• Sonuç bulunamadı

TURİZMİN EKONOMİK, SOSYO-KÜLTÜREL ve ÇEVRESEL ETKİLERİ

3.4. Turizmin Çevresel Etkileri

Belirli bir yöreye ya da ülkeye yönelik turizm talebinin oluşması ve bu talebin sürdürülmesi sırasında fiziksel (tarihi ve doğal) çevre önemli bir etken olmaktadır.

Ayrıca, turistlerin gidecekleri yerin seçiminde ve kalış sürelerinin saptanmasında da fiziksel çevre önemli bir belirleyicidir. Turizm ve fiziksel çevre birbirinden ayrılmaz bir ilişki içerisindedir. Turizm tümüyle fiziksel çevrede oluşmakta ve fiziksel çevrenin çekim öğeleri turizm talebi üzerinde etkilidir. Turizm faaliyetleri fiziksel çevre üzerinde çeşitli şekillerde etki göstermektedir. Bu etkiler, doğal ve tarihi çevrenin tahribatı şeklinde olumsuz olabileceği gibi, onların kazanılmasına yönelik ciddi önlemlerin alınması şeklinde olumlu yönde de olabilmektedir (Kozak vd., 2001).

Doğal, arkeolojik ve tarihi alanların korunması, çevre kalitesinin iyileştirilmesi, çevrenin değerinin arttırılması, altyapı olanaklarının geliştirilmesi, çevrenin ön plana çıkarılması çevresel olumlu etkiler içerisinde yer alır iken olumsuz etkiler olarak su, hava ve gürültü kirlilikleri, görsel kirlenme, katı atıklar, ekolojik bozulmalar ve biyolojik çeşitliliğin azalması, arkeolojik ve tarihi alanların zarar görmesi ile alan kullanım sorunlarını göstermektedir. (Mansuroğlu, 2006)

Turizm gelişimi mevcut tarihi yöre, anıt ve yapıların restorasyonu ya da iyileştirilmesi yönünde itici bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihi öneme sahip yöreleri çekim ögesi olarak kullanan turizm bu yörelerin korunmasında olumlu yönde katkıda bulunmaktadır. Ayrıca turizm eski yapıtların yeni kimlikleriyle günümüzde de yaşamalarını sağlayacak düzenlemelere gidilmesini de sağlamaktadır (eski hanların, kışlaların, sarnıçların, kalelerin restore edilerek otel, restoran vb.

tesislere dönüştürülerek kullanılması). Pazarlamasını yaparak para kazandığı en önemli meta olan çevrenin korunmasına yönelik politikaların geliştirilmesini sağlama turizmin çevre üzerindeki olumlu etkileri arasında yer almaktadır(Kozak vd., 2001).

Turizmin doğal çevre üzerindeki olumsuz etkileri, turistlerin doğanın kendisini yenileyebilmek için insanlara sunabileceğinden daha fazlasını tüketmeleri sonucunda meydana gelmektedir. Kontrolsüz bir şekilde büyüyen turizm giderek doğal alanları ve kaynakları tüketmeye başlamaktadır. Bu durum tüm dünya için ciddi bir sorun oluşturmakla birlikte özellikle yörenin yerel halkı için çok daha vahim sonuçlara yol açabilmektedir. Turizmin fiziksel çevre üzerindeki olumsuz etkileri OECD tarafından şöyle sınıflandırılmıştır(Ap ve Crompton, 1998):

-Kirliliğe olan etkisi (hava, su, gürültü, çöp)

-Tarımsal ve kırsal araziler dahil olmak üzere doğal alanların yok olması - Bitki örtüsü ve hayvanların yok olması

-Doğal alanların ve tarihsel yapıların tahrip edilmesi -Kalabalıkların yaratmış olduğu etki

-Çatışma ve anlaşmazlıkların etkisi -Rekabetin etkisi

Turizm, benzer şekilde, yerel kaynakların tükenmesine de sebep olabilmektedir. Bu kaynaklar yerel halkın geçimini sağladığı yiyecekler, hammaddeler ve enerji kaynaklarıdır. Özellikle yoğun sezonlarda turistik ihtiyaçların artması sonucunda yörenin tüm kaynakları kısa bir sürede tüketilebilmektedir.

Turizm toprağın bozulmasına ve kaybolmasına da sebebiyet verebilmektedir.

Gerçekten de turistik işletmelerin ve altyapı çalışmalarının inşaatları nedeniyle toprak kayıpları yaşanmaktadır. Bu inşaatlar sırasında ormanlar tahrip edilmekte, toprağın içindeki mineraller zarar görmekte, vahşi yasam tükenme noktasına gelmektedir. Turizm potansiyelinin Akdeniz Bölgesi’ne yönelmesiyle birlikte tarımsal araziler turizm lehine küçülmeye başlamıştır. Uygulanan kitle turizmi politikası doğrultusunda tatil köyü ve kıyı oteli yatırımları plansız bir şekilde desteklenerek kamu arazisi olan ormanlık alanlar turizm yatırımcılarına tahsis edilmiştir (Akış, 1999).

Turizm, altyapı ve üstyapının iyileşmesi, çevresel kirliliğin azaltılması, restorasyon çalışmalarının artması gibi etkileri ile çevresel gelişime katkı sağlar.

3.5. Yerel Halkın Turizm Gelişimine Yönelik Algısını Etkileyen Faktörler Sosyo-ekonomik faktörler, mekânsal faktörler, ekonomik bağımlılık, turizm gelişiminde etkili olan ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerin algısı gibi faktörlerin yerel halkın turizm gelişimine verdiği desteği etkilemektedir. (Harrill, 2004)

Demografik Değişkenler: Sosyo-demografik değişkenler yerel halkın turizm algılamaları üzerinde etkili olmaktadır. Sosyo-demografik değişkenler içerisinde cinsiyet, yaş, doğum yeri (yörenin yerlisi olup olmama durumu), medeni durum, eğitim seviyesi, ikamet süresinin uzunluğu gibi unsurlar yer almaktadır.

Cinsiyet: Cinsiyet faktörü yerel halkın turizm gelişimine yönelik algısında ve turizm gelişimine verdiği desteğin belirlenmesinde rol oynayan faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Turizme yönelik bakış açılarında, turizm gelişimine yönelik beklentilerinde ve turizme verilen destek konusunda erkek ve kadınlar arasında farklılıklar bulunmaktadır (Petrzelka vd., 2005)

Yaş: Yaş grupları arasında turizm gelişimine yönelik bakış açısı ve beklentilerde farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla turizm planlamacılarının gerçekleştirecekleri girişimler sırasında yaş grupları arasındaki farklı ihtiyaçları göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Yaşı daha ileride olan kişiler turizm gelişimine yönelik gençlere oranla daha olumsuz tutum sergilemektedir. (Brougham ve Butler, 1981)

Eğitim Durumu: Farklı eğitim seviyesine sahip yerel halk arasında turizm gelişimine yönelik algı ve tutumlarda çeşitli farklılıklar bulunmaktadır. Eğitim seviyesi yüksek olan bireylerin turizm gelişimine daha ilgili ve destekçi oldukları sonucuna varmışlardır. (Ayres ve Potter, 1989)

Medeni Durum: Turizm gelişimine verilen desteğin medeni duruma göre belirgin bir farklılık göstermediğini söylemek mümkündür. Ancak, bekâr halkın turizm ve cinsel taciz arasında bir ilişki olmadığını düşünmelerine rağmen, evli

insanların bu konuda turizmin olumsuz etkisinden söz etmektelerdir.

(Haralambopoulos ve Pizam,1996)

Doğum Yeri: Başka yerden göç etmiş bireyler kendini o topluma ait hissedebilmekle beraber, zaman zaman yörenin yerlisi kadar toplumla bütünleşmeyebilmektedir. Dolayısıyla turizme verdikleri destek bölgenin yerlisi olup olmama durumuna göre farklılık gösterebilmektedir. Turizm gelişiminin sağlıklı sonuçlar verebilmesi adına yöre yerlisinin hassasiyetlerinin yanı sıra topluma dışarıdan katılmış bireylerin ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmalıdır.

Yaşam (İkamet) Süresi: Uzun süre bölgede yaşayan yerel halk turizmin olumsuz etkilerine karşı daha hassas davranabilmektedir. Turizm gelişimine yönelik girişimlerde bölgede uzun süredir yaşayan yerel halkın desteğinin alınabilmesi için görüşlerine önem verilmeli ve olumsuz etkileri azaltacak düzenlemelere gidilmelidir.) Toplumda uzun süredir yaşayanların turizm gelişimine karşı tutumları kısa süreli yaşayanlara göre daha hassas ve olumsuz olmaktadır. ( Sheldon vd. ,2001) Meslek: Turizm ile ilişkili mesleğe sahip olan bireylerin turizm gelişimi etkilerine yönelik daha olumlu bir yaklaşım göstermektedirler(Lankford 1994;

Milman ve Pizam 1988; Pizam, Milman ve King, 1994; Tyrell ve Spaulding 1984).

Yerel halk temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yeni iş fırsatlarına olumlu yaklaşmakta, turizmin istihdam yaratıcı özelliğinden dolayı turizm gelişimine karşı hoşgörüyle yaklaşmaktadır. (Tosun, 2002)

Ekonomik Bağımlılık: Bireyin ve toplumun turizmden kazanılan gelire olan bağımlılığı artış gösterdikçe turizm gelişimine yönelik vereceği destek de artmaktadır (Harrill,2004)

Turistlerle Etkileşim: Turistlerle etkileşim seviyesi halkın turizm gelişimine yönelik tutumunu olumlu/olumsuz yönde etkilemektedir (Brougham ve Butler, 1981;Lankford ve Howard, 1994; Murphy, 1985). Yerel halk turistlerle ne kadar sık iletişim halinde bulunursa turizm gelişiminin sağladığı faydalara yönelik algısı o denli olumlu olacaktır (Andereck vd., 2005).

Mekânsal Faktörler: Yerel halk turizmin yoğunlaştığı yerlere ne kadar yakın oturursa, turizmin gelişmesine yönelik olumsuz görüşleri o kadar artmaktadır.