• Sonuç bulunamadı

TMK’nun 181. Maddesinin İkinci Fıkrasının Eşin İradi Mirasçılığına

B. Boşanma Davasında Sağ Kalan Eşin Mirasçılık Sıfatını Kaybetmesi

4. TMK’nun 181. Maddesinin İkinci Fıkrasının Eşin İradi Mirasçılığına

Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sağ kalan eş, diğer şartlar tamamlanınca aynı maddenin birinci fıkrasına yapılan atıf nedeni ile tıpkı boşanan eşler gibi bu sıfatla sahip olduğu kanuni mirasçılık sıfatını kaybedecektir.

Boşanma davası sırasında eşlerden birisi ölürse ve murisin mirasçıları davaya devam ederek sağ kalan eşin bu sıfatla mirasçı olmasını engellerse kural olarak, sağ kalan eş, ölmüş olan eşinin ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağladığı hakları da kaybedecektir.

Söz konusu madde fıkrasındaki ölüm bağlı tasarruflar vasiyetname veya miras sözleşmesi olabilir. Vasiyetname şeklinde yapılmış bir ölüme bağlı tasarrufta, tıpkı lehine vasiyet edilen kimsenin mirasbırakandan önce ölmesi gibi vasiyetname artık yerine getirilemez139. Ölüme bağlı tasarruf miras sözleşmesi şeklinde yapılmışsa durum biraz daha farklı olacaktır. Miras sözleşmesi ivazsız ise tıpkı vasiyetnamedeki gibi artık miras sözleşmesi yerine getirilemezken, miras sözleşmesi ivazlı ise, durum biraz daha farklı olacak ve ivazların iadesi gündeme gelecektir ve mirastan yoksunluk sonucu140 gibi sağ kalan eş, aksi kararlaştırılmadıkça ölen eşin terekesinde bu ivaz sebebi ile bulunan fazlalılığı isteyebilecektir141.

Miras sözleşmesi, feragat sözleşmesi niteliğinde yapılmışsa ve ivazsızsa iade burada gündeme gelmeyecektir. Miras sözleşmesi ivazlı feragat şeklinde ise, TMK’nun 528. maddesinin üçüncü fıkrasında da görüleceği üzere mirastan feragat, feragat edenin ölümü ile hükümsüz hale gelmeyip onun alt soyu için geçerliliğini korurken, feragat bedeli de mirasbırakanca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenemeyecek, ancak feragat edenin daha önce ölmesi durumu öngörülerek sözleşme bu durum için bozucu şarta bağlanmışsa, sözleşme hükümsüz hale gelecek ve feragat bedeli, bu şekilde sebepsiz zenginleşmeye konu olabilecektir142.

139 Topuz, Boşanma, s. 108.

140 Bkz., Topuz, Boşanma, s. 108.

141 Topuz, Boşanma, s. 108.

142 Serozan/Engin görüşü için bkz., Topuz, Boşanma, s. 108-109.

Yukarıda yer alan açıklamalarımızdan da anlaşılacağı üzere, hükmün sağ kalan eş üzerindeki etkisi, sağ kalan eşin kanuni ve aksi kararlaştırılmadıkça iradi mirasçılık sıfatını kaybetmesidir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN 181. MADDESİNİN İKİNCİ FIKRASINA DAİR AÇIKLAMALAR

I. SAĞ KALAN EŞİN MİRASÇILIK SIFATINI KAYBETMESİNİN ŞARTLARI

Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesinin ikinci fıkrasına göre, sağ kalan eşin mirasçılık sıfatını kaybetmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.

Boşanma davası sırasında mirasçıların davaya devam edebilmesi için öncelikle taraflardan birinin ölmüş olması gerekir. Mirasbırakan eşin öldüğü esnada da derdest bir boşanma davası olması ve vefat eden eşin mirasçılarının veya mirasçılarından birinin bu davaya devam etme iradesini göstermesi gerekir. Ayrıca sağ kalan eşin kusurunun davaya devam eden mirasçılar tarafından ispat edilmesi de gerekmektedir.

Sağ kalan eşin iradi mirasçılığının kaybetmesi için ise, bunlara ek olarak tasarruftan aksinin anlaşılmamış olması da şarttır. Ancak bu şartların hepsinin birlikte mevcut olması durumunda sağ kalan eş mirasçılık sıfatını kaybedecektir.

Daha önce detaylı olarak bahsettiğimiz üzere Alman Medeni Kanunu’nun § 1933 ve § 2077 hükümlerine göre, Alman hukukunda da sağ kalan eşin kanuni ve iradi mirasçılık sıfatını kaybetmesi için gereken bazı şartlar vardır. Alman hukukunda mirasbırakan eşin boşanma dilekçesi vermiş olması veya karşı tarafın aleyhine vermiş olduğu boşanma dilekçesini kabul etmesi ve boşanmanın maddi şartlarının gerçekleşmiş olması gerekir. Ayrıca sağ kalan eşin iradi mirasçılık sıfatını kaybetmesi için ilave şart olarak da boşanılmış veya boşanma davası açılmış olsa dahi iradi mirasçılığın geçerli olacağının kabul edilmemesi gereklidir143. Görüleceği üzere Alman hukuku ile Türk hukuku arasında sağ kalan eşin mirasçılığını engelleme konusunda önemli farklar bulunmaktadır.

143Bkz. Topuz, Boşanma, s. 120 vd.

A. Boşanma Davası Sırasında Eşlerden Birinin Ölmüş Olması

Ölüm olayının gerçekleşmesi ile birlikte evlilik birliği kendiliğinden sona erer ve sağ kalan eş, bu sıfatla ölen eşine mirasçı olur. Ancak TMK’nun 181. maddesinin ikinci fıkrası ile ölen eşin mirasçılarına, sağ kalan eşin, eş sıfatıyla ölen eşine mirasçı olmasını engelleme imkanı getirilmiştir.

Türk Medeni Kanunu’na göre, ölüm olayının gerçekleşmesi ile kişilik sona erer. Ayrıca ölüm karinesi de ölüm ile aynı sonucu doğurmaktadır. Boşanma davası devam ederken eşlerden biri, ölümüne kesin gözüyle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa ölmüş sayılır. Ölüm karinesi ise, kişinin ölümüne muhakkak gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolması olayı olup bu durumda olayın gerçekleştiği andan itibaren kişi ölmüş sayılır144. Böyle bir durumda kaybolan yani ölmüş sayılan eşin mirasçıları, kaybolan eşin ölü olduğunu tespit ettirdikten sonra TMK’nun 181. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sağ kalan eşin, ölmüş sayılan eşine karşı olan mirasçılığına son verebilmek için boşanma davasına devam edebileceklerdir.

Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin gaip olması durumunda daha doğrusu ölümü hakkında kuvvetli olasılık olması veya kendisinden uzunca zaman haber alınamaması halinde ne olacaktır145? TMK’na göre, bir kişi hakkında gaipliğine karar verilmesi halinde gaipliğine karar verilen kişinin ölümü ispatlanmış gibi ölüme bağlı haklar kullanılır. Ancak yine TMK’na göre, gaipliğine karar verilen kişinin eşinin yeniden evlenebilmesi için eşin, mahkemeden evliliğin feshine karar verilmesini istemesi ve mahkemenin evliliğin feshine karar vermesi gerekir.

Dolayısıyla sağ kalan eş şayet evliliğin feshini talep etmez ise, gaip eşine mirasçı olmaya devam edecektir. TMK’nun 181. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ancak ölen eşin mirasçıları davaya devam edebileceğinden gaipliğine karar verilen eşin mirasçıları bu hakkı kullanamayacaktır. Yani gaipliğine karar verilen eşin mirasçıları

144 Bilge Öztan, Medeni Hukukun Temel Kavramları, Turhan Kitabevi, Ankara, 1995, s. 212.

145 Gökçen Topuz, “Boşanma Davası Sırasında Eşlerden Birinin Ölmesi Halinde Mirasçıların Davaya Devam Etmelerinin Usul Hukuku Bakımından Yol Açtığı Sorunlar”, TAAD, Yıl:3, Sayı:10 (Temmuz 2012), s. 77.

açılmış olan boşanma davasına devam edemeyecek146 olup sağ kalan eşin mirasçılığını da engelleyemeyeceklerdir.