• Sonuç bulunamadı

5.Vatan Cephesi’ne Eleştiriler

CHP başta olmak üzere muhalif partilerin ve muhalif basının Vatan Cephesi’ne olumsuz yaklaştıkları görülmüştür. Bunlara göre, Vatan Cephesi vatandaşları bölmeye yöneliktir; Vatan Cephesi’ne insanlar zorla ve baskı yoluyla, vaatlerle geçirilmekte ve üye sayıları abartılmaktadır.

Menderes’in Vatan Cephesi çağrısından kısa bir süre Nadir Nadi, Cumhuriyet gazetesinde yazdığı bir makalede, bu konuda şu tespitleri yapmaktadır:296

“Bir süredir yurt gezisine çıkan Sayın Menderes, uğradığı yerlerde sık sık bir ‘Vatan Cephesi’ kurulması lüzumu üzerinde duruyor. Yazık ki, bunun nasıl bir cephe olabileceğini yeter açıklıkla kavramakta biz güçlük çekiyoruz. Sayın Başbakana göre, yurdumuzda milleti aldatmağa çalışan bir avuç muhteris ve münafık vardır. İktidar koltuğunu bir an önce ele geçirmek için çırpınan bu adamlara millet kanmamalıdır. Eski rejimle yenisi arasındaki farkı gözönüne getirdiğimizde, bir zamanlar jandarma copu altında inliyen halkın bugün korkudan uzak yaşadığını, bir zamanlar tarlası yok pahasına vergi borcuna giden köylünün bugün refah içinde olduğunu, bir zamanlar telefon emri ile süresiz kapatılan gazetelerin bugün hükümete istedikleri çattıklarını, hatta hakaret bile ettiklerini görmemezlik edebilir mi imişiz? Bu kıyaslamalardan bizim anladığımız, ‘Vatan Cephesi’ derken Sayın Menderes’in kastı, milleti, kendi Başbakanlığı altında, bugünü yüzde yüz öven, dünü ise yüzde yüz yeren bir kütle halinde toplamak olmalıdır. Böyle bir düşünce, ileri sürülen gerekçeler realiteye tam uysa bile, bizce gerçekleşme imkânından yoksundur. Çünkü Sayın Hükümet Başkanının özlediği şekilde insanları bir arada toplayabilmek ilkin yaratılış kanunlarına aykırıdır. (...) Millet meseleleri üzerinde vatandaşların fikir ve oy sahibi

olmaları hususu bir defa kabul edildikten sonra, Sayın Menderesin anladığı manada bir ‘Vatan Cephesi’ kurulmasına imkân yoktur. (...)

Vatan Cephesi ile ilgili olarak dönemin muhalif gazetelerinde yer alan görüşler Demokrat Parti’yi özellikle bu tek parti iktidarına yeniden dönme çabası ekseninde eleştirmektedir. Dönemin Ankara Milletvekili CHP Grup Sözcüsü Bülent Ecevit; Demokrat Parti’nin Vatan Cephesini “bir türlü alışamadıkları çok partili rejimden kurtulmak için başvurdukları bir teşebbüs” olarak kullandığını dü- şünmektedir. Ecevit, Vatan Cephesi hareketiyle hedeflenenlere, “Bütün Türk Vatandaşları için vatan bir tek olduğuna göre, vatanına bağlı bütün Türklerin, partileri ne olursa olsun, bu Vatan Cephesinde birleşmeleri gerektiği telkin edilmek, Vatan Cephesi, partiler üstü, hatta politika üstü bir kuruluş olarak gösterilmek” olarak belirtmekte;“Ama bunca yılın Demokrat Partisi, bir ad değişikliği ile yüzüne şatafatlı bir maske takıvermekle, elbette, gerçek bir Vatan Cephesi olamazdı” sözleriyle buna karşı olduklarını söylemektedir. Vurgulanmak istenen Demokrat Parti’yi güçlendirmek için kurulmuş olan bir cephenin, “Vatan” gibi bir olgunun kullanımıyla partiler üstü hale getirilmek istenmesine duyulan tepkidir.297

Demokrat Parti iktidarının son günlerinde radyo yayınlarına yönelik eleştiriler giderek artmıştır. Ecevit “DP kendini Vatan saymaya ve Devlet Radyosunu kendi Vatan Cephesinin emrinde, vatandaş, milli birlik ve devlet bütünlüğü aleyhinde kullanmaya devam etsin! Karar günü yaklaşıyor” demiştir. 1960 yılında CHP yüzden fazla milletvekilinin imzası ile Radyoya ayrılmış olan beş milyonun üstündeki tahsilâtın bir liraya indirilmesini teklif eden bir önerge vermiştir. Fakat bu teklif reddedilmiştir.298

Ecevit, 1960 yılına kadar, köşesinde sıkça Vatan Cephesi ile ilgili eleştirel yazılar yazmıştır. Demokrat Parti’nin Vatan Cephesine kaydolma ile ilgili ağır baskılar yaptığını söylemiştir. Bu yazılarından birinde, Vatan Cephesi ile ülkenin iktisadı arasında bir bağlantı kurmuştur. Ona göre ekonomide devletin ağırlığının hissedildiği yıllarda devlet kesimindeki iş verimi büyük önem taşımaktadır. Yazıda ayrıca cephede yer alanların herhangi bir iş verimi göstermeseler bile iş güvencesine 297Komsuoğlu, 2002: 59.

sahip oldukları, oysa görevine bağlı ve verimli birinin Vatan Cephesine girmeyi reddetmesi halinde hiçbir güvenceye sahip olmadığı, söylenmektedir. Böylece partizanlığın iş verimine tercih edildiği ve bu şekilde iktisadi hayatımıza en ağır darbenin Vatan Cephesi seferberliğinden geldiği iddia edilmektedir. Bir diğer yazıda ise benzer bir biçimde Vatan Cephesi baskısı ile “Yurdun her köşesinde nice insanın geçim ve yaşama hakkı ile şeref ve haysiyeti arasından bir seçim yapmak” zorunda bırakıldığı belirtilmektedir.299

Demokrat Partinin Türk Siyasal yaşamını denetleme çabaları muhalefetin karşı mücadelesi ile sürerken, gazetelerde sürekli olarak yeni açılan Vatan Cepheleri ve Güç birliği Ocakları haberleri yer almaya devam etmiştir. Gazetelerin her biri kendi yayın çizgisine uygun biçimde açılışların biçimini eleştirmiş, ocak binalarının tapusuz olmalarından, açılışta tekbir getirilmesine, ocak içi kavgalara varan, ayrıntılı haberler vermişlerdir. Köşe yazıları ise 1960 yılına gelindiğinde iyice sertleşmiştir. Ecevit Şubat 1960’da köşesinde yazdığı bir makalede Menderes için Vatan Cephesi’nin ilk harflerinden yola çıkarak “VC Başbakanı” başlığını kullanmıştır. Menderes’in ülkeyi nifak ve Vatan Cepheleri olmak üzere ikiye böldüğünü, nifak cephesi başbakanı olmak istemeyeceğine göre Vatan Cephesi başbakanı olduğunu söylemektedir. Daha sonra ise VC Başbakanının kendi uygunsuz olarak nitelendirdiği giderlerinin nifak cepheli vatandaşların vergileri ile ödendiğini hatırlatmıştır. Sonuçta ülkede yaratılan kargaşa ortamı ve yaşanan cepheleşmeler, birlik getirmek yerine siyasal yaşamı kutuplara bölmüştür. Bu siyasal manevra işe yaramayınca, Demokratlar bu sefer de Nisan 1960’da bir askeri darbe planlamakta olduğunu iddia ettikleri, muhalefetin ‘yıkıcı faaliyetlerini” soruşturmak amacıyla bir komisyon kurmuşlardır.300