• Sonuç bulunamadı

2.11.1. Meta Analiz Nedir?

Kelime anlamı analizlerin bir araya getirilmesi olan meta analiz ile ilgili olarak araştırmacılar tarafından farklı açıklamalar yapılmıştır. Dinçer (2014) meta analizi, “Herhangi bir alanda yapılan çalışmaların sonuçlarının toplanarak bu sonuçlardan ortak bir sonuç çıkarmak için gerçekleştirilen analizdir.” diye tanımlamaktadır. Sarı (2018)’ya göre “Bir çalışma alanında ya da bir konu hakkında yapılan benzer özelliklere sahip çalışmaların ölçütler kullanılarak bir grup altında toplanmasına, çalışmalarda elde edilen bulguların bir araya getirilerek değerlendirilmesine ve çalışmalardan genel bir sonuç çıkarılmasına meta analiz denir.” Yine Dinçer (2014) meta analizi, “Bir alanda yapılmış olan çalışmaların belli kriterler dâhilinde gruplanarak elde edilen verilerin nicel bulgularının birleştirilip tek bir araştırma gibi yorumlanmasıdır.” şeklinde açıklamaktadır. Gökbudak (2018), bir konuda ayrıntılı bir şekilde bilgi sahibi olmak için veya o konunun tartışmalı noktalarını ortaya çıkarmak için meta analiz çalışmalarına başvurulabileceğini belirtmektedir. Akgöz, Ercan ve Kan (2004) çalışmalarında meta analizin, “Bir konu üzerinde, uzun yıllar boyunca araştırmacılar tarafından yapılan araştırmaları birleştirip, tek ve güçlü bir sonuç elde eden, o araştırmalardaki çelişkileri ortadan kaldıran istatistiksel bir yöntem” olduğunu dile getirmektedirler. Dinçer (2014), aynı zamanda “Farklı

çalışmaların bulgularının bir araya getirilerek çıkarılan sonuçların tekrar gözden geçirilmesi özelliği ile de meta analiz yönteminin bir alanda yapılan çalışmaların toplanarak sonuçlarının ortak bir yoruma bağlanmasını sağlayan yararlı bir uygulama” olduğunu belirtmektedir.

2.11.2. Meta Analizin Tarihçesi

Bir çalışmanın sonuçlarının yeniden analiz edilmesi olarak da tanımlanabilen meta analiz, ilk olarak sağlık alanında kullanılmıştır. İlaçların etkililiğini belirlemek amacıyla kullanılan meta analiz, sonraları diğer alanlarda da kullanılmaya başlanmış ve giderek yaygınlaşmıştır İlk meta analiz uygulaması, 1904 yılında Karl Pearson tarafından gerçekleştirilmiştir. Karl Pearson, aşılama ve tifo ilişkisini meta analiz ile sentezlemeye çalışmıştır (Dinçer, 2014).

Uluslararası tıp ve sosyal bilimler alanında 1970’li yıllardan sonra sistematik olarak yapılan incelemelerde meta analiz sıkça rastlanan bir uygulama olmuştur. Bunun sebebi pek çok meslek dalında uygulamaların kanıta dayandırılmasına odaklanmaktan, bazı klinik uygulamalar ve müdahaleler hakkında bilinen ve bilinmeyen durumları belirlemekten doğan ihtiyaçtır (Pigott, 2012).

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte uluslararası çalışmalara ulaşmak kolaylaşmış ve 1980’li yıllardan itibaren var olan bir durumu geçmişte yaşanan bir durumla karşılaştırmak için meta analiz yöntemi yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Glass, McGraw ve Smith (1981), Hedges ve Olkin (1985), Hunter, Schmidt ve Jackson (1982), Rosenthal (1984) meta analiz alanındaki çalışmalarıyla meta analiz açısından önemli isimlerdir (Dinçer, 2014).

2.11.3. Meta Analizde Süreç

Bir meta analiz uygulamasının ilk basamağı literatürün taranmasının ardından belirlenen ölçütlere göre araştırmaya dâhil edilen çalışmaların kodlanması sürecidir. Meta analizin en zor kısmı olan bu bölüm, yapılan analizin kolay ve eksiksiz yapılmasını, sonuçta da elde edilen bulguların doğru bir şekilde yorumlanmasını sağlayacaktır. Meta analizde amaç, etki büyüklüğünü araştırmak ve belirlemektir

(Dinçer, 2014). Sistematik bir araştırmayı planlarken araştırma sorusu belirlenmelidir. Araştırma sorusu belirlendikten sonra sentezlenir. Bu sentezleme işlemi veri toplamadan sonuçlara kadar çalışmanın bütün yönlerinin raporlaştırılmasını kapsar. Raporlaştırma her bir araştırmayı özetleyen bir kodlama işlemidir. Kodlama yalnızca literatürün yapısını tanımlamak için kullanılmaz aynı zamanda incelemeye dâhil edilen çalışmaların sonuçlarındaki varyasyonların açıklanmasını da sağlar. Raporlaştırılan çalışmalardan araştırma kapsamında olan çalışmalar değerlendirilir (Pigott, 2012). Meta analiz nicel yöntemleri kullanır. Meta analizde bulgular, incelenen çalışmalara göre farklılık gösterir (Akgöz, Ercan ve Kan, 2004).

2.11.4. Meta Analiz İşlem Basamakları

Dinçer (2014)’e göre bir meta analiz çalışmasının ilk basamağı çalışılacak konuyu belirlemektir. Konunun belirlenmesinin ardından o alanda yapılmış benzer çalışmaların toplanması için literatür taraması gerçekleştirilir. Bu çalışmalar arasından hangilerinin çalışmaya dâhil edileceğinin karara bağlanması için ölçütler belirlenir. Ölçütlere göre çalışmalar ayrıştırıldıktan sonra kodlama işlemine geçilmelidir. Kodlama basamağının titizlikle gerçekleştirilmesi bundan sonraki aşamaların kolay ve sonuçların güvenilir olmasında önemli rol oynamaktadır. Analiz işlemi ile çalışmaların etki büyüklükleri hesaplanır, heterojenlik testi sonucunda model seçimine karar verilir, genel etki hesaplandıktan sonra bulgulara göre yorumlama yapılır.

2.11.4.1. Araştırma konusunun belirlenmesi

Bir meta analiz uygulamasında işlem basamaklarından ilki yapılacak olan araştırmanın konusunun belirlenmesidir. Araştırma konusunu belirlerken konunun açık bir şekilde ifade edilmesi ve sınırlarının net olarak çizilmesi gerekmektedir.

2.11.4.2. Araştırmaya dâhil edilecek çalışmaların belirlenmesi için ölçütleri belirlemek

Genel bir sonuca ulaşmayı hedefleyen meta analize dahil edilecek çalışmaların amaçları belirlendikten sonra literatür taraması sonucu belirlenen kriterler doğrultusunda amaca uygun olan ve olmayan çalışmalar tespit edilmeli uygun olanlarla meta analiz uygulanmalıdır.

2.11.4.3. Verilerin analizi

Araştırmanın verilerinin analizi yazılımlar ile yapılmaktadır. Meta Analiz uygulamalarında SPSS, Meta-Win, CMA, Ms Excel yazılımları kullanılabilecek yazılımlar arasındadır. Ancak SPSS yalnızca tek bir çalışmanın etki büyüklüğünü vermesi sebebiyle, Meta-Win ise birleştirmede tek tip veri setlerini kullanması sebebiyle araştırmacıların tercih etmediği yazılımlardır. Bu yazılımlar arasında en kullanışlı yazılım CMA’dır. CMA, çok sayıda veriyi birleştirebilir, çalışmalardaki homojenliği hesaplar ve sabit ya da rastgele etkilere göre genel bir etki çıkarır (Dinçer, 2014).

Bir çalışmanın etki büyüklüğü hesaplanırken o çalışmanın bulgularının yazılıma girilmesi gerekmektedir. İncelenen çalışmalardan meta analize alınan her bir çalışmanın etki büyüklüğünün farklılığı olarak tanımlanan heterojenlik, gerçekleştirilecek olan meta analiz uygulamasında kullanılacak modelin seçilmesi açısından önemlidir. Heterojenlik testi ile seçilecek olan model genel etkinin belirlenmesini sağlar. Heterojenlik testi sonucu elde edilen p ve q değerleri ile araştırmaya dâhil edilen çalışmaların homojenliği ya da heterojenliği hakkında ilgili bilgi sahibi olunur (Sarı, 2018).

2.11.4.4. Analiz sonuçlarının raporlaştırılması

Bir alanda meta analiz çalışması yapan bir araştırmacı seçtiği çalışmaları hangi kriterlere göre belirlediğini açık bir şekilde göstermelidir ve bu konuda yeterince şeffaf davranmalıdır (Schwarzer, 1989, s.18-19’dan aktaran Bakioğlu ve Özcan, 2016).

Meta analiz uygulamalarında uygulamaya dâhil edilen çalışmaların her biri için çalışma grubu sayıları, değişkenlik ve homojenlik ölçüleri, etki büyüklükleri, ölçme için hangi araçların kullandığı, istatistiksel tekniklerden hangisinin seçildiği belirtilmelidir. Sonuçlar, elde edilen bulgular ışığında tablo ve grafikler halinde yorumlanmalı, yapılacak olan araştırmalara yol göstermek adına tavsiyelerde bulunulmalı ve çözülmeyi bekleyen sorunlar dile getirilmelidir (Bakioğlu ve Özcan, 2016).

2.11.5. Model Seçimi

Meta analiz uygulamalarında genellikle sabit etki modeli ya da rastgele etkiler modeli kullanılmaktadır (Bakioğlu ve Özcan, 2016) ). Bir çalışmanın istatistiksel model seçiminin heterojenlik testine bağlı olduğu, daha önce belirtildiği gibi elde edilen p ve q değerlerine göre model seçimine karar verilir.

Bir meta analiz uygulamasındaki çalışmaların homojen bir yapıda olduğunu söyleyebilmek için p>0,05 ya da Q<df olması gerekir. Bu sonuca göre istatistiksel modelin karar aşamasında analizde sabit etkiler modeli kullanılmasının uygunluğuna karar verilir. p<0,05 ya da Q>df olduğu durumlarda ise analizde rastgele model kullanılması gerektiği sonucuna varılır. Çünkü meta analize dâhil edilen çalışmalar benzer yapıda değildir ve heterojenlik söz konusudur (Sarı, 2018).

2.11.5.1. Sabit etki modeli

Bu modelde, meta analize dâhil edilen çalışmaların tümünün gerçek etki büyüklüğü olduğu kabul edilir. Yani etki büyüklüğüne tesir eden faktörler, incelenen çalışmaların hepsinde aynı olduğu için, bu çalışmalardaki etki büyüklükleri de aynıdır (Bakioğlu ve Özcan, 2016).

2.11.5.2. Rastgele etkiler modeli

Meta analiz uygulamalarında çalışmaların verilerini içeren küme her zaman tam anlamıyla aynı düzeni taşımayabilir, çevre, bölüm ya da veri analizinde kullanılan yöntem olarak birbirine benzemeyebilirler. Etki büyüklükleri arasındaki heterojenliği

açıklamak için demografik bilgiler de yetmeyebilir. Böyle bir durumda meta analiz uygulamalarını sabit etkiler modeliyle gerçekleştirmek doğru sonuçlar vermeyebilir. Bu sebeple rastgele etkiler modeli ile meta analiz gerçekleştirilir. Çünkü rastgele etkiler modeli, meta analize dâhil edilen çalışmaların etki büyüklüklerinin bireysel olarak doğru olduklarını kabul eder fakat ortalama etki büyüklüklerinin doğru olduğunu varsayar (Noortgate ve Onghena, 2003 aktaran Bakioğlu ve Özcan, 2016).

2.11.5.3. Meta analizin olumlu yönleri

Meta analiz, sistematik taramalarla benzer konuda ama birbirinden bağımsız olarak yapılmış çalışmaların birleştirilerek bulgularının tek bir sonuç olarak yorumlanmasıdır ve bu özelliği ile o alanda çalışan araştırmacılara çok miktarda veriyle uğraşmak yerine bütünleştirilmiş bilgiyi vererek kolaylık sağlamaktadır. Doğru ve dikkatli yapılmış bir meta analiz çalışması sağlam, anlamlı, önemli araştırmaları diğerlerinden ayırması, yapılan çalışmalardaki tarihsel gelişimin belirlenmesi bakımından olumlu bir yöntemdir (Bakioğlu ve Özcan, 2016).

2.12. Fen Bilimleri Alanında Araştırma Sorgulama Temelli Öğrenme Yaklaşımı