• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.1 Kuramsal Bilgiler

2.1.4. Uzaktan Eğitim Nedir?

Uzaktan eğitim, fiziksel olarak ayrı mekânlarda olan öğretmen ve öğrencilerin, çeşitli teknolojik araçları kullanarak senkron ya da asenkron olarak öğretme-öğrenme faaliyetlerini yürüttükleri bir sistemdir. Uluyol, Çakır ve Eryılmaz (2014: 442) uzaktan eğitimde öğretmen ve öğrenciler farklı mekânlarda olduğundan, yüz yüze öğretim yöntemleri dışında kalan tüm yöntemlerin uzaktan eğitim kavramı içerisinde yer aldığını belirtmişlerdir. Bu yöntemler, mektupla öğretim yönteminden çevrimiçi öğrenmeye, web tabanlı öğretimden mobil öğrenmeye kadar oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır.

Çağdaş eğitim sistemlerinde, teknolojinin etkin kullanımıyla kitlelerin eğitilmesi ve eğitimin bireyselleştirmesi, eğitimin iki yönü olarak dikkat çekmektedir. Eğitim sistemleri teknolojiden yararlanarak kitle eğitimini gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. İkinci olarak da öğrenme-öğretme etkinliklerini bireyselleştirerek, öğrenmeyi öğrenmeye, yaşam boyu öğrenmeye ve kendi kendine öğrenmeye olanak sağlamaktadır. Kitle eğitimi ve kendi kendine öğrenme özelliklerini içinde barındıran uzaktan eğitim, farklı kültürlere sahip, değişik yaşam ve çalışma koşulları içinde bulunan bireylerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için çözümler üretebilmektedir. Öğretimin bireyselleştirilmesi, bireyin özelliklerine ve içinde bulunduğu koşullara uygun öğrenme ve öğretme süreçlerinin tasarımlanmasıdır. Yurdakul, (2015: 273-274) uzaktan eğitimi; eğitim merkezinin öğrenciyle öğretmenin aynı zaman ve mekânda olmasını gerektirmeden öğretim süreçlerini tasarımlaması, uygulaması, değerlendirmesi ve geliştirmesi; öğrenenlerin ise kendilerine sunulan uzaktan öğretim süreçlerinden yararlanmasını sağlayan bir sistem olarak tanımlamıştır. Eğitim merkezi ders ile ilgili materyalleri bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan eğitimin sunduğu imkânlarla öğrenciye ulaştırır. Öğrenci, bu imkânlara internet, bilgisayar, ses ve video araçları sayesinde ulaşarak materyallerle etkileşime girer. Yalçınalp (2013: 140) öğrenci-içerik etkileşimi sayesinde öğrencide yeni öğrenmeler meydana geldiğini belirterek, iletişim ve öğretme-öğrenme etkinliklerinin sürdürülebilmesi için öğretmenin bu teknolojilere özgü kullanım özelliklerini bilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Öğrencinin de içeriğe nasıl ulaşacağını ve sistemi nasıl kullanacağını iyi bilmesi gerekir. Burada iki kavramdan söz etmek gerekir. Birincisi uzaktan eğitimde öğrenci rolleridir. Uzaktan eğitim kapsamındaki öğrenciden beklenenler, sınıf

16

ortamındaki beklentilerden farklıdır. Bu farklılık öğrencinin uzaktan eğitim içindeki rolünü belirler. Yüz yüze eğitim sürecinde kullanılan yöntem ve tekniklerle uzaktan eğitim sürecinde tercih edilen yöntem ve tekniklerin farklı olması da öğrenci rolünün farklılaşmasını sağlamıştır. Sınıf içinde öğrencinin daha çok öğretmeniyle etkileşime girdiği söylenebilir. Uzaktan eğitim ortamında ise öğrenci bazen hiç öğretmeniyle etkileşime girmeyebilir. Öğrencinin hedeflenen kazanımları elde etmesi için uzaktan eğitim için tasarlanan öğrenme araçlarıyla etkileşime girmesi beklenir. Etkileşim yoluyla öğrenci kendi kendine öğrenebilir. Uzaktan eğitimde öğrenci daha fazla sorumluluk almak durumdadır. Çünkü yüz yüze eğitimde olduğu gibi onu sürekli denetleyen bir öğretmen ya da mekanizma bulunmamaktadır. Dolayısıyla öğrenci kendi öğrenmelerinden sorumludur. İkinci bir kavram, uzaktan eğitimde öğretmen rolleridir. Öğretmenin sınıf içindeki sorumlulukları ve görevlerine uzaktan eğitimde daha farklı roller eklenir. Öğretmen her şeyden önce öğretimde kullanılabilecek teknolojik araç gereçlerden haberdar olmalı ve bunları etkin şekilde kullanmayı bilmelidir. Eğitim süresince öğrencilere kılavuzluk yapabilmelidir. Materyal üretip bunları uzaktan eğitim ortamında sunabilmelidir. Uzaktan öğrenme ortamları yaratabilmelidir.

Uzaktan eğitimin temel hipotezleri şu şekilde sıralanabilir (Yurdakul, 2015: 276; Uşun, 2006: 16-17):

 Örgütlenmiş öğrenme, bir öğretmen ya da öğretici bulunmaksızın

gerçekleşebilir.

 İçsel güdülenme, öğrenmede çok önemli koşullardan biridir.

 Konular, öğrenenlerin var olan bilişsel yapılarına uygun hale getirildiğinde

öğrenme desteklenir.

 Çalışmalara duygusal katılım hedeflere ulaşmayı ve derin öğrenmeyi

destekler.

 Öğreticilere, danışmanlara ve destekleyici örgütle dostça ilişki hisleri,

genellikle hem çalışma keyfini hem de çalışma güdüsünü destekler ve güçlendirir.

17

 Katılım; çalışmanın hedeflerine ulaşması için sorumluluk üstlenmeyle,

öğrenmek için kişisel kararların özendirildiği çalışma planlarıyla ve hedeflerin göz önünde bulundurulmasıyla gerçekleşir.

 Öğrenme, sıklıkla çalışma sırasında diğerlerinin merakını uyandıran

yardımcı iletişim sayesinde desteklenir. Olgunluk; güdüsel dengeyi, olasılıktan çok eğilimlerle ya da isteklerle örtüşmeyen temel zorluların üstesinden gelme gücünü ve bağımsız olma yeteneğini yaratır.

Uzaktan öğretim ile ilgili bazı alt kavramlar bulunmaktadır. Bu kavram ve uygulamalar aşağıda tanımlanmıştır:

Mektupla Öğretim: Uzaktan eğitimin ilk defa mektupla öğretimle başlamıştır. Bu modelde öğretim, yazılı materyaller öğrencilere ulaştırılarak sağlanmaya çalışılmıştır.

Bilgisayar Tabanlı Öğretim: Bilgisayar programları kullanılarak internete ihtiyaç duyulmadan da yapılabilen bir öğretim şeklidir.

Çevrimiçi Öğretim: İnternet ve bilgisayarlar arasında özel ağlar oluşturularak yapılan öğretimdir.

Çoklu Ortamla Öğretim: İnternet ve etkileşimli teknolojiler dâhil, bilgisayar, ses ve görüntü teknolojileri ve diğer elektronik unsurların bir arada kullanıldığı öğretim şeklidir.

Elektronik Öğretim: Elektronik medya araçlarının kullanıldığı öğretim yöntemidir.

Açık Öğretim: Açık öğretim, eğitim programının öğretimin sınıf dışında ve her türlü iletişim olanağı kullanılarak yürütülmesidir.

Etkileşim düzeyi ve iletişime göre uzaktan eğitim modelleri ise tek yönlü ve çift yönlü olmak üzere ikiye ayrılmaktadır:

a) Tek yönlü iletişim modelleri (Etkileşimsiz Modeller): Öğretmen ve öğrenciler arasında etkileşimin olmadığı bu modelde, öğrenciler ve öğretmenler kendi aralarında çevrim içi soru sormazlar veya sordukları sorulara anında yanıt alamazlar. Tek yönlü etkileşimsiz modeller iletişim modelleri içinde; mektupla dağıtım modeli, tek yönlü radyo ile dağıtım modeli, tek yönlü televizyon ile dağıtım modeli yer almaktadır.

18

b) İki yönlü iletişim modeli (Etkileşimli modeller): Öğretmen ve öğrencilerin etkileşimli olarak sesli ve görüntülü iki yönlü iletişim kurdukları modellerdir. İki yönlü etkileşim çeşitli iletişim teknolojileri kullanılarak konferansa dayalı olarak yapılır. Sesli, etkileşimli televizyon ve bilgisayar ortamlı video- konferansa dayalı modeller bu sınıftaki eğitim modelleri arasında sayılabilir.

Uzaktan eğitim zaman ve mekanın kullanımına göre eşzamanlı (senkron) ve eş zamanlı olmayan (asenkron) iki modeli içerir:

a) Eş zamanlı (senkron) iletişim modeli: Öğretmen ve öğrencinin aynı zamanda öğretme-öğrenme etkinliklerini sürdürdükleri modeldir. Bu modelde, öğrenci ve öğretmen ders saatinde teknolojik imkânlarla etkileşime geçerler. Bu imkânlara, video konferans sistemleri, bilgisayar programları, telekonferans sistemleri örnek gösterilebilir.

b) Eş zamanlı olmayan (asenkron) iletişim modeli: Bu modelde öğretmen ders ile ilgili materyalleri öğrenciye ulaştırır. Öğrenci, kendinin belirlediği saatte bu materyallere ulaşarak öğrenimini sürdürür. Bu materyallere ses kayıtları, video kayıtları ve ders içeriği ile ilgili e-postalar örnek verilebilir.