• Sonuç bulunamadı

Vygotsky ve Piaget Arasındaki Farklılıklar

1.6. VYGOTSKY VE PIAGET’İN KARŞILAŞTIRILMASI

1.6.2. Vygotsky ve Piaget Arasındaki Farklılıklar

Tablo 4: Vygotsky ve Piaget’in Görüşleri

Vygotsky

 Bilişsel gelişim sosyal etkileşim yoluyla gerçekleşir.

 Çocuk, dil edinimine yardımcı olması için daha bilgili diğerinin yardımına ihtiyaç duyar.

 Dil edinimi, topluma ve çağa göre farklılık gösterir.

 Daha bilgili diğeri varsa çocuk her şekilde bir şeyler edinir.

 Dil, çocuklarda bilişsel gelişimin artmasına neden olur.

Piaget

 Bilişsel gelişim, çocuğun yeni bir şeye uyum sağlamasıyla gerçekleşir.

 Çocuğun kendisi, dil edinme sürecinde aktif rol oynayıp yeni şeyler keşfeder ve dil edinir.

 Dil edinimi bütün çocuklar için aynıdır ve evrenseldir.

 Çocuk dil edinimi için hazırsa yeni bir şey edinebilir.

 Çocukların bilişsel gelişimi, dil gelişimlerine etki eder.

52

İKİNCİ BÖLÜM

İLK DİL EDİNİMİNİN AŞAMALARI

2.1. İLK DİL EDİNİMİ

Çocuklar dünyaya geldikten sonra çok çabuk dil edinebilirler ve insanlık tarihi boyunca hep böyle olmuştur. 5-6 yaşlarına geldiklerinde onlar artık kendi dillerinin iyi birer kullanıcılarıdırlar. Bu aşamalar hızlı bir şekilde gelişir ve insan dışında hiçbir canlıda bu durum gerçekleşmez. Çocukların nasıl dil edindikleri hakkında en çok kabul gören fikir şudur; onlar daha konuşmaya başlamadan bu dil yeteneği çocuklara bahşedilmiştir. Ancak bu kabiliyet tek başına da yeterli değildir. Bir dilin edinmesi için o dilin konuşulması gerekir. Çocuk o dilin konuşulduğunu duymazsa bu dil edinme kabiliyeti bir işe yaramaz. Her ne kadar çocuğun dil edinme yeteneğiyle doğduğunu söylesek de o dilin kullanıcıları etrafta olmazsa çocuk, dil edinemez. Çocuk o dilin seslerini sözcüklerini cümlelerini duymalıdır ancak duyma da tek başına yeterli değildir. Çocuk, her zaman dilin konuşulduğu çevrede olmalı ve konuşmacılarla iletişime girmelidir. Moskowitz tarafından verilmiş bir örnek sizlere sunabilir. Sağır ve dilsiz bir ebeveyne sahip bir çocuk vardır ancak bu çocuğun kendisi sağır ve dilsiz değildir. Çocuğun ebeveynleri işaret dilini biliyorlardı. Çocuk, televizyondan konuşmalar duyuyordu ama kimseyle konuşmuyordu. En sonunda görüldü ki çocuk, her ne kadar sağır olmasa da konuşma dilini edinememiş ve işaret dilini edinmiştir. Yani tek başına bahşedilen yetenekle dil edinilemiyor. Aynı zamanda Genie Wiley örneğini de detaylıca anlatacağız.

Çocuklar konuştuklarında ebeveynleri ya da konuştukları kişiler, cümlelerini daha yavaş, basit ve kısa bir şekilde oluştururlar. Çocukların algılamaları halen tamamlanmadığı ve yetişkinler gibi anlayamadıkları için yetişkinler, çocuklarla sade

53

bir dil kullanırlar. Dil biliminde bu konuşmaya “bebek dili” denir. Bebek dilinde tekrarlama ve tonlama fazlaca kullanılır. “Bebek dili, bebekler ve küçük çocuklarla konuşmalarda kullanılan tekrarlama, basit cümle yapısı, sınırlı kelime bilgisi, yansıma ve anlamlı tonlamalarla karakterize edilen basitleştirilmiş bir dil yapısıdır.”64 Bebek dilinde basitleştirilmiş dilbilgisi, tekrarlayan benzer sesler,

kelimelerin kısaltılmış ve sadeleştirilmiş hali kullanılır. Bu tarz konuşmaların yetişkinlerle yapılması aptalca gözükebilir. Ancak bu çocukların dil ediniminde çok önemlidir çünkü bu sözcük ve cümle yapıları çocuğun dikkatini çeker. “Çocuklarda dil gelişimi, dil tecrübelerine bağlı olarak bir dereceye bağlıdır. Çoğu durumda tek deneyimleri bakıcılarının konuşmalarını duymaktır. Çocuklar ebeveynlerinin birbirleriyle konuştuğunu duyarlar ve ebeveynler de doğduktan hemen sonra çocuklarıyla doğrudan konuşurlar. Ebeveynler, çocuklarının henüz konuşma yoluyla iletişim kuramadıklarını bilseler de, bugün olduğu gibi çocuklar ellerinden geldiğince konuşmaya teşvik edilirler.”65 “Bir yetişkin veya daha büyük bir kardeş küçük bir

çocukla konuştuğunda kayıtlarını değiştirir, küçük çocuklara hitap ederken dillerinde değişiklikler yaparlar, başka bir deyişle, çocuklara konuşmalarını basitleştirirler.”66

Kürtçede “çûçû ke(otur), ‘em ke(yemek ye), ehê kirin(tuvaletini yapmak), çiço (anne sütü veya annelerin memesi) qeb-qeb(çocukların birinin kollarına koşması için söylenen bir terim) paç(öpme, öpücük)” 67ve Türkçede “attaya gitmek(gezmeye,

parka gitmek)” gibi sözcükler bebek dilinin örnekleridir.

Çocuklar küçükken uzun cümleler ve bazı sözcükleri kullanamazlar. Basit ve kısa cümleler kurarlar. Yetişkinler de onlarla konuştuklarında çocukların algılamaları halen tamamlanmadığından aynı şekilde basit, kısa ve vurgulu cümleler kurarlar.

Çocuklar dünyaya geldiklerinde konuşamazlar çünkü konuşma evresine henüz ulaşamamışlardır. Her ne kadar dil yeteneği ile dünyaya gelmiş olsalar da konuşma evresine ulaşmak için bazı aşamalardan geçmeleri lazım. Çocuklar, bir anda bu aşamalardan geçip konuşma evresine ulaşamazlar. Nasıl ki bir çocuk

64 https://en.oxforddictionaries.com/definition/motherese erişim 21/02/2019

65Guðríður Eva Halldórsdóttir, First Language Acquisition The Rate and Style of Vocabulary

Growth in the First Years, University of Iceland , Hugvísindasvið 2014 s.19

66Guðríður Eva Halldórsdóttir, First Language Acquisition The Rate and Style of Vocabulary

Growth in the First Years, s.19

54

dünyaya geldikten sonra önce oturmayı sonra emeklemeyi ve en sonda da yürümeyi öğrenir dil edinimi de böyle süreçlere sahiptir ve bu süreçlerden geçmesi lazımdır. Bu evreler evrenseldir ve bütün çocuklar bu süreçlerden geçerler. Bu evreler sıralıdır ve en sonunda da su yolunu bulur ve çocuk bir yetişkin gibi konuşur.

“Çocukta dil gelişim evreleri şu şekilde oluşur.  1-2 Ay

Annenin ve insan sesine tepki verir. Herhangi bir istek ya da problemi olduğunda bunu ağlayarak belirtir ve değişik sesleri ayırt etmeye başlar. İlk dört ay Farklı sesleri ayırt edebilir.

4-8 Ay

Seslere karşı tepki verir. Başkalarının konuşmalarına hırıltı ile cevap verir. Farklı ses tonlarını algılar ve bununla birlikte duyduğu sesleri taklit etmeye başlar. Dokuzuncu aya kadar ağlar, gülümser, ünlü sesleri çıkarır. Elini uzatır; verme, işaret etme, gösterme hareketleri yapar.

9-12 Ay

Yetişkinlere benzer ses tonu çıkarmaya başlar, kelime hazinesi duyduklarına paralel olarak gelişir 12 aylık bebek 5-10 kelime hafızası olur ve ilerleyen ilk altı ayda bu iki katına çıkar.

1-2 Yaş

Bir iki sözcüklü cümleler kurar. Olumsuz cümleler ve soru cümleleri oluşturur.

2-3 Yaş

Bu dönem çocuğun kelime hazinesinin hızla arttığı dönemdir. Çocuk üç-dört kelimelik cümleler kurar ve iki yaşında yaklaşık 250 kelime hazinesine sahip olur ve bu üçüncü yaşta 1000 kelimeye kadar çıkabilir.

55  3-5 Yaş

Soru sorulduğunda gerekli cevabı verir. Konuşurken konuları değiştirebilir. Kendi kendine soru-cevap diyalogları oluşturur. Sorunları çözebilmek yada istediği cevaplara ulaşabilmek için kendi kendine konuşabilir. Bir fikri bir cümleye indirebilir ve “Neden” ve “Niçin” soruları sorabilir.

5-6 Yaş

Dili kullanmada pek fazla sorunu kalmamıştır. Edilgen yapılı cümleler kurabilir. “Çünkü”, “Bu nedenle”, “Sonra”, “Ama”, “Sadece”, “Hala”, “Henüz”, “Çoktan” gibi sözcükler kullanarakduygu ve düşüncelerini ifade edebilir.”68

“Çocuğun kazandığı sözcüklerin sayısını belirlemek zordur, çünkü bir sözcüğün anlamını bilmesi için kesin kez onu üretmesi yeterli olmaz. Çocuğun yaşına göre edindiği sözcüklerin sayısı hakkında kabaca birtakım veriler sunulabilir.

10 ay = 1sözcük 1 yaş = 3 sözcük 18 ay = 20 sözcük

21 ay = 110 sözcükten fazla 2 yaş = 200 sözcükten fazla 3 yaş = 900 sözcük kadar 6 yaş = 2500 sözcükten fazla”69

68Suat Kol, “Erken Çocuklukta Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi” Sakarya Üniversitesi Eğitim

Fakültesi Dergisi, https://dergipark.org.tr/download/article-file/115636 Erişim 25/04/2019 s. 12

69Şeref Kara,, “Ana Dil Edinimi ve Erken Yaşta Yabancı Dil Öğretimi”, Uludağ Üniversitesi Eğitim

Fakültesi Dergisi, Https://Dergipark.Org.Tr/Download/Article-File/153248 Erişim 04/03/2019, s. 304

56

Benzer Belgeler