• Sonuç bulunamadı

TMS/TFRS VE BOBİ FRS AÇISINDAN İŞTİRAKLER, İŞ

FİNANSAL YATIRIMLARIN DEĞERLEME FARKLA-RINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Türk Dil Kurumu sözlüğünde iştirak, bir ortaklık ile işletme arasında, söz konusu ortaklığın yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılma anlamında devamlı bir bağ yaratan, doğrudan veya dolaylı sermaye ve yönetim ilişkisi şeklinde açıklanmaktadır. (Altuncu,2018:1-21).

Bir işletmenin, diğer bir işletmeye yatırım yapması, başka bir ifade ile diğer şirketin hisse senetlerinin bir kısmını portföyünde bulundurmak istemesi durumunda iştirak olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği tamamen o işletmenin yatırımdan beklentisine bağlıdır. İşletmelerin yaptıkları iştirak yatırımları önemli etki elde etmek amacıyla yapıldıklarından uzun vadeli yatırım olarak düşünülürler. Bir işletmeye iştirak edilmesi; sahip olunan öz kaynakların bir kısmının başka bir işletme bünyesinde kullanılması suretiyle yapılır. Dolayısıyla iştirak edilen işletmenin (yatırım yapılan) kâr veya zarar etmesi yatırım yapan işletmenin öz kaynağında değişikliklere neden olur. Bu

156 KÜRESEL VE YEREL BAĞLAMDA SİYASET, TİCARET VE MUHASEBE

değişiklikler iştirak edilen işletmenin kârlı olması durumunda pozitif, zararlı olması durumunda ise negatif etki yaratmaktadır. Muhasebe standartlarında iştiraklere yapılan yatırımların nasıl muhasebeleştirileceği TMS 28 “İştiraklerdeki ve İş Ortaklarındaki Yatırımlar” standardında açıklanırken, BOBİ FRS’de 10.Bölüm’de “İştiraklerdeki Yatırımlar” başlığı altında ele alınmaktadır. Ayrıca TMS/TFRS’lerde İştirakler ve İş Ortaklıklarındaki Yatırımlar bir standart içerisinde, BOBİ FRS’de “İştiraklerdeki Yatırımlar” ve “Müşterek Girişimdeki Yatırımlar” olmak üzere iki ayrı bölüm halinde yayımlanmıştır. TMS ve BOBİ FRS açısından “iştirak” tanımın benzer olduğu görülmektedir. TMS 28 madde 3 ve BOBİ FRS madde 10.2’ye göre iştirak “Yatırımcı işletmenin üzerinde önemli etkisinin

bulunduğu işletme” olarak ifade edilmektedir. TMS 28’e göre

“iş ortaklığı” ise “Müşterek kontrole sahip olan tarafların,

girişimin net varlıkları üzerinde haklarının bulunduğu müşterek anlaşma” şeklinde ifade edilmiştir. Her iki standart setinde de

yer verilen “önemli etki” kavramı ise, bir işletmenin başka bir işletme üzerindeki oy hakkının yüzde 20 veya daha fazlasını satın alması durumunda ortaya çıkmaktadır. İşletme iştirak üzerindeki önemli etkisini kaybettiğinde söz konusu yatırım finansal tablolarda iştirak olarak muhasebeleştirilmesine son verilir. Önemli etkinin kaybedilmesi iştirakteki pay oranının değişmesi sonucuyla oluşacağı gibi kendiliğinden de ortaya

157

çıkabilir. Örneğin söz konusu iştirak devletin veya düzenleyici başka otoritenin eline geçmesi durumunda önemli etki kendiliğinden ortadan kalkabilir. (BOBİ FRS, Mad. 10.15) TMS 28 ve BOBİ FRS Bölüm 10 açısından iştiraklerin değer düşüklüğünün muhasebeleştirilmesine ilişkin düzenlemelerin benzer olduğu görülmektedir. Bu konuda her iki standarda göre işletmeler öncelikle raporlama dönemi sonunda iştiraklerin değer düşüklüğüne uğradıklarına dair tarafsız kanıt bulunup bulunmadığını değerlendirmelidir. Bu değerlendirme sonucunda yatırım değer düşüklüğüne uğramışsa yatırımın defter değeri geri kazanılabilir tutarı ile karşılaştırılması gerekmektedir. Karşılaştırma sonucunda eğer yatırımın defter değeri geri kazanılabilir tutardan büyükse değer düşüklüğü zararı ortaya çıkmaktadır. Bu değer düşüklüğü zararı ise “Diğer Faaliyetlerden Giderler” altında “Diğer Giderler” kaleminde raporlanır.

TMS 28 ve BOBİ FRS Bölüm 10’a göre, öz kaynak yöntemiyle raporlama yapan işletmeler söz konusu yatırımlarını, başlangıçta elde etme maliyeti ile muhasebeleştirmektedirler. Fakat daha sonraki dönemlerde BOBİ FRS Bölüm 10’da münferit finansal tablolarda maliyet yöntemi veya özkaynak yöntemi kullanılarak ölçülürken, TMS 28’de ise yalnızca özkaynak yönteminin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.

158 KÜRESEL VE YEREL BAĞLAMDA SİYASET, TİCARET VE MUHASEBE

BOBİ FRS’de maliyet yönteminin kullanıldığı iştiraklerde varsa “Varlıklarda Değer Düşüklüğü” bölümüne göre değer düşüklükleri indirilerek maliyet bedeli ile ölçülmektedir. TMS’de ise “TMS 36- Varlıklardaki Değer Düşüklüğü” standardına göre raporlanması gerektiği ifade edilmiştir. TMS 36 Varlıklardaki Değer Düşüklüğü Standardının yayımlanması ile karşılık ayrılmak suretiyle aktifin olması gerekenden daha büyük olmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. (Şamil, Esmeray,2016:175-198).

Özkaynak yönteminin kullanıldığı iştiraklerde ise yatırım yapılan işletmenin öz kaynaklarındaki gelir giderlerden (dönem karı/zararı ya da yeniden değerleme artışları gibi öz kaynak artış/azalışlarından) yatırımcının payına düşen kısım, öz kaynaklardaki ilgili hesap grubunda muhasebeleştirilir. Fakat edinme tarihinden sonra yatırımcının, yatırım yapılan işletmenin kâr veya zararındaki değişiminden yatırımcıya düşen pay, yatırımın defter değeri artırılarak ya da azaltılarak mali tablolarda raporlanmaktadır. Ayrıca iştirak zararlarından işletmeye düşen kısım, iştirakteki yatırımın defter değerinden büyük olduğu durumlarda, iştirakin zararından işletmeye düşen pay olarak finansal tablolara aktarılamaz. Ancak yatırımcının payı sıfıra düştüğü durumda yatırımcı; meydana gelen ek zararları, karşılık ayırmak suretiyle finansal tablolara aktarabilmektedir.

159

Alacakların ölçümü konusunda BOBİ FRS ve TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı arasında farklılıklar söz konusudur. Buna göre TFRS 9’da ticari ve diğer alacaklara ilişkin herhangi bir vade farkı ayrımı yapılmaksızın itfa edilmiş maliyet yöntemi kullanılmakta iken (TFRS 15’teki ticari alacaklar için kolaylaştırıcı yöntem hariç), BOBİ FRS’de vade farkı ayrımı yapılmaktadır. BOBİ FRS’de ticari ve diğer alacakların ilk muhasebeleştirilmesinde itibari değer veya itfa edilmiş maliyet ölçüsü esas alınmaktadır. Bu iki farklı ölçümün ayrılmasındaki temel belirleyici unsur ise vade süresidir. Vade süresi bir yılı aşmayan ticari ve diğer alacaklar itibari değer ile ölçülürken, vade süresi bir yılı aşan ticari ve diğer alacaklar TFRS 9’da olduğu gibi itfa edilmiş maliyet ile ölçülmektedir. BOBİ FRS’de tüm değerleme farkları ise kâr veya zarar tablosuna yansıtılmaktadır

Finansal yükümlülüklerin sınıflandırılması konusunda ise bazı istisnalar (TFRS 9, Mad. 4.2.1) haricinde, tüm finansal yükümlülükler itfa edilmiş maliyetleri üzerinden ölçülen olarak sınıflandırılması gerektiği belirtilmiştir. 3

Yatırım amacıyla işletmelerin ellerinde tuttuğu finansal varlıklardan, raporlama günü itibarıyla vadesine 12 aydan daha az süre kalanlarla,12 ay içinde elden çıkarılması planlanan

3 “TFRS 9 Finansal Araçlar” Standardı, 15/01/2019 tarihli ve 30656 sayılı Resmi Gazete (Mükerrer), Bölüm 4 .

160 KÜRESEL VE YEREL BAĞLAMDA SİYASET, TİCARET VE MUHASEBE

varlıklar dönen varlıklar grubunda “Finansal Yatırımlar” hesabı içerisinde muhasebeleştirilirken, vadesine 12 aydan daha fazla süre kalanlarla, 12 aydan uzun süre elde tutulması planlanan varlıklar ise duran varlıklar grubunda “Finansal Yatırımlar” hesabı içerisinde muhasebeleştirilmektedir. 4

İştirak ve iş ortaklıklarına ilişkin değer düşüklüklerinin muhasebeleştirilmesi benzer olduğundan dolayı, aşağıda sadece iştirakler üzerinden değer düşüklüğüne ilişkin muhasebe kayıtlarına ilişkin örnek uygulamaya yer verilmiştir. TMS/TFRS ve BOBİ FRS’ye göre iştiraklerin ve iş ortaklıkların ilk olarak muhasebeleştirilmesinde elde etme maliyeti kullanılmaktadır.