• Sonuç bulunamadı

Bölüm V: AraĢtırmada kullanılan kaynakların liste halinde gösterimini, içermektedir.

7) Teorinin henüz fikir, tahmin, düĢünce aĢamasında olması 4

3.4.3 Teorilerin Öğrenilmesinin Neden

Bilimsel teorilerin değiĢebileceğini düĢünen öğretmen adaylarına, “O halde neden teorileri öğrenmek için çaba harcıyoruz?” sorusu sorulmuĢ böylece bilimin doğası ile iliĢkili olan bilim tarihi disiplini hakkında öğretmen adaylarının görüĢleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

Tablo 3.17‟de görüldüğü gibi bu soruya ait katılımcılar teorinin değiĢebileceği görüĢüne sahip olan yani 6. sorunun I. kısmına “evet” yanıtını veren 128 kiĢidir.

Tablo 3.17 Altıncı sorunun ikinci kısmının örneklem tablosu Katılımcı Sayısı 128

Yanıtsız 1

Kodlanamayan -

Toplam GörüĢ Sayısı 141

Soruyu 1 kiĢi dıĢında bütün katılımcılar yanıtlamıĢ, toplam görüĢ sayısı 141 olarak hesaplanmıĢ ve Tablo 3.18‟de görülebileceği gibi bu görüĢler beĢ farklı temada sınıflandırılmıĢlardır.

Tablo 3.18 Altıncı sorunun II. kısmında oluĢturulan temalara göre öğretmen adaylarının görüĢlerinin dağılımı

TEMALAR GS %

1. Daha doğru ve yeni bilgilere, yasalara ulaĢmak için 65 46 2. Doğruya en yakın ve ulaĢılan en son bilgi olduğu için 43 30 3. Bilginin nasıl geliĢtiği hakkında fikir sahibi olmak için 25 18 4. Ders olduğundan öğrencilere anlatmak için 5 4

5. Hayatımızı kolaylaĢtırdığı için 3 2

Toplam Görüş Sayısı 141 100

Tablo 3.18 incelendiğinde öğretmen adaylarının değiĢen teorileri neden öğrenmek için çaba harcadığımıza dair görüĢlerinin % 46‟sı, teorileri öğrenmemiz gerektiğini, çünkü bunlardan yola çıkarak daha doğru ve yeni bilgilere ulaĢabileceğimizi, hatta bu teorileri yasa haline getirebileceğimizi vurgulamaktadır. Örneğin ÖA 1.II.51 düĢüncesini “Teorilerin kanun haline gelmesi gerekmektedir. Kanun haline gelmesi için de doğruluklarının varsa eksik ya da yanlış yanlarının bulunup düzeltilmesi gerekir. Çünkü bilimsel çalışma yöntemi bunları gerektirir” olarak ifade etmiĢtir. Bu bulgu da göstermektedir ki öğretmen adayları yasa ve teori kavramları hakkında yanlıĢ anlayıĢlara sahiptir. Yapılan görüĢmelere de bu durum yansımıĢtır. GÖA_5 “teorileri neden öğreniyoruz? teoriler çünkü kanundan önce bi ön hazırlıktır ki şey gibidir deneyleri yapmadan önce bi hipotez kuruluyo ona göre deney yapıyoruz kanunla teori arasındaki ilişki de bunun gibidir kanun bizim aslında bulmamız gerekendir teori de ondan önce yapılan bi ön hazırlık gibi düşünüyorum” diyerek teorileri yasaların bir alt basamağı olarak gördüğünü belirtmektedir.

Teorileri neden öğrendiğimiz ile ilgili görüĢlerin % 30‟una göre teoriler doğruya en yakın ve ulaĢılan en son bilgilerdir. Mesela ÖA 4.I.1 yanıtında görüĢünü “Teoriler doğruluğu kesin kabul olmuş bilgiler değildir ama yanlışlığı da kanıtlanmış değildir. Bu yüzden teoriler yıkılıncaya kadar doğru kabul edilmektedir. Bunun için teorileri öğrenmek için çaba harcıyoruz.” Ģeklinde açıklamaktadır. Bu görüĢe sahip olan öğretmen adaylarının ifadelerinde teorilerin doğruluk payı en yüksek, yasaya en yakın,

aksi iddia edilmediği sürece doğru kabul edilen ve en son ulaĢılan bilgi olduğu Ģeklinde tabirler yer almaktadır.

Öğretmen adaylarının görüĢlerinden % 18‟i bilginin, bilimin nasıl geliĢtiği, hangi aĢamalardan geçtiği hakkında fikir sahibi olmamız gerektiğini öne sürerek değiĢse de teorileri öğrenmemiz gerektiğine değinmiĢlerdir. Bu öğretmen adaylarının bilimin değiĢime açık ve bilim tarihini öğrenmemizin gerekli olduğunun farkında oldukları ÖA 4.I.21 yanıtında olduğu gibi “En azından bize bir yol göstermeğe yaradığı için öğreniyoruz. Çeşitli atom modelleri vardı. En baştaki modeller reddedildi ve şimdiki model kabul görmektedir. Bu sayede bilimin ne kadar ilerlediğini, araştırmaların arttığı ve yeni bilgilerin elde edildiğini görmemizi sağlar. Bilimin durağan değil, sürekli ve değişken olduğunu gösterir.” diğer öğretmen adaylarının ifadelerinden de anlaĢılmaktadır.

Yapılan görüĢmelerde öğretmen adaylarının bilimin birikimli bilgilerden oluĢtuğunu düĢündükleri yönünde bulgulara rastlanmıĢtır. Örneğin “çünkü şey gibidir temelli olmadıktan sonra ilerlemez sonuçta en küçük basamaktan başlamak gerekir bilimsel bilginin özelliği de zaten yığınımlı mı diyeyim üst üste konularak oluşan bir bilgi birikimli bir bilgi temelini öğrenmezsek zaten ileriki aşamalarını öğrenmek mümkün olmaz “ (GÖA_1). Oysa bilimde bütün bilgiler baĢka bilgilerin üzerine eklenerek geliĢmeyebilir. Ayrıca öğretmen adaylarına, atom modelleri örnek verilerek bir zamanlar atomun parçalanamayacağının söylendiği sonra zamanla bu bilginin değiĢtiği, Ģuanda protonun bile parçalandığı söylenmiĢ ve bir bilim adamı açısından ilk aĢamaların öğrenilmesinin gerekli olup olmadığı konusunda ne düĢündükleri sorulmuĢtur. Öğretmen adaylarından alınan bir örnek aĢağıda sunulmuĢtur.

GÖA_2: “eğer bilim adamı deney yapacaksa hocamız bize öyle demişti yani geçmişte neler yapılmış hangi basamaklardan bu güne gelmiş işte ilk neleri bulmuşlar deyip günümüze kadar gelmesi bilim adamına bir fikir verme açısından bence yararlı yani onları da öğrense daha iyi olur çünkü neyin nerden geldiğini nasıl hangi

basamaklardan geçip bu günkü bilgiyi edindiğini ya da kendisinin nasıl bir düzenek kurup başka bilgiler ekleyeceğini onlara dayanarak daha iyi anlar yapar”

Buna yakın düĢüncelere sahip olan diğer 8 öğretmen adayı da bilim tarihinin öğrenilmesinin gerekli olduğunun farkında olan öğretmen adaylarıdır.

Anketten elde edilen bulgulardaki diğer görüĢlerin % 4‟üne göre teoriler derslerde iĢlendiğinden ve öğrencilere anlatmak için, geriye kalan % 2‟sine göre ise hayatımızı kolaylaĢtırdığı için öğrenilmelidir.

Öğretmen adaylarının teoriler değiĢtiği halde neden onları öğrenmek için çaba harcadığımızla ilgili fikirleri tüm katılımcılar için yorumlandıktan sonra I. ve IV. sınıfların bu konudaki görüĢleri arasında nasıl bir farklılığın olduğunun anlaĢılabilmesi için ġekil 3.9‟daki grafik oluĢturulmuĢtur.

Teorileri doğru, yeni bilgilere ve yasalara ulaĢmak için bir basamak olarak değerlendiren görüĢler her iki grup içinde yüksek oranlardadır (I. sınıf:% 43, IV. sınıf:% 48) ve birbirine yakındır. Tema II‟de yer alan görüĢlerin oranları ise I. sınıflar için % 26 iken IV. sınıflar için % 34 oranındadır. Bilim tarihinin bilinmesinin önemini vurgulayan ve Tema III‟ü oluĢturan görüĢlere I. sınıflar % 22 ile IV. sınıflardan (% 15) daha fazla sahiptirler. Soruyu bir bilim adamı değil de öğretmen açısından bakarak yanıtlayan öğretmen adaylarının oranları ise I. sınıflar için % 7 iken IV. sınıflar için % 1 oranındadır. Ve son olarak her iki grupta da görüĢlerin % 2‟sinde teorinin iĢlevsel yönü vurgulanarak hayatımızı kolaylaĢtırdığından bahsedilmiĢtir.

ġekil 3.9 Grupların görüĢlerinin 6. sorunun II. kısmı için oluĢturulan temalara göre dağılımı