• Sonuç bulunamadı

4. SONUÇ VE ÖNERİLER

4.1.4.4. Toplam Renk Değişim Değeri (ΔE)

Ağaç türü düzeyinde, toplam renk değişim değeri en yüksek; kayında, en düşük; sapellide tespit edilmiştir. Literatürde, beyaz çürüklük mantarı olan Coriolus

versicolor’un kayın odununu tamamen çürütebilme yeteneğine sahip olduğu ve

ligninden sonra selüloz ve hemiselülozu da tükettiği ifade edilmektedir [1]. Bu durumdan dolayı, kayın odunu üzerinde toplam renk değişim değerinin yüksek çıktığı savunulabilir.

Mantar çeşidi düzeyinde, toplam renk değişim değeri en yüksek; beyaz çürüklükte, en düşük; esmer çürüklükte elde edilmiştir. Literatürde, beyaz çürüklük mantarı olan

Coriolus versicolor’un çürüklüğün ilk safhalarında pentozanlar ve ligninin

degradasyona uğratıldığı, daha sonraki safhalarında ise mantarın önce lignini daha sonra selülozu ve orta lameldeki pektini tükettiği savunulmaktadır [1]. Bu durumun, mantarın odunun tüm bileşenlerini çürütme eğiliminde olmasından kaynaklanmaktadır. Çalışma literatürle uyumludur.

Renklendirici düzeyinde yapılan karşılaştırmada, toplam renk değişim değeri en yüksek; anilin boya ile renklendirilmiş örneklerde, en düşük; kimyasal boya ile renklendirilmiş ve kontrol örneklerde elde edilmiştir. Anilin boyanın toplam renk değişim değerinde en yüksek değişim göstermesi renginin kimyasal boyaya göre daha koyu renkte renklendirme yapmış olmasından kaynaklanmış olabilir.

Ağaç türü-mantar çeşidi-yöntem-renklendirici etkileşimi düzeyinde yapılan karşılaştırmada, toplam renk değişim değeri en yüksek; anilin boya ile renklendirme işlemi yapıldıktan sonra beyaz çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış kayın örneklerde, en düşük; kimyasal boya ile renklendirme işlemi yapıldıktan sonra esmer çürüklük mantarına maruz bırakılmış sarıçam örneklerde ve beyaz çürüklük mantarına maruz bırakılmış sapelli kontrol örneklerinde tespit edilmiştir. Çalışmada, toplam renk değişim değerinin yüksek çıkmasının nedeni, anilin boyanın asidik özellikte olması ve beyaz çürüklük mantarının kayın odununu tamamen çürütebilme yeteneğinden kaynaklandığı düşünülebilir.

4.1.5. Parlaklık Değeri

Ağaç türü düzeyinde, parlaklık değeri en yüksek; kayın ve meşede, en düşük; sapellide tespit edilmiştir. Kayının dağınık küçük traheli oluşu meşede ise yaz odunu zonunun parlaklıkta etkili olduğu düşünülmektedir.

Mantar çeşidi düzeyinde, parlaklık değeri en yüksek; beyaz çürüklükte, en düşük; esmer çürüklükte elde edilmiştir. Literatürde, beyaz çürüklük mantarının koyu renkli lignini tüketerek geriye beyaz renkli selülozu bıraktığı ifade edilmiştir [10]. Faklı bir çalışmada, saf selülozun tek başına iyi bir ışık absorplama özelliğine sahip olmadığı, içerdiği karbonil grubu ve indirgen olmayan glikoz ünitesi birinci karbon atomundaki asetal yada ketonik karbonil grupları sayesinde absorplama gerçekleştirdiği, yapısal benzerliklerinden dolayı hemiselülozlarda benzer özelliğe sahip olduğu belirtilmiştir. Bu iki odun ana bileşeninin aksine ligninini, iyi bir ışık absorplama özelliği gösterdiği, bu nedenle selüloza oranla daha fazla degrade olduğu vurgulanmıştır [61]. Beyaz çürüklükte parlaklık değerinin yüksek çıkması selülozun renginden ve ligninin ışığı absorplama özelliğinden kaynaklandığı düşünülebilir.

Yöntem faktörü düzeyinde, parlaklık değeri en yüksek; mantar etkisine maruz bırakılmış örneklerde, en düşük ise mantar etkisine maruz bırakılmamış örneklerde tespit edilmiştir. Doğal halde harici ortama bırakılan ağaç malzeme yüzeyinde meydana gelen ilk değişikliğin sararma olduğu ifade edilmiştir [62]. Bir başka araştırmaya göre, iki haftadan daha çok dış ortama bırakılmış odunda su ve ışık etkisiyle bozunma görüldüğü bildirilmiştir [63]. Çalışmanın literatürle uyuşmaması, mantar misellerinin odunda pürüzsüz bir yapı oluşturarak parlaklığı artırıcı etki yaptığı düşünülebilir.

Renklendirici düzeyinde yapılan karşılaştırmada, parlaklık değeri en yüksek; kontrol örneklerinde, en düşük; anilin boya ile renklendirilmiş örneklerde elde edilmiştir. Bu durum anilin boya ile yapılan renklendirme sonrası lif kabarması oluşumunun fazla olmasından kaynaklanmış olabilir. Ayrıca, anilin boyanın asidik özellikte olması yüzey parlaklığını azaltıcı etkide bulunmuş olabilir. Literatürde de kullanılan asit, alkali ve kuvvetli oksijen yüklü kimyasalların ağaç malzemenin esas bileşenlerine zarar verdiği ve doğal parlaklığının da kaybolmasına sebep olabildiği belirtilmiştir [3].

Ağaç türü – mantar çeşidi – yöntem – renklendirici etkileşimi düzeyinde, parlaklık değeri en yüksek; mantar etkisine maruz bırakılmamış sarıçam kontrol örneklerinde, en düşük; esmer ve beyaz çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış anilin boya ile renklendirilmiş sarıçam, kayın, meşe ve sapelli örneklerde gözlemlenmiştir. Literatürde, sarıçam odunun sarımsı beyaz renkte olduğu ifade edilmiştir. Bu durum odunun parlaklık değerinin yüksek çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Anilin boyanın asidik özellikte olması ve anilin boyanın çok koyu siyah renkte olması parlaklık değerini düşürücü etki yaptığı düşünülmektedir.

4.1.6. Sertlik Değeri

Ağaç türü düzeyinde, sertlik değeri en yüksek; sapellide, en düşük; sarıçam ve meşede tespit edilmiştir. Literatürde, mantar ve böceklere karşı koruyucu etki yapan organik maddelerin, permeabiliteyi azalttığı, yoğunluk, sertlik ve basınç direncini artırdığı ifade edilmiştir [9]. Ayrıca, tropikal bölgelerde gelişen yapraklı ağaç türlerinin birçok özellikleri ile ılıman kuşaktakilerden ayrıldığı, ekstraktif ve kül miktarlarının daha yüksek, asetil miktarlarının daha düşük olduğu belirtilmiştir. Sapelli odununda sertlik değerinin daha yüksek çıkmasında, yoğunluğunun ve bünyesindeki ekstraktif madde oranının fazla oluşu etkili olmuş olabilir.

Mantar çeşidi düzeyinde, sertlik değeri en yüksek; esmer çürüklükte, en düşük; beyaz çürüklükte elde edilmiştir. Literatürde, hücre çeperi içerisinde bulunan ligninin bitkilerde, odunsu yapıyı oluşturduğu ve dayanıklılığı sağladığı ifade edilmiştir [10]. Ayrıca, esmer çürüklük yapan mantar, odunda selülozu tüketerek geriye lignin maddesini bırakmaktadır [1]. Sertlik değerinin esmer çürüklükte yüksek çıkmasının nedeni, lignin maddesinin dayanıklılığından kaynaklandığı düşünülebilir.

Yöntem faktörü düzeyinde, sertlik değeri en yüksek; mantar etkisine maruz bırakılmamış örneklerde, en düşük ise mantar etkisine maruz bırakılmış örneklerde tespit edilmiştir. Literatürde, mantarlar tarafından çürütülmüş odunun, sağlam odunla karşılaştırıldığında, direnç değerlerinin düştüğü, daha yumuşak olduğu ve ileri çürüme safhalarında kolayca ufalanabildiği belirtilmiştir [9].

Renklendirici düzeyinde yapılan karşılaştırmada, sertlik değeri en yüksek; alman ceviz boyası ve kimyasal boya ile renklendirilmiş kontrol örneklerinde, en düşük; anilin boya ile renklendirilmiş örneklerde elde edilmiştir. Burada alman ceviz boyasının yarı kimyasal özellik göstermesi, anilin boyanı ise fiziksel etkisinden kaynaklandığı söylenebilir.

Ağaç türü – mantar çeşidi – yöntem – renklendirici etkileşimi düzeyinde, sertlik değeri en yüksek; esmer çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış sapelli kontrol örneklerinde, en düşük; esmer çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış anilin boya ile renklendirilmiş sarıçam örneklerde gözlemlenmiştir. Literatürde, esmer çürüklük mantarı önce, lignin miktarı az olan sekonder çeperleri degrade etmekte, lignin miktarı yüksek olan primer çepere geldiklerinde çürüme hızının yavaşladığı belirtilmektedir. Primer çeperler nispeten uzun süre tahrip edilmeden kaldıklarından, esmer çürüklüğe uğramış odunda hücre yapısı orijinal şekilde muhafaza edilmektedir [18]. Bir başka çalışmada, ligninin hücre çeperine yerleşerek odunlaşmayı sağladığı ve gevrek yapıda olduğu ifade edilmiştir [10]. Ayrıca, ekstraktif maddelerin, yoğunluk, sertlik ve basınç direncini artırdığı belirtilmiştir [9]. Bunun sonucunda sertlik değerinin yüksek çıkması, lignin ve ekstraktif maddelerinin sertliğinden kaynaklandığı düşünülebilir. Sertlik değerinin, düşük çıkmasının nedeni ise, anilin boyanın bazik özellikte olması ligninin sertliğinde azaltıcı etki yapmış olabilir.

4.2. RENK AÇMA İŞLEMİ

4.2.1. Ağırlık kaybı

Araştırmada % ağırlık kaybı en yüksek, Ç3 çözeltisi ile renk açma işlemi yapılmış beyaz çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış kayın örneklerde, en düşük Ç3 çözeltisi ile renk açma işlemi yapılmış esmer çürüklük mantarı etkisine maruz

bırakılmış sapelli örneklerde tespit edilmiştir. Bu durumun çalışmada kullanılan Ç3 çözeltisinin asit karakterli (pH 1,13) olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Literatürde de, Coriolus versicolor mantarının, meşe gibi öz odunu çürümeye karşı dayanıklı türlerde, diri odunu tahrip etmekte, kayın gibi çürümeye az dayanıklı türlerde ise, odunun tümünü çürüttüğü ifade edilmektedir [18]. Aynı çalışmada bütün mantarların asit ortamını tercih ettiği, optimum pH değeri 5-6 arasında olan malzemeye arız olduğu ve asit salgılayarak pH değerini kendilerinin kontrol altına alabildikleri belirtilmektedir [18]. Çalışma literatürle uyumlu çıkmıştır.

4.2.2. Retensiyon (Tutunma)

Renk açma işlemi bazında, retensiyon ve % retensiyon değeri en yüksek; Ç3 çözeltisi ile renk açma işlemi yapılmış meşede, en düşük; Ç1 çözeltisi ile renk açma işlemi yapılmış sapellide tespit edilmiştir. Meşe ağacının halkalı büyük traheli yapıya sahip olması ve Ç3 çözeltisinin viskozitesinin düşük olması bu bağlamada % 18 lik konsantrasyonu yakalamak için iki kez renk açma işleminin yapılması retensiyon ve % retensiyon değerinin yüksek çıkmasında etkili olduğu söylenebilir.

4.2.3. Yoğunluk değişimi

Yapılan çalışmada yoğunluk miktarlarına bağlı olarak; % yoğunluk değişim miktarı en yüksek, Ç3 çözeltisi ile renk açma işlemi yapılmış beyaz çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış kayın örneklerde, en düşük esmer çürüklük mantarı etkisine maruz bırakılmış sapelli kontrol örneklerde tespit edilmiştir. Bu durumun tropik bir ağaç odunu olan sapellinin bünyesindeki ektraktif maddelerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Literatürde, ekstraktif maddelerin, odunun doğal dayanımının belirlenmesinde en önemli faktör olduğu belirtilmekte, ekstraktif maddelerin odunu çürümeye karşı koruduğu ifade edilmektedir [64].

4.2.4. Renk Değişim Değerleri