• Sonuç bulunamadı

Genel olarak ölçme, gözlenen nesne veya özellikleri bir ölçü birimine göre anlatım işlemidir. Ölçmeye, nesnelere ya da bireylere belirli bir özelliğe sahip oluş derecelerini belirlemek için belirli kurallara uyarak simgesel değerler verme işlemi de denilmektedir (Hoşgörür, 1997). Bir tutum doğrudan ölçülmez, ancak dolaylı olarak davranış yoluyla ölçülebilir. Ayrıca, ölçülmesi yönünden tutumların bazı

boyutları önem taşımaktadır. Tutumun ölçülebilen boyutları arasında, davranışın “yönü”, “derecesi” ve “yoğunluğu” bulunmaktadır. Tutumun “yönü”, davranışın hoşlanma, hoşlanmama, pozitif ya da negatif oluş gibi duygusal niteliğidir. Tutumun “derecesi”, kabul ya da reddetme konusunda gösterilen davranışın duygusal tonunun düzeyine işaret etmektedir. Tutumun yoğunluğu” ise, bireyin içsel kanı ve duygularının dışa yönelik bir davranışa dönüşebilme olasılığını ve diğer tutum alanları içinde güçlü ya da zayıf olma derecesini belirtmektedir (Özgüven, 1998).

Genel olarak tutumlar bireylerin cevaplamasının istendiği formlardan oluşan anketler doğrultusunda ölçülür. Bu araştırmada Likert tipi bir ölçek kullanılmıştır. Likert ölçeğinden alınan puan, kapsamındaki maddelere gösterilen tepkilere verilen ağırlıkların (puanların) toplamından oluşur (Kurt, 2001). Likert tipi ölçekler bireyin kendisi hakkında bilgi vermesi esasına dayanır. Bu nedenle bu ölçekler “cevaplayıcı merkezli”dir. Likert tipi ölçekte yer alan ifadelerin aşağıdaki özellikleri taşıması gerekir (Hoşgörür, 1997): (1) Kısa ve fikri içeren basit ifadeler kullanılmalıdır. (2) Geniş zamanlı ifadeler kullanılmamalıdır. (3) İfadeler beklenen bütün cevapların genişliğini kapsamalıdır. (4) Bir ifadede iki olumsuz birlikte kullanılmamalıdır. (5) İfadelerin birden fazla yolla yorumlanabilmesinden kaçınılmalıdır. (6) Olgusal olarak yorumlanabilen ifadelerden kaçınılmalıdır. (7) Hep, her zaman, hiç kimse, asla gibi ifadelerin kullanımından kaçınılmalıdır. (8) Kelimeler, cevap veren kişiler tarafından yanlış anlaşılmayacak şekilde kullanılmalıdır.

Likert ölçeklerinde iki tür ifade kullanılır (Hoşgörür, 1997). Birinci türdeki ifadeler olumlu ya da istenilen tutumları gösteren ifadelerdir. İkinci türdeki ifadeler de olumsuz ya da istenmeyen tutumları gösteren ifadelerdir. İfadeleri hep aynı yönde yazmamak gerekmektedir. Çünkü hep aynı yönde yazılan cümleler insanların “evet” deme eğilimlerini kontrol etmemize olanak vermez. Bu nedenle ölçeklerde yarısı olumlu yarısı da olumsuz olarak yazılmış ifadeler kullanılmalıdır. Her ifade için aynı olmak kaydıyla, tepkilerin nasıl belirlenebileceği kararlaştırılır. Bu “evet” ya da “hayır” gibi sınıflamalı veya “çok katılırım – katılırım – kararsızım – karşıyım - çok karşıyım” gibi beşli hatta yedili veya dokuzlu seçenekleri olan sıralamalı ölçekler de olabilir. Her bir cevap seçeneğinin ölçekte sayısal bir değeri vardır. Eğer “kesinlikle katılıyorum” seçeneği olumlu bir ifade için işaretlenmiş ise, 5’li ölçekte bu sayısal ifadeler aşağıdaki gibidir: kesinlikle katılıyorum=5; katılıyorum=4; kararsızım=3;

katılmıyorum=2; kesinlikle katılmıyorum=1. Olumsuz bir ifade ise, en olumsuz seçenek olan “kesinlikle katılmıyorum” 5 puan alır. Yani, tersine bir puanlama söz konusudur.

Likert tipi ölçek oluşturmak için gerekli olan işlemler şunlardır (Kağıtçıbaşı, 1996): (1) Belli bir tutumla ilişkili olduğu tahmin edilen çok sayıda tutum cümlesinin (maddenin) bir araya toplanması. (2) Bu maddelerin bir denek grubuna verilmesi ve onların bu cümlelere beş kategori üzerinden tepki göstermelerinin istenmesi (kesinlikle katılıyorum – katılıyorum – kararsızım – katılmıyorum - kesinlikle katılmıyorum). (3) Her denek için toplam puanın hesaplanması (yukarıdaki beş kategori sırasıyla 5, 4, 3, 2, 1 puan aralığı almak üzere, her kişinin bütün ölçek maddelerine verdiği cevaplar toplanarak toplam bir puan elde edilir). (4) En ayrıcı maddeleri seçebilmek için “madde analizi”nin yapılması. Madde analizi, her madde üzerinden grubun aldığı puanların, grubun bütün ölçek maddeleri üzerinden aldığı toplam puanlarla korelasyonudur. Madde analizinde tüm ölçek puanlarıyla yüksek korelasyon gösteren maddeler muhafaza edilir, diğerleri atılır. Likert tekniğinde en önemli husus tek boyutluluktur, yani bütün maddelerin aynı tutumu ölçmesi gerekir. Madde analizi de bunu sağlamak için gereklidir.

Bu araştırmanın verileri, yine bu araştırma için geliştirilmiş Likert tipi bir anket (bakınız Ek 1) vasıtasıyla elde edilmiştir. Araştırma anketinde yer alan fen bilgisi dersine ve öğretimine ilişkin tutum ifadeleri, literatür taraması sonucu elde edilmiş diğer araştırmalardan faydalanılarak hazırlanmıştır. Tezin ikinci bölümünde incelenen araştırmalara ek olarak, bu bağlamda analiz edilen bazı çalışmalar şunlardır: Appleton (2002); Boddy, Watson ve Aubusson (2003); Farenga ve Joyce (1998); Francis ve Greer (2001); George (2000); Ma ve Bateson (1999); Osborne, Simon ve Collins (2003); Papanastasiou (2002); Pell ve Jarvis (2001); Pell ve Jarvis (2003); Pravalpruk (1999); Thomas (2003); Trumper (1997); Tuan, Chang, Wang ve Treagust (2000).

Araştırmada kullanılan anket formu, toplam dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, öğrenciler hakkında demografik bilgiler elde etmeye yönelik yedi sorudan oluşmaktadır. Bu sorular şunlardır: (1) öğrencinin öğrenim gördüğü okulun adı, (2) öğrencinin öğrenim gördüğü okulun türü, (3) öğrencinin cinsiyeti, (4)

annenin eğitim durumu (5) annenin mesleği, (6) babanın eğitim durumu ve (7) babanın mesleği.

İkinci bölüm, öğrencilerin Fen bilgisi dersine ilişkin tutumlarını belirlemeye yönelik 15 önermeden oluşmaktadır. 1., 3., 5., 6., 7., 8., 12., 13., 14. ve 15. önermeler pozitif ifadelerden ve 2., 4., 9., 10. ve 11. önermeler negatif ifadelerden oluşmuştur. Öğrencilerin negatif ifadelere verdikleri cevaplar tersine kodlanmıştır (örneğin, 1 yerine 5 ve 2 yerine 4).

Üçüncü bölüm, öğrencilerin Fen bilgisi dersinin öğretimine ilişkin tutumlarını ve düşüncelerini ortaya çıkarmaya yönelik 10 önermeden oluşmaktadır. Bu bölümde olumsuz ifadeler kullanılmamıştır.

Dördüncü bölüm, öğrencilerin Fen bilgisi dersinin daha verimli hale getirilmesine ilişkin önerilerini ortaya çıkarmaya yönelik 3 açık-uçlu sorudan oluşmaktadır. Bu sorular şunlardır: (1) “Fen Bilgisi dersini çok severim. Çünkü __________”, (2) “Fen Bilgisi dersinden nefret ederim. Çünkü __________” ve (3) “Fen Bilgisi dersi nasıl işlenirse, daha iyi öğrenirsiniz?” Öğrencilerden bu sorulara yazılı olarak cevap vermeleri istenmiştir.

Araştırmada kullanılan “Fen Bilgisi Dersine ve Öğretimine İlişkin Öğrenci Tutumları” anketinin ikinci (Fen Bilgisi dersine ilişkin tutumları ölçen ifadeler/maddeler) ve üçüncü (Fen Bilgisi dersinin öğretimine ilişkin tutumları ölçen ifadeler/maddeler) bölümlerinin güvenirliğini belirlemek için Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayılarına bakılmıştır. Buna göre, Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayıları anketin ikinci bölümü (Fen Bilgisi dersine ilişkin tutumları ölçen ifadeler/maddeler) için .88, anketin üçüncü bölümü (Fen Bilgisi dersinin öğretimine ilişkin tutumları ölçen ifadeler/maddeler) için .78 ve anketin tamamı için de .89 olarak hesaplanmıştır.

Benzer Belgeler