• Sonuç bulunamadı

Bölüm V: AraĢtırmada kullanılan kaynakların liste halinde gösterimini, içermektedir.

3. BULGULAR ve YORUM

3.2 Bilimsel Bilginin Olgusal Doğası

3.2.3 Bilimsel Bilginin GeliĢimi ve Deneyler

Anketin “Bilimin, bilimsel bilginin, geliĢmesi için deneyler gerekli midir?” Ģeklindeki 4. sorusunda, bilimsel bilginin, geliĢmesi için deney yapılmasının gerekli olup olmadığı, baĢka Ģekilde bilimin geliĢip geliĢemeyeceği hakkındaki düĢüncelerinin

belirlenmesi böylece öğretmen adaylarının bilimdeki araĢtırma süreçleri ile ilgili görüĢlerinin tespit edilmesi amaçlanmıĢtır.

Tablo 3.7‟de görüldüğü gibi öğretmen adaylarının tamamı soruyu yanıtlamıĢtır. Öğretmen adaylarının bir kısmının soruya verdikleri yanıtlarda birden fazla görüĢe değinmeleri nedeniyle toplam görüĢ sayısı 139 olarak belirlenmiĢtir.

Tablo 3.7 Dördüncü sorunun örneklem tablosu

Katılımcı Sayısı 131

Yanıtsız -

Kodlanamayan 5

Toplam GörüĢ Sayısı 139

Ankette yer alan bu dördüncü soruya katılımcıların % 99‟u yani 130‟u “Evet” cevabını vererek, bilimsel bilginin geliĢmesi için deneylerin gerekli olduğunu savunurken yalnızca 1 kiĢi soruya “Hayır” cevabını vermiĢ ve Tablo 3.8‟de görüldüğü gibi buna geçmiĢte deney yapma imkânı olmadığı halde bilimsel bilginin geliĢmesini gerekçe olarak göstermiĢtir.

Tablo 3.8 Dördüncü soruda oluĢturulan temalara göre öğretmen adaylarınıngörüĢlerinin dağılımı

TEMALAR GS %

Evet

1)Bilginin/ hipotezin/verilerin doğruluğunu kanıtlamak ve bilgiyi desteklemek için

72 51

2) Daha detaylı ve yeni bilgiye ulaĢmamızı sağladığı için 29 21 3) Deneysiz, araĢtırmasız bilim (fen bilimleri) olmayacağı için 15 11 4) Sonuçları daha net ve somut görmemizi sağladığı için 11 8

5) Öğrenmenin kalıcılığını sağladığı için 7 5

6) Bilginin pratiğe dökülmesini sağladığı için 4 3

Hayır

7) GeçmiĢte bilimin deneysiz de geliĢmesi 1 1

Soruya “Evet” cevabını veren öğretmen adaylarının görüĢleri incelendiğinde % 51 ile en çok yüzdeye sahip olan görüĢlerin yer aldığı tema “bilginin/hipotezin/verilerin doğruluğunu kanıtlamak ve bilgiyi desteklemek için deneyler gereklidir” Ģeklindedir. Bu öğretmen adayları bilimde kanıtlamanın olduğunu ve bunun içinde mutlaka deney yapılması gerektiğini düĢünmektedirler. Örneğin ÖA 4.I.70 soruyu “Bilimden bahsediyorsak ispattan da bahsetmiş oluruz. Çünkü bilim gerçeklere dayanır ve deneylerle kanıtlanmış bir bilimsel bilginin aksi iddia edilemez.” Ģeklinde yanıtlamıĢtır. Ayrıca “Bilimin daha cevap bulamadığı epey soru ya da teori halinde bulunan bilgiler vardır. Bunların cevap bulması ve teorilerin kanunlara dönüşmesi için deneyin yapılması şarttır.” (ÖA 1.I.8) örneğinde olduğu gibi hipotezin kanıtlanarak teori, teorinin de yasa haline geldiğini düĢünen öğretmen adayları bu süreçte deneyi olmazsa olmaz olarak görmektedirler.

Deney yapılarak daha detaylı ve yeni bilgilere ulaĢılabileceğini böylece bilimin, bilimsel bilginin geliĢeceğini savunan öğretmen adaylarının görüĢleri % 21 oranındadır. Bu öğretmen adayları deney yapılırken bilmediğimiz Ģeyleri keĢfettiğimizi savunmaktadırlar.

Deney ile bilimin ayrılmaz bir bütün olduğunu açıkça iddia eden “Deney olmazsa bilimsel bilgi olmaz. Bilimsel bilgi olmazsa deney olmaz. Bunlar et ve tırnak gibidir. Birisi olmazsa öteki gelişemez”(ÖA 1.I.20) Ģeklindeki görüĢler ve benzerleri “deneysiz, araĢtırmasız, bilim (fen bilimleri) olmayacağı için” temasında yer almaktadırlar ve tüm görüĢlerin % 11‟ini oluĢturmaktadır.

Bazı öğretmen adaylarının deneyin somut bir gösterge olduğu ve bulunan bilgilerin inandırıcılığını sağladığı yönündeki görüĢleri % 8 oranındadır. Bu temadan öğretmen adaylarının deneyin bilgiler elde edildikten sonraki aĢamada kullanılacağı Ģeklinde bir düĢünceye sahip oldukları anlaĢılmaktadır.

Katılımcıların öğretmen adayları olmaları nedeniyle deneyin öğretimdeki rolünü göz önünde bulundurarak deneyin gerekliliğini sorgulamaları sonucunda “öğrenmenin

kalıcılığını sağladığı için” Ģeklinde bir tema oluĢturulmuĢtur. Bu temada yer alan görüĢler ise % 5 oranındadır. Öğretmen adaylarının görüĢlerinin % 4‟ü ise bilginin deneylerle pratiğe dökülerek yaĢama uygulanabileceği ve teknolojinin böylece ilerleyeceği Ģeklindedir. Bu öğretmen adaylarının daha önce yapılan araĢtırmalarda elde edilen bulgulara benzer olarak bilim ve teknolojinin aynı Ģeyler olduğu yönünde görüĢlerinin olduğu düĢünülmektedir.

GörüĢme yapılan 16 öğretmen adayı da deneysiz bilimin geliĢmesinin mümkün olmadığını dile getirmiĢlerdir ve yaptıkları açıklamaların üzerine “Astronomi bir bilim midir?” sorusu sorulmuĢtur. “Evet” yanıtını verenlere ise “Astronomi bilimi nasıl geliĢiyor, onda da deney yapılabiliyor mu?” Ģeklinde ikinci bir soru yöneltilmiĢtir. Öğretmen adaylarının tümü astronominin bilim olduğunu belirtmiĢ olup % 56‟sı geliĢmenin deneyleri gerektirdiğini, bir Ģekilde mutlaka deney yapıldığını, % 44‟ü ise gözlemlerle de bilimin geliĢebileceğini dile getirmiĢlerdir. Öğretmen adaylarının geneli deneylerin daha somut daha tatmin edici kanıtlar sağladığından bilimsel bilginin geliĢmesi için deneylerin mutlaka olması gerektiğini dile getirmiĢ olmalarına rağmen bu görüĢme sorusu yöneltildiğinde astronomi biliminin gözlem yoluyla geliĢtiğini belirtenlerden bir kısmı “…sanki burada biraz gözleme dayalı gibi oldu az önce söylediklerimle çeliştim”(GÖA_5) benzeri ifadelerle kendi söyledikleriyle çeliĢtiklerini dile getirmiĢler, bir kısmı da zaten deney yapılamadığı için astronomideki bilgilerin teori aĢamasında kaldığından bahsetmiĢlerdir. Örneğin bir öğretmen adayı “astronomi bilimi zaten var olan mevcut bilimi tam olarak ortaya koymuş değil… hipotezin kurulup araştırmaların yapılıp daha sonra deney yapma kısmı var ya astronomi konusunda daha biz o deney yapma kısmında değiliz anca hipotezler kurabiliyoruz ” (GÖA_9) ifadesini kullanmıĢtır.

Anketten elde edilen bulgular doğrultusunda öğretmen adaylarından I. ve IV. sınıfların bilimsel bilginin geliĢmesi için deneylerin neden gerekli olduğu hakkındaki görüĢlerinin sınıflandırıldığı temalardan en çok yüzdeye sahip olan 5‟i seçilerek ġekil 3.4‟teki grafik oluĢturulmuĢtur. Grafikte 5 temanın yer almasının ve tablodaki diğer 2

temaya yer verilmemesinin nedeni görünüm açısından karıĢıklığın engellenmek istenmesidir.

ġekil 3.4 Grupların görüĢlerinin 4. soru için oluĢturulan temalara göre dağılımı

ġekil 3.4‟teki grafik incelendiğinde her iki gruptaki öğretmen adaylarının görüĢlerinin de Tema I‟de yoğunlaĢtığı görülmektedir. Ancak I. sınıfların bu temadaki görüĢlerinin oranı (% 61) IV. sınıflarınkine (% 46) göre daha fazladır. Tema II‟de ise tam tersi durum söz konusudur ve IV. sınıfların % 28 ile deneylerin, daha detaylı ve yeni bilgiye ulaĢmamızı sağladığı yönündeki görüĢlerinin oranı, I. sınıflarınkinden (% 11) fazladır. Deneysiz bilim olmayacağını savunan görüĢlerin gruplara göre dağılımına bakıldığında ise I. sınıfların görüĢlerinin % 14‟ünün, IV. sınıflarınkilerin ise % 8‟inin bu temaya dâhil olduğu, son olarak da Tema IV‟teki dağılım oranlarının (I. sınıf: % 8 ve

0 10 20 30 40 50 60 70 Yüzde (%)

T ema I T ema II T ema III T ema IV T ema V

Temalar

I. Sınıf IV. Sınıf

Tema I: Bilginin/ hipotezin/verilerin doğruluğunu kanıtlamak ve bilgiyi desteklemek için

Tema II: Daha detaylı ve yeni bilgiye ulaĢmamızı sağladığı için Tema III: Deneysiz, araĢtırmasız bilim(fen bilimleri)

olmayacağı için

Tema IV: Sonuçları daha net ve somut görmemizi sağladığı için Tema V: Öğrenmenin kalıcılığını sağladığı için

IV. sınıf:% 7) birbirine çok yakın olduğu, Tema V‟teki dağılım oranların ise % 5 değeri ile eĢit olduğu görülmektedir.