• Sonuç bulunamadı

Vardiyalı Çalışma Sistemi İle İlgili Yasal Düzenlemeler

18. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere'de başlayıp, daha sonra tüm Avrupa'ya yayılan makinalaşma ve fabrika sanayiine geçiş, sebep olduğu değişikler açısından üretim biçimi ve ekonomik faaliyetlerde köklü değişiklikler yaşanmasına neden olmuştur (Tunçcan, 2000: 337).

19 Sanayi Devrimi olarak adlandırılan bu süreç, ilk olarak çıkrık makinesinin icadı ile başlamış, 1782 yılında James Watt’ın yaptığı buharlı makinenin icadından sonra, demir-çelik üretimi başta olmak üzere diğer sektörlere ve ülkelere yayılmıştır (Özer ve Biçerli, 2003: 57).

James Watt’ın yaptığı buharlı makine ile birlikte, sanayileşme hızlı bir şekilde artmıştır. Sanayi Devrimi ile birlikte, özellikle büyük ölçekli tekstil fabrikalarında nitelikli işgücü gerektirmeyen üretimin hızla yaygınlaşmasıyla kadınlar, kendi sınırları dışına çıkmışlardır. Ancak, niteliksiz kadın işgücü, bu dönemde uzun çalışma saatleri ve düşük ücretlerle erkek işgücünün ikamesi olarak görülmüştür (Yılmaz vd., 2008: 91).

Sanayileşmeye bağlı olarak meydana gelen daha fazla kazanma isteği beraberinde rekabeti de meydana getirmiştir. Bu süreçte fabrikalarda yalnızca kadınlar değil çocuklar da, çok uzun süren çalışma saatlerinde çalışmak zorunda kalmışlardır.

Başta kadın ve çocuklar olmak üzere, uzun süre boyunca çalışanların, çalışma standartların düzenlenmesi amacıyla hem ülkemizde hem de uluslararası örgütler tarafından çeşitli adımlar atılmıştır.

1.7.1. Uluslararası Düzenlemeler

Çalışanların, uzun çalışma sürelerini azaltmak ve çalışanların haklarını güvence altına almak amacıyla, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra, 1919 yılında imzalanan Versailles (Versay) Barış Antlaşması ile kurulan ILO, başta çalışanların çalışma süreleri olmak üzere, uluslararası çalışma şartlarının belirlenmesinde önemli bir yere sahiptir (Büyük, 2014: 6).

1919 yılında Washington’da gerçekleştirilen ILO’nun genel konferansında kabul edilen ve ülkemiz tarafından onaylanmayan 1 sayılı ilk sözleşme, çalışma süreleri ile ilgilidir. Bu sözleşme, sanayi kuruluşlarında çalışma sürelerinin haftalık 48, günlük 8 saatle sınırlanması hakkında düzenlenmiştir. Sözleşme sadece sanayi kuruluşları ile sınırlı kalmamış, zaman içerisinde ILO tarafından çalışma sürelerine ilişkin birçok sözleşme ve tavsiye kararı düzenlenmiştir (Yıldırım, 2001: 36).

20 ILO'nun sözleşme ve tavsiyelerine yansıttığı uluslararası çalışma standartları ve ilkeleri, sadece üyesi olan ülkelerin çalışma yaşamlarının düzenlenmesinde yo1 gösterici olmamış, bunun yanında üye olmayan ülkeler ve uluslararası kuruluşlar üzerinde de etkili olmuştur (Özdemir, 2002: 1).

10 Aralık 1948 tarihli ve 217/A (III) sayılı kararı ile kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (Şenol, 2014: 14), ülkemizde ise 27 Mayıs 1949 tarihli 7217 sayılı Resmi Gazetede yayımlanması ile kabul edilmiştir. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 24. maddesinde yer alan, “Herkesin dinlenmeye, eğlenmeye, özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılmasına ve belirli dönemlerde ücretli izne çıkmaya hakkı vardır” maddesi ile birlikte çalışanların çalışma saatleri sınırlandırılmıştır.

Çalışma şartlarının düzenlenmesine yönelik çalışma yapan bir başka kuruluş, 5 Mayıs 1949 yılında, 10 Avrupa ülkesi tarafından imzalanan Londra Anlaşması ile temelleri atılan Avrupa Konseyidir. Avrupa Konseyi’nin en önemli yapısı oluşturan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ise 4 Kasım 1950 yılında imzalanmıştır (http://www.mfa.gov.tr/avrupa-konseyi_.tr.mfa, Son Erişim Tarihi: 01.07.2018). Bu sözleşme, ülkemizde 19.03.1954 tarihli 6366 sayılı kanun ile kabul edilmiştir. Sözleşmenin kölelik ve zorla çalıştırma yasağı başlıklı 4. maddesinde, hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı ve zorunlu çalışma tabi tutulamayacağı belirtilerek çalışanların hakları güvence altına alınmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bir uzantısı olan Avrupa Sosyal Şartı, temel sosyal ve ekonomik hakları koruyan, medeni ve politik hakları garanti eden Avrupa Sözleşmesi’dir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, birinci kuşak haklar olarak bilinen temel hakları güvence altına alırken, ikinci kuşak haklar olarak kabul edilen sosyal ve ekonomik hakları ise Avrupa Sosyal Şartı koruma altına almıştır (Aydın, 2014: 25). Avrupa Sosyal Şartı, ülkemizde 14.10.1989 tarihli 20215 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Avrupa Sosyal Şartı’nda yer alan, adil çalışma koşulları hakkı başlıklı madde 2’de, çalışma koşullarının etkili bir biçimde sağlanabilmesi amacıyla düzenlemelerde

21 bulunulmuştur. Ayrıca adil bir ücret hakkı başlıklı madde 4’te, kadınların ve erkeklerin eşit ücret almasının gerekliliği vurgulanmıştır.

Sosyal politikanın temel amaçlarından olan, iş ve yaşam koşullarını iyileştirmek için çalışmalar yapan bir başka kuruluş ise AB’dir. AB’nin yaptığı bu iyileştirme, aralarında iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin de yer aldığı bir dizi düzenlemeye konu oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, AB, iç pazarın kuruluşu ve işleyişi çerçevesinde, çalışanların iş koşullarının düzenlenmesine ilişkin ilke ve kurallar benimsemiştir. Bu kapsamda, 23 Kasım 1993 tarihli 93/104 sayılı yönerge çalışanların iş koşulları bakımından önem taşımaktadır (Erdut, 2002: 1).

1.7.2. Ulusal Düzenlemeler

1475 sayılı yasa döneminde vardiyalı sisteme dayanarak, 23.03.1973 tarihli ve 7/6116 sayılı kararname ile 04.04.1973’te yürürlüğe konulan “Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Bazı Özel Usul ve Kurallar Hakkında Tüzük” yayımlanmıştır (Korkusuz, 2005: 7, Tanış, 2010: 32). Yayımlanan bu tüzüğe göre vardiyalı çalışma ile yapılan işlerde çalışma süreleri, gece vardiyası, haftalık tatiller ve dinlenme süreleri açıklanmıştır.

1475 sayılı yasa döneminde vardiyalı sisteme dayanarak hazırlanan tüzük 12.06.2005 tarihli 25843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bazı Tüzüklerin Yürürlükten Kaldırılmasına İlişkin Tüzük” uyarınca 23.03.1973 tarihli ve 7/6116 sayılı kanunla yürürlüğe giren “Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Bazı Özel Usul ve Kurallar Hakkında Tüzük” yürürlükten kaldırılmıştır.

Vardiyalı çalışma ile ilgili çıkarılan bir başka tüzük, 10.06.2003 tarihli 25134 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4857 sayılı İş Kanunu’dur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun amacı madde 1 de açıklandığı şekilde işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumlulukları düzenlemektir.

4857 sayılı İş Kanunu’nda madde 63 te açıklandığı şekilde çalışma sürelerinin esaslarını uygulama şekillerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından

22 hazırlanacak yönetmelik ile belirlenir. Yine madde 63 te açıklandığı şekilde bir çalışan haftalık en çok 45 saat çalışabilir. Bu süre aksi bir karara varılmadığı sürece haftanın çalışılan günlerine eşit bir şekilde bölünür ve 11 saati geçemez. Çalışmaya başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme süreleri madde 68 uyarınca iş yeri tarafından belirlenecek şekilde uygulamaya koyulur.

09.08.2004 tarihli 25548 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik” 4857 sayılı İş Kanunu’na dayanarak 18 yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece vardiyalarında çalışmasını düzenlemektedir. Bu yönetmeliğe göre kadın işçiler gece vardiyasında en fazla yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz.

24.07.2013 tarihli 28717 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kadın Çalışanların Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik” hazırlanmıştır. Bu yönetmelik 19.08.2017 tarihinde 30159 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Postalar Halince İşçi Çalıştırarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” gereğince 5 numaralı maddesi şu şekilde değiştirilmiştir: “Kadın çalışanlar gece postalarında yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz. Ancak turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde ve bu işlerin yürütüldüğü işyerlerinde faaliyet gösteren alt işveren tarafından yürütülen işlerde kadın çalışanın yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir.”