĢma yürüten ilk 10 yazar içinde en az ortak yayına sahip yazar ise Atılgan‟dır. Atılgan‟ın ise Çakmak ile ortak çalıĢmada bulunduğu görülmektedir. Ancak kümeleme yöntemiyle kiĢiler bazında baktığımızda Çakmak‟ın daha fazla yazarla bağlantısı olduğunu görmekteyiz. Çakmak; Külcü, Atılgan, Ünal, Yılmaz, Doğan ve TaĢkın ile bağlantısı vardır. En az bağlantıya sahip yazar ise yayın sayısında olduğu gibi Atılgan‟dır.

3.2.2 Yazarlar Arası Atıf Gücü

ġekil 3: Yazarlar arası atıf gücü analizi.

20 Atıf; akademik teĢviklerde, yazarların değerlendirilmesinde son yıllarda temel alınan önemli bir ölçüt haline gelmiĢtir. Çok atıf alan yayın/yazar niteliklidir ya da az atıf alan yayın/yazar niteliksizdir diye bir ayrımı kesin olarak yapamasak da bir düĢüncenin kaynağına yapılan atıf aynı zamanda o düĢünceyi ilk ortaya koyan yazarı da çoğu zaman simgelemektedir ve bu yüzden bir yazarın atıf sayısının gücü çok önemlidir.

Atıf gücü en yüksek yazar ġekil 3‟ye göre Tonta‟dır. Tonta‟dan sonra sırasıyla en çok atıf alan yazarlar Al, Yılmaz, Atılgan, TaĢkın, Ünal, Külcü, Çakmak. Soydal ve Doğan‟dır. Yayın sayısına iliĢkin Ģekil 2‟deki bilgilere baktığımızda Yılmaz‟ın en çok yayına sahip yazar, Atılgan‟ın ise en düĢük yayın sayısına sahip yazar olarak görmüĢtük. Ancak atıf sayıĢınsa bu sıralamanın tamamen farklı olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle yazarları ve yayınları değerlendirirken farklı ölçütler kullanmaktadır.

3.2.3 Yazarlar Arası Toplam Bağlantı Gücü

ġekil 4:Yazarlar arası toplam bağlantı gücünün analizi

ġekil 4‟ e göre; Ģekil 2‟de en çok ortak yayına sahip yazarın Yılmaz ve Ģekil 3‟de en çok atıf alan yazarın Tonta olmasına rağmen ortak yazarlık bağlarında toplam güç

21 içinde en büyük paya sahip yazar Al‟dır. Tonta ve Yılmaz toplam bağlantı gücün de ne yazık ki alt sıralarda kalmıĢlardır.

Çakmak, Soydal ve TaĢkın‟ın ortak bağlantı güçleri ise eĢittir ve en yüksek bağlantı gücüne sahip olan Al‟ın hemen arkasında yer almaktadırlar. En düĢük bağlantı gücüne sahip isim ise Atılgan‟dır. Kümeleme yöntemi ile baktığımızda da Atılgan‟ın sadece bir küme içinde yer alması da bağlantı gücünün zayıf olmasında etkendir.

3.2.4 Yazarların Anahtar Kelimeleri

ġekil 5:Yazarların anahtar kelimelerinin analizi.

ġekil 5‟te yazarların yayınlarındaki anahtar kelimelerin sözdizimine göre analizi görülmektedir.

Bu analizden yazarların en çok Türkiye‟yi temel alarak Türkiye konulu çalıĢmalara yer verdiklerini görmekteyiz. Daha alansal baktığımızda „Halk Kütüphaneleri‟

konusunda çalıĢmaların ağırlıklı olduğu görülmektedir. DijitalleĢtirme, kütüphaneler, dijital kütüphaneler, açık eriĢim, gibi konuların yazarların çalıĢmalarında sıkça irdeledikleri söylenebilir. Zamansal olarak değerlendirdiğimizde de yazarların teknolojik geliĢmelerle ortaya çıkan konulara yöneldiği, sosyal medya gibi son yıllarda popüler olan konulara da çalıĢmalarında yer verildikleri görülmektedir.

22 3.3 WEB OF SCĠENCE’DA 2002-2017 DÖNEMĠ TÜRKĠYE ADRESLĠ BĠLGĠ VE BELGE YÖNETĠMĠ BÖLÜMLERĠNĠN BĠBLĠYOGRAFĠK EġLEġTĠRME ANALĠZLERĠ

3.3.1 KAYNAKLARIN BĠBLĠYOGRAFĠK EġLEġTĠRME VERĠLERĠ VE YORUMLAMASI:

3.3.1.1 Kaynaklar Arası Bibliyografik EĢleĢtirmede Doküman Gücü

ġekil 6: Kaynaklar arası bibliyografik eĢleĢtirmede doküman gücü analizi.

ġekil 6‟e göre „Turkish Librarianship‟ yani Türk Kütüphaneciliği dergisinin en çok baĢvurulan kaynak olduğu görülmektedir. Kümesel olarak incelendiğinde de Türk Kütüphaneciliği dergisinin bütün kümeler içinde merkezi bir konumda olduğunu söylemek mümkündür.

Analiz sonucunda elde edilen kaynaklara baktığımızda farklı alanlardan kaynakların olmadığını görmekteyiz. Bu da ilginin daha çekirdek bir olguda kaldığını, farklı alanlarla karĢılıklı bir ilginin bulunmadığını, içerik olarak ortak paydaya sahip

23 kaynaklar arasında bir bibliyografik eĢleĢtirmenin söz konusu olduğunu göstermektedir.

3.3.1.2 Kaynaklar Arası Bibliyografik EĢleĢtirmede Atıf Gücü

ġekil 7: Kaynaklar arası bibliyografik eĢleĢtirmede atıf gücü analizi.

ġekil 6‟deki bibliyografik eĢleĢtirmede Turkish Librarianship en çok baĢvurulan kaynak olsa da ġekil 7‟deki atıf gücüne bakıldığında 2. sırada yer almaktadır. Atıf gücü en yüksek kaynak “Government Information Quarterly” iken bu sıralama içinde atıf gücü en düĢük kaynak da “Challenges Of Informatıon Management Beyond The Cloud” dur.

24 3.3.1.3 Kaynaklar Arası Bibliyografik EĢleĢtirmede Toplam Bağlantı Gücü

ġekil 8: Kaynaklar arası bibliyografik eĢleĢtirmede toplam bağlantı gücü analizi.

ġekil 8‟ye göre bağlantı gücü en yüksek “Turkish Librarianship” dergisidir. Turkish Librarianship‟ten sonra sırasıyla Libri, Scientometrics, Technological Convergence And Social Networks In Information Management, Journal Of Academic Librarianship, Challenges Of Informatıon Management Beyond The Cloud, International Journal Of Informatıon Management ve son sırada Government Informatıon Quarterly yer almaktadır.

25 3.3.2 YAZARLARIN BĠBLĠYOGRAFĠK EġLEġTĠRME VERĠLERĠ VE YORUMLAMASI:

3.3.2.1 Yazarlar Arası Bibliyografik EĢleĢtirmede Doküman Gücü

ġekil 9: Yazarlar arası bibliyografik eĢleĢtirmede doküman gücü analizi.

ġekil 9‟e göre bibliyografik eĢleĢtirmede doküman gücü en yüksek yazar Yılmaz‟dır.

En düĢük doküman gücüne ise Ģekilde görüldüğü üzere Canata‟dır.

3.3.2.2 Yazarlar Arası Bibliyografik EĢleĢtirmede Atıf Gücü

ġekil 10:Yazarlar arası bibliyografik eĢleĢtirmede atıf gücü analizi.

26 ġekil 10‟da bibliyografik eĢleĢtirme de yazarlar arası atıf gücünün bağlantıları verilmiĢtir. Daha önce Ģekil 3‟de yazarların atıf gücüne bakmıĢtık ve en yüksek güce sahip kiĢi Tonta idi. ġekil 10‟da da atıf analizi yöntemlerinden biri olan ve farklı 2 kaynaktan aynı yayına yapılan atıfı gösteren bibliyografik eĢleĢtirmede de Tonta en yüksek atıf gücüne sahip yazardır. En düĢük atıf gücüne sahip kiĢi de Canata‟dır.

3.3.2.3 Yazarlar Arası Bibliyografik EĢleĢtirmede Toplam Bağlantı Gücü

ġekil 11: Yazarlar arası bibliyografik eĢleĢtirmede toplam bağlantı gücü analizi.

ġekil 11‟a göre Al toplam bağlantı gücü en yüksek yazardır. Sayısal verilerle değerlendirdiğimizde de toplam bağlantı gücünün 906 olmasıyla açık ara önde bulunmaktadır. Çünkü 2. sırada yer alan Tonta‟nın bile toplam bağlantı gücü 599‟dur. Kümesel açıdan baktığımızda da Al ve Tonta‟nın hemen hemen tüm kümelemeler içinde ortak yer aldıkları da görülmektedir.

3.3.3 ORGANĠZASYONLARIN BĠBLĠYOGRAFĠK EġLEġTĠRME VERĠLERĠ VE YORUMLAMASI:

Organizasyon kavramını “Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü” nün bulunduğu Türkiye adresli üniversiteler oluĢturmaktadır.

27 3.3.3.1 Organizasyonlar Arası Bibliyografik EĢleĢtirmede Doküman Gücü

ġekil 12: Organizasyonlar arası bibliyografik eĢleĢtirmede doküman gücü analizi.

ġekil 12‟de “Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü” ne sahip ve öğrenci alımı yapan yani akademik kadroya sahip üniversiteler içinde en az 5 dokümanı WoS veritabanına girmiĢ üniversiteleri ve aralarındaki bağlantıyı görmekteyiz. En yüksek doküman gücüne sahip olan Hacettepe Üniversitesi‟nin aynı zamanda bütün üniversitelerle bağlantısının olduğu da görülmektedir. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi eĢit doküman gücüne sahiplerdir ve analizdeki en düĢük pay da onlara aittir.

3.3.3.2 Organizasyonlar Arası Bibliyografik EĢleĢtirmede Atıf Gücü

ġekil 13: Organizasyonlar arası bibliyografik eĢleĢtirmede atıf gücü analizi.

28 ġekil 13‟de bibliyografik eĢleĢtirmede üniversitelerin atıf gücünün analizi görmekteyiz. Atıf gücü en yüksek üniversite 836 atıfla Hacettepe Üniversitesi‟dir. 2.

sırada Ġstanbul Üniversitesi yer alıyor olsa da 117 atıf ile Hacettepe‟nin yaklaĢık

sırada Ġstanbul Üniversitesi yer alıyor olsa da 117 atıf ile Hacettepe‟nin yaklaĢık

Benzer Belgeler