• Sonuç bulunamadı

Çalışmamızda hemşirelerin gece bakım verdikleri ortalama hasta sayısının, iş doyumunun alt ölçeklerinden fiziksel koşullar ve kuruma bağlılık ve güven birimlerine etkili olduğu ancak genel iş doyum puanı ile istatistiki olarak bir farklılık oluşturmadığı belirlenmiştir. Bu sonuç fiziksel koşulların her durumda etkili olduğu ve gece çalışmanın beraberinde getirdiği uykusuzluk, düzenli sosyal ve özel yaşam sürdürememe, ailelerine ve çocuklarına yeterli zaman ayıramama ve nöbetteyken hemşirelerin kendilerini daha yalnız hissettiklerini düşündürebilir.

Arıkan’ın (5) aynı hastanelerde yaptığı çalışmada, hemşirelerin gece bakım verdikleri ortalama hasta sayısı ile iş doyumu arasında anlamlı bir ilişki saptamaması bizim verilerimizle benzerlik göstermektedir.

Araştırma sonuçlarımıza göre hemşirelerin aylık ortalama gelir düzeyleri ile iş doyumları arasındaki ilişki, birimler arası ilişkiler dışında diğer alt ölçekler ve genel iş doyumu düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. 450 milyon ve daha az ücret alan hemşireler fiziksel koşullar, işin kendisi, çalışanların gelişimi, ekip çalışması, çatışma çözme, örgüt kültürü, kuruma bağlılık ve güven ve genel iş doyumu puan ortalamaları diğer gruplara göre daha yüksek puan almışlardır.

Alimoğlu ve Dönmez (16) Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan hemşireler üzerinde yaptığı çalışmasında gelirden memnun olmanın iş doyumu üzerinde etkili olduğunu ve iş doyumu ile gelir memnuniyeti arasında negatif bir korelasyon olduğunu ve gelir düzeyi arttıkça iş doyumunun azaldığını saptamıştır. Bu sonuç bizim verilerimizi desteklemektedir.

Ücret, temelde çalışanların fizyolojik ve güvenlik gereksinimlerini karşılamaya yöneliktir (23,25). Ücretin yüksek olması, çalışanın işten doyum sağlamasına yetmemektedir. Burada çalışanca arzulanan, değerli bulunan ücret ile elde edilen ücret arasındaki denge, önemli bir etken olmaktadır (25).

Türnüklü (73) çalışmasında yüksek eğitim görmüş çalışanların işin ve mesleğin gereklerinin yerine getirilmesinin işten beklenilen ücretten daha önemli olduğunu kabul etmekte ve işin gereklerini yerine getirmekte olduklarını belirtmiştir. Bizim çalışmamızda da bu farkın iş doyum düzeyi daha yüksek olan Yüksekokul mezunu ve işe yeni başlamış hemşirelerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Yavaş’ın (15) yüksek eğitim gören hemşirelerin daha doyumlu olduğunu belirten bulguları bizim verilerimizi desteklemektedir

Karşıt olarak, Arıkan (5) ücret ile iş doyumu arasında anlamlı bir ilişki saptaması; Aştı (25), Vara (22), Aksayan (23) ve Gözüm (35) yüksek gelir düzeyine sahip hemşirelerin iş doyum puan ortalamalarını daha yüksek saptamaları bizim çalışmamızla çelişki içerisindedir.

Bu çelişkinin nedeni, bizim çalışmamızda 450 milyon ve daha az ücret alan

grubun tamamını Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan hemşireler oluşturmaktadır. Bu grubun tamamının sözleşmeli personel statüsünde olması, işe yeni başlayan yüksek okul mezunu hemşireler olmaları, çoğunluğun bekar ve çocuksuz olmasının iş doyumlarının yüksek olmasını etkilediği düşünülmektedir.

Ayrıca bu kurumda çalışma ortamındaki fiziksel koşulların yeterliliği, çalışanların gelişimine öncelik verilmesi, kurum içinde bilgilendirme ve iletişimin yüksek olması ve çalışanların kuruma bağlılık ve güvenlerinin yüksek olmasından dolayı farklı bir sonuç ortaya çıktığı düşünülmektedir. Farklılığı yaratan grubun sözleşmeli personel olarak çalışmasından dolayı İş Doyum Ölçeğine içtenlikle yanıt vermemiş olmaları da olanak dahilindedir. Bu farklılığın nedeninin tam olarak açıklanabilmesi için statüleri aynı farklı hemşireler üzerinde çalışmanın tekrarlanması yararlı olur.

12- UNVAN

Çalışmamızda hemşirelerin sahip oldukları unvanlarına göre genel iş doyum düzeyleri ve iş doyumunun alt ölçeklerinden fiziksel koşullar, işin kendisi, bilgilendirme ve iletişim, birimler arası ilişkiler, çatışma çözme, örgüt kültürü ve kuruma bağlılık ve güven düzeyleri üzerinde etkili olduğu saptanmıştır. Servis sorumlu hemşirelerinin genel iş doyum ve alt ölçek puan ortalamaları, servis klinik hemşirelerinden anlamlı olarak daha yüksek saptanmıştır.

Saygun ve arkadaşlarının (43) çalışmasında ücret ve ödül sistemleri, birimler arası ilişki, çatışma çözme, örgüt kültürü alt ölçeklerinden idari görevi olan hekimlerin puan ortalamalarının yüksek olduğu ve genel iş doyum puan ortalaması arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.

Aştı (25) ile Aydın ve Kutlu’nun (1) çalışılan kurumdaki görevin iş doyumunu etkilediği; Kavla’nın (18) bizim çalışmamızla aynı hastanelerdeki hemşireler üzerindeki çalışmasında, Erşan (20) ve Yavaş’ın (15) çalışmalarında sorumlu hemşirelerin iş doyum puanlarını servis hemşirelerinden yüksek saptamaları; Aksayan’ın (23) araştırmasında ifade edilen, meslekte yükselme ve kıdem arttıkça iş doyumunda artış olduğu sonucu bulgularımızı desteklemektedir.

Gezer’in (38) çalışmasında idareci ve kat sorumlusu olarak çalışan hemşirelerin iş doyum puan ortalamalarını ebe/hemşirelerin puan ortalamalarından anlamlı olarak yüksek saptanması ve Pınar ve Arıkan’ın (69) servis hemşirelerinin iş doyumlarını, sorumlu/yönetici ve öğretmen hemşirelerin iş doyumlarından anlamlı

derecede düşük olduğunu belirtmesi çalışma sonuçlarımızla benzerlik

göstermektedir.

Birinci (28) çalışmasında yönetsel görevi olan hekimlerin iş doyum düzeylerini daha yüksek, Karlıdağ ve arkadaşları (45) ve Aslan ve arkadaşları (70)

Öğretim görevlisi/üyesi hekimlerin iş doyum düzeylerini pratisyen, araştırma görevlisi ve uzman hekimlerin iş doyum düzeylerinden anlamlı olarak yüksek saptamışlardır.

Bodur ve Güler (74) sağlık yöneticilerinin, Ardıç ve Baş (75) idareci konumda bulunan akademik personelin iş doyumlarının daha yüksek olduğunu ve Yıldız ve arkadaşları (44) mesleki statünün iş doyumuyla etkili olduğunu belirtmişlerdir. Kocabaşoğlu ve arkadaşları (76) hastane içinde hiyerarşik düzende yüksek düzeyde olan bireyin, daha düşük düzeyde olana göre daha fazla doyum sağlayacağını belirtmişlerdir.

Kişilerin yaptıkları iş konusunda alınan kararlarda ve yapılan uygulamalarda fikirlerini beyan etme olanaklarına sahip olmalarının iş doyumlarını olumlu yönde etkileyeceği açıktır (28). Hemşirelik mesleğinde yönetimde görev alma eğitim düzeyi ve çalışma yılına göre yapılmaktadır. İlerleme olanağı, kişinin bilgi ve becerilerini artırmada rol oynadığı gibi, kişinin sosyal statüsünü yükseltmekte, kişide yeterlilik duygusu ve özgüveni de attırmaktadır (1). Ayrıca toplumda, sorumlu/yönetici hemşireliğin statü sağladığına ilişkin düşüncelerin yoğun olması ve idari görevi olan hemşirelerin, işlerinde daha bağımsız olmaları, yetkilerinin kullanabilmeleri ve nöbetsiz çalışma nedeniyle sosyal ve özel yaşama daha fazla zaman ayırabilmeleri iş doyumlarını yükselten nedenler arasında olduğu düşünülmektedir. Bu nedenlerle sorumlu hemşirelerin işlerinde daha doyumlu oldukları düşünülmektedir.

Sonuç olarak, literatüre ve bizim verilerimize göre hemşirelere sağlanan yükselme olanakları iş doyumunu arttırmaktadır.

Benzer Belgeler