• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM: DERLEMENİN TANIM VE KAPSAMI

II.5. ELEKTRONİK YAYINLARIN DERLENMESİ

II.5.2. ELEKTRONİK YAYINLARIN DERLENMESİNDE BAZ

II.5.2.3. UYGULAMA ALANI

Yasal derlemenin sınırı, bir ülkenin kültür mirasını oluşturan tüm yayınlarıdır. Bu tanım basılı yayınlar kadar yeni bilgi taşıyıcılarını da içermektedir. Crews (1988:559)’in de belirttiği gibi:

Etkili bir derleme yasası dikkatli ve esnek olmalıdır. Kapsam mümkün olduğunca bütün araştırma ve bibliyografik etkinlik için gereken kaynakları içermelidir. Ayrıca telif hakkına tabi olup olmadığına bakılmaksızın basılı olmayan diğer yayınları da kapsamalıdır.

Tanım ve açıklamada, derleme uygulamasının iki özelliği dikkat çekmektedir. Birincisi eserin yayınlanmış olmasıdır ki; “üreticisinin izni ile çoğaltılan ve belli bir düzenle halkın kullanımına sunulan” (Lundgaard 1997:3), ya da “yaygın bir biçimde dağıtılan ve belirli bir fiyatı olan eserler” (Oppenheim 1997:1) olarak tanımlanır. İkincisi ise, eserin belli bir ülkenin kültür mirası özelliğini taşımasıdır. Bu da derleme kapsamına giren elektronik yayının, o ülke ile sınırlandırılması demektir. Geleneksel basılı ürünlerde bu uygulama elektronik yayınlara göre çok daha kolaydır. O ülke sınırları içinde basılan eserler derleme kapsamına girerken, bunun dışında yalnızca ithal eserlerin derlemesi yapılmaktadır. Oysa elektronik yayınlarda bu durum daha karmaşıktır. Fiziki bir formda üretildiklerinde (CD-ROM gibi) basılı ürünler ile benzer yöntemlerin geçerli olmasına karşılık, elektronik ağlar üzerinde oluşturulan ürünler, üretim ve dağıtım alanı olarak birçok ülkeyi kapsayabilir. Böyle bir durumda, “belli bir ülke sınırları içerisinde üretilip dağıtılan tüm eserler” gibi bir

tanımlanması özel bir biçimde belirlenmelidir.

Elektronik yayınların o ülkenin ulusal kültür mirasının bir parçası olup olmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak noktaların neler olması gerektiği şöyle önerilmektedir:

-Yayının o ülke sınırları içinden elde edilebilmesi, -Yayının yayıncı/dağıtıcı/ithalatçısının o ulustan olması,

-Yayının o ulusun insanlarını ve kültürlerini ilgilendiren bir yayın olması,

-Yayının yazarının o ulustan olması,

-Diğer ülkelerin derleme koleksiyonlarından bağış yapılmış olması (The Legal... 1996:20).

Yukarıda belirtilen özelliklerden bir ya da birkaçını taşıyan yayınlar, derleme kapsamına giren yayınlardır.

Yasada yer alması gereken yayınların niteliksel ve coğrafik sınırlaması bu biçimde olurken, derlemenin beklenilen düzeyde gerçekleşmesi için bazı tanımların iyi yapılması da önemlidir. Bunlar yayın, belge, ortam yayıncı, üretici, ithalatçı, vb gibi derleme ile yakından ilişkili olan sözcüklerdir. Ülkelerin derlemek istedikleri yayınların tamamını alabilmesi, yasada bu sözcüklerin tanımını iyi yapmaları ile mümkün olacaktır.

Elektronik yayınların derlenmesinde, oluşturulacak yasada kullanılması gereken standart bir terminoloji olmamasına rağmen, uygulamaya geçmiş olan ülkelerin yasalarının örnek alınması doğru bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Nitekim yasasını elektronik yayınları da kapsayacak biçimde düzenleyen Norveç, başka ülkelere hazırlayacakları yeni yasada örnek olmaktadır (İngiltere, Avustralya). Bu yasada “ortam”; bilginin depolandığı bir araç, “belge”; son okuma, dinleme, gösterme ve aktarma için bilginin depolandığı bir ya da daha fazla nüsha olarak tanımlanmaktadır. Belgenin derlenebilmesi için ölçüt olarak da, “satılmak,

kiralanmak, ödünç verilmek ya da başka amaçla dağıtılan bir belge” olması koşulu getirilmiştir. Kanada Ulusal Kütüphane Yasası’nda ise, “kitap”; her tür ortam ve tanımdaki kütüphane materyali, “yayın”; üzerine bilginin yazıldığı, kaydedildiği, depolandığı ve yeniden üretildiği ortam olarak tanımlanmaktadır (The Legal... 1996:6-7).

Görüleceği gibi yasada adı nasıl geçerse geçsin, tanımın iyi yapıldığı durumda yayın, kitap, eser, belge, ortam, vb. gibi sözcüklerin hepsi elektronik yayınların derleme kapsamına alınması için yeterli olacaktır. Böylece değişen yayın ortamları için yasanın tekrar tekrar gözden geçirilme gereksinimi de ortadan kalkmış olacaktır. Ayrıca, terminoloji açısından dikkat edilmesi gereken diğer noktalar, birbirinden kolayca ayırt edilemeyen anlatım ve tanımlardan kaçınma ve ülkenin diğer yasalarında kullanılan terminoloji ile paralellik göstermesidir (The Legal... 1996:7).

Elektronik yayınların yasa kapsamına alınmasında dikkat edilmesi gereken diğer bir konu seçim ölçütüdür. Yalnızca günün koşullarına göre belirlenmiş bir seçim ölçütü yeterince yararlı olmayacaktır. Örneğin İngiltere’de, 1977 yılında derlemenin kapsamına mikroformların da alınması için yapılan girişimler, daha sonraki yıllarda yeni yayın formlarının isim belirterek yasa kapsamına alınmasının yanlışlığını ortaya çıkarmıştır. Bu ülkede şimdi tüm yayın ortamlarını kapsayacak bir seçim ölçütünün belirlenmesi için çalışmalar devam etmektedir (Clarke 1995:14).

Derleme uygulamasının temel amaçlarının gerçekleştirilmesi için, basılı yayınlara uygulanan seçim ölçütünün elektronik yayınlar için de geçerli olması gerekmektedir. Elbette bunu gerçekleştirmek, basılı yayınlarda olduğu gibi kolay olmayacaktır. Örneğin, içeriği çok sık değişen bir çevrimiçi veri tabanının güncel olarak derlenmesinden söz etmek olanaklı değildir (Clarke 1995:16). Kaldı ki, herhangi bir ağ üzerinde bulunan tüm bilgilerin derleme kapsamı içinde olup olmadığı da tartışma konusudur. Bu durumda nelerin ve ne zaman derleneceğinin ölçütü ortaya konulmak zorundadır. Wille (1995:73) bu konuda çevrimiçi veri tabanı

bölümlemeye gitmiştir:

1-Sürekli güncellenen veri tabanları; örneğin telefon rehberi, hava tahminleri, para kurları, vb.

2-İçinde kayıtlı verilerin güncellemesi olmadan sürekli genişleyen veri tabanları; örneğin ulusal bibliyografyalar, elektronik gazete ve dergiler, vb.

3-Kütük hizmetleri (kullanıcılar tarafından kopyalanabilecek olan kütük koleksiyonları); örneğin klasik metinler, bilimsel tezler ve modern şiirlerden oluşan bir “kütüphane”; dijital bir görüntü koleksiyonu; dijital bir ses koleksiyonu; bir bilgisayar programı koleksiyonu (oyunlar için gerekli olan kelime işlemcileri); vb. 4-Bülten ve konferans sistemleri,

5-Elektronik posta liste hizmetleri.

Wille 1. ve 2. maddelerde geçen veri tabanı türlerinin derlenmesinin belirli zaman aralıkları ile gerçekleştirilmesi gerektiğini önerirken, 3-5. maddelerde geçen veri tabanı üzerindeki bilgilerin belli ölçütlerle yapılacak olan bir eleme sonucu derlenmesinin doğru olacağını savunmaktadır. Çünkü bu veri tabanı üzerinde olan bilginin tümü, o ulusun araştırma ve kültürel mirasını oluşturmamaktadır. Erişilebilir materyalin gereksiz olanlarının bir derleme kütüphanesi dermesinde yer alması doğru değildir (Wille 1995:74). Nitekim geleneksel derleme uygulamalarında da, basılı olan her yayının derlenmesi koşul olarak ileri sürülürken boş formlar, davetiyeler, kartvizitler vb. gibi edebi ve sanatsal değer taşımayan yayınların derleme kapsamı dışında tutulması, belirtilen uygulamanın doğru bir yaklaşım olduğuna bir kanıt olabilir.

Anlatılan neden ve sorunlardan dolayı, elektronik yayınların derlenmesi uygulamasını başlatan birçok ülke yaklaşım olarak seçici olma yöntemine gitmişlerdir. Bugün derlemenin en iyi yapıldığı ülkelerden birisi olan Fransa’da, çevrimdışı elektronik yayınlar derleme kapsamında iken, çevrimiçi yayınlar dışarıda tutulmaktadır. Aynı şekilde İsveç ve İtalya’da, yasa çevrimdışı elektronik yayınları da derlerken, çevrimiçi elektronik yayınlar kapsam dışı tutulmaktadır. Bunun

yanında ABD’de elektronik yayın olarak yalnızca CD-ROM’lar derlenmektedir (The Legal... 1996:6).

Görüldüğü gibi, elektronik yayınların derlenmesi basılı yayınlar kadar kolay olmamaktadır. Özellikle yapısı gereği içeriği çok sık değişen elektronik yayınlarda bu sorun çok daha karmaşıktır. Ancak öneri, hangi yayınların derleme yasası dışında tutulacağından çok, kapsamın nasıl genişletileceğinin sağlanması yönündedir. Çevrimdışı ve çevrimiçi yayınlarda ayırımın giderilmesi, hiç değilse en aza indirilmesi ülkelerin yararına olacaktır. Mümkün olduğunca geniş kapsamlı bir derlemenin yapılabilmesi için, ulusal kütüphanelerin bu yönde daha önceden yapılan çalışmaların deneyimi ışığında uygulamaya gitmesi zorunludur (The Legal... 1996:6).

II.5.3. BAZI ÜLKELERDE ELEKTRONİK YAYINLARIN DERLENMESİ