• Sonuç bulunamadı

II TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ HAKK

IV TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN ETKİ SÜRESİ

Toplu iş sözleşmesi, süresi içerisinde, yani akdedildiği tarihten süresinin sona erdiği tarihe kadar etkili olur ve hukuki sonuçlarını doğurur. Toplu iş sözleşmesinin süresi, sözleşmenin taraflarınca belirlenir ve sözleşmenin metninde belirtilir. Ancak; taraflar sözleşmenin süresini belirlemek hususunda tamamen serbest olmayıp; alt ve üst sınırları kanun tarafından belirlenmiş süreler dahilinde tespit yetkisini haizdirler39. Tarafların, toplu iş sözleşmesinin süresini sözleşme metnine dercetmedikleri durumda; sürenin, sözleşmenin esaslı bir unsuru olduğundan bahisle toplu iş sözleşmesinin geçersiz olacağı ileri sürüldüğü gibi40; süresi belirtilmeyen toplu iş sözleşmesinin, kanunun belirlediği asgari süre olan bir yıl için yapıldığının kabulü ile geçerli sayılmasının gerekeceği de savunulmuştur41.

2822 Sayılı TİSGLK. m. 7 hükmüne göre; “toplu iş sözleşmeleri bir yıldan az ve üç yıldan uzun süreli olamaz”. 2822 Sayılı Kanun ile 275 Sayılı Kanun’un toplu iş sözleşmesi süresinin alt ve üst kanuni sınırı hakkındaki hükümleri aynı şekilde bir yıl ve üç yıl olarak düzenlenmişse de; 2822 Sayılı Kanun, 275 Sayılı Kanun’dan farklı olarak belirsiz süreli toplu iş sözleşmeleri akdedilmesine imkan veren düzenlemeyi ortadan kaldırmış olup; sadece süresi belirli olan toplu iş sözleşmesi akdedilebilmesine imkan vermektedir42.

39 SÜMER, s. 229; TUĞ, s. 192. 40 REİSOĞLU, s. 220 vd. 41 NARMANLIOĞLU, s. 472. 42 AKI, s. 10; TUĞ, s. 192.

2822 Sayılı Kanun m. 7 hükmünün birinci fıkrasının devamında; “toplu iş sözleşmesinin süresi, sözleşmenin imzalanmasından sonra taraflarca uzatılamaz, kısaltılamaz ve sözleşme süresinden önce sona erdirilemez” kuralı getirilmiştir. Toplu iş sözleşmesinin imzalanmasından sonra taraflarca uzatılıp kısaltılamayacağı veya sona erdirilemeyeceği gibi yenilenemeyeceği de ifade edilmektedir43.

Toplu iş sözleşmesinin süresinin en az bir yıl olacağı kuralının istinası kanunla düzenlenmiş bulunmaktadır. TİSGLK. m. 7/2 hükmüne göre; “faaliyetleri bir yıldan az süren işlerde uygulanmak üzere, toplu iş sözleşmelerinin süresi bir yıldan az olabilir. Şu kadar ki; işin bitmemesi halinde bu sözleşmeler bir yılın sonuna kadar uygulanır”.

Toplu iş sözleşmesinin süresinin başlayacağı, yani yürürlüğe gireceği tarih sözleşmenin metninde gösterilir. Ancak; sözleşme metninde böyle bir tarihe yer verilmemişse, yani aksi sözleşmede düzenlenmedikçe, toplu iş sözleşmesi imzalandığı tarihte yürürlüğe girer44. Ancak; taraflar, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin imza tarihinden daha önceki bir tarihte veya imza tarihinden daha sonraki bir tarihte yürürlüğe girmesini de kararlaştırabilirler. Zira; TİSGLK. m. 7/3 hükmü uyarınca; “toplu iş sözleşmesi süresinin bitmesinden önceki yüz yirmi gün içinde, yeni sözleşme için yetki işlemlerine başlanabilir. Ancak; yapılacak toplu iş sözleşmesi, önceki sözleşme sona ermedikçe yürürlüğe giremez”.

Yürürlükteki bir toplu iş sözleşmesinin süresinin sona ermesine yüz yirmi gün kala yetki işlemlerine başlanabildiği ve toplu görüşmelerin altmış gün sürdüğü göz önünde bulundurulursa; toplu iş sözleşmesinin yürürlüğünün imzalanmasından sonraki bir tarihte başlatılması zorunluluğu doğabilir. Çünkü; TİSGLK. m. 7/son hükmüne göre; “yapılacak toplu iş sözleşmesi, önceki sözleşme sona ermedikçe yürürlüğe giremez”. Ancak genellikle; toplu görüşmelerin sonuçsuz kalması ve uyuşmazlıkların çözümü için barışçı (arabuluculuk ve tahkim) veya mücadeleci (grev ve lokavt) çözüm yollarına başvurulması nedeniyle yeni toplu iş sözleşmesi öncekinin sona ermesinden sonra imzalanabilmektedir. Bu nedenle; uygulamada taraflar, akdetmekte oldukları yeni toplu iş sözleşmesinin hükümlerinin yürürlük tarihini, önceki sözleşmenin bitimi tarihine kadar geriye götürmektedirler. Bu

43 TUĞ, s. 194; ÇELİK, s. 486. 44 SÜMER, s. 229.

durumun hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığı hususu, gerek Yargıtay kararlarında, gerekse doktrinde genel kabul görmektedir. Ancak; tarafların bir önceki toplu iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten daha önceki bir tarihi, toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe giriş tarihi olarak kararlaştırabilmeleri mümkün değildir45.

Ancak yeri gelmişken belirtilmelidir ki; toplu iş sözleşmesinin yürürlüğünün imza tarihinden önceki bir tarihe dek geriye götürülebilmesi için, geriye yürütülen hükümlerin bu halde yerine getirilebilir olması gerekir. Parasal veya parayla ölçülmesi mümkün konularla (ücret, ikramiye, prim ve soyla yardımlar, vs.) ilgili hükümlerin, gerektiğinde işçiye toplu ödeme yapılmak suretiyle yerine getirilebileceğinden geriye yürütülmesi mümkün olabilecektir. Buna karşın; hizmet sözleşmelerinin şekline ilişkin toplu iş sözleşmesi hükmünün geriye yürütülmesi ile bu şekle aykırı olarak aykırı yapılmış olan hizmet sözleşmelerinin geçersizliği ileri sürülemeyeceği gibi; hizmet sözleşmesinin sona ermesine ilişkin normatif nitelikteki toplu iş sözleşmesi hükümleri ile, toplu iş sözleşmesinin uygulanması, denetimi ve uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin borç doğurucu nitelikteki toplu iş sözleşmesi hükümlerinin de geçmişe etkili olarak yürürlüğe girmesi mümkün değildir46.

Toplu iş sözleşmesi, sözleşme metninde belirtilen sürenin sona ermesi ile başkaca bir işleme gerek olmaksızın ortadan kalkar. Sözleşmede öngörülen tarihin gelmesi veya sözleşmede kararlaştırılmış olan devam müddetinin sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren hesap edilmesi ile ulaşılacak tarihe gelinmesi durumları dışında toplu iş sözleşmesinin yürürlüğünün sona erdirilmesi TİSGLK.’nun yukarıda da değinilen 7/1 maddesi hükmü uyarınca mümkün değildir. Hatta toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya işveren sendikasının feshi, infisahı, faaliyetten men edilmiş olması veya toplu iş sözleşmesi yetkisini kaybetmiş olması durumlarında da toplu iş sözleşmesinin sona ermiş olduğundan bahsedilemez. Ancak; işveren işini kesin olarak tasfiye ederek kapatırsa, sözleşmenin uygulanacağı işyeri kalmadığından toplu iş sözleşmesi, o işyeri için yürürlükten kalkar47.

45 NARMANLIOĞLU, s. 452; TUĞ, s. 195 vd.; SÜMER, s. 230; ÇELİK, s. 488.

46 SÜMER, s. 230; NARMANLIOĞLU, s. 453; TUĞ, s. 196; ÇELİK, s. 489; SÜMER, H. Hadi: İş

Hukuku Uygulamaları, Konya, 2000, s. 279.