• Sonuç bulunamadı

Turizm Talebini Etkileyen Demografik Faktörler

Tüketici zevklerinin turizm talebi üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. Turistler, yaş, cinsiyet, eğitim ve medeni durum gibi demografik faktörlerden etkilenebilmektedirler (Song, Witt ve Li, 2009: 5). Dolayısıyla demografik faktörler,

seyahat ve turizm talebini etkileyen temel nüfus özelliklerini tanımlamak için geniş bir şekilde kullanılmaktadır. Hızla değişen ekonomik değişimlerden çok daha yavaş çalışan, turizm pazarlarını belirleyen temel özellikler; nüfus büyüklüğü, hane halkı büyüklüğü ve bileşimi, yüksek düzeyde boşanma ve yeniden evlenme veya yeni ortaklıklar, gelişmiş ülkelerdeki nüfusun yaşlanması ve düşen doğum oranları gibi özellikler yer almaktadır. Her ne kadar demografinin bir yönü olmasa da ileri ve yüksek öğrenimdeki artan genç nüfus, ürettikleri turizm talebinin düzeyi ve türü için güçlü bir belirleyici olabilmektedir (Middleton vd., 2009: 62).

Şekil 1.5. Demografik Faktörler Kaynak: Özcan (2016)

Turizm, bireylerin bire bir katılımı ile gerçekleşen bir endüstri olmasından dolayı demografik özellikler, turizm talebinde etkili olmaktadır. Buna göre, turizm talebini etkileyen demografik özellikler Şekil 1.5.’te gösterilmektedir.

1.3.2.1. Yaş

Yaş faktörü, turizm talebinde etkili olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu konuda yapılan araştırmalar, gençlerin ve yaşlıların turizm hareketlerine daha çok eğimli olduğunu göstermektedir. Gençlerde seyahat oranının yüksekliği, seyahat kültürünün gelişmesinin yanı sıra geleneksel aile yapısında görülen değişim neticesinde bu kuşağın (15–24 yaş arası) daha bağımsız hareket edebilmesi, gelir düzeyinin yükselmesi ve aile sorumluluğunun olmamasından kaynaklanmaktadır (Dinçer, 1993: 35). Orta yaş grubu ise iş, evlilik ve çocuk sahibi olma ve bakım gibi nedenlerle seyahate daha az zaman ayırabilmektedir. Yaşlı kesimde ise (55–65 yaş arası)

De

mog

ra

fik

Fa

ktörle

r

Yaş Cinsiyet Aile Yapısı Meslek Eğitim

gereksinimlerin karşılanması, sosyal güvenlik konusunda bir endişenin kalmaması, boş zamanın artması, gelir düzeyinin yüksekliği ve çocuk sorununun olmaması bu kesim için önemlidir. Bu nedenle, özellikle gelişmiş ülkelerde ileri yaş grubunun ulusal ve uluslararası turizm hareketlerine katılması yüksek düzeyde olmaktadır (Dinçer, 1993: 35-36).

Tablo 1.1. Yaş Karakteristiği

Yaşam Evresi Karakteristik Turizm harcaması Boş

zaman Çocuk Boş zaman kararları genellikle ebeveyn tarafından alınır. Düşük Yüksek

Bekar (Genç Nüfus)

Boş zaman etkinlikleri ve seyahat için yüksek eğilimdedirler. Bağımsızlık iddia ederler. Sosyal

yönleri vardır. Yüksek Orta

Partneri olan bireyler

(Çocuksuz aileler)

Yüksek gelir ve serbest zamanın desteklediği

yüksek eğlence ve turizm olanakları ararlar. Yüksek Orta

Çocuklu aileler

Daha çok çocukları ile meşgul olurlar. Boş zamanda ve turizm kapsamında çocukların gereksinimlerini karşılamalıdırlar. Kişi başı maliyet önemlidir.

Orta Düşük

Çocukları yuvadan ayrılmış aileler (orta yaş)

Eğlence ve turizm için fırsatlar ararlar. Egzotik

yerler, onların hayat felsefesi olur. Yüksek Orta

Yaşlı kesim

Eşleri olmayabilir, halsizlikten mustarip olabilirler. Aranılan tatil türü daha güvenli eğlence ve seyahattir. Popüler tatil paketlerini tercih ederler.

Düşük Yüksek

Kaynak: Tribbe (2011)

Turizme katılan bireylerin yaş karakteristiğini oluşturan Tribe (2011), çocuk, bekar (genç nüfus), partneri olan bireyler, çocuklu aileler, çocukları yuvadan ayrılmış aileler (orta yaş), yaşlı kesim olmak üzere 6 grup altında birleştirmiştir (bkz. Tablo 1.1.).

1.3.2.2. Cinsiyet

Turizm talebi üzerinde etkili olan demografik faktörlerden biri de cinsiyet olarak ortaya çıkmaktadır. Turizm talebi doğrultusunda cinsiyetler arasında farklılıklar olduğunu gösteren pek çok çalışma literatürde yer almaktadır (Bernini ve Cracolici, 2015; Tan ve Ooi, 2018). Öyle ki kadınların seyahat tercihleri ile erkeklerin seyahat tercihleri değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin; kadınlar daha çok konaklamaya yönelik tercihler yapabilirken erkekler bu durumun tam tersi daha hareketli (günübirlik) ziyaretler gerçekleştirebilmektedir.

1.3.2.3. Aile Yapısı

Bekar, evli ya da çocuklu olup olmama, çocuk sayısı, aile ve akraba bağlılıkları vb. aile yapısı ile ilgili özellikler de bireylerin turizm hareketlerine katılmasını, seyahat ve konaklama süresini etkilemektedir (Kozak, Kozak ve Kozak, 2009: 72). Bu doğrultuda bekar olan bireylerin aile sahibi olan bireylere göre daha çok turizm olayına katılması ya da çocuk sahibi olmayan ailelerin çocuk sahibi olanlara göre daha çok seyahat etmesi örnek olarak verilebilir (Tribe, 2011). Buna ek olarak bir örnek de ataerkil aile yapısına sahip bireylere verilebilir. Bu bireylerin, belirli bir yaşa, belirli bir ekonomik özgürlüğe ulaşmadan seyahat etme olanakları sınırlı kalabilmektedir. Örneklerini çoğaltabileceğimiz bu durumun, turizm talebi üzerinde etkisi açık bir şekilde görülebilmektedir.

1.3.2.4. Meslek

Kişinin mesleği, meslekteki durumu ve dolayısıyla üyesi olduğu sosyal sınıfın da turizm talebini etkilediği görülmektedir. Turizme katılma ve meslek arasındaki ilişki iki şekilde açıklanabilmektedir (Bahar ve Kozak, 2012: 124). Birincisi bireylerin yapmış oldukları meslekten sağlamış oldukları kazanca göre seyahat tercihinde bulunmasıdır. Örneğin, yüksek gelire sahip bir bireyin daha pahalı, uzak veya uzun bir seyahat gerçekleştirmesi; düşük gelire sahip bireyin ise maddi durumuna uygun seyahatleri tercih etmesi turizm talebini etkilemektedir. İkinci ilişki ise bireylerin sahip oldukları mesleğin doğası gereği seyahat halinde bulunmalarıdır. Örneğin, satış işi yapan bir bireyin sorumlu olduğu bölgelere, şehirlere veya ülkelere seyahat ederek hem iş yapması hem de turizme katılması turizm talebini etkilemektedir.

1.3.2.5. Eğitim

Eğitim, turizm talebi araştırmacılarının dikkate aldığı değişkenlerden biri olarak dikkat çekmektedir. Eğitimin en önemli özelliği, insan sermayesine önemli derecede katkı sağlamasıdır. Araştırmalar göstermektedir ki, kendi eğitimini geliştiren bireyler, daha fazla seyahat eğiliminde olabilmektedir. Örneğin, üniversite eğitimi almış bireyler, lise eğitimi almış bireylere oranla daha farklı zevk ve alışkanlıklara sahip olabilmektedir. Böylesi bireylerin de seyahat eğilimleri daha yüksek olabilmektedir (Goeldner ve Ritchie, 2009: 312).

Yapılan araştırmalar, eğitim ile turizme katılma oranı arasında pozitif yönde bir ilişki olduğunu göstermektedir (Eugenio-Martin, Martín Morales, ve Scarpa, 2004). Buna göre araştırmalar, eğitim düzeyi yüksek olan bireylerin daha iyi bir mesleğe sahip olduğunu ve dolayısıyla daha yüksek bir gelir elde ettiğini ortaya koymaktadır. Bu sonuçlardan yola çıkarak eğitim düzeyi yüksek olan bireylerin, turizm faaliyetine katılma oranı daha yüksek olabilmektedir. Ayrıca eğitim düzeyi yüksek olan bireylerin, daha çok araştırma yapmaları ve seyahat edilecek yerler hakkında daha fazla bilgi edinmeleri de turizm talebinde farklılık gösterebilmektedir.

Eğitim, yerel halkın turizm faaliyetlerine potansiyel istihdam olarak katılması için de önem arz etmektedir. Turizmde çalışan bir personelin iletişim (yabancı dil), yemek, ağırlama, ulaşım ve yönetim becerilere sahip olması bir gereklilik olarak görülebilmektedir. Optimal bir turizm gelişimi, nüfusun mevcut bilgi düzeyini ve potansiyel gelişim hızını dikkate alabilir. Bu durum, zaman içinde en uygun turizm gelişim planını tasarlamak için önemlidir (Eugenio-Martin vd., 2004).

Benzer Belgeler