• Sonuç bulunamadı

2.6 Yurtiçinde Yapılan Araştırmalar

2.6.2 Tutumla ilgili çalışmalar

Tutumla ilgili çalışmalar incelendiğinde öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının yaş, cinsiyet, bölüm, fakülte gibi değişkenler açısından ele alındığı,PFESP ya da TYL öğrencileri ile eğitim fakültesi öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının birlikte ele alındığı ve öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumlarının bazı kavramlarla (İletişim becerileri, Güdülenme düzeyleri, Mesleki benlik saygıları, Öz-yeterlik) karşılaştırıldığı ya da bir arada incelendiği araştırmalara rastlanmıştır.

Can (2010), TYL öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine tutumlarını araştırdığı tarama modelindeki çalışmasında tutumları cinsiyet, program türü, yaş, mezun oldukları okul türü ve ebeveynlerinde öğretmen olup olmama değişkenlerine göre incelemiştir. Çalışmaya Ortaöğretim fen-matematik ve sosyal alanları eğitim TYL programının son sınıfında bulunan 92 fen-edebiyat fakültesi öğrencisi katılmıştır. Verilerin öğretmen adaylarının demografik bilgilerinin yer aldığı bilgi formu ve öğretmenliğe ilişkin tutum ölçeği kullanılarak sağlandığı çalışmada elde edilen bulgulara göre öğrencilerin tutum puanları genel olarak oldukça yüksektir. Ayrıca program türü değişkeni açısından Fen ve Matematik alanlarından mezun olan öğrencilerin tutumlarının Sosyal alanlardan mezun olan öğrencilere göre daha olumlu olduğu; cinsiyet, yaş, mezun oldukları okul türü ebeveynlerinde öğretmen olup olmama değişkenleri açısından öğrencilerin tutum puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı belirtilmiştir.

Benzer bir çalışma da Kartal (2009) TYL programlarına devam eden 145 öğretmen adayının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını incelemiştir. Veri toplama aracı

37

olarak öğretmenlik mesleğine yönelik tutum ölçeğinin kullanıldığı çalışmada öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumları cinsiyetlerine, mezun olunan bölüme, anne babalarının öğretmen olup olmamalarına göre farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumlarının Can’ın (2010) çalışmasından farklı olarak düşük olduğu saptanmıştır. Bunun yanı sıra çalışmada öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumlarının cinsiyete göre erkekler lehine olmak üzere farklılaştığı, anne babalarının öğretmen olup olmaması ve mezun olunan bölüme göre anlamlı bir fark bulunamadığı sonuçlarına ulaşıldığı rapor edilmiştir.

Özder, Konedralı ve Zeki (2010)’nin öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını araştırdıkları Okul Öncesi ve Sınıf öğretmenliği bölümlerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının katıldığı bir başka çalışmada, öğretmen adaylarının tutumları ile akademik başarıları arasındaki ilişki incelenmiş ve tutumları ile akademik başarılarının cinsiyete, öğrenim gördükleri programa, öğretmenlik mesleğini tercih etme nedenlerine ve öğrenim gördükleri sınıflara göre farklılık gösterip göstermediği tartışılmıştır. Veri toplama aracı olarak öğretmenlik mesleğine yönelik tutum anketi ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları yüksek düzeydedir. Fakat tutum puanları ile akademik başarı puanları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Çalışmada ayrıca cinsiyet değişkeni açısından öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının kızlar lehine anlamlı olduğu, öğrenim gördükleri program değişkeni açısından Okul Öncesi öğretmenliği programı lehine farklılık göstermekte olduğu, öğretmenlik mesleğini tercih etme nedeni değişkeni açısından “öğretmen olma isteği” seçeneğini işaretleyen öğretmen adaylarının tutum puanlarının “iş garantisi ve çalışma koşulları” ile “ailemin isteği” seçeneklerini işaretleyen adayların tutum puanlarından anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu, öğrenim görülen sınıf değişkenine göre anlamlı bir fark bulunmadığı rapor edilmiştir.

Gürbüz ve Kışoğlu (2007) TYL programına devam eden fen-edebiyat ve eğitim fakültesi öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını ele aldıkları çalışmalarında öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlar fakülte, cinsiyet, mesleği tercih etme nedeni ve üniversite giriş tercihlerinde eğitim fakültesinin üst sıralarda tercih edilmiş durumu değişkenlerine göre ele alınmıştır. Çalışmaya 103 fen edebiyat

38

fakültesi mezunu ve TYL eğitimi alan öğrenci ve 117 eğitim fakültesi son sınıf öğrencisi olmak üzere toplam 220 öğretmen adayı katılmıştır. Veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ve öğretmenlik mesleği tutum ölçeği olmak üzere iki bölümden oluşan bir anket kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre fen- edebiyat fakültesi öğrencileri ile eğitim fakültesi öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik genel tutumları arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Değişkenler açısından bakıldığında ise tutum puanlarının fakülte türüne göre farklılaşmadığı, cinsiyete göre eğitim fakültesinde kız öğrenciler lehine farklılaştığı, fen-edebiyat fakültesinde ise cinsiyet açısından anlamlı bir fark görülmediği tespit edilmiştir. Öğretmenlik mesleğini tercih etme nedenleri bakımından hem eğitim fakültesi öğrencileri hem de fen-edebiyat fakültesi mezunları arasından mesleği, “öğretmen olmak istediği için” tercih edenlerin tutum puanları ortalamalarının diğerlerinden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bir diğer değişken olarak nitelenen fen-edebiyat fakültesi mezunlarının üniversiteye girişte üst sıralardaki tercihleri arasında eğitim fakültesi tercihlerinin olup olmaması durumunun, adayların öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı belirtilmiştir.

Eraslan ve Çakıcı (2011), pedagojik formasyon eğitimi alan 115 mezun ve 99 eğitimine devam eden olmak üzere toplam 214 öğretmen adayıyla gerçekleştirdikleri çalışmada öğretmen adaylarının mesleğe yönelik tutumlarını öğrenim basamağı, cinsiyet, öğrenim görülen bölüm, mezun olunan lise, üniversiteye gelmeden önce yaşanılan yerleşim birimi ve üniversite tercihinde eğitim fakültesinin yer alması veya almaması değişkenlerine göre analiz etmişlerdir. Çalışmada veri toplama aracı olarak öğretmenlik mesleği tutum ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara öğrenim basamağı,mezun olunan lise ve üniversiteye gelmeden önce yaşanılan yerleşim birimi değişkenleri açısından mezun adaylar ile öğrenimine devam eden adayların öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarında anlamlı bir fark görülmemiştir. Cinsiyet değişkeni açısından erkek öğretmen adaylarının kız öğretmen adaylarından daha yüksek düzeyde bir mesleki tutuma sahip olduğu; öğrenim düzeyi açısından mezun öğrencilerle eğitimine devam eden öğrencilerin mesleğe yönelik tutumları arasında istatistiki anlamda bir fark bulunmadığı, öğrenim görülen/mezun olunan bölüm değişkeni açısından Türk Dili ve Edebiyatı öğrencilerinin/mezunlarının Kimya ve Matematik öğrencilerinden/mezunlarından; Tarih ve Fizik bölümü

39

öğrencilerinin/mezunlarının ise Kimya öğrencilerinden/mezunlarından daha düşük tutuma sahip olduğu; üniversite tercihinde eğitim fakültesinin yer alması veya almaması değişkenine göre üniversite tercihinde eğitim fakültesi bulunmayan öğrencilerin mesleğe yönelik daha olumlu tutumlarının olduğu rapor edilmiştir.

Benzer Belgeler