• Sonuç bulunamadı

4. SONUÇ VE ÖNERİLER

4.2.4.4. Toplam Renk Değişim Değeri

Ağaç türü düzeyinde, toplam renk değişim değeri en yüksek; sarıçamda, en düşük; sapellide tespit edilmiştir. Toplam renk değişim değerinin çamda yüksek çıkmasının nedenleri arasında bu malzemenin diğer malzemelere kıyasla daha açık renk tonuna sahip olması ve mantar etkisi sonucunda renginin daha da koyulaşması ile toplam renk değişim değerinin daha yüksek çıkmasında etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca ağaç malzemelerin asal ve yan bileşik ihtiva oranlarının farklılık göstermesinin de degradasyonda etkili olduğu düşünülmektedir [9], [68] odunun foto-degradasyonunda, iğne yapraklı ağaçların yapraklı ağaçlara göre daha hızlı degredasyona uğradığını ifade etmişlerdir ve odunda meydana gelen renk değişiminin yüzeylerde bulunan kinonlardan kaynaklandığını vurgulamıştır [68], [69], [70], [71].

Mantar çeşidi düzeyinde, toplam renk değişim değeri en yüksek; esmer çürüklükte, en düşük; beyaz çürüklükte elde edilmiştir. Yapılan çalışmalarda, esmer çürüklük mantarının faaliyeti ilerledikçe, odunun daha koyu renk aldığı ifade edilmiştir [18]. Bu durum, toplam renk değişim değerinin esmer çürüklükte yüksek çıkmasının nedeni olabilir. Beyaz çürüklük mantarının faaliyeti ilerledikçe, odun beyazımsı renk aldığı, çürüme ile odunda görülen beyaz renklenme sadece selülozun serbest kalması sonucu değil, bilhassa beyaz çürüklük yapan mantarların salgıladığı özel oksidasyon enzimlerinin, odun kompozisyonundaki renk maddelerine etkisi sonucu olduğu vurgulanmıştır [18].

Renk açma kimyasalları düzeyinde yapılan karşılaştırmada, toplam renk değişim değeri en yüksek; Ç1 ve Ç2 çözeltisi ile rengi açılmış örneklerde, en düşük; Ç3 çözeltisi ile rengi açılmış örnekler ile kontrol örneklerinde elde edilmiştir. Çalışmada, Ç1 ve Ç2 çözeltisinin bazik özellikte, Ç3 çözeltisinin ise asidik karakterli olduğu ölçümlerle bulunmuştur. Bunun sonucunda, toplam renk değişim değerinin asidik ve bazik ortamdan etkilendiği savunulabilir.

4.2.5. Parlaklık Değeri

Ağaç türü düzeyinde, parlaklık değeri en yüksek; sarıçam ve kayında, en düşük; sapellide tespit edilmiştir. Parlaklık değerinin yüksek çıkmasında kayın odunun dağınık küçük traheli yapıda oluşu yüzey düzgünlüğünü artırmış, dolayısı ile parlaklık

değerlerinin yüksek çıkmasında etkili olmuş olabilir. Literatürde de, düzgün, pürüzsüz ve parlak yüzeyler gelen ışının tamamını ya da büyük bölümünü geri yansıttığı ifade edilmektedir [72].

Mantar çeşidi düzeyinde, parlaklık değeri en yüksek; beyaz çürüklükte, en düşük; esmer çürüklükte elde edilmiştir. Beyaz çürüklükte parlaklık değerinin yüksek çıkması selülozun renginden ve ligninin ışığı absorplama özelliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Literatürde, beyaz çürüklük mantarının koyu renkli lignini tüketerek geriye beyaz renkli selülozu bıraktığı ifade edilmektedir [10]. Farklı bir araştırmada, saf selülozün tek başına iyi bir ışık absorplama özelliğine sahip olmadığı, içerdiği karbonil grubu ve indirgen olmayan glikoz ünitesi birinci karbon atomundaki asetal ya da ketonik karbonil grupları sayesinde absorplama gerçekleştiği belirtilmektedir. Yapısal benzerliklerinden dolayı hemiselülozlarda benzer özelliğe sahip olduğu, ancak bu iki ana odun bileşenin aksine ligninin iyi bir ışık absorplama özelliği gösterdiği, bu nedenle selüloza oranla daha fazla degrade olduğu vurgulanmaktadır [61]. Çalışma literatürle uyumludur.

Yöntem faktörü düzeyinde, parlaklık değeri en yüksek; mantar etkisine maruz bırakılmamış örneklerde, en düşük ise mantar etkisine maruz bırakılmış örneklerde tespit edilmiştir. Ağaç malzemelerin parlaklığının kaybolması mantar etkisinin sebep olduğu aşındırma ve sonrasında yüzeyde meydana gelen fiziksel ve biyolojik değişiklerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Literatürde yaşlandırma sonucu meydana gelen çatlakların parlaklık ölçümlerini olumsuz etkilediği vurgulanmıştır [70]. Bir başka çalışmada, çatlakların parlaklık ölçümüne etkisini belirtmiştir [73]. Parlaklığın odunun ışığı yansıtma özelliği olduğunu, çürüklük başlamış ise parlaklığın kaybolduğunu tespit etmiştir [9]. Bu durumda çalışma literatürle uyumlu bulunmuştur. Renk açma kimyasalları düzeyinde yapılan karşılaştırmada, parlaklık değeri en yüksek; kontrol örneğinde en düşük; Ç3 çözeltisi ile rengi açılmış örneklerde elde edilmiştir. Bu durum renk açma kimyasallarının ağaç malzemenin parlaklık değerini düşürmesinden kaynaklanmış olabilir. Literatürde de renk açma işleminde kullanılan asit, alkali ve kuvvetli oksijen yüklü kimyasalların ağaç malzemenin esas bileşenlerine zarar verdiği ve doğal parlaklığının da kaybolmasına sebep olabildiği belirtilmiştir [3].

4.2.6. Sertlik Değeri

Ağaç türü düzeyinde, sertlik değeri en yüksek; sapellide, en düşük; meşede tespit edilmiştir. Sapelli odunu içerisinde bulanan ekstraktiflerin mantar gelişimini etkilediği ve bu sebeple sertlik değerinin yüksek çıktığı düşünülebilir.

Mantar çeşidi düzeyinde, sertlik değeri en yüksek; esmer çürüklükte, en düşük; beyaz çürüklükte elde edilmiştir. Literatürde, hücre çeperindeki ligninin her şeyden önce odunun sertliğini sağladığı ve buna bağlı olarak basınç direncini artırdığı ifade edilmiştir [18]. Esmer çürüklük mantarının odunun asal bileşenlerinden selülozu tahrip ederek geriye esmer renkli lignini bıraktığı ve buna bağlı olarak sertlik değeri esmer çürüklük mantar etkisine maruz bırakılmış örneklerde yüksek çıkmıştır. Çalışma, literatürle uyumlu bulunmuştur.

Yöntem faktörü düzeyinde, sertlik değeri en yüksek; mantar etkisine maruz bırakılmamış örneklerde, en düşük ise mantar etkisine maruz bırakılmış örneklerde tespit edilmiştir. Literatüre göre, mantar faaliyetleri sonucu, odunda korozyon delikçikleri ve kanalları meydana gelir. Lignin ve selüloz degradasyonu ilerlemeye devam eder, yoğunluk belirgin olarak düşer. Odun poröz bir şekil alır, hafifler ve sonuçta yumuşayarak sertliğini kaybeder [18]. Çalışma, literatürle uyumlu çıkmıştır. Mantar etkisi sonucu sertlik değerlerinde azalma gözlenmiştir.

Renk açma kimyasalları düzeyinde yapılan karşılaştırmada, sertlik değeri en yüksek; Ç1 ve Ç2 çözeltisi ile rengi açılmış örnekler ile kontrol örneklerinde, en düşük; Ç3 çözeltisi ile rengi açılmış örneklerde elde edilmiştir. Çalışmada kullanılan renk açma kimyasalları arasında, Ç1 ve Ç2 çözeltileri kuvvetli ve orta kuvvetli renk açıcı olarak belirlenmiş, ayrıca Ç1 ve Ç3 çözeltilerinin bazik karakterli olduğu ph ölçümleri sonucu elde edilmiştir. Sertlik değerinin, Ç1 ve Ç2 çözeltisinde yüksek çıkmasında bazik yapıları etken olarak gösterilebilir.

Ağaç türü – mantar çeşidi – yöntem – renk açma kimyasalları etkileşimi düzeyinde, sertlik değeri en yüksek; esmer çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış sapelli kontrol örneklerinde, en düşük; beyaz çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış Ç1 çözeltisi ile renk açma işlemi yapılmış meşe örneklerde gözlemlenmiştir. Literatürde, esmer çürüklük mantarlarının iğne yapraklı ağaçların odunlarını tercih ettiği ve odunu, selülozu hidrolize eden selülaz enzimleri, hemiselülozu etkileyen sitaz enzimleri ile

çürüttükleri ifade edilmiştir. Sapelli odununun tropik ağaç odunu olmasından dolayı, esmer çürüklük mantarı tarafından tahrip edilmediği ve bu sebeple sertlik değerinin yüksek çıktığı düşünülebilir. Ç1 çözeltisinin bazlık derecesinin yüksek olması meşe odunu içerisindeki tanen maddeleri ile etkileşime girerek beyaz çürüklük mantarı için besin ortamı sağlamış ve bu durum sertlik derecesinde azalmaya sebep olmuş olabilir. Sonuç olarak; renklendirme işleminin odunun renk değerlerinde artışa, parlaklık ve sertlik değerlerinde azalmaya neden olduğu, kimyasal boyanın çürüklük yapan mantarlar üzerinde antifungal etkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Renk açma işleminin ise odunun renk ve parlaklık değerlerinde azalmaya neden olduğu, sertlik değerleri üzerinde etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Renk açıcı olarak kullanılan Ç1 ve Ç2 çözeltilerinin çürüklük yapan mantarlar üzerinde antifungal etkisinin bulunduğu tespit edilmiştir.

Ağaç malzemede kullanım yerine göre hem estetik değeri artırmak, hem de antifungal özellik kazandırmak istenirse, renklendirici olarak kimyasal boyanın, renk açma gereci olarak Ç1 ve Ç2 çözeltilerinin kullanılması önerilebilir.