• Sonuç bulunamadı

İçerisinde değer ifadesi geçen resimli çocuk kitaplarındaki metinler incelenerek cümlelerin altında yatan değerler tespit edilip kategorilere ayrılmıştır. Ancak olumlu halde verilen değer ifadeleri dikkate alınmış, olumsuz şekilde geçen değer ifadeleri ve mecazi ifadeler araştırma kapsamına alınmamıştır. Metinlerdeki cümleler bir değer ifade ediyorsa, ifade ettiği değer kategorisine alınmış; bir değer ifadesi değilse herhangi bir kategoriye dahil edilmemiştir. Her bir cümle ait olduğu kategoriye yerleştirildikten sonra tüm kategorilerin frekans ve yüzdeleri bulunmuştur. Bu çözümlemeye ilişkin sayısal bilgiler “Bulgular ve Yorum” başlığı adı altında verilmiştir.

Elde edilen verilerin okuyucunun anlayabilmesi için detaylı olarak kayıt edilmesi ve sonuçların kategorilere ve alt kategorilere ayrılması, araştırmanın dış geçerliği açısından önemlidir (Elo ve Kyngas, 2008). Dış geçerliği sağlamak için, bu araştırmada elde edilen bulgular kategorilere ve alt kategorilere ayrılmıştır. Dış geçerlik mümkün olduğunca verilerin orijinaline sadık kalarak kategorilere ve alt kategorilere ayırmakla alakalıdır. Bu araştırmada, metinlerden yapılan doğrudan alıntılar ve resimlerden yapılan görsel alıntılar ile dış geçerlik desteklenmiştir. Kirk ve Miller (1986)’a göre nitel araştırmada iç geçerlik araştırmacının araştırdığı konuyu mümkün olduğunca yansız gözlemesi anlamına gelmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Bu nedenle, iç geçerliği sağlamak üzere ise aynı metinler ve resimler araştırmacı tarafından farklı zamanlarda iki defa kodlanmıştır. Böylece veriler üzerindeki araştırmacının öznel algısının etkisi azaltılmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Nitel araştırmanın geçerlik ve güvenirlik konusunda nicel araştırmadan ayrılan önemli yönleri vardır. Bunu Yıldırım ve Şimşek (2011) şu şekilde ifade etmektedir: “Nitel araştırmaya temel

oluşturan ilkelerden birisi, gerçeklerin bireylere ve içinde bulunulan ortama göre sürekli bir değişme içinde olduğu ve araştırmanın benzer gruplarda tekrarlanmasının aynı sonuçlara ulaşmayı mümkün kılmadığını en baştan kabul etmektir (dış güvenirlik yani tekrar edilebilirlik). İnsan davranışı hiçbir zaman durağan değildir; sürekli değişen ve karmaşık bir özelliği vardır. Bu nedenle kullanılan yöntem ne olursa olsun sosyal olaylarla ilgili bir araştırmanın aynen tekrarı mümkün değildir”. Bu nedenle Kirl ve Miller (1986), nitel

araştırmalar için dış güvenirlik yerine ‘zamana bağlı güvenirlik”, iç güvenirlik yerine ise ‘gözleme bağlı güvenirlik’ kavramlarını kullanmışlardır. Zamana bağlı güvenirlik, ölçülen olgunun geçen zaman içinde aynı biçimde ölçülmesi anlamına gelirken gözleme bağlı güvenirlik aynı zaman dilimi içinde birden fazla araştırmacının bir olgu yada olayı aynı biçimde ölçmesi demektir (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Bu araştırmada verilerin araştırmacı tarafından farklı zamanlarda iki defa kodlanması, zamana bağlı güvenirliği sağlamak için yapılmıştır. Birinci kodlamada gözden kaçan veriler ikinci kodlamada tespit edilerek bunlar da araştırmaya dahil edilmiştir. Ayrıca birinci kodlamada “birlikte oyun oynamak” ifadesi arkadaşlık değerine alınırken ikinci kodlamada paylaşmak değerine daha uygun olduğu düşünülerek bu kategoriye alınmıştır. Birinci kodlamada sürpriz yapmak ile ilgili ifadeler herhangi bir kategoriye dahil edilmemişken ikinci kodlamada mutluluk kategorisine alınmıştır. Gözleme bağlı güvenirlik ise, başka bir araştırmacıdan görüş almayı gerektirmektedir. Gözleme bağlı güvenirliği sağlamak için, değerlerle ilgili oluşturulan temel ve alt kategoriler bu alanda uzman bir öğretim üyesi tarafından kontrol edilerek doğrulanmıştır.

BÖLÜM IV

BULGU VE YORUMLAR

Bu bölümde incelenen resimli çocuk kitaplarının metin ve resim kısımlarında yer alan değerlere ilişkin bulgular sunulmuştur. Kitaplarda bulunan değerlerin tanımları şu şekildedir:

Sevgi: İnsanı başka bir insana, kendine ya da bir şeye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye sevk eden duygudur (TDK, 2013).

Paylaşmak: Paylaşmak TDK Güncel Sözlük (2013)’te “aralarında bölüşme, pay etme durumu” olarak tanımlanmıştır.

Arkadaşlık: “Arkadaş olma durumu, arkadaşa yakışır şekilde davranma, yakınlık” (TDK, 2013).

Mutluluk: Mutluluk TDK (2013) Güncel Türkçe Sözlükte şöyle tanımlanmıştır; “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşmaktan duyulan kıvanç durumu”.

Nezaket: “Başkalarına karşı saygılı ve nazik davranma durumu, kibarlık” (TDK, 2013). Yardımseverlik: Yardım TDK (2013) Güncel Türkçe Sözlük’te “Kendi gücünü ve imkanlarını başka birinin iyiliği için kullanma” olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre yardımseverlik, kendi gücünü ve imkanlarını başkalarının iyiliği için kullanan kişinin ruh durumudur.

Temizlik: “Temiz olma veya tutma durumu” olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2013). Saygı: Bir kişiye, bir düşünceye veya davranışa yüksek değer vermekten kaynaklanan özel bir duygudur. Türk Dil Kurumu Güncel Sözlük (2013)’te ise “değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram” olarak tanımlanmaktadır. “Saygı,

küçükten büyüğe, memurdan amire doğru hiyerarşik sıralama içinde devam eder” (Şen, 2007).

Adalet: Adalet, TDK (2013) güncel sözlükte şöyle tanımlanmaktadır; “Yasalarla sağlanan hakların kerkes tarafından kullanılmasınının sağlanması; herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme”.

Tutumluluk: “Tutumlu olma durumu” olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2013):

Estetik: “Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kurumsal bilimi, güzel duyu; güzellik duygusu ile ilgili olan” (TDK, 2013).

Empati:“Duygudaşlık” (TDK,2013) olarak tanımlanmıştır. Empati, kendisini başka birinin yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini anlaması ve hissetmesiyle alakalı bir durumdur.

Hoşgörü: TDK (2013)’da “her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiğince hoş görme durumu, müsamaha” olarak tanımlanmaktadır.

Dürüstlük: Bireyin sözlerinde, davranışlarında ve inancında doğruluktan ve iyilikten yana olmasıdır. Dürüstlük TDK (2013)’te ise, “doğru olana yakışır davranış” olarak tanımlanmıştır.

Çalışkanlık: “Çalışkan olma durumu, faaliyet” (TDK, 2013).

Özgüven: TDK Büyük Türkçe Sözlük (2013)’te “Bir görüşmede görüşmecinin araştırmayı sunarken ve sürdürürken kendine duyması gereken güven” olarak tanımlanmıştır. Özgüven, hayatın her alanında kendine güven duymak, yapabileceklerinin ve yeteneklerinin farkında olmakla ilgilidir.

Sorumluluk: Kişinin kendi yetki alanına giren herhangi bir durumun, olayın veya davranışın sonuçlarını üstlenmesidir.

Cesaret: “Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven”dir (TDK, 2013).

Liderlik: TDK (2013)’te lider, önder olarak tanımlanmıştır ve önder de “gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya

toplumun tutum, davranış ve etkilerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse”dir.Liderlik ise “Liderin görevi, önderlik” olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2013).

Barış: TDK Büyük Türkçe Sözlük (2013)’te “Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum, sulh” ve “Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam” olaran tanımlanmaktadır. Barış, yalnızca ülkeler arası değil kişiler arası ilişkilerde ve bireyin kendi içerisinde de olması gereken bir değer olarak düşünülmektedir.

Benzer Belgeler