• Sonuç bulunamadı

ULUSLARARASI PAZARLARDAN YARARLANMA

6.1 Teknolojinin Ürüne Etkisi

Ekonomik büyüme süreci içerisinde kaynak tahsislerinde yapılan değişiklikler yolu ile etkinlik derecesinde kaydedilen kazançlar teknonolojik gelişme sayesinde elde edilen verimlilik artışları ile bütünleşir. Ürün çeşitliliği, kalite ve verimlilikteki artışlar, toplam üretimde sanayinin payının yükselmesi, teknolojik gelişmelerin eseridir. Bu bakımdan teknoloji, sanayileşme sürecinin en kritik noktasını teşkil etmektedir.

Teknoloji, gelişme seviyesini daha ileri noktalardaki üretim araçlarına, ürünlere, yöntemlere götüren bilgiler bütünüdür. Bu bilgi stokuna yapılan her yeni ilave, üretim maliyetlerinde reel düşüşlere yol açmakta ve yeni ürünlerin kullanılmasına imkan hazırlamaktadır. Teknoloji, aynı zamanda yönetim bilgisi içinde de yerini almıştır. Teknolojide gelişmenin en önemli göstergesi verimlilik ve kalitenin yükseltilmesi olarak ortaya çıkmaktadır. Verimlilik ve kalite artışı uluslararası pazarlara maliyetlerin düşüşü ve ürünün ucuzlaması şeklinde yansımaktadır.

6.2 Rekabet Gücü

Firmaların rekabet gücü dinamik yapılarına, yatırım kapasitelerine, araştırma-geliştirme çalışmalarına ve kullandıkları teknolojilerin uygunluğuna bağlı olarak yenilik oluşturma kabiliyetleri ile yakından ilişkilidir.

Firmaların rekabet gücünden uluslararası rekabet gücüne geçildiginde meselenin çok boyutlu bir niteliğe büründüğü ve ülkenin rekabet gücünün tek tek firmaların ortalama rekabet gücünden daha çok şey ifade ettiği kabul edilmektedir. Bunlar; ülke ekonomisinin sahip olduğu birçok kurumsal yapıyı kucaklayan, ülkenin üretim yapısını, teknolojik alt yapısını, teknoloji üretim kapasitesini ve dinamiğini, nitelikli insan sermayesini içeren firmaların içerde hareket ettikleri dışşal yarar yada dışşal zararların oluşturduğu iktisadi ortamı da temsil eden faktörlere yakından bağlıdır.

Ülkenin rekabet gücü, firmaların toplam rekabet gücünün dışında bu gibi yapıların olup olmadığı ile yakından ilgili olmaktadır. Bunların varlığı ülkenin yapısal rekabet gücünü temsil ederken, firmaların rekabet gücü ile ulusal düzeydeki yapısal rekabet gücü arasında birbirlerini tamamlayan bağlar olduğu ortaya çıkmaktadır.32

Globalleşme sürecinde yabancı sermaye ile işbirliği, çeşitli şekillerdeki ortaklıklar olarak gelişmektedir. Bu sürece girerken yeterli bilgi ve beceri düzeyine ulaşmış, yabancı sermayenin yurda girişinde yapılan işbirliği anlaşmalarında bilim teknoloji ve ticarette yetenekli personelin oluşturulması ihtiyacı belirginleşmekte ve kaliteli personelin önemi artmaktadır.

Pazarda devletin iki önemli seviyede etkisi görülür. Bunlar;

1 - Milli yararlar için teknolojik yeniliklerin kullanılması, özellikle yeni ürünlere devlet tarafından uzun süreli talep önem arz etmektedir. Bunda askeri amaçlı ürünler ön plana çıkmaktadır. Diğer ülkelerin ürünlerine karşı savunma amaçlı yeni ürünlerin üretimi milli teknolojik kabiliyetin artırılmasını sağlar. Yeni teknolojilerin hayata geçirilmesinde devlet alımları ilk motivi verme açısından önem taşımakta ve ülkenin teknolojik politikasının şekillenmesine yardımcı olmaktadır.

2 - Teknoloji politikaları sosyal çerçeveye bağımlı olarak yükselmektedirler. İleri teknoloji talebinin artırılması ve teknolojinin dağıtımında, teknoloji tedariki ve kabiliyeti için temelde eğitim ve öğretim mülkiyet haklarına ilişkin mevzuatın güçlendirilmesi yanında pazarın düzenli hale getirilmesi önem arz etmektedir.

Pazarda rekabet şartlarının oluşturulması üretici firmaların rekabet etme şanslarını artırmakta ve firmanın teknolojik üretime yönelmesini sağlamaktadır. Sanayinin teknoloji üretebilme kabiliyeti kazanması hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda sanayinin rekabet üstünlüğü elde etmesine yardımcı olacaktır.

32 Yentürk, N.; Sanayi Kongresi, 1991 Sanayi Kongresi Bildiriler Kitabı, TMMOB Yayın No 148-1, Ankara, 1991, s. 248

6.3 Pazar Araştırması

Uluslararası pazarlarda rakip firmalarla rekabeti geliştirip bu pazarlarda firmanın pazar payı oranlarını sürekli artırmak firma açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Uluslararası pazarlara girmek ve o pazarlarda sürekli kalabilmek çok iyi bir pazar organizasyonu gerektirdiği gibi ürünün nitelik olarak müşteri zevk ve ihtiyaçlarını karşılama özelliğinin olması da gerekmektedir.

Pazara girmek için öncelikle o pazarın müşteri eğilimlerinin çok iyi bilinmesi yanında, rakip firmaların mevcut yapıları ile eğilimlerinin kontrol altında tutulması gerekmektedir. Bunun için pazar araştırmasının yapılması zaruri olmaktadır. Pazar araştırmasında tüketici sayısı, tüketicinin alım gücü, tüketici zevkleri, tüketici davranışları, alışkanlıkları ve pazarın büyüklüğü yeni pazara girecek firmalar açısından gerekli bilgiler olmaktadır.

Hedef pazarın tüketicileri hakkında bilgi toplayıp, değerlendirme yapmak, pazara girecek firma için gerekli bilgiler olmaktadır. Bu bilgilerin firmaya karar vermede kolaylık sağlamasının yanında; pazardaki mevcut rakip firmalar ile ilgili bilgilerin de çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Tüm bu bilgiler elde edildikten sonra bu pazarda ürünün hangi şartlarda hangi fiyatlarla rekabet edebileceği konusunda karar verilirken araştırma sonuçları ürünün bu pazarın ihtiyaçları doğrultusunda yeniden dizayn edilip, müşteri zevk ve ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi gereğini ortaya koyabilir.

Çağımızın üretici firmalarının teknoloji ihtiyaçlarını karşılamak ve çok hızlı değişen tüketici zevk ve ihtiyaçlarına göre ürün üretilmesini önemli kılmaktadır. Rekabetin üst seviyelerde oldugu çağımızda teknolojik bilgi birikimi doğrultusunda üretim yapabilen ve pazar elastikiyetine uygun esnek üretim kabiliyeti sanayicinin daha kaliteli, standarda uygun ve daha ucuz ürün elde etmesi ve ürünün yapısını pazarın ihtiyaçları doğrultusunda değiştirebilen fleksibil üretim araçlarını devreye sokmasını gerekli kılmaktadır. Pazarlarda başarılı olabilmenin pazarlama elemanlarının başarı ve kaabiliyeti yanında sanayinin tüketici talepleri doğrultusunda üretim yapmasıyla da çok yakından ilgilidir.

6.4 Çevreci Ürün

Hızlı sanayileşme sonrasında, üretim ve tüketimin çevreyi yok sayarcasına kullanmasının sonucunda, son yıllarda çevreyi kirlilikten kurtararak doğayı yeniden yaşanır hale getirmek maksadıyla uluslararası seviyede, çeşitli sonuç alıcı girişimleri desteklemek için birlikte kamuoyu oluşturulması faaliyetleri başlatılmıştır. Önümüzdeki dönemde toplumların bilgi seviyelerinin gelişmesi ve enformasyon teknolojilerinin bütün ülkelerde daha yaygın olarak kullanılması, özellikle çevre açısından, kirliliğin tüm canlıları etkilemesi, dünyada yaşayanları eski toplumlardaki cemaat usulü yaşama kurallarını uygulamaya zorlayabilecektir. Çevre kirliliğinin çok yüksek boyutlara çıkması ve tüm insanları doğrudan veya dolaylı bir şekilde etkisi altına alması tüketicilerin, üretici firmaların ürünlerine çevre dostu ürün, çevre dostu olmayan ürün şeklinde yaklaşımları içeren kampanyaları beraberinde getirmektedir.

İleri teknoloji ürünleri üreten ve pazarlarda çevre dostu teknoloji ürünleri üreten bir sanayi yapısına ulaşılması Türk sanayi için önem arzetmektedir. Türk sanayini şimdiden yapısal bir değişime hazırlayarak gelecekteki çevre dostu ürünleri kabul edecek pazarlara hazırlanmak Türk ekonomisinin başarısının sırrı olarak görülecektir.