• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM: TUR ST REHBERL

3.2. Turist Rehberli inin Tarihsel Geli imi

Tarihsel geçmi i oldukça eskilere dayanan rehberlik kavramının dünyadaki ve Türkiye’deki geli imi birbirini tamamlar niteliktedir. Dünya’da ya anan siyasi çalkantılar, devrimler, kültürel de i imler, ekonomik güçlerin farklıla ması ile turizm ve seyahatlerde de i ikli e u ramı ve günümüzdeki halini almı tır. Bu süreçlerle birlikte ilerleyen ve büyük geli imler gösteren dünya seyahat hareketlerini dünyada ve Türkiye’de turizm rehberli inin tarihsel geli imi olarak incelemekte fayda vardır.

3.2.1. Dünya’da Turist Rehberli inin Tarihsel Geli imi

Turist rehberli i mesle i, seyahat kavramının ortaya çıkı ından sonra, grup olarak seyahat etme sürecinden itibaren ortaya çıkmı tır. M.S 130 yılında Romalı ziyaretçiler ( mparator Hadrian ve e i Kraliçe Sebena) Nil boyunca yukarıya do ru tekneleriyle yol alarak Mısır’ın hakkında en çok bahsedilen heykeli hakkında bilgi edinmek amacıyla gelmi lerdir. Bu seyahatlerine e lik eden Mısır rahipleri dünyanın bilinen ilk kılavuzları, rehberleri olarak tanımlanmaktadır (Ahipa ao lu, 2001: 6).

Büyük skender’in Anadolu yolculu unda ordusuna yolları, güzergahları tarif eden Likyalı rehberlerden kitaplar sıklıkla bahsetmektedir. M.S. 600 yıllarında Anadolu’da oldukça yo un bir ziyaretçi akı ının ya andı ının bilinmesiyle birlikte, bu dönemdeki seyahatlerin temel sebeplerinin askeri, ticari ve dini oldu u çe itli kaynaklarda dile getirilmektedir. Bu ziyaretçi akı ını yönlendiren, yol gösteren, kontrol eden, gidecekleri güzergâhlarla ilgili bilgilendirmede bulunan birtakım uzman ki ilerin varlı ından söz edilmektedir (Çolako lu, 2010: 128).

Ünlü tarihçi Heredot, co rafyacı Strabon ve air Homeros ya adıkları döneme ili kin önemli eserler bırakmı , eserlerinde bölgenin tarihi, kültürü, do ası hakkında geni bilgilere yer vermi lerdir. Halikarnas Balıkçısının dile getirdi i üzere Heredot, Strabon ve Homeros ilk rehberlerdir. Antik dönemde ticaret artmı , yollar ve a lar geni lemi , güvenli in de arttırılması ile Anadolu seyahatlerin yo un ya adı ı bir bölge konumunda yer almı tır.

Truva dönemin en göz alıcı uygarlıklarından biriydi ve bu süreçte bölgeye gelen turistleri donanımlı rehberler gezdirmekteydi. Bu dönemdeki rehberler yaptıkları

kılavuzluk i inden para almamakta, dolasıyla rehberlik ya da tercümanlık bir meslek olarak algılanmamaktaydı. Ayrıca bu dönemde rehberlerin aktardı ı bilgiler gerçeklikten ziyade hikâyele tirilmi anlatımlar ve söylencelerden olu maktaydı (MEB, 2015).

Ortaça döneminde ya anan Haçlı seferleri birçok alanda de i ime yol açmı tır. Özellikle dini açıdan kutsal seyahatler gereklili i olu mu tur. Bu süreçte temel dürtüler arasında gerek macera arayı ı, gerekse dini aidiyet kavramı yer alsa da, tüm seyahatlerde ula ım, konaklama, yeme içme, sınır geçi hizmetleri, güvenlik, rehberlik hizmeti gibi tüm hizmetler günümüzdeki gibi olmasa da temel gereklilikler çerçevesinde yolculara sunulmaktaydı. 1800’lü yıllarda seyahat artık kendi prensiplerine kavu mu , esas amacı gezmek, görmek olan gelir düzeyi yüksek ki ilerin gerçekle tirdi i bir turistik kavram halini almı tır. O dönemde seyahatler oldukça masraflı, kar ılaması da güçtü. Bu sebeple masrafları kar ılayabilecek ki iler ise halkın üst tabakasından olmaktaydı. Özellikle ngiltere’de 1700’lü yıllarda ba layan 1800’lü yıllarda yaygınla an Grand Tour kavramı Kıta Avrupa’sının önemli bir kısmını içermekteydi. Grand Tour seyahatine çıkan turistler için yolculuk oldukça güç ve yorucu bir süreçti. Aynı zamanda gidilen bölgelerdeki birbirinden önemli tarihi alanlara yönelik bilgileri aktarmak için güçlü bir rehberlik hizmeti de gerekliydi. Bu hizmeti bölgedeki Soylulara e itim veren ö retmenler kar ılamaktaydı. O dönemde bölgedeki tüm rehberlerin talyan oldu u bilinmekteydi. Ayrıca o dönemdeki gelir seviyesinin yüksek olu unun temel sebebinin de turizm oldu u bilinmekteydi (Megep, 1996).

Turizm olayının ve beraberinde geli en seyahat ve rehberlik faaliyetlerinin geli imi sanayi devrimi ile gerçekle mi tir. Özellikle sanayi devriminin burjuva sınıfını olu turması, ücretli izinler, bo zaman artı ı, insanların refah düzeyindeki geli im ile turizm faaliyetleri nitelik olarak kayda de er bir artı göstermi tir. Bu süreçte Thomas Cook’un ngiltere’de bir festival amacıyla düzenledi i günü birlik tren gezisi modern seyahatlerin çıkı noktası olarak gösterilmektedir. Thomas Cook bu turda kendisi hem tur düzenleyicisi, hem de tur rehberi görevlerini yerine getirmi tir. Aynı zamanda modern rehberli inde öncülü ünü bu vesile ile üstlenmi tir (Ahipa ao lu, 2001: 14).

1900’lü yıllarda ngiltere’de Londra Kulesi ve Winsdor atosu ancak rehberler aracılı ı ile gezilme artını getirmi tir. Bu zorunlulu a istinaden bu iki alana ziyaretçi götürmek

isteyen seyahat acentaları rehber bulundurmak durumunda kalmı tır. Yine aynı dönemde rehberlerin birlik halini alması, kitle turizm hareketleri ile artarak devam etmi tir (MEGEP, 2015).

I. Dünya sava ıyla birlikte seyahatlerde, özellikle ula ım alanında büyük bir geli me kaydedilmi , bireysel ula ım a larında, paket turlarda bir artı ya anmı tır (Dinçer ve Kızılırmak, 1997: 137).

3.2.2. Türkiye’de Turist Rehberli inin Tarihsel Geli imi

Türkiye’deki birçok resmi kurumun kökenini aldı ı gibi turizme ili kin kurumların ba langıcı da Osmanlı dönemine dayanmaktadır. 1800’lü yılların sonlarına uzanan rehberlik kavramı Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesiyle bir ba langıç ya amı tır. Özellikle e itim ve ticaret alanlarında geli im gösteren Avrupa bölgesi ili kileri sebebiyle Orient Express tren seferleri ile güçlenmi tir. Özellikle Kırım sava ı sonrasında samimiyet kazanan Batılıların bakı açısı, ülkemize ziyaretlerde önemli bir artı a sebep olmu , bölgeye gelen ziyaretçilere yardımcı olmak amacıyla en az bir dilde uzmanla ma kavramı do mu tur. Levanten denilen azınlık konumunda yer alan bu ki iler, Türklerin yabancı dil konusundaki yetersizliklerini gidermi ve gelen yabancılara birçok konuda rehberlik etmi lerdir. Ancak bu kitle tarih, kültürel miras konusunda oldukça yetersiz ve yanlı bilgiler vermi ve ülkemizi yanlı lanse etmi lerdir. Ayrıca bu grup kendilerinin Osmanlı tarafından ezildi ini, Osmanlı’nın azınlık haklarının korumadı ını iddia etmi , bu yanlı yargı günümüze de il etkisini hissettirmi tir (Çolako lu vd., 2012: 131).

Turist rehberli i mesle inin kurumsalla ma çalı maları 29 ekim 1890 tarihinde yayınlanan 190 sayılı Nizamname ile ba lamı tır. Turist rehberli i mesle inin belli kural ve prensiplere göre belirli bir disiplin çerçevesince yürütülmesini amaçlayan ve çi leri bakanlı ı tarafından belediyelere verilen bu nizamname yetkisi ile turist rehberli i mesle ini yürüten ki ilerin ahlaki de erlere uygunlu u, turistlere davranı ı sınanıyor, Türkçe ve Yabancı dil bilgisi yeterlili i sınav ile ölçülüyordu (MEGEP, 2015).

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan iki yıl sonra 8 Kasım 1925 tarih ve 2730 sayılı Ecnebi Seyyahlara Tercümanlık ve Rehberlik Edecekler Hakkında Kararname ile rehberlik mesle ine ili kin kurallarda bir takım farklılıklar getirilmi tir. Tercüman- Rehberlik mesle ine gireceklerin uymaları gereken kuralları 11 maddede toplayan kararnamede rehberlik mesle inin e itimi bu kararnamenin en can alıcı noktasıdır. Kararname konuya ili kin bir çözüm getirmeye çalı sa da konuya muhatap olabilecek resmi bir kurulu un henüz bulunmaması sebebiyle konu çözümsüz kalmı tır. Bu kararnamede yer alan hususlar; seyahat ve rehberlik amacıyla gelen ki ilerin, çeviri yapmak isteyenlerin belediyeden veya valilikten belge alması, bu yetkilere haiz olmayan isteyen ki ilerin herhangi bir yüz kızartıcı suçla yargılanmamı olması, Rehberlik mesle ini icra etmek isteyenlerin Türkçe ve uzman oldukları yabancı dili iyi derecede bilmesinin yanında ülkenin tarihi bilmesi, sınavların belirlemi bir heyet tarafından yapılması, rehberlik günlük ücretinin belediyeler tarafından belirlenmesi, kurallara uymayan acentaların ve rehberlerin cezalandırılması olarak tespit edilmi tir (Ahipa ao lu, 2001: 17-19).

20.y.y’a gelindi inde ekonomik kriz ile sarsılan dünya, birçok faaliyette gerileme noktasına gelmi , özellikle tüm turistik hareketlerde gerileme ya anmı tır. Türkiye’de bu husustan etkilenmi tir. 1928 Aralık ayında stanbul ktisat müdürlü ü tarafından bir rehberlik kursu açılmı , 50 rehber mezun etmi tir. 1935 yılında ubeler kurularak büyüyen turizm faaliyetleri ile ikinci bir rehberlik kursu açılmı , 53 ki i mezun etmi tir. 1950 yılında “ kinci Turizm Danı ma kurulu tercümanlık hizmeti üzerine çalı malarını yürüterek Basım-Yayın ve Turizm Genel Müdürlü ü tarafından hazırlanan“ Turist Tercüman Rehberli i” raporu ile turist rehberli i mesle inin önemi, gereklili i ve farklılı ı vurgulanmı tır. Bu rapor büyük yankı uyandırmı , sonrasında 1951 yılında TMTF (Türkiye Milli Talebe Federasyonu) rehberlik mesle inin modern artlara uyumla tırılarak yürütülmesi amacıyla kendi ö rencilerinden yabancı dil bilenleri rehberlik mesle ini icra edecek düzeyde yeti tirmi ve 129 ö renci rehber ünvanına sahip olmu tur (De irmencio lu, 2001: 191).

Turizm ve Tanıtma Bakanlı ı 1964-1968 yıllarında kursalar açarak, 1971 yılında ilk turist rehberli i kanunu çıkarmı tır. Ardından gelen 1983, 1986, 1988, 1995, 2005, 2012 kanunları ile 26.12.2014’de yürürlü e giren “Profesyonel Turist Rehberli i

Yönetmeli i” kapsamında denetim, e itim, belgelendirme ve çalı ma esasları düzenlenmi durumdadır.