• Sonuç bulunamadı

23

24 Vergi bilinci çeşitli faktörlere göre oluşmaktadır. Bu faktörler arasında; toplumun genel eğitim düzeyi, genel eğitim uygulamaları içinde vergi ile ilgili eğitim faaliyetlerinin etkinliği, vergi yönetiminin bu konudaki faaliyet ve uygulamaları, toplanan kaynakların değerlendirilmesindeki etkinlik, vergi ile ilgili yasal düzenlemelerin vergi ilkelerine uygunluğu, sağlıklı ve etkin iletişim imkânları ile bunların değerlendirilmesi, gerek mükellefe ve gerekse vergi yönetimine yardımcı kuruluşların bu konudaki faaliyetleri ve çalışmaları gibi faktörler belirtilebilir81.

Burada göz önünde tutulması gereken diğer bir husus; konunun, bir ülkede yalnızca mali fedakârlıklarda bulunması öngörülen kesimlerin sahip olmaları gereken bilinç düzeyi ile değil, aynı zamanda da yönetme ve yönlendirme görevi verilenlerin bilinç düzeyi ile yakından ilgili olduğudur. Uygulama açısından, söz konusu kesimlerin iç içe olduğunun, yani yönetenlerin de aynı zamanda mali fedakârlıklarda bulunduklarının dikkate alınması suretiyle, aksaklık ve sorunların üstesinden gelmeye çalışmanın taşıdığı öneme, geniş kapsamlı bir şekilde yaklaşılması gerekmektedir82.

1.4.2. Vergi Ahlakının Tanımı

Ahlâk, “belli bir dönemde, insan topluluklarınca benimsenmiş olan, bireylerin birbiriyle ilişkilerini düzenleyen geleneksel davranış kurallarının, yasalarının, ilkelerinin bütünü veya çeşitli toplumlarda ve çağlarda kapsamı ve içeriği değişen değerler alanı”

olarak tanımlanabileceği gibi; “bir kişi ya da bir insan öbeğince benimsenen eylem kurallarının bütünü” şeklinde de tanımlanabilmektedir83.

TDK’ da ahlak kelimesi, bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları şeklinde tanımlanmaktadır84. Ahlak kavramı, sosyal ilişkilerin gelişmesini ya da kişiler arasında rehberlik sağlamak için geliştirilen kurallardan oluşan düzgüsel bir sistemdir. İşlevi insan ilişkilerini bir sisteme oturtmak ve düzenlemektir85.

81 Akdoğan, 2011, s. 189.

82Akdoğan, A. “Kamu Harcamaları ile İlgili Genel Sorunlar ve Mali Yönetimin Etkinliği Açısından Bazı Yansımaları” , Maliye Seçme Yazılar, (Ed. Binnur Çelik ve Fatih Saraçoğlu), Gazi Üniversitesi Yayınları, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ankara 2003, s. 25.

83 Akarsu, Bedia, Felsefe Terimleri Sözlüğü, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 1998, s. 10.

84Türk.Dil.Kurumu,.<www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5c32210 385f7e7.39399149>, (24.06.2018).

85 Gökbunar, Ali Rıza, vd. “Türkiye’de Vergi Ahlakını Belirleyen Faktörler Üzerine Bir Araştırma”, Ekonomik Yaklaşım, 2007/18 (63), s. 71.

25 Yine başka bir tanıma göre ahlak, insanın kamuyla olan ilişkilerinde “uygun”

olarak adlandırılan davranışı belirleyen içsel bir denetçidir. Benzer şekilde vergi ahlakı vergi ödeme konusundaki içsel bir motivasyon olarak tanımlanmaktadır86.

Vergi ahlakı tanımlaması yapılmakla birlikte açıklanması zor bir sosyal fenomendir87. Çünkü vergi ödeme veya ödememe arasındaki seçimi belirleyen yalnızca yasal zemin değildir. Bunun yanında norm ve tutumlardan meydana gelen bir ortam da belirleyici bir unsur olmaktadır. Bu durum vergi ahlakı ile vergi ödeme arasında var olan bir ilişkiyi yansıtmaktadır88.

Vergi ahlakı, genel ahlaktan farklı bir kavramdır. Bundan dolayıdır ki, çoğu zaman bireyler vergi kaçırmayı yolsuzluk ya da ahlak dışı bir eylem olarak görmemektedir89. Sonuç olarak, vergi ahlakı ile genel ahlak arasında sıkı bir ilişki yoktur, genel ahlakı çok yüksek olan bir kişinin vergi ahlakı çok düşük olabilmektedir90.

Vergi ahlakı ile ilgili ilk önemli çalışmalar 1960’lı yıllarda Günter Schmölders önderliğindeki Alman bilim adamları tarafından kurulan Köln Vergi Psikolojisi Okulu (Colonge School of Tax Psychology) tarafından başlatılmıştır. Daha sonraları mükelleflerin devletle olan ilişkilerini belirleyen ve mükelleflerin vergiye yönelik tutumlarını etkileyen önemli faktörlerden biri olarak değerlendirilen vergi ahlakı konusunda yapılan araştırmalar artmıştır91.

Günter Schmölders vergi ahlakını, bireylerin vergileme ile bireylere yüklenen özel mükellefiyetler karşısında takındıkları davranış olarak tanımlamıştır. Buna göre vergi ahlakı, halktan halka, mekândan mekâna, zamandan zamana farklılık göstermektedir.

Diğer bir deyişle vergi cezaları ve vergi kaçakçılığı karşısında bireylerin almış oldukları tavır olarak tanımlanır92.

86 Baloğlu, Burhan, “Sosyal Açıdan Türkiye’de Halkın Vergiye Bakışı”, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, İstanbul, 2010/62, s. 22.

87 Torgler, Benno, “Tax Compliance And Tax Morale, A Theoretical And Empirical Analysis”, Cheltenham, Edward Elgar Publlishing Limited, UK 2007, s. 64.

88 Torgler, B ve F. Schneider “What Shapes Attitudes Toward Paying Taxes? Evidence from Multicultural European Countries”, IZA, Discussion Paper No. 2117, May 2006, s. 2.

89 Posner, Eric Andrew, “Law and Social Norms: The Case of Tax Compliance”, Virginia Law Review, 86 (8), 2000, s. 1785.

90 Edizdoğan, 2017, s. 221.

91 Şahbaz, K. İ. ve N. T. Saruç, “Vergi Ahlakını Etkileyen Faktörler: Sakarya Üniversitesi Örneği”.

Sakarya İktisat Dergisi, 2012, s. 4.

92Schmölders, Günter, Genel Vergi Teorisi, (Çev. Salih Turhan), İstanbul Üniversitesi Yayınları, 2149/55, İstanbul 1976, s. 107.

26 Torgler ise vergi ahlakını “vergi ödeme konusundaki içsel bir motivasyon” olarak tanımlamıştır93. Bu tanıma göre vergi ahlakı kişisel isteklilik veya vergi ödemek için ahlaki bir yükümlülüktür. Yani vergi ahlakı kişide suçlarına karşı hissedilen vicdani bir huzursuzluk ve ya suçluluk hissidir. Kişideki bu vicdani hisler ne kadar kuvvetli ise vergi ahlakı da o derece kuvvetli olacaktır. Bu haliyle vergi ahlakı mükellefte vergiye karşı oluşan bir değer bütünüdür94.Ahlak kavramı burada Kant düşünce sisteminde görülen töresel yüksek bir mükellefiyet anlamında değil, bireyin toplumun bir parçası olarak üstlendiği görevleri daha iyi yerine getirebilmesi için uyması gereken zamanın ahlaki ve hukuki kurallarını içten tasvip etmesi anlamında kullanılmaktadır. Dolayısıyla burada bireylerin vergileme ve vergileme ile kendilerine yüklenen özel yükümlülükler karşısında takındıkları genel tavır yani “vergi zihniyeti” söz konusudur. Bu anlamda vergi ahlakı, vergi zihniyetinin genel çerçevesi içinde yer almaktadır95.

Başka bir tanıma göre, ahlak mükelleflerin vergi yasalarından doğan yükümlülüklerini, gerçeğe uygun bir şekilde yerine getirme konusundaki davranışlarının düzeyidir. Vergi bilinci ile iç içe bir kavram olan vergi ahlakı, vergilendirme ile ilgili yükümlülüklerin olması gerekene uygun bir şekilde yerine getirilmesi ile anlam kazanır96.

Vergi ahlakı, vergi-hizmet bağlantısının ve vergilerin amaç ve işlevlerinin kavranmış olmasından ibaret sayılan mali bilgi ve başta vergi kanunu olmak üzere tüm mali kurumlara ilişkin bilgi, duygu ve davranışlardan ibaret sayılan mali tutumlar ile bağlantılı bir kavram olup, vergi ödeme konusundaki içsel bir motivasyon olarak tanımlanmakta ve mükelleflerin vergi yasalarından doğan yükümlülüklerini, gerçeğe uygun bir şekilde yerine getirme konusundaki davranışlarının düzeyine denilmektedir.

Buradaki içsel motivasyon, dışsal bir zorlama ve baskı olmaksızın gönüllü vergi ödemeyi ifade etmektedir97. Vergi ahlakı, vergi mükelleflerinin vergi ile ilgili belli bir bilinç ve bilgi düzeyine varıp, vergi ödemeyi bir vatandaşlık görevi saymaları ve böylelikle içsel bir isteklilikle vergiye gönüllü uyumlarıdır denilebilir.

93 Torgler, Benno, “Tax Morale: Theory And Empirical Analysis Of Tax Compliance”, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Basel, Universitat, Basel 2003.

94 Saygın, Özgür, ”Vergi Uyumu Ve Vergi İdaresinin Vergi Uyumuna Etkisi”, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Anadolu Üniversitesi, Maliye Ana Bilim Dalı, Eskişehir 2013.

95 Schmölders, 1976, s. 107.

96 Akdoğan, 2011, s. 190.

97 Edizdoğan, 2017, ss. 221-222.

27 1.4.3.Vergi Bilinci ve Vergi Ahlakının Tarihsel Boyutu

Toplumların zaman içinde değişme ve gelişmesiyle birlikte, toplumların ihtiyaç ve istekleri de değişime uğramış ve kamusal mal ve hizmet talebi sürekli artış göstermiştir.

Bu durum gelir kaynaklarının düzenli hale gelmesine sebep olmuştur. Önceleri derebeylere, reislere ve krallara hediye olarak verilen vergiler giderek zorunlu bir ödeme şekline dönüşmüş ve yardım, rica, isteğe bağlı olarak verilen değerleri, görev ve sorumluluk halini almıştır. Yaşanan bu siyasi gelişmeler ile vergilere verilen anlam değiştirmiştir. Vergi gönüllü verilen bir değer iken zorunlu bir değer olmuştur. Tarih boyunca artan vergi oranları ve yöneticilerin keyfi uygulamaları halkın tepkisine yol açmıştır. Yaşanan tüm bu gelişmeler hem demokrasinin gelişmesini sağlamış hem de insanların vergiye karşı daha güvenli ve sistemli bakmasına neden olup vergi bilincinin gelişmesine katkı sağlamıştır98.

Mükelleflerin vergiye bakışı, pek çok bilim dalında incelenme alanı bulmuş ve mükellefin vergiye bakış açısı ile vergi bilinci arasındaki bağ kurgusu kurulmuştur. Bu bilim dallarından en önemlileri ekonomi, psikoloji, sosyoloji ve hukuk olmaktadır. İlk olarak ekonomi alanında incelenme imkânı bulunan mükellefin vergiye bakışı ve vergi bilinci konuları, 1970’li yıllardan sonra psikoloji, sosyoloji ve hukuk alanında da incelenme imkânı bulunmuştur99.

1.4.4. Vergi Bilinci ve Vergi Ahlakı İlişkisi

Vergi bilinci konusunda literatürde çok fazla sayıda tanıma yer verilmiş olmasına rağmen henüz uzlaşılmış bir tanıma rastlanılamamaktadır. Ancak genel olarak bireylerin vergiyi algılaması ve bunu davranışlarına yansıtma düzeyleri şeklinde yer verilmiştir.

Kamusal mal ve hizmetlerin sunumunun yerine getirebilmesi açısından verginin önemini bilen mükelleflerin, vergi ile ilgili ödev ve yükümlülüklerini yerine getirme istek ve arzusunun düzeyine vergi bilinci denir.100 Vergileme devlet ile vatandaşlar arasındaki ekonomik ilişkiye dayalı olduğuna göre, vergilerin meşruiyeti de büyük ölçüde devlete bağlılık, güven ve bunların sonucunda oluşacak vatandaşlık bilincine

98 Çelebi, Elif Ceren, “Vergi Bilinci Ve Vergiye Bakış Açıları: Zonguldak İlinde Serbest Muhasebeci Ve Mali Müşavirler Üzerine Uygulama”, Bülent Ecevit Üniversitesi, SBE, Yüksek Lisans Tezi, Zonguldak 2016, ss. 24-25.

99 Sağlam, Metin, “Vergi Algısı ve Vergi Bilinci Üzerine Bir Araştırma” Sosyo Ekonomi Dergisi, 2013, s.

320.

100 Teyyare, E. ve E. Kumbaşlı, “Vergi Bilinci ve Vergi Ahlakının Gelişmesinde Maliye Bölümü Eğitiminin Rolü”, AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016/16(4), s. 4.

28 bağlı olacaktır. Mükelleflerin vergi ödeme açısından gösterecekleri gönüllü davranışları, çatısı altında yaşadıkları devlete içten bağlılıkları ile doğru orantılıdır101.

Vergi ahlakı, “kişinin gerçek kazancı üzerinden vergi ödemekle yükümlü olduğunu kendi vicdanında duyması hali” olarak tanımlanmaktadır102. Fakat vergi yükümlülerinin bu vicdani duyguya ulaşması çok kolay değildir. Çünkü vergi yükümlülerinin kişisel değerleri, sosyal normlardan etkilenme derecesi, çeşitli bilişsel süreçler, irrasyonel ve motivasyonel faktörler vergi ahlakının oluşmasında önemli belirleyenleri oluşturmaktadır103. Bu noktada vergi ahlakı; vergi bilinci ile iç içe olma özelliği göstermektedir. Vergi bilinci ile vergi yükümlüleri ödemiş oldukları vergilerle yararlandığı kamusal mal ve hizmetler arasında bir mali bağlantı ilişkisi kurarak vergi ödeme gerekliliğini fark edebilirler. Diğer taraftan toplumun genel yapısında var olan dürüstlük, adalet ve görev duygusu gibi değerler etkileşimi bir vergi kültürünü ortaya çıkarmakta ve bu noktada vergi ahlakı toplumdaki sosyal, ekonomik, kültürel ve psikolojik yapılar ışığında gelişme gösteren bir yapıya dönüşmektedir104.