• Sonuç bulunamadı

Terkip Olarak Ġ„râbü‟l-Kur‟ân

Genelde Kur‟ân ilimleri, özelde ise i„râbü‟l-Kur‟ân ile ilgili klasik dönemde yazılan eserlere bakıldığında, sonradan müstakil bir ilim olan i„râbü‟l-Kur‟ân‟ın teorik ve pratik sınırlarını belirleyen efradını câmi ağyarını mâni bir tanımın olmadığını söyleyebiliriz. Konu ile ilgili kaynaklarda; genellikle i„râbü‟l-Kur‟ân ilminin faziletinden, faydalarından ve ayetlerin tefsirinde müfessirlerin bilmek zorunda oldukları bir ilim olarak bahsedilmektedir.155

Bazı kaynaklar ise bir terkib olarak değil de i„râb kelimesinin sadece luğavî ve ıstılahî anlamını vermekle yetinmiĢtir.156

Ġ„râbü‟l-Kur‟ân ilminin sağlıklı ve isabetli bir tanımının yapılması için kanatimizce birtakım hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir: Evvela yapılacak tanımda diğer ulûmu‟l-Kur‟ân‟lardan ayrı olarak değerlendirilen bu ilmin, müstakil bir ilim olduğu vurgusu yapılmalıdır. Ayrıca bu ilmin inceleme alanının, diğer bir ifade ile konusunun sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Tanımda öne çıkması gereken hususlardan biri de kelimelerde ve terkibî formlarda meydana gelen i„râb farklılıklarının gerekçelerini izah eden gramer kaidelerinin niteliğine iĢaret edecek bir bilginin gerekliliğidir. ġimdi bu tespitler doğrultusunda i„râbü‟l-Kur‟ân terkibînin kavramsal çerçevesine yönelik değerlendirmeye geçebiliriz:

153 Zarzûr, Muhammed Adnân, Ulûmu‟l-Kur‟ân, Mektebetü‟l-Ġslâmî, Beyrut, 1981, s. 46.

154 Zürkânî, Muhammed Abdülazîm, Menâhilü'l-Ġrfân fî Ulûmi'l-Kur'ân, Dârü‟l-Kitâbi‟l-Arabî, Beyrut,

1995, II, 21.

155

Konu ile ilgili bkz. DervîĢ, Muhyeddîn, Ġ'râbü‟l-Kur'âni'l-Kerîm ve Beyânuhu, Dâru Ġbn Kesîr, Beyrut, 1999, I, 6; en-Nehhâs, Ebû Cafer Ahmed b. Muhammed b. Ġsmâîl, Ġ„râbü‟l-Kur‟ân, Dârü‟l-Marife, Beyrut, 2008, s. 9; el-Kurtubî, Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed b. Ebî Bekr, el-Câmi„u li Ahkâmi‟l-Kur‟ân, thk. Abdullâh b. Abdülmuhsin et-Türkî, Müessesetü‟r-Risâle, Beyrut, 2006, I, 41; el-Ukberî, et-Tibyân fî Ġ„râbi‟l-Kur‟ân, I, 5; Ġbn Âkile, Cemalüddîn Ebû Abdillâh Muhammed b. Ahmed b. Said b. Âkile el-Mekkî, ez-Ziyâde ve‟l-Ġhsân fi Ulûmi‟l-Kur‟ân, Câmiatü‟Ģ-ġârika, ġârika, 2006, I, 402; Suyûtî, el-Ġtkân, I, 75; ZerkeĢî, el-Burhân, I, 301

156

58

Ġ‟râb ve Kur‟ân kelimeleri bir araya gelerek manevî izâfet terkibini oluĢturmuĢtur. Burada nekrâ, umumî ve müphem olan i„râb kelimesi, Kur‟ân lafzına muzâf olup tarîf ve tayîn anlamlarını kazanmıĢtır. Diğer bir ifade ile yukarıda naklettiğimiz tanımlarda da geçtiği üzere kavramsal çerçevesi ve kapsadığı konular itibariyle oldukça genel olan i„râb kelimesi, bu terkiple daha sınırlı ve özel bir anlamda kullanılmıĢtır.

Bir ilim olarak i„râbü‟l-Kur‟ân‟la ilgili çeĢitli tanımlar yapılmıĢtır. Ayetlerde birden fazla i„râb vechinin bulunması yorum farklılıklarına ve her ekolün kendi mezheplerine göre nahiv kaidelerini ayetlere tatbikte farklılıklara sebebiyet vermektedir. Buradan hareketle bu ilmin ayetlerdeki i„râb farklılığını açıklamaktan ibaret bir ilim olduğu Ģeklindeki tanım, 157 yukarıda verdiğimiz perspektif doğrultusunda bir

değerlendirmeye tabi tutulduğunda oldukça sınırlı ve müphem kalmaktadır. Ayrıca i„râbü‟l-Kur‟ân‟ın; Arap dilinin söz dizimini inceleyen bir ilim158

olduğu Ģeklindeki genel bir tanımın yanında; Kur‟ân‟ın bütününü veya bir kısmını nahiv kuralları ıĢığında inceleyen bir ilim olduğu biçimindeki 159 daha net ve vakıaya daha uygun tanımların yapıldığı da görülmektedir.

UlaĢabildiğimiz tanımlar arasında bu ilmin teorik ilkelerinin pratize eden i„râbü‟l-Kur‟ân eserlerindeki usûl ve yöntemlerin dikkate alınarak kavramsal çerçevesinin ve sınırlarının daha da belirginleĢtiği Ģöyle bir tanım yapılmaktadır:

ئِدتَ نَّيتَـمٌُّة ئِذنَّيئِٛغْـنٌَّٕة ئِ ئِ ةتَٛتَل يتٍَتَ ئِٗئِخ ئِوةتَيتَس ئِغيئِيغْختَس يئِ مُضتَـغْختَي حٌُغٍْئِ تَٛمُ٘ “Kur‟ân‟ın terkibî ifade biçimlerinin tahrîcini (en uygun i„râb vecihlerini gerekçeleriyle ortaya koyma)160 yerleĢik nahiv kuralları doğrultusunda inceleyen bir ilimdir.”161

157 el-Hemedânî‟nin el-Ferîd fî Ġ'râbi'l-Kur'âni'l-Mecîd adlı eserini tahkik eden Fehmi Hasan Nimr esere

yazdığı sunuĢ bölümünde Ġ„râbü‟l-Kur‟ân‟ın bu hususunu öne çıkarmaktadır. Bu tespitle ilgili bkz. el- Hemedânî, Ebû Yusuf Münteceb b. Ebi'l-Ġz Müntecebüddîn, el-Ferîd fî Ġ'râbi'l-Kur'âni'l-Mecîd, Dârü's-Sekâfe, Doha, 1991, I, 9.

158 BirıĢık, Abdulhamit, Ġ„râbü‟l-Kur‟ân, DĠA, Ġstanbul, 2000, XXII, 377. 159

Civelek, Arap Dilinde Ġ„râb Olgusu, s. 75.

160 Tanımda geçen tahrîc kelimesini nahivciler “tâ‟lil ve münasib vecihleri ortaya çıkarma” anlamında bir

terim olarak kullanmaktadırlar.

161

59

Özetle; irâbü‟l-Kur‟ân‟la ilgili aktardığımız bu tanımlarda öncelikle bu ilmin diğer Kur‟ân ilimlerinden (ulûmu‟l-Kur‟ân) müstakil bir ilim olduğu vurgusu yapılmıĢtır. Ayrıca bu ilmin inceleme alanının ayetlerdeki müfred yapılar olmadığı aksine cümle formuna intikal eden kelime ve cümle yapıları olduğu yapılan tanımlarda dikkat çeken hususlardan birisidir. Diğerlerinden farklı olarak son tanımda, uygun i„râb vecihlerinin gerekçeleriyle ortaya konduktan sonra tevcihin (yönlendirmenin) bu doğrultuda yapılması ve bu vecihlerin uygunluğunu test edecek gramer kurallarının, nahivcilerin ittifak ettiği genel geçer kurallar olup Ģâz ya da ihtilaflı kurallar olmaması gerektiği hususuna iĢaret edilmiĢtir. Yine bu son tanımda, dil kuralları ve anlamca en uygun i„râb vecihlerinin tercih edilerek lafzın muhtemel bütün vecihlerinin alınmaması gerektiği vurgulanmıĢtır.

60

II. Ġ„RÂBÜ‟L-KUR‟ÂN‟IN TARĠHSEL SÜRECĠ

Bütün ilmi disiplinler gibi i„râbü‟l-Kur‟ân ilmi de birtakım evrelerden geçip bağımsız ilmi bir disipline dönüĢmüĢtür. ĠĢte bu baĢlık altında bu evrelerin neler olduğu hakkında etraflıca bilgiler verilecektir. Buradan hareketle ilk olarak Arap dili ve Kur‟ân‟a yönelik dilsel faaliyetlerin tetikleyici unsuru olan lahn faktörü üzerinde durulacak; sonra da ayetlerdeki kelimelerin yanlıĢ telaffuzu özellikle de kelimelerin son harekelerinin yanlıĢ kullanımından kaynaklanan i„râb hatalarını önlemeye yönelik süreç hakkında bilgi verilecektir. Ġlk i„râbü‟l Kur‟ân faaliyeti olarak da değerlendirilen Kur‟ân‟ın harekelenmesi ile baĢlayan süreç hakkında bilgi verildikten sonra i„râb harekelerinin gerekçelerini (illetlerini) izaha yönelik ivme kazanan faaliyetlerle ilgili (nahiv) bilgi verilecektir. Daha sonra dilbilimsel tefsirlerin ilklerinden ve en önemlilerinden olan çok amaçlı me„âni‟l-Kur‟ân eserlerinde kendisine varlık alanı bulan ve bu ilim çatısı altında büyük oranda geliĢimini tamamlayan i„râbü‟l-Kur‟ân ilminin bu ilimle iliĢkisi üzerinde durulacaktır. Son olarak me„âni‟l-Kur‟ân‟lardan ayrılarak bağımsız ilmi hüviyet elde eden i„râbü‟l-Kur‟ân ilminin hangi eserle baĢlatılacağı sorusu üzerinde durularak bunun cevabı aranmaya çalıĢılacaktır.