• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: MOT VASYON KAVRAMI, TANIMI VE ÖNEM

2.1. Motivasyon Kavramı ve lgili Tanımlar

Türkçede motivasyon te vik etme, yöneltme, güdülenme gibi anlamları ifade etmese de kökenini aldı ı ngilizce motivasyon kelimesini tam olarak izah edememektedir. Motivasyon isteme, gerekseme, dürtü gibi kelimelerle açıklanan insanın bir u ra içinde bulunmasına kar ılık gelen genel bir kelimedir (Luthans, 1992: 146). nsan davranı larının altında yatan temel sebep (Guay vd, 2010: 7-12) olarak tanımlanan motivasyona; Gredler, Broussard ve Garrison (2004: 106) ba ka bir ifadeyle motivasyonu bir davranı yapmak ya da yapmamak konusunda harekete geçiren bir faktör olarak tanımlamı tır. Badu (2005) ise motivasyonu; bireylerin ba lılık derecesini güçlendiren, insan psikolojisinin karakteristik unsuru olarak tanımlamı tır. Bartol ve Martin (1998) davranı a yönlendirmeyi sa layan, amaçları ve hedeflerini gerçekle tirmek adına uzun dönemli bir enerji sa layan güç olarak tanımlamı tır. Vromm (1964) ve Steers (2004) motivasyonun gönüllülük kısmına vurgu yapan bir tanım ile ifade ederken, Locke ve Latham (2004) seçim, çaba, dayanıklılık gibi faktörlere vurgu yapmakla birlikte dı sal faktörlerin davranı lara yöneltti ini vurgulamı tır (www.ukessasys.com, ET: 10.09.2015).

Motivasyonun ortaya çıkması için dı etkenlerin etkisi büyüktür ve bu etkiyle ortaya çıkan bir zorlanma sonuçlanıncaya kadar devam eder (Deci vd., 1999: 23). Bazı amaçlar adına ihtiyaçları kar ılamak için motive olmak yaratılanlar içinde sadece insana aittir. Di er canlı türlerinde de bu durum görülse de insan fizyolojisinde nüksetti i kadar yo un ve iddetli de ildir. Günümüz ko ullarına bakıldı ında örgütler varlıklarını sürdürmek, güçlenmek ve geli mek adına tüm kaynaklarını en etkili ve en verimli

ekilde kullanmak durumundadırlar. Etkililik ve verimlilik ise, üretim sürecinde anahtar unsur olan insan kayna ını ön plana çıkarmaktadır. Çünkü insan, örgüt için hem bir kaynak hem de kaynakları bizzat kullanan bir unsurdur. nsan unsurunun fiziksel, ruhsal ve zihinsel gücünü örgüt amaçları do rultusunda yönlendirmek dü üncesi bizleri motivasyon kavramına götürür. Genel olarak motivasyon; ki ilerin belirli bir amacı gerçekle tirmek üzere kendi arzu ve istekleri ile davranmaları sürecidir. letmeler açısından de erlendirildi inde motivasyon hem i letmelerin hem de o i letmede yer alan personelin ihtiyaçlarını tatmin edebilecek bir i ortamı olu turarak, ki inin harekete geçmesi için isteklendirilmesi sürecidir (Can, 1999: 173).

nsanların hayata dair amaçları, idealleri ve gerçekle tirmek istedi i birtakım davranı lar olabilir. Aynı do rultuda i letmelerin de amaçları vardır. Bu iki kavram üzerine gerçekle tirilen teoriler insanların tatmin edildi i sürece, i letmelerin ba arılı olabilece i bir di er ifadeyle; i letmelerin hedeflerinin gerçekle mesinde çalı anların hedeflerinin gerçekle mesinin büyük bir önemi oldu udur. Ki ilerin hedefleri giderilmemi ihtiyaçlardan kaynaklanır. htiyaçlar, fizyolojik ve biyolojik dengenin bozulmasından ileri gelen eksikliklerdir. Bu eksilik görünür hale gelene kadar motive edilmeyen bireyler, mutlu olamazlar. Bu eksikliklerin harekete geçirilmesine sebep olan motiv (güdü)’ler ihtiyacı giderme davranı ına yönelmekte, bunun sonucunda ise ihtiyacın giderilmesi veya giderilmemesi durumu ortaya çıkmaktadır. Bu yönelim içsel ve dı sal faktörler ile olu abilmektedir (Gottfried, 1990: 525; Turner, 1995: 413).

Güdü veya motiv, davranı ı belirli bir yöne do ru organize etti i ve harekete geçirdi i kabul edilen içsel ko ulları ifade etmek adına kullanılmı bir kelimedir. Bireylerin davranı larını bilinçli ve anlamlı bir hale getiren motiv, farkında olarak ya da olmadan birtakım davranı ları do uran, devamlılı ını sa layan ve bu davranı lara yön veren herhangi bir güç, bir etkinlik veya i in gizli nedeni, bir di er tanımla davranı ların harekete geçmesi için bir nevi domino ta ıdır (Keskin, 2009: 23). Güdülerin; davranı ların yönünü belirleyen ve onları ba ka bir davranı a do ru iten çok da net ifade edilemeyen bir yapısı olabilmektedir. Sökmen (2013: 87)’nin aktardı ına göre; motivlerin i levlerini dört gruba ayırmak mümkündür (Arık, 1996: 113):

1. Davranı ları Ba latma levi: Organizmanın hareket haline geçmesi veya davranı larındaki yön de i imini ifade eder. Örne in açlık motivi organizmayı gıda aramaya yöneltir, acı ise geri çekilme veya kaçmaya neden olur.

2. Davranı ların iddet ve Enerji Düzeyini Tayin levi: Harcanan eforun miktarına ve davranı ların hızına, keskinli ine, miktarına i aret eder. Açlık süresi ne kadar uzunsa, gıda o kadar hızlı aranır ve harcanan enerji o kadar fazladır.

3. Davranı lara Yön Verme levi: Organizmanın harekete geçmesi sebebiyle belirli nesne-organizma-durum-davranı , belirli bir hedef arasındaki ili kiyi ifade eder. Acıktı ımızda oyun oynamak yerine gıdaya yöneliriz.

4. Devamı Sa lama levi: Belirli bir hedefe yönelmi davranı ların süresine ve direncine i aret eder. Belirli davranı ın ne kadar sürece i, o davranı a sebep olan motivin bir fonksiyonudur. Mevki sahibi olma motivi, belki de yıllarca süren belirli davranı lara sebep olur.

Soyut ve tanımlanması oldukça güç bir kavram olan motivasyon için ara tırmacılar çe itli kuram ve yakla ımlarla konuya açıklık getirmeye çalı mı lar ve de i ik tanımlamalar yapmı lardır. Önceden belirlenen bir hedefe do ru ilerleme davranı ı ya da e ilimidir. Bir hedefe ula mak için amaçlı davranı olarak da nitelendirilen Motivasyon kavramını Westwood birey tarafından tecrübe edilmi içsel bir bakı , bireyin isteklerine, arzularına ve bu do rultuda geli en ihtiyaçlarına cevap arayan bir davranı kalıbının tercihi olarak ifade etmek mümkündür. Bentley’e göre ise bireyin içsel faktörler aracılı ı ile olumlu ya da olumsuz belli bazı faaliyetleri yerine getirmesini, bazı ki isel isteklerine ula masını ve böylece tatmin olmasını sa layan güçtür (Keser, 2006: 4).

En basit tanımıyla motivasyon insanların nasıl ve neden böyle davrandıkları sorusuna cevap arayan, bu cevapları bili sel ve duyusal süzgeçten geçiren bir davranı tarzıdır. nsanların günlük ya amlarında sergiledikleri davranı ın temelinde güdü, saik, dürtü, ihtiyaç veya motiv eklinde nitelendirilebilen mutlaka itici bir güç vardır ( im ek, 2000: 208). Bu güç ya da amacın gerçekle tirilmesi adına ki iler do al ortamlarında arzu ve isteklerine göre davranmalıdır (Koçel, 2003: 633).

Motivasyonu iki bölümde inceleyen ara tırmacılar içsel ve dı sal motivasyon unsurlarına dikkat çekmeye çalı mı lardır. çsel motivasyon bireysel olarak, özlerinde var olan motiv unsurlarını kapsamaktadır. Dı sal motivasyon ise bireyin kendi kararıyla ve kendi kararı dı ında verdi i dı sal motivasyon unsurlarını kapsamaktadır. Kendi kararıyla verdi i motivasyonda davranı ı gerçekle tirmede atfetti i önem yatarken, kendi kararına dayalı olmayan motivasyonda ise bir davranı ı yapması gerekti ini dü ünmekte, kendini çevresel unsurlara kar ı sorumlu hissetmektedir (Ryan ve Deci, 2000: 55).