• Sonuç bulunamadı

Osmanlı tebaası devlete karĢı vergi yükümlülüğüne sahipti. Hükümlerde de bu vergi yükümlülüğüne verilen ehemmiyet görülmektedir. Bölgenin coğrafi verimliliği ve konumu göz önüne alındığında bu vergiler genellikle mukataa, ağnam resmi, kovan resmi, cizye ve gümrük resimleri olmuĢtur.

Eflak ve Kara Eflak toprakları verimliliği açısından Osmanlı Devleti için büyük önem taĢıyordu zira defterde de sık sık bu bölgenin Devlet-i Aliyye‟nin hububat ambarı olduğu açık Ģekilde ifade edilmiĢtir. Bu bölgenin güvenliğinin ve huzurunun sağlanarak

72 Hüküm no: 71, 74, 126, 132, 140, 141,162, 163, 212. 73 Hüküm no: 113, 132, 74 Hüküm no: 84. 75 Hüküm no: 170.

20 halkın çevre bölgelere dağılmamalarına çok dikkat edilmiĢtir. Çünkü halkın dağılması demek vergi gelirlerinin azalması ve merkeze gönderilecek hububatın kesintiye uğraması demek oluyordu.76

Eflak ve Kara Eflak‟a ticaret için gelen tüccar, askeri ve gayrı askeri Ģahısların vermekle yükümlü oldukları bazı vergiler bulunmaktaydı. Hayvanlarını Eflak veya Kara Eflak‟a otlatmak için getiren hayvancılar, Eflak voyvodasına bahar aylarında hayvan sayısına göre Yarbarit resmi ve kıĢ aylarında ise Oyarit resmi ve Vakarit resmi tabir olunan vergileri vermek zorundaydılar.77

Bu resimler Ģöyledir:

 Yarbarit resmi: Bahar mevsiminde hayvanlarını Eflak veya Kara Eflak hududu dahilinde otlatan hayvancılardan müslim ya da gayri müslim olsun hepsinden koyun, sığır ve bargirlerinden78 aynı miktarda ücret alınmasıdır. Bu miktar defterde açıkça belirtilmiĢtir. Bahar mevsiminde her bir sığır ve bargirden otlak ve mera vergisi olarak 24 akçe, koyundan ise 8 akçe Yarbarit resmi alınmıĢtır.

 Oyarit resmi: KıĢ mevsiminde Eflak veya Kara Eflak‟a hayvanlarını otlatmaya gelen hayvancılardan hayvan baĢına alınan vergidir. Her bir koyundan 8 akçe Oyarit

resmi alındığı belirtilmiĢtir. Ayrıca bu vergi müslim ve gayri müslimlerden farklı

miktarlarda alınmıĢtır. PadiĢahın 1748 tarihli hatt-ı hümâyûnuyla Ġslam ehlinden koyun baĢına 8 akçe, Eflak‟ın yerli ahalisinden ise 15 akçe oyarit resmi alınması kararlaĢtırılmıĢtır.79

 Vakarit resmi: KıĢ aylarında büyük baĢ hayvanlardan alınan vergidir. Defterde kıĢlak vergisi olarak halktan 60 akçe alındığı yazmaktadır.80

 Kovan resmi: Eflak ve Kara Eflak ahalisinden alınan bir diğer vergi ise Kovan

resmidir. Osmanlı kanunnamelerinde “kovan resmi”, “resm-i küvvâre”, “öşr-i asel”

gibi isimlerle zikredilen bu vergi halkın beslediği arı kovanlarının mahsulünden

76

Hüküm no: 104.

77

Bu vergi isimlerine baktığımız da ise, Osmanlı kaynaklarında “ ” Ģeklinde geçen ve “yarbarit” okunan bu vergi çeĢidi Romence olup “ierbărit” Ģeklinde yazılıp, “yarbarit” olarak okunmaktadır. “ierbă”, ot anlamına gelmektedir. “ierbărit” ise otlak yani otlak vergisi anlamını ifade edilmektedir. Bir diğer vergi ise, “ yazılıp “oyarit” olarak okunmaktadır. Romence olan bu kelime “oierit” yazılıp “oyerit” olarak okunmaktadır. “Oi” Romence koyun/koyunlar anlamına geldiği gibi “oierit” koyun anlamına gelmekle beraber ağnam/koyun vergisi anlamındadır. Kaynaklarda geçen diğer vergi çeĢidi ise “ ” yazılıp “vakarit” Ģeklinde okunmaktadır. Fransızca olan bu kelime “văcărit” Ģeklinde “ yazılır ve “vakarit” olarak okunur. “Văcăr”, Fransızca inek anlamına gelmekle beraber “văcărit” inek gibi büyük baĢ hayvanlardan alınan vergi anlamındadır. Defterdeki vergi çeĢitlerini bu Ģekilde ifade eden Prof. Dr. Mihai Maxim, kaynak olarak, Horıa c.Mateı, Hıstoıre Chronologique de

la Roumanıe, Bucarest 1976, s.483, 478 adlı eseri gösterir.

78

Yük taĢıyan hayvan, at, beygir.

79

Hüküm no: 28, 130, 167.

80

21 alınmıĢtır.81

Kovan vergisi halkın müslim ya da gayrı müslim olduğuna değil yetiĢtirilen kovan sayısına, elde edilen mahsule, Ģahısların durumuna ve bölgelerine göre değiĢmiĢtir. Defterde alınan akçe miktarına değinilmemekle beraber durum örnekteki gibi açıklanmıĢtır. Örneğin “…...İmdi nizâm-ı mezbûr ve mukaddem sâdır

olan emr-i şerifim mûcibince Eflak toprağına kâ„inen men kân her kimin yedinde kovan olur ise âdet-i beled üzere icâb iden resm-i kovan mübâşeretinle bi‟t-tamâm tahsîl ve kabzına me‟mûraedâ ve teslîm itdirilüp mugāyir-i mu„tâd bir ferde ta„allül ve muhâlefet itdirilmemek bâbında fermân-ı âlî sâdır olmışdır.”82

Yukarıda sayılan oyarit, yarbarit, kovan ve vakarit resimleri dıĢında geçit namı diğer adıyla toprak bastı, cizye ve avaid gibi vergilerde toplanmıĢtır.83

Bu vergilere kısaca değindiğimizde, cizye resmi: “Harac-ı re‟s” yani baş vergisi de denilmektedir. Eski Ġran, Yunan ve Roma‟da da tahsil olunan bu vergi Osmanlı‟da gayri müslimlerin Ġslam ülkesinde emniyet içinde yaĢamaları ve askerlik yapmamaları karĢılığında alınmıĢtır. Bu vergi Süleyman Sûdî‟nin eserinde “Lisân-ı şeri„atde cizye iki

kısma taksîm olunup, bir kısmına maktû„, diğerine ale'r-rü‟us tesmiye edilir. Cizyenin maktû„ olan kısmı rızâ-i sulh ile alınan parçasıdır. Bu makûle cizye ne şekil üzerine söyleşilmiş ise o minvâl üzere takdîr olunup ahz ve tahsîl olunur.”84

Ģeklinde ifade

edilmekle beraber verginin iki Ģekilde tahsil olduğuna iĢaret edilmektedir. Birincisi sulh yoluyla alınan bölgelerde uygulanan maktû„ uygulama, Eflak‟ta bu uygulamaya tabi olmuĢtur. Maktû„ uygulamanın yapıldığı bölgelerde tahsil edilecek miktar; gelire, Ģahısların sağlık ve cinsiyetine göre değiĢmiĢtir.85

Ġkinci uygulama ise rü‟ûs olarak toplanmıĢtır. Bu uygulama ise savaĢ yoluyla alınan topraklarda uygulanmıĢtır. Verginin tahsilatı bölgedeki ahalinin durumuna göre adam baĢına ve Ģahıs üzerinden alınmıĢtır. Defterde cizye alımına dair bazı hükümler bulunmakla beraber bu verginin miktarından veya kimlerden toplandığından bahsedilmemiĢtir. Daha çok cizye vergisinin diğer vergilerle birlikte usulsüz ve bu vergiyi toplayan cizyedarların86

yaptıkları haksızlıklardan bahsedilmiĢtir.87

81

Ziya Kazıcı, Osmanlılarda Vergi Sistemi, Ġstanbul 1977, s. 96-97.

82

Hüküm no: 95.

83

Hüküm no:89, 92, 110.

84

Süleyman Sûdî, Osmanlı Vergi Düzeni (Defter-i Muktesid), Isparta 1996, s.42

85

Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı Hukuku, Adalet ve Mülk, Ġstanbul 2008, s.293-294.

86

Osmanlı Devleti‟nde cizye vergisini toplamakla yükümlü devlet görevlisidir.

87

22 Bir baĢka vergi ise geçit namı diğer adıyla toprak bastı resmidir. Boğazlardan, iskelelerden ve belli geçitlerden geçerken her hayvan baĢına alınan geçit resmi, halk dilinde ise toprak bastı parasıdır.

Avaid resmi, Pazara getirilip satılan hayvandan alıĢ-satıĢ bedeli olarak

alınmıĢtır.88

Ayrıca ticarî mallardan da malına göre her yükünden 2‟Ģer ya da 3‟er kuruĢ alınmıĢtır. Hayvanlardan ise her bir baĢ için 4‟er ya da 5‟er kuruĢ alınmıĢtır. Bu vergi bölgedeki voyvodalar tarafından toplanmıĢtır.89

Defterde sıklıkla geçen vergilerden bir diğeri ise gümrük vergileri olmuĢtur. Osmanlı devletinde gümrükler dahili ve harici olmak üzere ikiye ayrılmıĢtır:90

Dahili gümrükler: Osmanlı devletinde iskele ve ticaret yollarında alınan gümrük

resimleridir. Sahildekilere sevahil gümrükleri, sınırdakilere hudut gümrükleri, orta yerlerdekilere ise kara gümrükleri adı verilmiĢtir. Alınan resimler 4 bölüme ayrılır: Bir yerden baĢka bir yere taĢınan yani gümrük memuruna gelen mallardan âmediye, baĢka bir yere ya da ülkeye giden mallardan reftiye, nakledilen yerde tüketilen ithal malı eĢyadan masdariye ve Osmanlı ülkesinden transit geçen mallardan ise müruriye ve bâc-ı

ubûr adıyla gümrük resmi alınırdı.

Harici gümrükler: Bu vergiler Osmanlı Devleti‟nin ahidname adı altında

yabancı devletlere verdiği ticari imtiyazla, yani kapitülasyonlarla ortaya çıkmıĢtır. Harici gümrüklerde gümrük vergisinin oranı % 5‟den % 3‟e düĢürülmüĢ, giriĢ-çıkıĢ ve ticaret yapma serbestiyeti verilmiĢtir. Ayrıca tüccarın can ve mal güvenliğinin yanında ölüm olaylarında mirasları ülkelerine gönderilmiĢ, iç gümrüklerde vergi muafiyeti tanınmıĢtır. Bu gümrükler ya müstakil olarak tahsil edilir ya da daha önceki yöneticilerin koydukları oran üzerinden toplanırdı ancak bu oran zaman ve bölgelere göre değiĢmiĢtir.91

Bu manada ilk imtiyaz Fatih Sultan Mehmet tarafından Venediklilere verilmiĢtir.92

Defterde de bu tür imtiyazlar ile himaye altına alınan tüccarlarla (müste‟men) alakalı olarak genellikle yapılan usulsüzlükler üzerinde durulmuĢtur. Bu imtiyaza sahip olan elçi tercümanlarının usülsüz olarak Osmanlı tebaasından olan Ģahıslara sahip oldukları imtiyaz kağıtlarını (pâtente) vermiĢlerdir. Böylece gümrük vergilerinin

88

Ünal TaĢkın, “Rüsûm-ı Örfiye”, Tarih Okulu İlkbahar-Yaz 2013, Sayı XIV, Ġzmir 2013, s. 55-73.

89

Ömer ġen, Osmanlı Panayırları (18.-19. Yüzyıl), Ġstanbul 1996, s.89.

90

Ziya Kazıcı, Osmanlılarda Vergi Sistemi, Ġstanbul 1977, s.144-148; Ahmet Akgündüz-Halil Cin, Türk Hukuku

Tarihi, Ġstanbul 2011, s.335-339

91

A. Akgündüz- H. Cin, a.g.e., s. 351; Ziya Kazıcı, Osmanlı‟da Vergi Sistemi, Ġstanbul 2005, s. 182-187.

92

23 ayrıcalıklarından faydalanmalarını sağlamıĢlardır. Durumun fark edilmesi üzerine devlet, voyvodanın bu Ģahıslardan derhal imtiyaz kâğıtlarının alınmasını ve gerekli tembihlerin yapılmasını istemiĢtir. Yukarıda da belirtildiği gibi tüccarların mallarında %3‟lük hesap üzerine tahsil olunan verginin toplanması esnasında tüccarlara kesinlikle rahatsızlık, huzursuzluk verilmemesi gerektiği üzerinde durulmuĢtur.93

Hükümlerde Nemçe kazalarından gelen tüccarların hiçbir Ģekilde taciz ve gaspa uğratılmayarak, kendilerine eziyet edilmemesine dikkat edilmiĢtir. Nemçe‟de bulunan Osmanlı tebaasından tüccarların da aynı Ģekilde muamele görmesi gerektiği vurgulanmıĢtır. Diğer taraftan gümrük vergisine tabi olan mallardan ayrıntılı olarak bahsedilmiĢ ve bu mallardan ne kadar vergi alınacağı açık bir Ģekilde yazılmıĢtır.

Bunlar;

 Her bir bin vukiyye94

don yağından 3 kuruĢ  Her bir bin vukiyye sade yağdan 4 kuruĢ  Her bir bin vukiyye kaĢkavaldan95

4 kuruĢ 35 akçe  Her bir araba pastırmadan 2 kuruĢ

 SüzülmemiĢ balın her bir fıçısından 2 kuruĢ

 SüzülmüĢ balın her bir kantarından 10 akçe alınmıĢtır. Kesilmek için ya da baĢka bir iĢlem için götürülen her bir öküz, inek ve attan “vâme”96

tabir olunan gümrük vergisi alınmıĢtır.97

“vâme” tabir edilen bu gümrük vergisiyle alakalı hükümlere

Mühimme Defterleri‟nde de rastlanmaktadır.98

Gümrük vergileriyle beraber yukarıda saydığımız vergilerin toplanması esnasında birtakım usulsüzlükler yaĢanmıĢtır. Defterde vergi konusuna iliĢkin hükümlerde genellikle bu mesele üzerinde durulmuĢtur. Eflak‟a çevre kazalardan gelen Ģahıslar bu bölgede izinsiz olarak yerleĢerek ev bark sahibi olmuĢlar ve bölge halkının arazilerini iĢleterek huzursuzluğa sebep olmuĢlardır. Bu tür olayların yasak olmasına rağmen voyvoda, izinsiz olarak Eflak‟a yerleĢen zorba halktan, bölgedeki ormanlar,

93

Hüküm no: 169, 180.

94

Dört yüz dirhemlik tartı, bu kelime Redhouse‟ta “ vakıyye” Ģeklinde geçmektedir

95

Genellikle Anadolu‟da üretilen bir tür peynir çeĢidine denir. Sir James William, Redhouse, Ġstanbul 1890, s. 1416.

96 Bir vergi çeĢidi olmakla beraber, sözlük anlamı borç, borcu tahsil eden anlamında kullanılan gümrük vergisidir.

97

Hüküm no: 124, 147.

98 Bu vergi hakkında 1131 evâst-ı ġa‟ban (1719) tarihli hükümde “Eflak voyvodasına hüküm ki, Memleket-i Eflak‟dan

bey‟ olunan sığır ve öküz ve bârgirin bâyi‟i olan reâya tâifesinden beher re‟s-i sığır ve öküz ve bârgirden kadîm-ül-eyyâmdan beru taraf-ı miriyçün vâma nâmıyla ikişer sümün ve müşterisi olan müslümân tüccârından dahi vakarit nâmıyla dörder sümün rüsûm alına gelüp…..” Ģeklinde bilgi verilmektedir. BOA, Mühimme Dfterleri, Defter

No:129, s. 59, hük. 21; Ayrıca bkz.Valerıu Velıman, Relatııle Româno-Otomane (1711-1821) Documente Turceştı, BucureĢti 1984, s. 132-133

24 meyve bahçeleri ve göllerde tutulan balıklar için vergiler almıĢtır. Bu usulsüzlüğün merkeze Ģikayet edilmesi üzerine durum tetkik edilmiĢtir.99

Erdel ve PraĢova gibi yerlerden hayvanlarını otlatmak için Eflak ve Kara Eflak‟a getiren hayvancılar Osmanlı tebaasının ödediği oyarit ve yarbarit gibi vergileri ödemekle yükümlü olmuĢlardır. Fakat bazı Ģahısların bunları ödemediği veya noksan ödediği hükümlerde görülmüĢtür. Bu Ģahıslar derhal belirlenerek bölgeden hayvanlarıyla birlikte çıkarılmıĢtır.100

Eflak voyvodası tarafından gümrük vergisinin ve diğer vergilerin toplanması için görevlendirilen Ģahıslar sahtekarlık yaparak vergilerin bir kısmına el koymuĢlardır. Bu durumun fark edilmesi üzerine görevliler tespit edilerek cezalandırılmıĢlardır.101

Devletin üzerinde durduğu en önemli mevzulardan biri de halkın huzuru ve refahı idi. Bu durumun sağlanması için vergilerin toplanması ve açılan davaların çözülmesi esnasında haksızlıkların yaĢanmamasına dikkat edilmesi istenmiĢtir. Böylece halkın dağılarak periĢan olması engellenmeye çalıĢılmıĢtır. Zira Eflak ve Kara Eflak‟ta huzur ve düzen hakim iken vergiler rahatlıkla tahsil edilmiĢtir. Fakat çevre kazalardan gelen zorbalar Eflak ve Kara Eflak‟ta huzuru bozmuĢ ve halk yükümlülüklerini yerine getiremez olmuĢtur. Voyvodanın ve diğer yöneticilerin de vergileri zorla almaları halkı periĢan etmiĢtir. Hükümlerde bu durumdan kaçınılması gerektiği sıklıkla tekrar edilmiĢtir.102

Bazen azledilen voyvoda tahsil ettiği vergileri merkeze göndermemiĢtir. Bunun üzerine yeni tayin edilen voyvodadan devlete olan borcun ödenmesi istenmiĢtir.103

Eflak‟ta bulunan bazı çiftliklerin “mültezim”104

ve “subaşıları”105 yükümlü oldukları hayvan vergisini ödememek için kendi koyunlarını ahalinin koyunlarına karıĢtırdıkları hükümlerde açıkça görülmüĢtür. Bunlardan baĢka gümrük vergisi, iltizam gibi vergi yükümlülüğü olan Ģahısların da vergilerini ödemediklerine rastlanmıĢtır.106

Tabi sadece mültezim ya da subaĢılar değil ahali de Nemçe memleketlerinden gelen hayvancıların hayvanları arasına kendi hayvanlarını karıĢtırarak vergi yükümlülüğünden

99 Hüküm no: 1, 78, 82. 100 Hüküm no: 30, 49, 79, 246. 101 Hüküm no: 39,137. 102 Hüküm no: 50, 51, 60, 64, 133. 103 Hüküm no: 55, 57. 104

Ġltizama verilen arazilerin vergilerini toplamakla görevli memur.

105

ġimdiki zabıta ve daha ziyade belediye memurlarının gördükleri iĢleri gören ve kasabaların idaresi baĢında bulunan memurlara verilen unvan idi. Ayrıntılı bilgi için bkz. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarihi Deyimler ve Terimler

Sözlüğü, III, Ġstanbul 1983,s. 259

106

25 kurtulmak istemiĢlerdir. Bu durumun fark edilmesi üzerine olaya karıĢan kiĢiler tespit edilerek uyarılmıĢ, uyarıları dinlemeyenler ise sürüleriyle birlikte çıkarılmıĢlardır.107

Benzer Belgeler