• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BĠLGĠLER

2.5. Toprak solucanlarının tıpta kullanımları

Toprak solucanlarından elde edilen ekstraktlar Çin tıbbında 2300 yıldan beri kullanılmaktadır. “Qianjinfang”, “Danxifang”, “Jixiaofang” ve “Bencagangmu” isimli Çin tıp kitaplarında solucanlardan elde edilen ekstraktların astım, hipertansiyon, artrit, alerji, yanık, sivilce gibi hastalıklarda antipiretik, antihistaminik ve anestezik etki gösterdiği ifade edilmiştir ( Zeng, 1982; Aluments ve ark., 1979; Reynolds, 1972; Wang, 1986). Modern tıptaki gelişmelerle toprak solucanlarından, tıbbi etkileri kanıtlanmış lumbrofibrin, lumbritin, terrestrolumbrolizin, hipoksantin gibi maddeler izole edilmiştir. Toprak solucanlarının riboflavinden kaynaklanan yeşil renkli klorogogen hücreleri ve dokularında, yüksek oranlarda karbonhidat, lipit, protein, pigment ve çeşitli alkalin aminoasitlerin bulunduğu saptanmıştır (Jiangsu, 1985). Kaloustain (1986), Allolobophora caliginosa, kollajeni hidroliz edebilen bir protein içerdiğinden bahsetmektedir. Japon, Çin ve Koreli bilim adamları solucanların bağırsak ve vücut sıvılarında fibrin eritebilen enzimlerin varlığını saptamışlardır. Bu enzimlerden yararlanarak serebral tromboz ve miyokard infarktüsü hastalıklarının tedaviside kullanılan ilaçlar geliştirilmiştir (Cheng, 1985).

2.5.1. Kardiyovasküler ve Kan Sistemi Üzerinde Etkileri

Zhang (1959), ilk kez 1950 yılında toprak solucanlarından elde edilen ekstraktların, kan basıncını azalttığını bildirmiştir. Shen (1982) solucanlardan elde edilen ekstraklardan hazırlanan enjeksiyonların (0.5g/ml), aritmi karşısında frenleyici etkisinin varlığını bildirmiştir. Rao (1986) yaptığı çalışmada, solucan vücut sıvılarından elde edilen enzimlerin fibrin trombozunu çözebildiğini bildirmiştir.

2.5.2. Solunum Sistemi Üzerindeki Etkileri

1930‟ lu yıllarda solucanlardan elde edilen ekstraktların astım sakinleştirici bir bileşen olarak kullanılabileceği, bu bileşenlerin histamin ve pilokarpinin neden olduğu astım rahatsızlıklarını gidermekte etkili olabildiği ifade edilmiştir (Zhang, 1990).

Solucanların kurutulup toz haline getirilmesi ile hazırlanan ilaç 44 astım hastası üzerinde kullanılmış ve hastaların % 84‟ ünün tedaviye olumlu cevap verdiği saptanmıştır (Ling, 1961). Hastaların % 78‟ i çocuk olan 275 astım bronşit vakasının tedavisinde yalnız solucan enjeksiyonu kullanılmış ve tedavide çocuk olan hastalarda yetişkinlere oranla daha iyi sonuç alındığı rapor edilmiştir (Shanghai Huashan Hastanesi, 1971).

2.5.3. Uterus Düz Kası Üzerindeki Etkileri

Xu (1964), solucanlardan izole edilen bazı maddelerin uterus düz kaslarında kasılmaya yol açabileceğini bildirmiştir. Deneysel sonuçlar, bu maddenin önemli ölçüde hamile veya hamile olmayanlarda rahim gerginliğini artırdığını göstermiştir. Xu (1984), farelerle yaptığı çalışmada, solucan enjeksiyonlarının, pituitrin (0.01mg/ml) standart solüsyonundan daha fazla uterus kasılmaları sağladığını bildirmiştir.

2.5.4. Antikanser Fonksiyonları

Solucan ekstraktları, sıçan S-180 hücresi transplant kanser tedavisi için herhangi bir yan etki olmaksızın başarılı bir şekilde kullanılmıştır. Sonuçta, 5 mg/ml bir doz ile 88 günlük bir tedavi sonrası kanser önemli ölçüde küçültülmüştür (Han, 1991;Wang, 1988).

2.5.5. Sperm Öldürücü Fonksiyonları

Solucan dokusundan izole edilen süksinik asit ve hiyaluronik asit, spermler üzerinde öldürücü etkiye sahiptir. Ayrıca yapılan araştırmalar, toprak solucanlarının arsenik içerdiğini göstermektedir. Solucanların yıkanması işlemi ile arseniğin toksik etki düzeyi düşürülerek insan sağlığına olumsuz etkisi ortadan kaldırılmış, ancak spremler üzerindeki öldürücü etkisi devam ettirilmiştir. Solucanlardan elde edilen bu ekstraktların sperm öldürücü fonksiyonunun, Çin'de aile planlamasında kullanılmakta olduğu ifade edilmiştir (Zhang, 1987,1988).

2.5.6. ġizofreni Tedavisindeki Etkileri

Yapılan bir çalışmada, toprak solucanlarından elde edilen çeşitli preparatlar, 110 gönüllü şizofren hastasında tedavi amaçlı kullanılmıştır. İki gruba ayrılan hastaların 60‟ ına toz preparat, 50‟ sine ise sıvı preparat verilmiştir. Altmış günlük tedavi sonrası birinci gruptan 18, ikinci gruptan 11 hastanın tedavi yöntemine olumlu cevap verdiği görülmüştür. Toprak solucanlarının 300 tanesi pişirilerek yendiğinde şizofreni tedavisine yardımcı olduğu ifade edilmiştir (Cai, 1966).

2.5.7. Bacak Ülseri Tedavisindeki Etkileri

Solucan doku parçalarından elde edilen merhem, 50 bacak ülseri rahatsızlığı olan hastada haricen kullanılmıştır. Hastaların 17‟ sinde tamamen iyileşme görülürken, iyileşmenin daha az görüldüğü hastaların ağrılarında azalma, bacaklarındaki kızarıklıklarda gerileme olduğu saptanmıştır (Shanghai Jinshan Hospital, 1982).

2.5.8. Kabakulak Tedavisindeki Etkileri

Lu (1961), yaptığı bir çalışmada, toprak solucanlarını distile su ile yıkadıktan sonra bir kaba koymuş ve üzerine toz şeker ilave etmiştir. Bir süre sonra solucanların ortama sarı- beyaz renkli bir mucus salgıladıkları görülmüş ve bu madde sargı bezine emdirilerek hastanın lenf bezleri üzerine 2-3 saat süreyle tutulmuştur. Sonuçta, 170 hastada uygulanan bu yöntemle, vakalarda görülen yüksek ateş baskılanmış ve diğer semptomlar kısa sürede ortadan kaldırılmıştır.

2.5.9. Egzama ve Ürtiker Hastalıklarındaki Etkileri

Egzama rahatsızlığı olan 35 hastaya, 60 gr solucan ile 30 gr şekerin karıştırılması ile elde edilen ekstrakt, günde 4-5 kez semptomların görüldüğü bölgelere uygulanmıştır. Hastaların 14‟ ü tamamen, 13‟ ü kısmen iyileşirken 5‟ i tedaviye olumlu tepki vermiş, yalnızca 3‟ ünde herhangi bir etki görülmemiştir (Hu, 1980).

Ürtiker rahatsızlığı olan 100 hastaya yapılan bir başka tedavi yönteminde; solucanlardan elde edilen ekstrakt günde 2 ml enjeksiyon yoluyla hastalara verilmiştir. Hastaların % 84 „ünde iyileşme gerçekleşmiştir (Li, 1976). Ayrıca aynı yöntemin

uygulandığı 50 ürtiker hastasının, 15‟inde tamamen iyileşme, 24‟ ünde semptomlarda gerileme, 9‟unda tedaviye tepki görülürken 2 hastada herhangi bir etkinin görülmediği rapor edilmiştir. (Anonim, Sichuan First Hospital, 1980).

2.5.10. Kronik Prostat Tedavisindeki Etkileri

Gao (1996), yaptığı bir çalışmada, 20 gram Pheritma aspergillum veya Allolobophora

caliginosa trapezoids türü toprak solucanlarını, 20 gram Paeonia suffruticosac kökü, 15

gr am Aristolochia manshuriensiscsa sürgünü, 15 gram Plantago aristata tohumu, 30 gram Astragalus membranaceus kökü ve 10 gram Glycyrrhiza uralensis kökü ile karıştırarak hazırladığı preparatı, 232 kronik prostat hastasına uygulamıştır. Tedavi süresi sonrasında 128 hasta tamamen, 62 hasta kısmen iyileşmiştir. Hastalardan 42‟ si ise tedaviye başta olumlu cevap vermiş ancak daha sonra hastalık yeniden ilerlemiştir.

2.5.11. Yanıkların Tedavisindeki Etkileri

Allolobophora caliginosa türü toprak solucanları ile tıbbi bitkilerin karışımından

hazırlanan merhem 5011 yanık tedavisi gören hastaya uygulanmış ve % 98.7‟ sinin tamamen iyileştiği rapor edilmiştir (Li, 1980). Kurutulmuş 120 gram toprak solucanının, 60 gram şekerle karıştırılması ile hazırlanan solusyonun, günde 4-6 kez yanık bölgeye uygulanması halinde tedavide başarılı olunduğu ifade edilmektedir (Anonim; Zhuxi

Hospital,1973).

2.5.12. Kırıkların Tedavisindeki Etkileri

Femur kırığı olan 63 hastada, solucanlar kullanılarak yapılan tedavide, ağrının bir saat içinde durduğu, mevcut şişliklerin 24 saat içinde kaybolduğu ve kemik gelişiminin ortalamanın üzerinde bir hızla gerçekleştiği açıklanmıştır. Li (1986), bu etkinin toprak solucanlarının yapısında bulunan nükleik asit ve lipitlerden kaynaklanabileceğini ifade etmiştir. Zheng (1988) ve Xu (1985), yaptıkları farklı çalışmalarda canlı solucanlarla hazırlanan preparatların kırık vakalarında kullanılması durumunda kemik gelişimini hızlandırarak çok daha kısa sürede iyileşme sağlanabileceğini açıklamışlardır. Toprak solucanları ve bunlardan elde edilen ekstrakt ve preparatların daha önce açıklananlar

dışında ensefalit B, kronik bel ağrıları, cilt yaraları, kan eksikliği, mide ülseri ve yumuşak doku travmaları gibi hastalıkların iyileştirilmesinde başarılı olduğu rapor edilmiştir.

3.MATERYAL VE YÖNTEM

Gazi Osman Paşa Üniversitesi Biyoloji Bölümü ve Cumhuriyet Üniversitesi Zara Ahmet Çuhadaroğlu Meslek Yüksekokulu Mikrobiyoloji Laboratuvarlarında yürütülen çalışma vermikültür ve vermikompost üretimi, ekstraksiyon, antimikrobiyal aktivite belirlenmesi olmak üzere 3 aşamalı planlanmış ve yürütülmüştür.

Benzer Belgeler