• Sonuç bulunamadı

Antik Yunan döneminde fizikten siyasete kadar pek çok alanda eserler vermiş olan ve mantığın kurucusu olarak kabul edilen Aristoteles, bir önerme ya doğru ya da yanlıştır der. Ona göre bilgi önermeler kurarak gerçekleştirilir. Tartışmanın tarihsel gelişimine bakıldığında, onun da köklerinin Aristo’ya dayandırıldığı görülmektedir. Ancak tartışmanın eğitim alanına etkisini dile getiren ve gösteren İngiliz filozof Stephen E. Toulmin olmuştur. Bilim felsefesi üzerine çalışmalar yapmış olan Toulmin, bir kuram oluşturma sürecinin, genellemelerden çok bireyin yolunu

bulması için harita çıkartmaya benzediğini savunmuştur. İşte bu sebeple kişi ya da kişilerin düşünme ve sonuca ulaşma sürecinin ögelerini bir model üzerinde toplayarak argümantasyon sürecini kolay anlaşılır hale getirmiştir (Şahin, 2014).

Toulmin, argümanı bir organizmaya benzetmektedir. Bir argümanın, anatomik olarak daha kaba; fizyolojik olarak ise daha ince bir yapıya sahip olduğunu savunur. Argümanın ana organları, anatomik birimlerini temsil ederken; bireylerin kendi fikirleriyle geliştirdiği daha ince ayrıntıları kapsayan bölümü ise fizyolojik formu oluşturur. Bu bölümde argümanın geçerliliğine karar verilir ya da argüman çürütülür. (Toulmin, 2003). Hukuk, bilim, politika gibi farklı alanlarda argüman şekillerini inceleyen Toulmin, bazı argüman ögelerinin alana göre değişmediğini, aynı kaldığını fark etmiştir. Bu durum argümanların alandan bağımsız, alan değişmez özelliklerini temsil etmektedir. Bir argümanın değişmeyen özellikleri, veri, iddia, gerekçe, destek, çürütme ve niteleyicilerdir. Ancak gerekçe ve destek alana bağlıdır. Öğrencilerin fen derslerinde ortaya koydukları argümanları anlamaları açısından, Toulmin’in modelinin hem alana bağlı hem de alana göre değişmeyen esnekliği avantaj sağlar (Jimenez-Aleixandre, Rodriguez ve Duschl, 2000).

Toulmin tartışmayı, sosyal bir anlam oluşturmak için gösterilen çaba, etkileşimli ve hareketli bir süreç, desteklenen iddiaların oluşturduğu bir bütün, düşüncelerin değerlendirilmesinde rol oynayan bir araç olarak tanımlamaktadır (Aldağ, 2006). Toulmin’e göre tartışma modeli, A (savunan) ve B (sorgulayan) ögeleri arasında geçen bir dizi işlemden oluşmaktadır (Toulmin, 1958). Toulmin’e göre, sağlam temeller üzerine kurulan argüman, verilere geri döner. Toulmin modelinde, ortaya atılan iddianın desteklenmesi için köprü görevi gören varsayımsal ifadeler kullanılır. Bunlar C ve D olarak kısaltılır. C sonuç çıkarmayı D ise verileri ifade eder. W gerekçe yani bazı önermeleri sonuçlardan ve verilerden ayırmak için kullanılır (Toulmin, 2003). Toulmin’in argümantasyon modeline göre argümantasyonun yapısı, çünkü-veri, mademki-gerekçe, yüzünden-destekleyici, bu yüzden-sonuç şeklinde açıklanabilir (Demirel, 2015).

1958 yılında Toulmin tarafından ortaya konulan argümantasyon modelinin incelendiği kitap yine Toulmin tarafından yazılan “Argümanların Kullanımı” (The

Uses of Arguments) kitabıdır (Akçay ve Arık, 2017). Toulmin’in, argümantasyon modelini incelediği bu kitap tüm dünyada argümantasyon ile ilgilenen araştırmacılar tarafından başvurulan ana kaynak olması sebebiyle büyük önem taşımaktadır (Şahin, 2014). Toulmin, argümantasyon modelinde, informal ortamlarda da bireyin argümanlar ürettiğini belirterek geleneksel mantığın normlarını yıkmıştır. Bir argümanı meydana getiren temel ögeleri incelemiş, bu ögeler arasındaki ilişkiyi anlatmıştır. Temel ögeleri veri, iddia, gerekçe ve destekleyici olarak tanımlanan argümanın yapısına ihtiyaç duyulduğunda, niteleyici ve çürütme ögeleri de eklenebileceği görülmüştür (Aktamış ve Hiğde, 2015). Toulmin argümantasyon modeli hem argümantasyonun ne olduğunu açıklaması hem de argümantasyon sürecinin yapılandırılması ve değerlendirilmesi yönünden büyük önem taşımaktadır (Akçay ve Arık, 2017).

Toulmin’in modeli formal mantığı eleştirmekte ve çağın ihtiyaçlarına daha çok cevap vermektedir. İnformal mantıkta büyük bir gelişme olarak adlandırılan Toulmin’in modeli, tartışma becerilerinin kazandırılmasında kullanılabilir. Ancak modelin kazandırdıklarının yanında sınırlılıkları da vardır. Bu sınırlılıkların bilinmesi daha etkili kullanılması açısından önemlidir. Toulmin Argümantasyon Modeli’nin ögelerinin hangi alana ait olduğunun belirlenmesi sırasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Çünkü Toulmin bu ögeleri tanımlarken farklı farklı tanımlar vermekte ve bu farklılık ögelerin birbirinden ayrılmasını ve değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır. Ölçütlerin kullanılması ile ilgili olarak açıklamanın yeterince açık olmaması, karmaşık, uzun ve bazı tartışma türlerinin analizinde yetersiz olduğunun düşünülmesi modelin diğer sıkıntılı durumlarıdır. Ayrıca gerekli görüldüğünde modele yeni ögelerin eklenmesi de analiz işlemini zorlaştırmaktadır (Aldağ, 2006).

Toulmin, gerçeğin ifade ediliş şekli olarak dünyayla ilgili ileri sürülen iddiaların, argümanları oluşturduğunu savunmaktadır. Öne sürülen bu iddialar, iddiayla bağlantılı olarak verilen kanıtlarla desteklenir. Bu tür destek ifadeleri kimi zaman açık olarak ifade edilse de kimi zaman da dolaylı olabilir. Argümantasyon, günlük hayat içerisindeki tartışmalarda en kısa yoldan sonuca ulaştıran ve yine konuşmacının, dinleyicileri fikirlerinin geçerliliğine ikna etmesini sağlayan sözsel bir diyalogtur (Osborne, 2012).

Toulmin’in argümantasyon modelindeki ögeleri arasındaki ilişkiyi gösteren şekil (Şekil 1) aşağıda sunulmuştur.

Şekil 1. Toulmin argümantasyon modeli (Toulmin, 1958)

Toulmin’in argümantasyon modelinin yer aldığı şekilde (Şekil 1), veri, iddia, gerekçe olarak adlandırılan ve kutucuklar içerisinde yer alan ögeler Toulmin argümantasyon modelinin temel bileşenleridir. Niteleyici, destekleyici ve çürütücü olarak adlandırılan diğer ögeler ise temel ögelerin yardımcıları konumundadır. Bir tartışmacı iddiasını sunar ve onu verilerle destekler.

Toulmin’in modeli, üçü temel, üçü yardımcı olmak üzere altı ögeden oluşmaktadır. İddia, veri, gerekçe, modelin temel ögeleridir. Destek, niteleyici, reddedici ise yardımcı ögelerdir. Bu modele göre, ihtiyaç duyulduğunda, yardımcı ögeler eklenerek modelde değişiklikler yapılabilir. Bir tartışma ortamında tartışmacılar, tartışmalarını yapılandırma ve yapılandırılmış tartışmaları değerlendirme aşamasında, bu tartışma ögelerinden yararlanabilirler. Bu ögeler aşağıda açıklamıştır (Toulmin, 2003).

İddia: Bireyin sahip olduğu düşünce, görüş, bakış açısı veya sonucu temsil eder. Tartışma ortamında tartışmacı tarafından ortaya atılan iddia, verilerle desteklenmek zorundadır.

Veri: Akıl yürütme, gerçekler, kanıtlar bu ögeyi tanımlar. Bir iddiayı kanıtlayan veya iddianın dayandığı gerçekler veridir.

Gerekçe: İddia ile veriyi bir köprü gibi birbirine bağlayan ifadelerdir.

Sonuç ile aynı görevi yapan iddia, karşı tarafın onaylaması için sunulan ifadedir. İddia ile veri arasında doğrudan bir ilişki vardır. İddiaların alandan alana değişiklik göstereceğini belirten Toulmin, bu değişikliklerin nasıl düzeltilebileceğini açık, anlaşılır bir şekilde açıklamamıştır. Toulmin modelinde veri, bir iddiayı daha anlaşılır, daha açık hale getirmek, bir duruma ait gerçekleri belirtmek amacıyla sunulan ifadelerdir. Geleneksel mantıkta kanıt ve destek ile aynı görevi üstlenen veri, tartışma ortamında tartışmacıların karşılıklı olarak uzlaşmasını sağlayacak gerçekleri kapsar (Toulmin, 2003).

Toulmin (2003) kendi ürettiği modelinde, anlaşılması güç olan gerekçe ile ilgili olarak açıklamalar yapmıştır. Bunları, “Durumun daha iyi anlaşılması için gösterilen kurallardır.”, “Gerekçe ile akıl yürütme arasında güçlü bir bağ vardır.”, “Tartışmanın sonuca ulaşmasını sağlayan dildir.”, “Veri ve iddiayı birbirine bağlayarak bir köprü görevi gören kurallardır.”, “Genel olarak kabul edilen ifadelerdir.” olarak sıralamak mümkündür. Toulmin, gerekçe ögesinin desteklenmesini, gerekçenin verilere uygulanır olup olmadığını göstermek veya güvenilirliği karşısında gelecek olan soruları bertaraf etmek için uygun görmüştür.

Toulmin argümantasyon modelinde yer alan ögelerin örneğine ilişkin şekil (Şekil 2) aşağıda yer almaktadır.

Şekil 2. Toulmin argümantasyon modeli ögelerinin örneği

Şekil 2 incelendiğinde, sunulan “Tavuk bir kuştur.” iddiası kuşların vücutlarının tüylü olması ve yumurtlayarak çoğalması verileri ile desteklenmektedir. Gerekçenin, bir köprü görevi gördüğü “Çünkü tavuklar yumurtlayarak ürerler ve vücutları tüylerle kaplıdır.” ifadesi açıkça göstermektedir. Kuşların hepsinin uçma zorunluluğu olmadığının belirtilmesi ile iddia desteklendiği ve karşıt iddiayı çürütmek adına da doğuran hayvanların memeli olduğunun ifade edildiği görülmektedir.