• Sonuç bulunamadı

Uygulamaya hazır hale getirilen ölçekler, çalışmanın amacı doğrultusunda verilerin toplanması için Elazığ il merkezinde bulunan 60 ortaokulda görev yapmakta olan öğretmenlere uygulanmıştır. Ölçeklerin uygulanması için Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğünden gerekli izin alınmıştır (ek-8). Uygulamanın yapılacağı okullara (ek-1) gidilerek ilk olarak uygulamanın yapılacağına ilişkin idarecilerle sonrasında ise öğretmenlerle görüşülmüştür. Öğretmenlere araştırma ve uygulamanın nasıl yapılacağı hakkında gerekli bilgiler verilmiş ve gönüllülük esasına dayanarak ölçeklerin uygulamaları yapılmıştır. Bu çalışmanın verileri araştırmacı tarafından toplanmıştır.

Araştırmanın amaçları doğrultusunda analizlerini yapmak için 828 öğretmenden veri toplanmıştır. Toplanan veriler kontrol edilmiş ve geçersiz kabul edilen (çoğunlukla işaretlenme yapılmayan, belirli bir şekil takip edilerek işaretlenen ve maddelerin tamamına aynı yanıtın verildiği) veriler çıkarıldıktan sonra kalan veri sayısı 814 olmuştur. Elde edilen veri setini analize uygun hale getirmek için ilk olarak kayıp değerlerin (eksik veri) olup olmadığı kontrol edilmiştir. Kayıp değerlerin olmadığı belirlendikten sonra uç değerler kontrol edilmiştir. Uç değerleri kontrol edebilmek için her bir madde ve faktörün ham puanları standart z puanlarına dönüştürülmüş ve z puanlarının “∓3.29” aralığında (Field, 2009: 179) olup olmadığı kontrol edilmiştir. Yapılan kontrol sonucunda z puanları “∓3,29” aralığında olmayan 73 verinin uç değer olduğu belirlenmiş ve veri setinden çıkartılarak toplamda 741 veri ile analizlere devam edilmiştir.

Verilerin tek değişkenli normallik dağılımının sınanması için ilk olarak çarpıklık basıklık katsayıları hesaplanmış ve değerler tablo 13’te verilmiştir.

Tablo 13.

Çarpıklık- Basıklık Değerleri

Mesleki Profesyonellik Mesleki Bilgi Mesleki Gelişim Mesleki Etik Meslektaş

İşbirliği Özerklik Mesleki İş Memnuni yeti Mesleki Statü Yeterlik Öz N 741 741 741 741 741 741 741 741 741 Çarpıklık -.358 -.197 -.557 -995 -.480 -.434 -.250 -.147 -.103 Basıklık -.411 -.738 -.173 .969 -.397 -.067 -.088 -.557 -.161

Tablo 13’teki çarpıklık ve basıklık katsayıları incelendiğinde değerlerin “∓1.0” aralığında (Morgan, Leech, Gloeckner ve Barrett 2004: 55) olduğu görülmüştür.

Normalliğin sınanması için daha sonra histogram ve P-P plots grafikleri incelenmiştir. Yapılan bu işlemler doğrultusunda verilerin yaklaşık olarak normal dağılım sergiledikleri belirlenmiştir. Parametrik testlerin uygulanması için verilerin normal dağılım göstermesi gerekmektedir (Can, 2013: 31). Gerekli olan normal dağılım şartı sağlandığı için parametrik testlerin kullanılmasına karar verilmiştir. Araştırmaya dahil edilen öğretmenlerin demografik dağılımlarını belirlemek için frekans ve yüzde analizi kullanılmıştır.

Araştırmanın birinci ve üçüncü alt problemlerine yanıt bulmak amacıyla elde edilen veriler üzerinden betimsel istatistik hesaplamaları yapılmıştır. Ölçeklerden ve alt boyutlarından alınan oldukları en yüksek ve en düşük puanlar, aritmetik ortalama ve standart sapma puanları hesaplanmıştır. Betimsel istatistikler toplam puan üzerinden yapılmıştır.

Araştırmada ikili grup karşılaştırmalarında bağımsız örneklemler t testi, üç ve daha fazla grup karşılaştırmalarında ise tek yönlü Anova testi yapılmıştır. Bu testler araştırmanın ikinci ve dördüncü alt problemlerini yanıtlamak amacıyla kullanılmıştır. Bağımsız örneklemler t testinin ve tek yönlü Anova testinin güvenilir sonuçlar vermesi için; grupların her birinin normal dağılım sergilemesi, grup varyanslarının eşitlik göstermesi ve verilerin birbirinden bağımsız olması koşullarını sağlaması gerekmektedir (Can, 2013: 116,144). Grup varyanslarının eşitliği için Levene testi yapılmıştır. Normal dağılımın incelenmesi için çarpıklık basıklık katsayıları incelenmiş ve dağılımın yaklaşık olarak normal dağılıma sahip olduğu ve grup verilerinin birbirinden bağımsız olduğu görülmüştür. Yapılan bu işlemler sonucunda bağımsız örneklemler t testi ve tek yönlü Anova testi için gerekli koşulların sağlandığı belirlenmiştir. Ayrıca Anova testi sonucunda gruplar arasında anlamlı fark çıktığı durumlarda, bu farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için post hoc testlerinden yararlanılmıştır. Grup varyanslarının homojenliği sağlandığı durumlarda Scheffe testi, grup varyanslarının homojenliği sağlanmadığı durumlarda ise Dunnett C testi kullanılmıştır. Üçlü veya daha fazla grubun ortalamalarının karşılaştırıldığı testlerde etki büyüklüğü için η2 değeri kullanılmıştır. Tek yönlü Anova testinde kullanılan eta karenin alacağı. 01 değeri küçük, .06 değeri orta ve .14 değeri geniş etki büyüklüğü olarak yorumlanır (Green ve Salkind, 2010: 157). Yorumlanan bu değerler, değişimin ne kadarının farklı gruplara ait olma ile açıklanabildiğinin göstergesidir.

Araştırmanın beşinci, altıncı ve yedinci alt problemlerine yanıt bulmak amacıyla yapısal eşitlik modellemesi çerçevesinde yol analizinden yararlanılmıştır. Bu analizin

yapılabilmesi için ilk olarak, çok değişkenli istatistik analizlerin karşılanması gereken çok yönlü aykırı değerler, çok değişkenli normallik, çoklu bağlantılılık ve doğrusallık varsayımları test edilmiştir.

Çok değişkenli aykırı değerlerin araştırılması sürecinde Mahalanobis uzaklığı hesaplanmıştır. Araştırmada dört değişken için mah.< 13.277, p < .01 olarak alınmıştır (Büyüköztürk, 2007: 99; Can, 2013: 257). Bu değerlerinin dışında gözlem olmadığı dolayısıyla çok yönlü aykırı değerlerin bulunmadığı belirlenmiştir.

Çok değişkenli normalliğin saptanmasında Mardia’nın (1974) çarpıklık ve basıklık katsayıları kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda veri setinin, çok değişkenli normallik varsayımını sağladığı belirlenmiştir (Çarpıklık z = 84.391, p > .001; Basıklık z = 21.931, p > .001; Çarpıklık ve Basıklık x2 = 8655.764, p > .001).

Araştırma verisinin çok değişkenli normal dağılım sergilediği durumda, parametre kestiriminde Maksimum Likelihood yönteminin diğer yöntemlere göre ana kütle parametrelerini en iyi temsil eden sonuçları verdiği belirtilmektedir (Muthen ve Muthen, 2002; Raykov ve Marcoulides, 2006). Bu nedenle normal dağılım gösteren veri ile hazırlanan kovaryans matrisi, Maximum Likelihood yöntemi ile analiz edilmiştir.

Değişkenler arasındaki korelasyon değerleri .90 değerinin altında bulunmuştur. Bu durum çoklu bağıntı probleminin olmadığına ilişkin ön görü sağlamaktadır (Çokluk ve diğerleri, 2012: 35). Çoklu bağıntı problemi değişkenler arasında güçlü ilişkilerin olması durumunda ortaya çıkmaktadır.

Değişkenler arasındaki ilişkinin doğrusal bir özellik gösterip göstermediğini belirlemek için saçılma diyagramları incelenmiştir. Deneklerin değişkenlere ilişkin değerlerini gösteren noktaların bir doğru etrafında toplandığı gözlenmiştir (Büyüköztürk, 2007: 96). Böylece çoklu doğrusallık varsayımının sağlandığı görülmüştür.

Varsayımlar test edildikten sonra, çalışmada teorik olarak oluşturulan modelin test edilmesinde, uyum iyiliği indeksleri hesaplanarak değişkenler arasındaki ilişkiyi ve etkiyi belirlemek üzere Path (yol) Analizi (Raykov ve Marcoulides, 2006) yapılmıştır. Araştırmada sınanan modelin yeterliliğini ortaya koymak üzere pek çok uyum indeksi kullanılmaktadır. Çalışmadaki model için Ki-kare uyum testi (χ2), iyilik uyum indeksi (GFI), düzeltilmiş iyilik uyum indeksi (AGFI), karşılaştırmalı uyum indeksi (CFI), normlaştırılmış uyum indeksi (NFI), normlaştırılmamış uyum indeksi (NNFI), fazlalık uyum indeksi (IFI), tahmin hatalarının ortalamasının karekökü (RMSEA), standartlaştırılmış hata kareleri ortalamasının karekökü (SRMR), sıkı normlaştırılmış

uyum indeksi (PNFI) ve sıkı iyilik uyum indeksi (PGFI) incelenmiştir. Çalışmada kabul edilen uyum indeksleri ölçütleri Tablo 14’te verilmiştir.

Tablo 14.

Çalışmada kabul edilen uyum indeksleri ölçütleri

Uyum İndeksleri Mükemmel Uyum Ölçütleri Kabul Edilebilir Uyum Ölçütleri

χ2/sd 0 ≤ χ2/sd ≤ 2 2 ≤ χ2/sd ≤ 5

GFI .95 ≤ GFI ≤ 1.00 .85 ≤ GFI ≤ 95

AGFI .90 ≤ AGFI ≤ 1.00 .85 ≤ AGFI ≤ .90

CFI .95 ≤ CFI ≤ 1.00 .90 ≤ CFI ≤ .95

NFI .95 ≤ NFI ≤ 1.00 .90 ≤ NFI ≤ .95

NNFI .95 ≤ NNFI ≤1.00 .90 ≤ NNFI ≤ .95

IFI .95 ≤ IFI ≤ 1.00 .90 ≤ IFI ≤ .95

RMSEA .00 ≤ RMSEA ≤ .05 .05 ≤ RMSEA ≤ .08

SRMR .00 ≤ SRMR ≤ .05 .05 ≤ SRMR ≤ .10

PNFI .95 ≤ PNFI ≤ 1.00 .50 ≤ PNFI ≤ .95

PGFI .95 ≤ PGFI ≤ 1.00 .50 ≤ PGFI ≤ .95

Gizil değişkenlerle oluşturulan path analizinde model test edilmeden önce ölçüm modellerinin test edilmesi ve doğrulanması önerilmektedir (Anderson ve Gerbing, 1988; Chau, 1997; Şimsek, 2007). Bunun için öncelikle ölçüm modeli, kabul edilebilir uyum değerlerini üretecek şekilde düzeltme ölçütleri kullanılarak geliştirilmeye çalışılmaktadır. Ölçüm modelinin istatistiksel uygunluğunun değerlendirilebilmesi ardından hipotez edilen ilişkilerin veri tarafından ne ölçüde doğrulandığı yapısal model ile ortaya konmaktadır (Schumacker ve Lomax, 2004). Bu doğrultuda araştırmada, model analizinde verilerin çözümlenmesi şu aşamalarda gerçekleştirilmiştir:

 Birinci aşamada, veri setinde yer alan değişkenlerin model sayıltılarını ne derece karşıladıkları (modifikasyonları ile birlikte ölçüm modelleri) incelenmiştir.  İkinci aşamada, önerilen model test edilerek benimsenen modelde doğrudan

etkilere ilişkin parametre tahminleri verilmiştir.

 Üçüncü aşamada, modeldeki dolaylı etkiye ilişkin parametre tahminleri incelenmiştir.

Araştırmadaki yordayıcı değişkenin yordanan değişkenler üzerindeki etkileri açıklanırken ise şu ölçütler benimsenmiştir: Kline’a (2011) göre, .10 civarında standartlaştırılmış çözümleme katsayıları küçük, .30 civarında olan katsayılar orta ve .50 civarında olan katsayılar ise büyük etki büyüklüğü anlamına gelmektedir. Cohen (1988), regresyon analizleri ve doğrusal modeller için çoklu korelasyon katsayısına (R2)

yönelik etki büyüklüğünün hesaplanmasında; 0.02 ≤ R2 < 0.13 değeri küçük etki, 0.13 ≤

Verilerin analiz edilmesinde .05 anlamlılık düzeyi benimsenmiştir. Araştırmanın birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü alt problemlerine yanıt aramak için SPSS 20.0; beşinci, altıncı ve yedinci alt problemlerine yanıt aramak için ise LISREL 8.80 paket programı kullanılarak analizler gerçekleştirilmiştir.

BÖLÜM IV

BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde araştırma problemlerine ilişkin verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgular, tablo ve şekillerle verilerek sistematik biçimde sunulmuştur.