• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM: DERLEMENİN TANIM VE KAPSAMI

II.4. DERLEME İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR

II.4.4. DERLEME NÜSHA SAYISI

Derleme yasası uygulamaları gereğince teslim edilmesi gerekli kopya sayısı ülkeden ülkeye 1-40 arasında değişiklik göstermektedir. Kopya sayılarının belirlenmesinde ise ülkelerin ekonomik, kültürel ve sosyal durumları etkili olmaktadır. Ayrıca bazı ülkelerde kopya sayısı, yayın sayısı ya da yayının maliyetine göre de hesaplanmaktadır (Sağlamtunç 1998:218).

Genellikle birçok ülkede derleme kopya sayısı, o ülkenin derlemeye bakış açısı ile yakından ilgili gözükmektedir. Avafia (1976:147) "gelişmiş kütüphanelerin sayısına göre derleme kopya sayısının belirlenmesinin uygun olacağını" belirtirken, aslında derlemenin kültürel amaçlı olarak yapılmasını ön planda tutmaktadır. Bunun en güzel örneği, belki de en detaylı derleme sistemine sahip olan Fransa'da görülmektedir. Bu ülkede yayıncılar denetim amaçlı olarak İçişleri Bakanlığı'na bağlı Derleme Bürosu (Règie du Dèpot Lègal)’na bir kopya verirken, Bibliothèque Nationale’ye dört, yerel bölge kütüphanelerine de ikişer kopya vermektedirler (Crews 1988:563). Böylece her bölgede kullanıcıların gereksinimlerini büyük ölçüde karşılayacak geniş koleksiyonlar oluşurken, aynı zamanda derlemenin tarihi amacı olan ulusal kültür mirasının toplanıp gelecek kuşaklara aktarılması da Bibliothèque Nationale’de toplanan kopyalarla sağlanmaktadır.

Bunun yanında, derleme kütüphanelerinin sayısının fazla tutulması, bu kütüphanelerin sahip olduğu olanaklar ile de yakından ilişkilidir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler bu konuda çok dikkatli olmak zorundadırlar. Çünkü, bu ülkelerin kütüphaneleri bina, personel ve bütçelerinin kısıtlı olması nedeni ile sahip oldukları koleksiyonu bile istenilen düzeyde hizmete sunmaktan yoksun durumdadırlar. Buna bir de derleme koleksiyonu da eklenecek olursa, bu koleksiyonun gelecek nesiller için güvenli bir biçimde saklanması bir yana, günümüz kuşaklarına bile yararlı olması zor olacaktır (Sağlamtunç 1998:218).

Bu konuda Crews (1988:564):

...her ülke eğer çok sayıda derleme kütüphanesi oluşturma düşüncesinin kendine yararlı olmayacağına karar vermiş ise, üç ya da daha fazla derleme kopyası almanın yollarını araştırmalıdır. Bunun amacı ulusal kütüphaneye alınmış olan kopyanın yedeklenmesini sağlamaktır. Burada yasayı hazırlayanlar derleme kopya sayısının yayıncılar üzerinde yapacağı etkiyi iyi hesap etmelidirler. Bunun yanında ek kopyaların kütüphanelere getireceği personel ve depolama giderini de düşünmek zorundadırlar. Böyle durumlarda ulusal kütüphaneye, birisi ödünç vermekte kullanılmak üzere iki nüsha, başka bir merkezde bulundurulmak üzere de bir nüsha olmak üzere toplam üç nüsha derleme yapılması en uygun yöntemdir...

önerisini getirmektedir. Nitekim ABD’de yayınlanan her eserden yalnızca iki kopya derleme istenmektedir. Bunlardan birisi ödünç verilmek, diğeri de arşivlenmek üzere LC’de depolanmaktadır (US Code 1996). Bu kopyalar hem kültürel, hem de telif hakkının korunması ve basının denetlenmesi amaçlarının hepsinin karşılanması için yeterli görülmektedir.

Bunun dışında, derleme kopya sayısında ülkelerde uygulanan bir başka yöntem de; İskandinav ülkeleri ve Büyük Britanya’da olduğu gibi, ulusal kütüphaneler dışında derleme alan kütüphanelerin, yalnızca talepleri doğrultusunda derleme kopyaları almaları biçimindedir (Bjerregard 1973:341). İngiltere’de yayıncılar her eserin bir kopyasını British Library Derleme Bürosu (Legal Deposit Office of British Library)'na verirken, bu kopya bugün ve gelecekte kullanım için arşivlenme ve ulusal bibliyografya (British National Bibliography) için kullanılmaktadır. Bunun dışında yayıncı, diğer derleme kütüphanelerinin istekte bulunması durumunda beş kopya daha vermek zorunda kalabilmektedir. Bunun koşulu ise yayının çıkışından itibaren on iki ay içerisinde, belirtilen kütüphanelerin istekte bulunmasıdır. Bu süreden sonra yapılan istekler ise yayıncının sorumluluğunda değildir (McFarlane 1989:11).

Finlandiya’da yayıncılar her eserden altı kopyayı ulusal kütüphane işlevi üstlenen Helsinki Üniversitesi Kütüphanesi'ne teslim etmektedir. Ulusal kütüphane kendi kopyasını aldıktan sonra, diğerlerini belirli üniversite kütüphanelerine ve Parlamento Kütüphanesi’ne dağıtmaktadır. Bu kütüphanelerin istemedikleri eserler ise, ulusal kütüphanenin koleksiyonunda kalmaktadır (Hakkarainen 1995:31).

Bir diğer İskandinav ülkesi Norveç, hangi formda üretildiğine bakılmaksızın her tür materyalin derlenmesine olanak sağlayan bir derleme yasasına sahiptir. Basılı yayınların yanında mikroform ve fotoğrafların da yedi nüsha olarak derlendiği bu ülkede ses kayıtları, filmler, video kasetleri, EDP dokümanları, vb ise iki nüsha olarak derlenmektedir. Derleme kopyaları ulusal kütüphane tarafından teslim alındıktan sonra, istekte bulunan diğer derleme kütüphanelerine dağıtılmaktadır (Navelsaker 1995:50-1).

Bunların dışında, derleme kopya sayısının belirlenmesinde etkili olan diğer etkenler de, materyalin türü, üretim sayısı ve maliyetidir. Dünya’da görülen tüm örnekler göstermektedir ki, basılı materyaller, basılı olmayan materyallerden sayı olarak her zaman daha fazla derlenmektedir. Örneğin basılı materyallerin altı kopya olarak derlendiği Finlandiya’da, basılı olmayan materyaller iki kopya olarak derlenmektedir (Kokkonen 1995:82). Ayrıca yasa küçük baskılar, yayın niteliği taşımayan büro materyalleri, görme engelliler için Braille harfleri ile üretilen materyaller, orjinal grafik sanatı baskıları gibi materyalleri derleme kapsamına almazken, altı kopya derleme yapılabilmesi için eserin 50 taneden fazla üretilmiş olması koşulunu getirmiştir (Hakkarainen 1995:31).

ABD yasasında basılı ve basılı olmayan materyallerden ikişer kopya derleme yapılması istenirken, maliyeti pahalı olan ses ve görüntü kayıtlarının bir kopya olarak derleneceği belirtilmiştir. Yine ABD’de bir yayının derleme kapsamına girmesi için beş taneden fazla üretilmiş olması gerekmektedir (US Code 1996).

1975:144), film yasası gereğince, üretilen her filmden bir kopyanın National Film Museum’a verilmesi istenmektedir (Wille 1995:68).

Kanada'da ise 101 taneden fazla üretilmiş olan her tür basılı eserin iki nüsha olarak derlenmesi öngörülürken, bu sayıdan az üretilen basılı eserler, ses kayıtları, görüntü kayıtları ve elektronik dokümanların bir nüsha derlenmesi istenmektedir. Ayrıca üç taneden az üretilmiş olan eserler de derleme kapsamı içinde değildir (Legal... Heritage 1998:1).

Derleme kopya sayısı ile ilgili buraya kadar verilenler ışığında, her ülkenin kendi olanaklarını göz önünde bulundurarak bir düzenlemeye gitmesi gerektiği sonucu çıkmaktadır. Çoğu ülkede bütün yayınların yer aldığı merkezi bir koleksiyonun olması; ki bu çoğunlukla o ülkenin ulusal kütüphanesidir, derlemenin tarihsel amacının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle milletlerin kültürel mirasının bugün ve gelecek kuşakların gereksinimi için korunup saklandığı ulusal kütüphaneler için alınan derleme kopyaları, tüm ülkelerin derleme uygulamalarının ortak noktasını oluşturmaktadır. Ulusal kütüphanelerin alacakları derleme kopya sayısında önerilen rakam ise, birisi gereksinim duyanların hizmetine sunulmak ve diğeri tamamen arşivlenmeye yönelik olmak üzere ikidir. Merkezi bir koleksiyonun varlığı aynı zamanda, bibliyografya hizmetleri, telif hakkının doğrulanması, denetim ve yayın değişimi gibi hizmetlerin sağlıklı olarak gerçekleştirilmesinde yardımcı olacaktır. Bunun yanında, özellikle gelişmekte olan ülkelerde görülen değişik merkezlerde geniş koleksiyonlar oluşturulması amacıyla, çok sayıda derleme kopyası alınması uygulaması ise, her zaman olumlu sonuç vermemektedir. Yayıncılar için ek sorumluluk gerektirmesinin yanında alınan kopyalardan beklenilen düzeyde yararlanılamaması gibi olumsuz sonuçları olan bu uygulama, ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel düzeyleri göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmek zorundadır. Yine, basılı materyallere göre maliyeti fazla olan gör-işit materyaller ve elektronik yayınların da nüsha sayılarının

azaltılması, derlemenin uygulanabilirliği açısından önemlidir. Derleme yasalarında belirtilecek kopya sayıları bütün bu konular dikkate alınarak belirlenmek zorundadır.