• Sonuç bulunamadı

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemenin Tanımı

Bütçe, yönetimlerin kullanabileceği en önemli politika aracıdır. Hangi amaçlar için ne kadar kaynak ayrıldığı uygulanan politikaların başarısını önemli ölçüde etkiler. Dolayısıyla kadın erkek eşitliğini geliştir-mek üzere hazırlanan stratejiler, bütçelemeye ilişkin konuları göz önünde bulundurmalıdır. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme toplumsal cinsiyet eşitliği konularını kamu politikalarının, dolayısıyla bütçe-leme ve stratejik planlama süreçlerinin temel ögelerinden biri haline getirmeyi hedefleyen bir stratejidir.

TCDB girişimleri planlama ve bütçeleme süreçlerini kadınların durumunu iyileştirmeye yönelik çabala-rı yaygınlaştırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek için bir başlangıç olarak kullanmaktadır.

TCDB faaliyetleri planlama ve bütçe döngüsünün her aşamasında kullanılabilmektedir.

TCDB ne kadınlar veya erkekler için farklı bütçeler hazırlamak ne de bütçeyi %50 kadınlar ve %50 erkekler için olacak şekilde bölmek anlamına gelir. TCDB, toplumsal cinsiyet boyutunun bütçe politikalarına dahil edilmesini hedefler.

TCDB, toplumsal cinsiyet analizlerini, politikalarda, bütçelerde ve süreçlerde değişiklikleri ve aynı zamanda bu değişikliklerin etkilerinin izlenmesini içerir. TCDB uygulamaları kamu gider-lerinin ve gelirlerin toplumsal cinsiyet perspektifinden analiz edilmesine yönelik çeşitli araçları, yaklaşımları ve stratejileri kullanır. TCDB stratejilerinin ve faaliyetlerinin somut hali girişimin içe-riğine, girişimin hedeflerine, içerisinde görev alan aktörlere ve girişimin kapsamına bağlı olarak değişir. TCDB, değişimi teşvik eden uzun süreli bir süreci kapsar. Bu şekilde politikaların, süreçlerin ve kurumların toplumsal cinsiyete duyarlı hale getirilmeleri ve daha kapsayıcı olmaları hedeflenir.

TCDB çalışmaları ulusal, bölgesel ve yerel kademeleri içeren tüm yönetim düzeylerinde yürütülebilir.

TCDB’nin Tanımı

Avrupa Konseyi’nin ortaya koyduğu TCDB tanımı yaygın olarak kullanılmaktadır:

“Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme, toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılmasının bütçele-me süreçlerine uygulanmasını ifade eder. Bütçelerin toplumsal cinsiyeti esas alarak değerlendirilbütçele-mesi, bütçeleme süreçlerinin tüm aşamalarında toplumsal cinsiyet perspektifinin getirilmesi ve gelirlerin ve giderlerin toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılması anlamına gelir.”

Kadın ve erkeklerin toplumsal rolleri, pozisyonları ve hatta ekonomik ve sosyal durumların-daki farklar, kamu politikaları ve bütçeler, kadın ve erkekleri ve hatta farklı kadın ve erkek grupla-rını farklı biçimlerde etkileyebilir.

Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe kadınların, kız çocuklarının ve aynı zamanda erkeklerin ve oğlan çocuklarının ihtiyaçlarının ve çıkarlarının planlama ve bütçeleme süreçlerinde eşit olarak ele alın-masını sağlar. Kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı incelenmesi ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olmayacak-tır. Önemli olan daha yakından bakarak yaş, sınıf, etnisite, konum vb. gibi özellikler dolayısıyla farklı sos-yal konumlara sahip kadınların ve erkeklerin ihtiyaçlarının ve çıkarlarının politika belirleme aşamasında gerektiği şekilde ele alınmasını sağlamaktır. Fark yaratmak ve TCDB uygulamalarının toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmasını sağlamak istiyorsak, kadınların ve erkeklerin ve farklı kadın ve erkek grup-larının hayatın çeşitli noktalarındaki durumlarını iyi anlamak önemli bir başlangıç noktası olacaktır.

Teorik perspektifin ücretsiz çalışanları içerecek biçimde genişletilmesi

Geleneksel iktisat yalnız ücretli ekonomiyi dikkate alıyor olsa da, toplumsal cinsiyet açısın-dan bakıldığında ekonomik faaliyetlere ücretli ve ücretsiz işleri de içeren daha geniş bir perspek-tiften bakmak gereklidir. Toplumsal cinsiyet rolleri dolayısıyla, toplumumuzda ücretsiz çalışanlar genellikle kadınlardır. Bu şekilde ücretsiz çalışmanın örnekleri olarak çocuk, yaşlı ve hasta akra-baların bakımı sayılabilir. Kamu giderlerinin ve kamu hizmetlerinin ücretsiz çalışanlar üzerinde-ki etüzerinde-kisinin dikkate alınması ve kamu bütçeleri ve politikalarının ücretsiz çalışmanın kadınların üzerindeki yükünü azaltacak şekilde ve geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini güçlendirmeyecek şekilde hazırlanması özellikle önemlidir.

Toplumsal cinsiyet perspektifinden bakıldığında, ücretsiz bakım işlerinin sadece bakıma muhtaç olan kişilerin hayatı ve refahı açısından önemli olmadığı görülür. Aynı zamanda ücretsiz çalışan kişilerin ekonominin işleyişine olan katkıları da göz önünde bulundurulmalıdır. Hane ve toplum içerisinde kadınların (ve erkeklerin) bakıma yönelik “yeniden üretim” faaliyetleri dolayısıy-la elde edilen katkıdolayısıy-lar olmadan ekonomi çökecektir. Mevcut sistemde ekonomi, hane içerisinde çalışanlara bakılması, çocukların yetiştirilmesi ve eğitilmesi, hasta kişilerin işe gitmeleri sağlanana kadar bakımlarının yapılması, toplumsal istikrar ve uyum için önemli olan sosyal ağlara katılınma-sı gibi ücretsiz ekonomi kapsamındaki üretim faaliyetleri sayesinde ayakta durmaktadır.

Bu bakış açısından sadece insanların refahını değil aynı zamanda ekonominin iyi işlemesini de göz önünde bulundurmanın önemini öğrenmekteyiz.

Ücretsiz (ve ücretli) işbölümü geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinden etkilenmektedir.

TCDB çalışmaları, kamu bütçeleri ve politikalarının geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini ve işbö-lümünü nasıl etkilediğini göz önünde bulundurmalıdır. Örneğin, kamu bütçeleri bu geleneksel rolleri güçlendiriyor mu? Ya da, örneğin çocuklar ve yaşlılar için kamu bakım hizmetleri sağlamak suretiyle, bu rollerin aşılmasına ve hanede ve toplumda ücretsiz çalışma yükünün azaltılmasına katkıda bulunuyor mu?

Kamu bütçeleri ve özellikle kamu giderlerine yönelik kararların ücretsiz çalışanlar üzerindeki etkilerini dikkate almak özellikle ekonomik açıdan anlamlıdır. TCDB uygulamalarına yönelik kap-samlı bir yaklaşım, bu şekilde ücretsiz çalışmaya ilişkin bakış açısını da göz önünde bulundurmalıdır.

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemenin temel hedefleri

TCDB girişimlerinin amaç ve hedefleri çeşitlilik gösterse de, temelde aşağıda belirtilen he-defleri içerir:

Planlama ve bütçelemede toplumsal cinsiyet konularına yönelik farkındalık yaratmak Bütçe ve politikalarda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak değişiklikler yapmak Yönetimlerin hesap verebilirliğini artırmak.

TCDB uygulamalarında kilit aktörler ve rolleri

Birçok hizmetin ve kaynağın yerel yönetimler tarafından sunulması ve kadınların ekonomik hakları ile katılımlarına yönelik yerel yönetimler tarafından yürütülen çalışmaların kadınların ve tüm toplumun hayatında doğrudan etkiye sahip olması nedeniyle, yerel yönetimler toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında kilit aktör konumundadır. Yerel düzeyde planlama ve bütçele-me süreçlerinde kadınların eşit söz hakkına sahip olmasını sağlayan katılımcı yaklaşımlar özellikle yararlı ve etkilidir.

Uluslararası deneyimler, hem kamu aktörlerini hem de STK’lar veya araştırmacılar gibi kamu dışı aktörleri kapsayan TCDB girişimlerinin en etkili ve sürdürülebilir girişimler olduğuna işaret etmektedir.

Farklı aktörlerin katılımını sağlamak ve bu aktörlerin farklı rollerini ve nasıl katkıda bulu-nabileceklerini açıkça ortaya koymak önem taşımaktadır. Yerel düzeyde bu aktörlerin başında belediye başkanı, farklı birimlerin üst düzey yetkilileri ve belediye meclisi üyeleri gelir. Bir yanda belediye başkanı TCDB’nin uygulanması ve çalışmalara siyasi rehberlik sağlanması bakımından siyasi iradeyi temsil ederken, farklı birimlerdeki kamu görevlileri ve onların bütçeleme, stratejik planlama, toplumsal cinsiyet konusunda teknik uzmanlıkları veya sektörel politika uzmanlıkları, toplumsal cinsiyeti gözeten bütçe analizi yapılması ve toplumsal cinsiyet perspektifinin bütçele-me ve planlama süreçlerine dahil edilbütçele-mesinde önemli rol oynar. Belediye bütçele-meclisi ve komisyonları, bütçe görüşmeleri sırasında toplumsal cinsiyet konularının ortaya konulması ve aynı zamanda teklif edilen bütçe tahsisinde değişiklikler yapılmasında rol oynar. Muhtar ve ihtiyar heyetleri de kendi mahallelerindeki kadınların ve erkeklerin ihtiyaçları ve önceliklerine yönelik bilgi vermeleri açısından önemli role sahiptir.

Kent konseyleri, kadın meclisleri ve STK’lar gibi sivil toplum aktörleri, somut politikaların ve değişikliklerin hayata geçirilmesi için savunuculuk, bütçe izleme mekanizmaları oluşturma veya toplumsal cinsiyet eşitliği için planlama ve bütçelemenin önemi konusunda duyarlılık yaratma gibi çeşitli rollere sahiptir. Genellikle STK’lar toplumsal cinsiyet konuları veya toplumsal cinsiyete duyarlı planlama ve bütçeleme konularında ileri derecede bilgiye sahiptir. Dolayısıyla kamu yö-netimi için önemli bilgi kaynağı oluştururlar. Araştırmacılar ve üniversitelerde bulunan Kadın Ça-lışmaları Merkezleri uzmanlık sağlayabilirler. Aynı zamanda kadın odaklı çalışmalarda toplumsal cinsiyetin etkileri hakkında bilgi veren ve STK savunuculuk çalışmalarında altyapı oluşturabilecek toplumsal cinsiyeti gözeten bütçe analizleri yürütebilirler.