• Sonuç bulunamadı

2.2. RESMİ BELGE VE UNSURLARI

2.2.3. Usul ve Şekil Kurallarına Uyma

Resmî belgenin üçüncü önemli unsuru ise belgenin kanunda belirtilmişse usul ve şekil kurallarına uyularak hazırlanmış olması gerekir. Noterde okuma yazma bilmeyenler bir vekaletname vereceklerinde kanunda belirtilen iki şahit olması gibi.

Şayet usul ve şekle uyulmadan düzenlenirse bu belge geçerli bir belge olmaz.

10 2.3. SUÇUN İŞLENME ŞEKLİ

Resmî belgede sahtecilik suçu seçimlik bir suç olup üç şekilde işlenebilir. Sahte bir resmî belge oluşturularak, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak bir biçimde değiştirerek ve sahte olan bir resmî belgeyi kullanarak. Bu davranışlardan birini işleyen kişi resmî belgede sahtecilik suçunu işlemiş olur.

2.3.1. Sahte Resmî Belge Oluşturulması Suçu

Her resmî belge niteliğine göre farklı bir kurum veya kamu görevlisi tarafından oluşturulur. Kimlik ve pasaport nüfus müdürlüklerinden, tapu belgesi tapu ve kadastro müdürlüğünden, vekaletnameler noter tarafından düzenlenir.

Kamu görevlisi tarafından oluşturulması gereken bir belgelerin yetkisiz kişiler tarafından oluşturulması sahte resmî belge oluşturma suçunu meydana getirir. Suçun oluşması için belgenin kullanılmasına gerek yoktur. Belgenin son halini alıp gerekli imzaların ve bilgilerin taklit edilip oluşturulmasıyla suç oluşmuş sayılır.

2.3.2. Resmî Belgenin Başkalarını Aldatacak Şekilde Değiştirilmesi Suçu

Resmî belgede sahtecilik suçunun bu şekilde işlenmesi için öncelikle yetkili kamu kurum veya kuruluşundaki kamu görevlileri tarafından usulüne uygun hazırlanmış bir gerçek resmî belge olması gerekir.

Usulüne uygun olarak hazırlanmış gerçek resmî belgedeki bilgi ve unsurlardan bazılarının çıkarılması ya da yeni bilgi ve unsur eklenmesi, resmî belgenin değiştirilmesi resmî belgeyi başkalarını aldatacak biçimde değiştirme suçunu meydana getirir.

Başkasının kimliğindeki fotoğrafı çıkarıp yeni bir fotoğraf ekleyerek ciltlemek, Bir evraktaki sayıları 3’ü 8 haline getirmek şeklinde değiştirmek buna örnek olarak gösterilebilir.

2.3.3. Sahte Belgenin Kullanılması Suçu

Suçun bu kapsama girmesi için sahte olarak oluşturulmuş bir resmî belgenin ya da gerçek olup üzerinde değişiklik yapılarak sahte hale gelmiş bir resmî belgenin kullanılması gerekir. Sahte resmî belgenin kullanılması suçunun oluşması için, failin belgenin sahte olduğunu bilmesi gerekir. Şayet bilmiyorsa suçu işlemiş sayılmaz.

11 Örnek vermek gerekirse bir araç satışı için vekaletname alacak olan kişi, kendisine verilen vekaletnamenin sahte olduğunu bilmeden işlem yapmaya çalıştığında bu kişi sahte belgenin kullanılması suçunu işlemiş sayılmaz. Ancak başkasına ait bir aracı satabilmek için sahta vekaletname düzenlerse ya da sahte olduğunu bildiği bir vekaletnameyi kullanarak işlem yapmaya çalışırsa, suçun kanunda belirtilen cezasıyla cezalandırılır.

2.4. SUÇUN FAİLİ VE MAĞDURU 2.4.1. Faili

Kanunda suç olarak belirtilen bir fiili işleyen kimse o suçun failidir.

Uygulamada eğer bir suç var ise mutlaka bir de fail olur. “Doktrinde, fail veya suçlu terimleri yerine, suçtan etkilenen anlamında ‘suçun pasif süjesi’ teriminin karşıtı olarak, ‘suçun aktif süjesi’ terimi de kullanılmaktadır” (Hafızoğulları, Makale, s. 1).

Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m. 204/1).

Kanun koyucu resmî belgede sahtecilik suçunu düzenlerken resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve sahte resmî belgeyi kullanan olarak failleri üçe ayırmıştır. Bu üç durumdan birisini kasten gerçekleştiren kişi bu suçun faili olur ve kanunda yazan cezayla cezalandırılır.

Resmî belgede sahtecilik suçunu herkes işleyebilir. Ve iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Bir kamu görevlisi de eğer kendi göreviyle alakalı olmayan başka bir alanda bu suçu işlerse birinci fıkra kapsamında cezalandırılır.

Ancak suçu kendi göreviyle alakalı olarak işlerse ikinci fıkra kapsamında cezalandırılır ve bu suçun nitelikli halidir.

2.4.2. Mağduru

Bir suçtan zarar gören kişiye mağdur denir. Bir suç işlendiğinde bir veya birden fazla gerçek veya tüzel kişi bundan zarar görebilir mağdur olabilir. Resmî belgede sahtecilik suçu işlendiğinde de gerçek veya tüzel kişiler bundan zarar görebilirler.

Ancak ceza hukukunda asıl mağdur her zaman devlettir. Bu nedenle resmî belgede sahtecilik suçu işlendiğinde de asıl mağdur devlet olur. Soruşturma ve kovuşturma

12 aşamalarında bundan zarar görmüş olan diğer kişiler ise mağdur olarak değil suçtan zarar gören kişiler sıfatıyla davaya müdahil olabilirler.

2.5. RESMÎ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA ŞİKÂYET SÜRESİ

Şikâyete bağlı suçlarda şikâyet süresi 6 aydır. 6 aylık süre suçun işlendiği tarihten itibaren başlar. Ancak uçtan zarar gören daha sonra öğrenirse, öğrendiği tarihten itibaren başlar.

Resmî belgede sahtecilik suçu şikâyet kapsamında bir suç değildir. Bu nedenle şikâyet süresinde değil dava zamanaşımı süresine tabidir. En basit halinde dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre içerisinde bir kişinin şikâyette ya da ihbarda bulunması ile soruşturma başlar. Savcılık resen öğrendiğinde de soruşturma başlatır.

2.6. RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA CEZA

Resmî belgede sahtecilik suçunun cezası failine göre değişiklik göstermektedir.

Suç özel şahıslar tarafından işlendiğinde suçun basit hali oluşmuş olur ve TCK.’nın 204. maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırma yapılır. Ancak suçu işleyen kamu görevlisi ise ve görevi kapsamında bu suçu işlemişse bu, suçun nitelikli hali sayılır ve TCK.’nın 204. Maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırma yapılır.

2.6.1. Suçun Özel Kişilerce İşlenmesi

Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m. 204/1).

TCK’nın 204. maddesinin birinci fıkrası resmî belgede sahtecilik suçunun basit halini düzenlemiştir. Suçun basit halinde resmî belgeyi sahte olarak oluşturan, başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve sahte resmî belgeyi kullananlar için 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

2.6.2. Suçun Kamı Görevlisi Tarafından İşlenmesi

TCK’nın 204. Maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında resmî belgede sahtecilik suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir.

13 Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmî belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK. m. 204/2).

Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere bir belgeyi oluşturmakla görevli kamu görevlisi şayet belgeyi sahte olarak oluşturursa, değiştirtirse ya da kullanırsa 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Nüfus müdürlüğünde çalışan memurun sahte kimlik çıkarması, emniyet müdürlüğünde ehliyetleri hazırlamakla görevli memurların sahte ehliyet düzenlemesi buna örnek olarak gösterilebilir.

2.6.3. Resmî Belgenin Niteliğine Göre Ceza

Resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır (TCK. m.

204/3).

Hukuken belgeler sahteliği ispat oluncaya kadar geçerli belgeler ile aksi ispat oluncaya kadar geçerli belgeler olarak ikiye ayrılır. TCK.’nın 204. maddesinin 3.

fıkrasında bahsi geçen ve resmî belgede sahtecilik suçunun nitelikli halini oluşturan belgeler, sahteliği ispat oluncaya kadar geçerli olan belgelerdir. Sahteliği ispat oluncaya kadar geçerli belgeler şunlardır:

- Mahkeme İlamları,

- Noterlerde Düzenleme Biçiminde Tanzim Edilen Evraklar, - Duruşma Tutanakları,

- Seçim Tutanakları,

- Belediye Ceza Tutanakları (1608 sayılı Kanun m.6), - İlam Niteliğindeki Belgeler (İİK m. 38),

- Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu gereği tutulan suç tutanakları, - Sayıştay İlamları.

14 Bu madde birinci ve ikinci fıkranın devamı niteliğindedir. Birince veya ikinci fıkraya göre yargılanan mahkûmun işlediği suç üçüncü fıkra hükmünü kapsıyorsa aldığı ceza yarı oranında arttırılır. Örneğin resmî belgede sahtecilik suçunu işleyen memur 8 yıl hapis cezası aldı. Oluşturduğu belge yukarda sayılan belgelerden biriyse cezası yarı oranında arttırılır ve 12 yıl hapis cezasıyla cezalandırılır.

15 Üçüncü Bölüm

RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA YARGILAMA 3.1. KAMU GÖREVLİSİ HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ

Resmi belgede sahtecilik suçunda fail herkes olabilir. Ancak failin bir memur olması, memurun göreviyle alakalı bir belgede sahtecilik yapması suçun nitelikli halleri arasında yer alır. Böyle bir durumda memur hakkında soruşturma ve kovuşturma hemen yapılamaz. Öncelikle memurun amirinden soruşturma izni alınması gerekmektedir.

4483 sayılı kanunda memurların göreviyle ilgili işledikleri suçlarda soruşturma izni alınması gerektiği düzenlenmiştir. Yine bu kanuna göre bir memur ya da kamu görevlisi göreviyle ilgili bir suç işlediğinde amirinin soruşturma için izin vermesi gerekir. Burada amir, suçun işlendiği zaman görevlinin amiridir. Suç işlendikten sonra memurun tayini çıkıp başka bir yere gitse bile suç işlendiği tarihte görev yerindeki amirinden izin alınır.

Resmi belgede sahtecilik suçu işleyen memur veya kamu görevlisi hakkında soruşturma izni alınacak amir, memurun veya kamu görevlisinin görev yaptığı yere göre değişir. İlçede görevli ise kaymakam, il veya merkez ilçede görevli ise vali, bölgesel teşkilatlanmış kurum veya kuruluşlarda suç işlenmişse görev yapılan ilin valisi, bakanlıklara bağlı teşkilatlarda işlenen suçlarda en üst idari amir, TBMM’de görevli olanlar için TBMM Genel Sekreteri, TBMM Genel Sekreteri veya yardımcıları için TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanlığında görevli olanlar için Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri için Cumhurbaşkanı; büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, il ve ilçe meclis üyeleri ve il genel meclisi üyeleri için içişleri bakanı soruşturma izni verecek olan amirdir.

Resmi belgede sahtecilik suçunu işleyen memur veya kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verecek olan amir, izni vermeden önce bir ön inceleme yapar. Ön incelemeyi bizzat kendisi yapabileceği gibi bir müfettiş aracılığıyla da yaptırabilir veya işin niteliğine göre başka bir kurumdan da isteyebilir.

16 Ön incelemeyi yapmakla görevlendirilmiş müfettiş veya görevli, hakkında ön inceleme yapılan memur veya kamu görevlisi ve varsa şikâyetçinin ifadeleriyle, tanık beyanlarını alır, soruşturmayla ilgili olan her türlü delil, bilgi ve belgeleri toplar. Ön incelemeyi yapan yetkili müfettiş veya görevli; ön inceleme neticesinde oluşan görüşlerini ve delilleri de değerlendiren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili merciiye sunar. Ön inceleme birden çok kişi tarafından yapılmışsa, farklı görüşler raporda gerekçeleriyle ayrı ayrı belirtilir. Soruşturma izni hususunda yetkili merci, bu rapor üzerine soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine, suçun öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dâhil en geç 30 gün içinde gerekçeli bir şekilde karar verir. Bu süre, zorunlu hallerde 15 günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir.

Ön inceleme sonucunda amir soruşturma için izin verebileceği gibi izin vermeye de bilir. Soruşturmaya izin verildiği veya verilmediği Cumhuriyet başsavcılığına, resmi belgede sahtecilik suçu işlediği iddia edilen memur veya kamu görevlisine ve varsa şikâyetçiye bildirilir.

Soruşturma izni verilmişse eğer hakkında soruşturma izni verilen memur karara itiraz edebilir. İzin verilmemişse de cumhuriyet savcısı ve varsa şikâyetçi izin verilmeme kararına itiraz edebilir. İtiraz süresi, yetkili merciinin izin verme veya izin vermeme kararının tebliğinden itibaren 10 gündür. İtiraz yapıldıktan sonra en geç 3 ay içerisinde karara bağlanır. Verilen karar kesindir.

3.2. YARGILAMA YAPACAK MAHKEME 3.2.1. Görevli Mahkeme

Görev, bir davaya hangi tür mahkemede bakılacağıdır. Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Ceza hukukunda bir suçun asliye ceza mahkemesinde mi yoksa ağır ceza mahkemesinde mi görüleceği görev ile alakalıdır. Mahkeme davada görevli olup olmadığını resen inceler. Taraflar da her aşamada görev itirazını ileri sürebilirler.

İddianame mahkeme tarafından kabul edildikten sonra mahkemenin görevli olmadığı anlaşılırsa görevsizlik kararı verilir ve dosya görevli mahkemeye gönderilir. Ancak CMK m. 6 gereği duruşmada suçun hukukî niteliğinin değiştiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya alt dereceli mahkemeye gönderilemez.

17 Resmi belgede sahtecilik suçu iki kısımda incelenmektedir. Suçun basit hali ve nitelikli halleri olarak ayrıma tabi tutulur. Normal bir vatandaşın resmi belgede sahtecilik suçunu işlemesinin yani bir resmi belgeyi sahte olarak düzenlemesi, kullanması, başkalarını aldatmaya çalışmasının cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir.

Bir kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu işlemesi suçun nitelikli halidir. Ancak kamu görevlisinin bu suçu görevi nedeniyle işlemiş olması gerekir. Bu durumda görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.

Resmi belgenin sahteliği ispat oluncaya kadar geçerli sayılması durumunda ise verilecek ceza yarı oranında arttırılır. Bu da yine suçun nitelikli halleri arasında olup ağır ceza mahkemesinde görülür.

Suçun basit hali soruşturma evresinde iddianame hazırlanırken nitelikli olarak gösterilip dosya ağır ceza mahkemesine gönderildiğinde ve duruşmada bunun asliye ceza mahkemesinin görevine girdiği görüldüğünde ağır ceza mahkemesi görevsizlik kararı veremez. Dosya ağır ceza mahkemesinde görülmeye devam edilir.

3.2.2. Yetkili Mahkeme

Yetki, bir davanın coğrafi olarak hangi yerdeki mahkemede görüleceğidir. Bir davanın Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinde mi görüleceği yoksa Küçükçekmece Ağır Ceza Mahkemesinde mi görüleceği yetki ile alakalıdır.

Resmi belgede sahtecilik suçunda yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir.

Suça göre resmi belgenin sahte olarak düzenlendiği yer, resmi belgenin bozulduğu yer veya kullanıldığı yer, suçun işlendiği yerdir. Suçun işlendiği yer belli değilse şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkili mahkemedir.

3.2.3. Yargılama

Resmi belgede sahtecilik suçu işlenip soruşturma aşaması tamamlanıp iddianame görevli ve yetkili mahkemeye gönderildikten sonra mahkeme deliller ışığında sanık için hapis cezası verecektir. Sıradan bir vatandaşın suçu işlemesi

18 durumunda bu ceza 2 yıldan 5 yıla kadar, kamu görevlisinin görevliyle alakalı olarak bu suçu işlemesi durumunda ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecektir. Ayrıca sahteliği ispat oluncaya kadar gerçek kabul edilmişse de bu ceza yarı oranında arttırılacaktır.

3.3. KARARA KARŞI KANUN YOLLARI 3.3.1. İtiraz

Hâkimlik veya mahkeme kararına karşı başvurulacak bir kanun yoludur.

Kararın verildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde itiraz yoluna gidilebilir. İtiraz, kararı veren merciiye yapılır. Bir dilekçe verilerek veya kararı veren merciinin kaleminde tutanak doldurularak yapılır.

Kararı veren mercii itirazı aldıktan sonra itirazı yerinde görürse kararında değişiklik yapar ancak yerinde görmezse kararı inceleme yetkili merciiye gönderir.

Yetkili merciinin verdiği kararlar kesindir onlara karşı itiraz yoluna gidilemez. Ancak ilk defa tutuklama kararı verilirse buna itiraz edilebilir.

Resmi belgede sahtecilik suçunda soruşturma aşamasında failin serbest bırakılması ya da tutuklanması kararlarına karşı ya da verilmesi durumunda adli kontrol kararına karşı itiraz yoluna gidilebilir.

3.3.2. İstinaf

İlk derece mahkemelerinin verdikleri kararlara karşı istinaf yoluna gidilebilir.

Resmi belgede sahtecilik suçunda ilk derece mahkemeleri olan asliye ceza mahkemesi veya ağır ceza mahkemesinin vereceği beraat ya da hapis cezasına karşı taraflar istinaf yoluna başvurabilirler.

İstinafta yetkili mahkeme bölge adliye mahkemeleridir.

İstinafa başvuru süresi ilk derece mahkemelerin verdiği kararın tebliğ veya tefhiminden itibaren 7 gündür. Başvuruyu yapacak olan kararı veren mahkemenin kalemine bir dilekçe vererek ya da mahkeme kalemine tutanak doldurarak istinafa başvurabilir. Süresi içerisinde istinaf yoluna başvuru yapılması, ilk derece mahkemesinin verdiği kararın kesinleşmesini engeller.

19 Dosya bölge adliye mahkemesine gönderildikten sonra bölge adliye mahkemesi dosya üzerinde ön inceleme yapar. Ön inceleme sonucunda yetkili olmadığını görürse dosyayı yetkili bölge adliye mahkemesine gönderir. Ayrıca istinafa başvurunun süresinde yapılmadığı görülürse başvuru reddedilir.

Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra;

a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine,

b) Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurma nedenine uygun olarak mahkûmiyete konu suç için kanunda yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanmasını uygun görmesi hâlinde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,

c) Olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan davanın reddine karar verilmesi veya güvenlik tedbirlerine ilişkin hatalı kararın düzeltilmesi gereken hâllerde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,

d) İlk derece mahkemesinin kararında bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine,

e) Diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına, karar verir.

Birinci derece mahkemesi bölge adliye mahkemesinin verdiği karara karşı direnemez.

3.3.3. Temyiz

Temyiz, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri için başvurulan kanun yoludur. Temyizde görevli mahkeme Yargıtay’dır.

20 Temyiz başvurusu, bölge adliye mahkemesinin verdiği kararın tebliğ ve tefhiminden itibaren 15 gündür. Kararı veren mahkeme kalemine bir dilekçe ile başvurulur.

Temyiz sadece hükmün hukuka aykırılığı nedenine dayanabilir.

Temyiz başvurusu süresi içinde yapılmazsa ya da temyiz dilekçesinde temyiz nedenleri açıklanmazsa Yargıtay başvuruyu reddeder.

Bölge adliye mahkemesinin temyiz olunan hükmünün Yargıtayca hukuka uygun bulunması hâlinde temyiz isteminin esastan reddine karar verilir. Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz başvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar.

Bozma sebepleri ilâmda ayrı ayrı gösterilir. Hüküm, temyiz dilekçesinde gösterilen sebeplerle bozulduğunda, dilekçede açıklanmış olmasa bile saptanan bütün diğer hukuka aykırılık hâlleri de ilâmda gösterilir. Hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılık, bu hükme esas olarak saptanan işlemlerden kaynaklanmış ise, bunlar da aynı zamanda bozulur (CMK m. 302).

3.4. RESMİ BELGEDE SAHTECİLİKTE ÖZEL DURUMLAR 3.4.1. Fotokopi İle Sahtecilik

Fotokopi ile sahtecilik suçunun gerçekleşmesi için resmi belgenin fotokopisinin resmi kurumlarca onaylı olması gerekir. Sadece fotokopinin sahtecilik için yetersiz olduğu görüşlü kabul edilmektedir.

Bir belgenin fotokopisi resmi belge sayılmaz ancak bunun noter tarafından ya da başka bir resmi kurum tarafından onaylanması o fotokopiyi resmi belge durumuna getirecektir.

3.4.2. Belgenin Suretinde Sahtecilik

Resmi bir kurum ya da kamu görevlisi tarafından hazırlanan belge asıl belgedir.

Asıl belgenin içeriğinin yer aldığı onaylı nüshalar ise suret belgedir. Suretin sonuç doğurması için mutlaka onaylanmış olması gerekir.

21 Suretler kanıt olarak kullanılabileceğinden suret üzerinde yapılan sahtecilikler resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturur. Resmi belgenin suretinde yapılacak sahtecilik de aslı üzerinde yapılan değişiklik gibi cezalandırılır.

Özel belgelerin sürati de resmi memur tarafından onaylandığında bu artık resmi bir belge olarak kabul edilir. Memurun onay yaptığı kısım üzerinde yapılacak bir sahtecilik, özel belgede sahtecilik değil resmi belgede sahtecilik suçu kapsamına girecektir.

3.4.3. Özet Belgede Sahtecilik

Bir belgenin içeriğinin tamamını değil belirli kısımlarını içeren belgeler özet belgeler olarak kabul edilir. Özet belge, özetini yansıttığı asıl belge için kanıt niteliğindedir. Özet belge resmi memur tarafından onaylandığında resmi bir belge olur.

Özet belgenin içeriğinden şüphe duyulduğunda aslına bakarak gerçek anlaşılabileceğinden doktrinde özet belgede sahtecilik suçunun cezasının saha az olması gerektiği kabul edilmektedir.

3.4.4. Yabancı Resmi Belgede Sahtecilik

Yabancı bir devletin resmi makamları tarafından hazırlanmış bir belge, iç hukukta da tanınıyorsa bu da bir resmi belge sayılır.

Yabancı bir devlet tarafından hazırlanıp Türkiye’de de kabul edilen bir belge resmi belgede sahtecilik suçunun konusunu oluşturur. Ancak gerçek olmayan bir belge ise aldatma yeteneği yok sayılır ve bu nedenle suç oluşturmaz.

3.4.5. Sahte Bir Belgede Sahtecilik

Sahte bir belgede sahtecilik yapılması ile ilgili farklı görüşler vardır. Bunlardan biri sahte bir belgenin zaten hukuki bir niteliği olmadığı için ortada bir suç oluşmadığı

Sahte bir belgede sahtecilik yapılması ile ilgili farklı görüşler vardır. Bunlardan biri sahte bir belgenin zaten hukuki bir niteliği olmadığı için ortada bir suç oluşmadığı

Benzer Belgeler