• Sonuç bulunamadı

5. TERSĐNE LOJĐSTĐK AĞI TASARIMI

5.2 Tersine Lojistik Ağı Çeşitleri

Tersine lojistik ağı yapısı ile ilgili yapılmış birçok araştırma vardır. Fuller ve Allen (1995)’ın yaptığı çalışma, tersine kanal yapısına ve buradaki oyuncuların rollerine odaklanmıştır. Fuller ve Allen, çalışmalarında tersine lojistik kanallarını 5 bölüme ayırmışlardır (Dekker ve diğerleri, 2004).

1. Üretimci bütünleşik sistemler 2. Atık-taşıyıcı sistemler

3. Özelleştirilmiş tersine satıcı-işlemci sistemleri 4. Đleri perakendeci-toptancı sistemleri

5. Geçici-kolaylaştırıcı sistemler

Fleischmann ve diğerleri, yaptıkları çalışmada tersine lojistik ağı sistemi olarak üç ağ tipi belirlemişlerdir (Fleischmann ve diğerleri, 2000):

1. Yeniden üretim 2. Geri dönüşüm

3. Doğrudan yeniden kullanım ağları

Bu ağlara onarım ağı da eklenilebilir. Bu durumda ürün tipi ve geri kazanım seçeneği dikkate alındığında, genel olarak dört farklı tersine lojistik ağından sözedilebilir (Demirel ve Gökçen, 2008):

1. Yeniden Üretim Ağı (Remanufacturing Network):

Yeniden üretim ağının amacı, kullanılabilecek durumdaki geri dönen ürünleri yeni konuma getirmek, eğer ürünler yeni konuma getirilemiyorsa ve ürün bileşeni olan parçalar küçük onarım işlemlerinden sonra kullanılabilir durumda ise bu parçaları yeni ürünlerde kullanmaktır. Yeniden üretilmiş ürün, yeni ürün ile aynı özelliklere ve aynı kalite standardına sahiptir. Otomobil parçaları, beyaz eşya parçaları, bilgisayar parçaları, yeniden üretilen ürünlere örnek olarak verilebilir.

Literatürde yaygın olarak yeniden üretim ağı tasarımı ile ilgili çalışılmıştır. Örnek verilebilecek çalışmalar arasında Kim ve diğerleri (2006), Lee ve Dong (2008) ve Mutha ve Pokharel (2008) vardır.

2. Geri Dönüşüm Ağı (Recycling Network):

Geri dönüşümde ürün ve bileşenlerin özellik ve işlevleri kaybolur. Geri dönüşüm, kullanılmış ürün ve bileşenleri oluşturan malzemelerin yeniden kullanılabilmesini amaçlamaktadır. Plastik ürünler, geri dönüştürülerek geri kazanılan ürünler arasındadır.

Literatürde geri dönüşüm ağını konu edinen birçok çalışma bulunmaktadır. Bunlardan biri, Pati ve diğerlerinin (2008) kâğıt geri dönüşüm ağı tasarımı çalışmasıdır.

3. Doğrudan Yeniden Kullanım Ağı (Directly Reusable Network):

Geri dönen ürünler ve malzemeler test edildikten sonra onarım veya yeniden işleme gerekmeyenler, yeni ürün üretmek için veya taşıma ekipmanı olarak yeniden kullanılmak üzere doğrudan yeniden kullanılırlar. Geri dönen ürünlerin bir kısmı ise temizleme, küçük çaplı onarım gibi az bir yeniden işleme operasyonuna girdikten sonra kullanılırlar. Paletler, şişeler ve konteynerler, bu tip dönüşlere örnek olarak verilebilir. Doğrudan kullanılan ürünler, yeni ürüne göre daha düşük kalitede olsa da bu durum genellikle ürün performansını etkilemez.

4. Onarım Hizmet Ağı (Repair Service Network):

Bu sistemler, tüketicilerin satış sonrası hizmet gereksinimlerini karşılamak ve kusurlu veya bozuk ürünleri onarmak için kurulurlar. Ürünlerin önleyici bakım ya da bozulma nedeniyle değiştirilebilir parçaları, onarım hizmet ağına dönen ürünler olabilir. Onarım seçeneğinde geri dönen ürünü çalışır ve kullanılabilir duruma getirmek amaçlanmaktadır.

Literatürde onarım hizmet ağı ile ilgili yapılan çalışma sayısı çok fazla değildir. Du ve Evans (2008), yaptıkları çalışmada onarım hizmet ağını tasarlamışlardır.

Fleischmann daha sonra 2003 yılında bir çalışma daha yayımlamış ve bu çalışmada geri kazanım süreci sahibini (OEM: Orijinal Ekipman Üreticisi), üçüncü parti hizmet sağlayıcıları ve geri kazanım güçlerini (yasalar ve ekonomiler) ek açıklayıcı değişken olarak ağ yapısına katmıştır. Bu analize dayalı olarak çalışmada beş ağ sınıfı oluşturulmuştur (Fleischmann, 2003):

1. Zorunlu almayı gerektiren ağ yapıları 2. Değer katılan geri kazanım için OEM ağı

3. Atanmış yeniden üretim ağları

4. Malzeme geri kazanımı için geri dönüşüm ağları 5. Yeniden doldurulabilir konteynerler için ağlar

Sürdürülen bölümde tersine lojistik ağları, bu değişkenlerin farklı kombinasyonları ile ele alınmıştır. Belirtmek gerekir ki önerilen üç boyut bağımsız değildir. Đncelenecek olan kombinasyonlar Çizelge 5.1’de görülmektedir (Fleischmann,2001).

Çizelge 5.1: Tersine lojistik ağ çeşitleri.

Ekonomik sürücüler Yasal sürücüler

Yeniden Kullanım Yeniden Üretim Geri Dönüşüm Yeniden Kullanım Yeniden Üretim Geri dönüşüm OEM 5 2 4 - - (1) 3. Parti (5) 3 (4) - - 1

1. Zorunlu almayı gerektiren ağ yapıları:

Tersine lojistik ağların ilk önemli grubunu, ürün geri kazanımı çevresel yasaları ile ilişkili olan tedârik zincirleri oluşturur. Örnek olarak Hollanda’daki ulusal elektronik-geri dönüşüm ağı ve Alman “yeşil nokta” ambalajlama geri dönüşüm sistemi verilebilir. Hurda arabalar, yasalara hedef olan diğer önemli ürün grubudur. Tüm bu vakalarda OEM’ler, ürünlerini yaşam döngüsü sonunda atık akışlarından uzak tutmakla sorumludurlar. Malzeme geri dönüşümü, geri kazanımın tipik bir formudur. Mâliyetler müşteriye doğrudan yansıtılabileceği gibi yeni ürünlerin fiyatlarında artırım yapılarak dolaylı olarak müşteriye yansıtılabilir (Fleischmann, 2001).

OEM’ler yasal veya finansal olarak, ürün geri alımından ve geri kazanımından sorumlu olduğu süreç uygulamalarını lojistik hizmet sağlayıcılarına veya özel geri dönüşüm şirketlerine dış kaynak kullanımı ile yaptırmaktadırlar. Bu ağ tipi ile ilgili lojistik ağ tasarımı, daha çok düşük mâliyetle toplamaya odaklanmaktadır. Tipik örnekleri, belediyeler ile işbirliği içinde oluşturulan, müşterilerin kullanılmış ürünleri kendilerinin bıraktığı toplama noktalarıdır. Böylece ürünler belirli bir hacme ulaştığında daha fazla işlem için depolanır ve sevk edilirler. Ama böyle bir sistemde test etme ve sınıflandırma, göze çarpan bir rol üstlenmemektedir. Ürünler idarî nedenlerle toplama bölümlerinde ürün sınıfında kabaca sınıflandırılabilirler. Daha fazla malzeme ayrımı, geri dönüşüm süreci boyunca yapılır (Fleischmann, 2001).

2. Değer katılan geri kazanım için OEM ağı:

Tersine lojistik ağların diğer önemli sınıfı ise, kullanılan ürünlerden değer kazanmayı hedefleyen ve OEM tarafından yönetilen kapalı-çevrim tedârik zincirleridir. Bu gruba örnek olarak fotokopi ve otomobil parçalarının yeniden üretimi verilebilir (Fleischmann, 2001).

OEM-yönetimli kapalı döngü zincirleri, birçok kullanılmış ürün akışını içermektedir. Bu ürün akışı farklı kaynaklardan farklı nedenlerle olmaktadır. Bu nedenler arasında kira bitimi dönüşleri, “yeniyi getir, eskiyi götür” geri alımları ve müşteri hizmetinin bir parçası olarak geri alımlar bulunmaktadır (Fleischmann, 2001).

Bu heterojen ürün akışında test etme ve sınıflandırma operasyonları, geri kazanılan değeri enbüyüklemek için önemli rol oynamaktadır. Bu anlamda birçok vakada, test operasyonlarının merkezîleştirilmesi yönünde bir eğilim bulunmaktadır (Fleischmann, 2001).

Son olarak OEM-yönetim ağlarında eşgüdüm önemlidir. Kullanılmış ürünlerin gelen/giden akışlarında eşgüdüm olması gerektiği gibi geri kazanım ve orijinal üretimde de eşgüdüm olmalıdır. Bu yakın karşılıklı ilişki, yararlanılabilir sinerjiyi oluşturur ve lojistik karar almayı kolaylaştırır (Fleischmann, 2001).

3. Atanmış yeniden üretim ağları:

OEM-yönetimli ürün geri kazanım programlarına ek olarak özelleşmiş yeniden üretim şirketleri uzun zamandır bulunmaktadır. Bu alanda çalışan şirketlere otomobil yeniden üretimcileri, endüstriyel ekipman yeniden üretimcileri ve lastik yeniden üretimcileri örnek verilebilir. Orijinal ekipman sistemleriyle kıyasladığında bu tip kapalı-çevrim zincirleri daha fazla ticarî amaçlıdır ve fırsatçılığın fazla olduğu bir çevrimdir. Zincir elemanları daha çok fırsat odaklıdır ve arz-talep arasında optimal denge aranmaktadır. Bu grupta mâliyet enküçüklemesi yerine kâr enbüyüklemesi, baskın karar ölçütüdür (Fleischmann, 2001).

4. Malzeme geri kazanımı için geri dönüşüm ağları:

Kapalı çevrim tedârik zincirlerinde ayırdedici özelliklere sahip bir diğer ağ da malzeme geri dönüşüm ağlarıdır. Bu ağlara tipik örnek, Dupont firmasının halı geri dönüşüm ağıdır. Malzeme geri dönüşüm zincirleri düşük kâr, düşük hammadde ücretleri ve sınırlandırılmış mâliyet fırsatları ile karakterize edilmektedir. Bu nedenle

başarılı geri dönüşüm zincirlerinin sayısı, ekonomik sürücülere dayanır (Fleischmann, 2001).

Ticarî geri dönüşüm zincirleri, özelleşmiş geri dönüşüm kurulumu ve ekipmanları için yüksek yatırım mâliyeti gerekir. Yüksek yatırım mâliyeti ile istenen kârı elde etmek için yüksek işlem hacmine gereksinim duyulur (Fleischmann, 2001).

Test etme ve sınıflandırma, malzeme geri dönüşümü için uygun değildir. Bunun yerine taşıma etkinliğini sağlayacak ön işlem operasyonları bulunur. Parçalama ve yakma, toplanan kullanılmış ürünlerin taşıma mâliyetlerini düşürür. Uzak mesafelerde merkezîleşmiş ağ yapısı, anlamlı yararlar sağlar (Fleischmann, 2001). 5. Yeniden doldurulabilir konteynerler için ağlar:

Bu sınıfın içinde yeniden kullanılabilir ambalajlar, yeniden doldurulabilir şişeler, sandıklar, paletler ve yeniden kullanılabilir kutuların lojistiği yer almaktadır. Bunlar dışında yeniden kullanılabilir kameralar veya toner kartuşları da örnek olarak verilebilir. Bu sınıfta yeniden işleme aşaması; temizleme, küçük onarımlar veya yer değiştirme operasyonlarından oluşur. Test etme ve sınıflandırmanın ana işlevi hatalı, zarar görmüş veya eskimiş konteynerleri süzgeçlemektir. Bu nedenle konteynerlerin oluşturduğu havuzun büyüklüğünü belirlemek gerekir. Tedârik zincirini kapalı tutmak için birçok araç vardır. Đndirimler, “yeniyi getir, eskiyi götür” bunlardan bazılarıdır. Đlgili ağda erişebilirlik önemlidir. Boş konteynerlerin rotalanması, erişilebilirlik için gereklidir (Fleischmann, 2001).

Gelen ve giden akışları arasındaki yakın ilişki açısından kurumlar genellikle iki yönde aynı ağ yapısını kullanır. Taşıma mâliyetlerinin sınırlandırılmasının yanında bu strateji, organizasyon ve plânlamayı kolaylaştırır. Đleri dağıtım ağındaki bazı aşamaların atlanması, tersine akış boyunca zaman ve stoğun azalması ile daha küçük havuz büyüklüğü kullanılır (Fleischmann, 2001).

Tersine lojistik ağlarının sınıflandırılması ile ilgili pek çok çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalar genel olarak aynı sınıfları içermektedir. Ancak görüldüğü gibi konuyla ilgili kesin bir sınıflandırmanın yapılması olanaklı değildir. Yasalarla düzenlenen tersine akış sistemlerinde değişik ağ yapıları oluşmaktadır. Diyebiliriz ki her vaka için ayrı bir ağ tanımlanır.