• Sonuç bulunamadı

İSTİHDAM VE TEKNOLOJİK GELİŞME İLİŞKİSİ 1 Teknolojik Bilginin İstihdama Etkisi

9. ARAŞTIRMACI PERSONELİN ÖNEMİ 9.1 Bilimsel Düşünce

10. İSTİHDAM VE TEKNOLOJİK GELİŞME İLİŞKİSİ 1 Teknolojik Bilginin İstihdama Etkisi

Teknolojik bilgi insanların refahının artırılması ve mutluluğunun sağlanması için kullanılan bir araçtır. İnsanlar hiç bir zaman teknolojik bilginin emrinde değil teknolojik bilgi insanın emrinde olmak içindir. Her yeni teknolojik bilginin üretimin emrine verilmesi sonrasında üretimde sağlanacak her birim artış, insanın gelirinin, refahının artışına sebep olmaktadır.

İleri teknolojinin üretime uyarlanmasıyla istihdamda da önemli gelişmeler olmaktadır. İnsanların yerine makinaların ikame edilmesi, insanların daha iyi işlerde çalışmasına buna karşılık insan sağlığını etkileyici işlerin makinalara yaptırılması insanın daha bilgi yoğun işlerde istihdam edilmelerini gerekli kılmaktadır. İşi makinaların yapması, insanların iş yapan makinaları kullanmasına neden olmaktadır. Bu değişim istihdamda sürekli hizmet içi eğitimi gündeme getirmektedir. Enformasyan ve otomasyon teknolojisinin sanayide uygulanmasıyla birlikte insanların hayat boyu birkaç iş değiştirme ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Bu şartlara uyum sağlayacak insanların yetiştirilmesi görevi eğitim sistemine düşmektedir. 21. yüzyıla girerken hayat boyu eğitim gündeme gelmektedir.

İleri teknolojinin sanayide uygulanmasıyla birlikte bundan önceki tüm teknolojik gelişmelerde olduğu gibi bu teknolojinin uygulanması belirli bir miktar geleneksel işsizliğe yol açacaktır. Ancak, sanayide ileri teknolojinin uygulanması kaliteyi, standardı ve verimliliği artıracağından sonuçta mallara olan talebi artıracak, yeni pazarlar açacak ve iş imkanları oluşturacaktır. Ortaya çıkabilecek yapısal işsizlik problemine çözüm de bu kişilerin başka alanlarda istihdam ve yeni alanlarda eğitilmesine ilişkin alınacak tedbirlerle oluşacak arızi durum giderilecektir. İleri teknolojinin uygulanmasıyla birlikte bu teknolojiler yeni ürünler ve herşeyden öncede bilgi toplumunun kendi sanayisinde yeni iş imkanları oluşturacağı gerçeğini dikkate alarak korkmamak gerekmektedir.

Son dönemde yeni teknolojik uygulamalarla tarımda prodüktivite artışı sağlamıştır. Bu prodüktivite artışını sağlayan faktörlerden bir tanesi, yeni hibrit tohumların uygulamaya konulması; ikincisi ise, tarımda makilaşmaya gitmek olmaktadır. Tarımda

teknolojik gelişmeler, toplumsal ve ekonomik baskılarla birlikte istihdam edilen işgücünü büyük ölçüde azaltırken aynı zamanda üretim seviyesini de artırmıştır. 21. yüzyıla bilgi toplumu olarak girecek ileri teknoloji ülkelerinin bugün hiçbirinin tarımda toplam nüfusun yüzde 10’undan fazlasını istihdam etmedikleri görülmektedir. Hatta bazı ülkelerde örneğin bu oran Amerika Birleşik Devletleri’nde olduğu gibi yüzde 5’e kadar düşmektedir. Tarımda makinalaşma ile birlikte fazla işgücü sanayiye ve hizmetler sektörüne aktarılarak emilmekte ve toprağa bağlı birçok işçi toprağı terk etmektedir. Entansif tarım uygulamaları sonrası tarımda ortaya çıkan fazla işgücü fazla bir zorluk olmaksızın büyüyen diğer sektörler tarafından absorbe edilmektedir. Köyden şehre göç eden tarım fazlası işgücünün birçoğu sanayide istihdam edilirken diğer bir kısmıda hizmetler sektörü tarafından istihdam edilmektedir.

Hizmet sektörü son dönemde turizmin de gelişmesiyle hızlı bir büyüme göstermektedir. Refah seviyesinin artması hizmet sektörünün ve turizmin hızla gelişmesine sebep olmaktadır. Özellikle birçok ülkede turizmin bir sektör olarak canlanma eğilimi göstermesi hizmet sektörünün gelişmesine sebep olmuştur. Emek-yoğun hizmetler zaman içinde yerlerini sermaye-yoğun mekanik ve elektrikli araçlara bırakmaktadır. Buralardan ayrılan insanlar hizmet içi eğitimden geçirilerek başka bir iş kolunda istihdam edilmektedirler.

Gelişmiş ülkelerde istihdam seviyesi yüksek olduğu için teknolojik gelişmelerin sebep olduğu işten çıkarmalarda başka bir iş imkanının oluşmasıyla istihdamdaki arızi dengesizlik kısa sürede kendi dengesini kurmaktadır. Bu ülkelerde teknolojik gelişmeler yüzünden işsiz kalanlar, emek piyasası tarafından tekrar ve süratle absorbe edilmektedirler. Teknolojik değişmeler, genellikle işsizliğe uzun süreli yol açan bir faktör olarak dikkate alınmamaktadır.

Teknolojik gelişmenin en önemli sonucu işletmelerin belli bir dönemde prodüktivitesini artırarak daha fazla mal üretmesidir. Üretilen ürünler için kullanılan zamanın daha kısa olması yanında bu ileri teknolojilerle kalite, standart, dizayn gibi ürün üstünlükleri müşteri memnuniyetini artırıcı faktörler olarak ürün içerisinde yer almasına sebep olmaktadır.

Firmalar açısından istihdamı artırmadan prodüktiviteyi artırmak, daha fazla mal ve hizmet üretilebilmesi, katma değer artırımı yanında rekabet açısından da olumlu artı puanlar olmaktadır. İleri teknolojinin sanayide uygulanması ile birlikte artan prodüktiviteye parelel gelir artışı olarak talebi de artırır, üretilen fazla mal tüketilecek olursa, teknolojik değişmeler

işsizlik sebebi olmayacaktır. Tam istihdam halinde olan bir toplumda teknolojik değişmelerden dolayı işsizlik uzun süreli olmayacağı için üretimde prodüktivite artışı nedeniyle refah artışı da sağlanacaktır.

Aslında tam istihdamı temin ve idame ettirebilmek teknolojik değil, ekonomik bir problemdir. Fazla üretimi, toplumda yüksek talepler oluşturabilecek şekilde dağıtabilmek, siyasi-iktisadi bir mesele mahiyetindedir. Problemin ekonomik yollardan halli gerekmektedir.33

10.2 Teknoloji-İstihdam-Verimlilik

Bilgi toplumuna geçişin anahtar teknolojileri olarak bilinen enformasyon, ileri malzemeler, biyoteknoloji gibi jenerik teknolojilerin üretime alınması ile birlikte toplumların hayat standardının artmasına neden olmaktadır. Bunun yanında dünyanın hızla artan nüfusunu beslemek için ekilebilir tarımsal alanların sınırına dayanılması ve ekilecek alanların gıda talebini karşılayamama gibi bir büyük problemle karşılaşılması dünya insanının önüne çözüm olarak biyoteknoloji gibi çok önemli bir bilim dalı çıkmıştır.

Aslında disiplinlerarası bir bilim dalı olan biyoteknoloji sağlıktan gıdaya kadar çok geniş bir yelpazede sunduğu yeni imkanlarla insanlığı rahatlatmıştır. İleri teknolojinin sağlamış olduğu prodüktivite artışı ile sağlanan refahın yükseltilmesi yanında bu teknolojiler çevre kirliliğini de önleyerek doğadaki doğal dengeyi bozmamaktadırlar. İleri teknolojinin kullanıldığı firmalarda normalde istihdam edilen personelin niteliği değişmektedir. Bu teknolojiler kalifiye personel istihdamı ihtiyacını doğurmaktadır. Bilim ve teknolojiye yapılan yoğun yatırımlar nedeniyle teknolojik bilgiler kendi kendini yenileyen bir yapıya kavuşarak hızlı bir gelişim içine girmiştir. Esasında teknik gelişmelerin dev adımlarla ilerlediği bir ekonomi ve toplum düzeninde devamlı ve hızlı bir şekilde değişen şartlara ayak uydurabilmek sadece önemli değil, gerekli bir hareket tarzı olmaktadır.

Ekonomide rekabet gücünü artırmak için prodüktivitede-kalitede, standartta ve dizaynda gelişme sağlamak ileri teknolojinin üretimde kullanılması ile elde edilebilecektir. Toplumun refah seviyesini artırmak kaynakların en iyi şekilde kullanılması ile sağlanabilir. Ekonomiye bu imkanı ileri teknolojilerin üretim sürecine sokulması vermektedir. İleri teknolojinin üretimde kullanılması suretiyle kaliteli, standart ve istenen miktarda ürünün yurtiçi ve yurt dışı pazarlarda tüketicinin hizmetine sunulması, refahı artırırken bu teknolojilerin uzun vadeli işsizlik oluşturacağı vehmine gerek olmadığı çağımızda çeşitli ülkelerde yaşanan tecrübeler göstermiştir.

11. SINAİ MÜLKİYET HAKLARI VE KORUNMASI