• Sonuç bulunamadı

Uluslararası Kriminal Polis Örgütü (INTERPOL)

KÜLTÜR VARLIKLARININ ULUSLARARASI HUKUKTA DÜZENLENMESİ, KORUNMASI VE TARİHSEL GELİŞİMİ

5.3. Kültür Varlıkları Hakkında Uluslararası Kuruluşlar ve Antlaşmalar 1 Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)

5.3.8. Uluslararası Kriminal Polis Örgütü (INTERPOL)

Bugün 179 üyesi olan, İnterpol'ün temelleri, uluslararası özellik taşıyan suç ve suçlularla daha etkin, daha süratli ve sürekli bir şekilde mücadele edebilmek, ülkeler arasında ortak bir polisiye işbirliği mekanizması oluşturmak amacıyla ilk kez, 1914 yılında Monaco'da on dört ülkenin polis ve yargıçlarının katılımlarıyla düzenlenen "1. Uluslararası Kriminal Polis Kongresi" ile atılmıştır. 1923 yılında Viyana'da "Uluslararası Polis Komisyonu"nun teşkil edilmesiyle resmiyet kazanarak kurulmuş, 1946 yılında merkezi Paris'e alınmıştır. 1956 yılında da İnterpol adını almış, 1989 yılında da merkezi Lyon'a taşınmıştır.

INTERPOL'ün (International Criminal Police Organization) amacı, ulusal polis teşkilatları arasında uluslararası alandaki işbirliğini sağlamak ve geliştirmektir. Her üye ülkede ulusal polis örgütüne bağlı olarak çalışan ve yerel polisle, Fransa'da bulunan Genel Sekreterlik ve diğer üye ülkelerin ulusal bürolarıyla bağlantıyı sağlayan Ulusal Merkez Bürosu (National Central Bureau) bulunur. Üye ülkenin kültür mirasına dahil bir eser çalındığında, sırasıyla yerel polis ulusal büroyu, o da yaklaşık 70 ulusal büro ile radyo

bağlantısı olan Genel Sekreterliği haberdar edecektir. Bu işleyiş, aynı anda pek çok ülkede soruşturmaya başlanmasına ve gümrük polisinin de, çalıntı eserin ülkeye sokulması ihtimaline karşı önceden uyarılması olanağını sağlamaktadır.

İNTERPOL'ün sağladığı bu mekanizmaya % 90 gibi bir ağırlıkla Avrupa ülkeleri başvurmakta (sadece İtalya'nın payı % 40'a ulaşmaktadır), çalıntı eserlerin yaklaşık % 12'si de bu işleyişin sağladığı uyarı yollarıyla ele geçirilmektedir. Ancak teoride ideal şekilde işleyeceği şüphe götürmeyen bu düzenin uygulanmasında, mekanizmanın etkinliği önemli zorluklarla karşılaşmaktadır. Ulusal bürolarda ve Genel Sekreterlikte, konuya ve terimlendirmeye hakim olmayan kişilerin çalıntı eserlere ilişkin tarifleri ve yapılan bu eksik tariflerin bir sonraki aşamada bir başka dile yanlış tercümesi işleyişin aksaklığına küçük bir örnektir135

5.3.9. 1985 Tarihli Kültür Varlıkları ile İlgili Suçlar Hakkında Avrupa Konvansiyonu

Konvansiyonun ana hedefi kültür varlıklarını tehdit eden suçlara karşı kültür varlıklarını korumaktır136. Hangi Avrupa Konseyi üyesinin denetimi altında olursa olsun, kültür varlıklarının Avrupa'nın ortak kültür mirasının bir parçası olduğu, bu yüzden de korumanın ortaklaşa gerçekleştirilmesi gerektiği öngörülmüştür.

Konvansiyon biri kültür mirasını oluşturan eserler, diğeri de suçlar olmak üzere iki Iiste oluşturmuştur. Her liste iki bölüme ayrılmaktadır. İlk bölüm her akit devlet için bağlayıcıdır. İkinci bölüm ise isteğe bağIıdır.

Kültür varlığına karşı işlenen suçlar Ek III, bölüm 1'de belirtilmiştir137. Buna göre; a) Kültür varlığının çalınması

135 (Bilgi için bkz. Jeanette GREENFIELD: The Return of Cultural Treasures,Cambridge University Press, 1989, p. 244-245; Sharon A. WILLIAMS: The International and National Protection of Movable Cultural Property , A Comparative Study, Dobbs Ferry, New York: Oceana Pub., 1978, p. 145-147;John E. BERSIN : ''The Protection of Cultural Property and the Promotion of International Trade in Art'' in. N.Y..L. SCH. J. INT'L & COMP. L. REV., vol.13, 1992, p. 147-148; PROTT & O'KEEFE, p. 390-394; Farklı ülkelerin polis teşkilatlan arasında varolan iletişim sorunlarına bağlı olarak, bazı ülkelerde kullanılan bilgisayar sistemlerinin sınır ötesi olaylarda istenen verime ulaşamadığı, kayıtların da birbirini tutmadığı, hatta bazı yapıtların adlarının farklı ülkelerde değişik şekillerde kaydedildiği de bu bağlamda yaşanan sorunların nedeni olarak sayılabilir. Haber metni için bkz. ANTİK & DEKOR, sayı: 33, 1996, s. 39

136 25 ILM 44 (1986). Türkiye Konvansiyonu 26.9.1985 tarihinde imzalamıştır.

137 Tez II. Bölümde yer alan suçlar her akit devletin istediği zaman Konvansiyon kapsamına dahil edebileceği suçlardır. Bkz. 25 ILM 44 (1986) s.53

b) Kültür varlığının şiddet ya da kötü niyetle sahiplenilmesi

c) Suçun işlendiği yere bakılmaksızın ve bu paragrafta belirtilen suçların konusunu teşkil eden kültür varlıklarının alınması suç olarak kabul edilmiştir. İkinci bölümde yer alan suçların akit devletleri bağlayabilmesi için her iki devletin de bunu öngörmesi gerekmektedir.

Akit devletler kültür varlıklarının korunması konusunda kamunun duyarlılığını arttırmak (m.4) ve kültür varlıklarına karşı işlenen suçları önlemek ve işlenen suç neticesi başka yere götürülmüş kültür varlıkIarını bulmak için karşılıklı işbirliğini gerçekleştirecek tedbirleri alacaklardır (m.5). Karşılıklı işbirliği polisin işbirliğini (özellikle INTERPOL aracılığı ile), gümrük işbirliğini, sınır kontrolünü gerekli kılmaktadır.

Konvansiyon sayılan suçlar için bir cezalandırma ölçüsü getirmemiştir. Her akit devlet kültür varlıklarına zarar veren hareketlerin ağırIığını tayin edecek ve uygun cezanın verilmesi için gerekli tedbirleri alacaktır. Konvansiyonun önemli bölümlerinden biri kültür varlıklarının iadesini düzenleyen 4. bölümdür. Bir akit devlet ülkesinde işlenen suç neticesi bir başka akit devlete götürülen kültür varlıklarının iadesi için, akit devletler işbirliği halinde olmayı taahhüt etmişlerdir (m.6).

Madde. 8 ve 9 uluslararası adli yardım ile ilgilidir. Diğer devletlerden delil temin etme metodunu düzenlemektedir. Özgün metinde kullanılan “Ietters rogatory” deyimi, talepte bulunan akit devletin yetkili merciinin, talepte bulunulan akit devletin yetkili makamına, kendi adına belirlenen işlemleri yapma yetkisi vermesi anlamına gelmektedir. Söz konusu yetki talepte bulunulan devletin belirlediği kurallara bağlıdır. İhbar yükümlülüğü akit devletin uygun bulma şartına bağlanmıştır (m.7). Ayrıca her akit devlet suçun politik olduğunu ya da başvurunun kendi egemenlik, güvenlik ve kamu düzenine aykırı olduğunu düşündüğü takdirde m. 7 ve 8'in uygulanmamasına karar verebilir (m. 27).