• Sonuç bulunamadı

Boşanmanın Mali Sonuçları

1. Evlilik Birliğindeki Malların Tasfiyesi

Malların tasfiyesi, eşlerin bağlı oldukları mal rejimine göre olur. Yeni TMK’na göre de eşler tarafından başka mal rejimi seçilmemişse eşler edinilmiş mal rejimine tabi olacaklardır.

2. Ölüme Bağlı Tasarruflar

Genel anlamda, ölüme bağlı tasarruflar, mirasbırakanın ölümünden sonra hüküm doğurmak üzere yapmış olduğu hukuki işlemlerdir50. Ölüme bağlı tasarruf kavramının, biri şekli biri maddi anlamda ölüme bağlı tasarruf olmak üzere iki görünümü bulunmaktadır51. Vasiyet ve miras sözleşmesi şekli anlamda ölüme bağlı tasarruf çeşidi iken mirasçı atama, mal vasiyeti, vakıf kurma, yükleme, mirastan feragat, tanıma ve tenfiz memuru tayin etme maddi anlamda ölüme bağlı tasarruf çeşitlerindendir.

Mirasbırakan eş, ölüme bağlı tasarruf ile sağ kalan eşine iradi mirasçılık sıfatını kazandırmış olabilir. Ancak ölüme bağlı tasarrufun hükümsüzlüğü ve iptal edilmesi durumunda sağ kalan eş iradi mirasçılık sıfatını kaybetmiş olur. Ayrıca TMK’nun 181. maddesine göre, sağ kalan eş, boşanma ile kanuni mirasçılık yanında iradi mirasçılık sıfatını da, boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları kaybeder. Bunun olmasına istemeyen mirasbırakan ise aksini tasarrufta öngörebilir. Aksinin tasarruftan anlaşılması durumda ise sağ kalan eş, ölen eşine iradi mirasçı olmaya devam edecektir.

50 Ayan, s. 13.

51 Ayan, s. 75.

3. Maddi Tazminat

Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesinin birinci fıkrasına göre, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenmesi halinde, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Maddi tazminatın verilebilmesi için tarafların bu yönde bir talebinin olmasa gerekir. Bu talep boşanma talebiyle birlikte olabileceği gibi boşanmadan sonrada belirli süreler içinde de olabilir. Ancak maddi tazminat, boşanmaya dayalı bir hak olduğundan buna hükmedilmesi ancak boşanma kararının verilmesi bağlıdır52.

Maddi tazminata hükmedilebilmesi bazı şartların varlığına gereklidir. Bu şartlar; tazminat isteyen tarafın boşanma yüzünden mevcut veya beklenen bir menfaatinin zedelenmiş olması, karşı tarafın boşanma sebeplerinde kusurlu olması, tazminat isteyen tarafın ise boşanma olayında kusursuz veya daha az kusurlu olması ve maddi zararla boşanma arasında uygun illiyet bağı olması gerektiği şeklinde sıralanabilir.

Kanunun aramış olduğu boşanma yüzünden zedelenecek olan mevcut veya beklenen menfaatler maddi zararlardır. Mevcut menfaatler, kusursuz veya daha az kusurlu tarafın boşanma olmasaydı elde etmeye devam edeceği yararları; beklenilen menfaat ise, kusursuz veya daha az kusurlu tarafın evlilik devam etmiş olsaydı ileride sağlamayı umduğu ihtimali yararları ifade etmektedir53. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere maddi tazminat talep eden tarafın boşanma olayında kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerekir. Ya hiç kusuru olmaması ya da tek başına boşanmaya sebep olacak derecede kusuru olmaması gerekir. Ancak maddi tazminata hükmedilebilmesi için buda yeterli değildir, ayrıca karşı tarafın kusurlu olması da şarttır. Çünkü boşanmaya kusuru ile sebebiyet vermemiş kişi aleyhine tazminata hükmedilemeyecektir.

Hakim, her iki tarafın mali ve ekonomik durumlarını, kusur derecelerini, yaşlarını, sağlık durumlarını ve benzeri unsurları göz önünde tutarak tazminat

52 Mustafa Kıcalıoğlu, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’na Göre Boşanma Halinde Maddi ve Manevi Tazminat, Ankara Barosu Dergisi, 2002, S:2, s. 42.

53 Aydın Zevkliler / M.Beşir Acarbey / K.Emre Gökyayla, Medeni Hukuk Başlangıç Hükümleri-Kişiler Hukuku-Aile Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, 1999, s. 923; Selahattin Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1990, s. 269; Başpınar, s. 63.

miktarını serbestçe belirleyecektir. Ayrıca hakim maddî tazminatın toptan ödenmesi yerine durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine de karar verilebilir.

Hakim, ödeme şeklini toptan veya irat biçiminde belirleyebilecektir.

4. Manevi Tazminat

Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesinin ikinci fıkrasına göre, eşler boşanırken manevi tazminat talebinde de bulunabilir. Manevi tazminat talep edebilecek taraf, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraftır. Ancak manevi tazminat için diğer eşin kusurlu olması gerekir.

Manevi tazminattan kasıt uygun miktarda bir paradır.

Manevi tazminata hükmedilebilmesi için tek başına boşanmanın gerçekleşmesi yeterli değildir. Burada da bazı şartların varlığı gerekmektedir. Bu şartlar ise, tarafların boşanmış olması, manevi tazminatı kişilik hakkı boşanma sonucunda ihlal edilmiş olan tarafın talep etmesi, karşı tarafın boşanma olayında kusurlu olması ve uğranılan manevi zararla boşanmaya sebep olan kusurlu tarafın davranışı arasında uygun illiyet bağı olması şeklinde sıralanabilir.

Madde hükmü, manevi tazminat talep edecek tarafın kişilik haklarının saldırıya uğramış olmasını aramaktadır. Ancak kişilik hakkına saldırının boşanmaya sebep olan olay yüzünden olması gerekir. Önceki Medeni Kanunu’n aksine yeni Medeni Kanunu kişilik hakkı ihlalinin ağır olması şartını aramamaktadır. Ayrıca kişilik hakkı boşanma sonucu zedelenmeli ve karşı tarafın boşanmaya sebep olacak derecede kusurlu olması gerekmektedir. Ancak manevi tazminat talebinde bulunan tarafın kusuru, karşı tarafın kusurundan daha fazla ise bu illiyet bağını kesecek olup manevi tazminat talebinin reddi gerekecektir.

Manevi tazminata hükmedecek kişi hakimdir. Hakim, birçok kıstası da göz önünde bulundurarak uygun miktarda bir paraya manevi tazminat olarak hükmedecektir. Maddede belirtildiği gibi manevi tazminat ancak para olarak belirlenebilecektir. Ancak hakim, maddi tazminattan farklı olarak manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar veremez.

5. Yoksulluk Nafakası

Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine göre, boşanma ile evlilik birliğini sona erdiren eşler, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla diğer taraftan malî gücü oranında nafaka isteyebilir. Ancak nafaka için talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşmesi şartı aranmaktadır. Bu nafaka, yoksulluk nafakası olarak adlandırılıp süresizdir. Kanun koyucu maddi ve manevi tazminattan farklı olarak yoksulluk nafakası düzenlemesine de yer vermiştir. Maddi veya manevi tazminat talebi yoksulluk nafakası talebini etkilemeyecektir. Ayrıca maddi ve manevi tazminattan farklı olarak burada nafaka ödeyecek kişinin kusuru da aranmaz.

Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için ilk önce tarafların boşanmasına karar verilmelidir. Bu nafaka türü için tarafların talebi gerekmektedir. Nafaka yükümlüsünün kusurlu olması ise şart değildir. Ancak yoksulluk nafakası talep eden eşin kusurunun daha ağır olmaması gerekir. Ayrıca nafaka talep eden eşin boşanma yüzenden yoksulluğa düşmesi gerekir.

Takdir edilecek yoksulluk nafakası, nafaka ödemekle yükümlü olan tarafın mali gücüyle orantılı olmalı ve istemde bulunan tarafın yoksulluğa düşmesini önleyerek normal şartlarda onun geçimine yetecek miktarda olmalıdır54.

Kanun koyucu yoksulluk nafakasını kural olarak süresiz belirlemiştir. Ancak yoksulluk nafakası bazı durumlarda kendiliğinden bazı durumlarda ise mahkeme kararı ile ortadan kalkar. Nafaka alacaklısı olan tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka kendiliğinden kalkar. Ancak alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde ise mahkeme kararıyla kaldırılır.

54 Akıntürk / Ateş Karaman, s. 304.

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN 181. MADDESİNİN İLK HALİ VE ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTALİ İLE BOŞANMA KARARININ, DEVAM EDEN BOŞANMA DAVASININ VE YABANCI MAHKEMELERİN BOŞANMA KARARLARININ MİRASÇILIĞA ETKİSİ

I. TÜRK MEDENİ KANUNU’NUN 181. MADDESİNİN İLK HALİ VE ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL NEDENLERİ