• Sonuç bulunamadı

Faiz, alacağın hukuki semeresidir. Faizin üç unsuru vardır. Bu unsurlar, miktarı belirli olan bir para alacağının bulunması, bu para alacağından belirli bir

süre mahrum kalınması ve belirli bir oranın uygulanmasıdır106

. Temerrüt faizi ise, muaccel olan satıĢ bedelinin zamanında ödenmemesi nedeni ile iĢletilecek olan faizdir. Bir borcun ifası mümkünse ve borç muaccel olmasına rağmen borçlusu

tarafından ifa edilmemiĢse, borçlu ifada gecikerek temerrüde düĢmüĢ olur107

. Borçlunun satıĢ bedelinin ödenmesinde temerrüde düĢmesi halinde, gerek peĢin satıĢlarda ve gerekse vadeli satıĢlarda temerrüt faizi istenebilir. TBK'nın 117'nci maddesinin birinci fıkrasına göre, kural olarak, muaccel olan bir borcun borçlusu, ancak alacaklının ihtarı ile temerrüde düĢer. Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, borcun ifa edileceği gün taraflarca belirlenmiĢse veya sözleĢmede saklı tutulan bir hakka dayanarak alacaklı satıĢ bedelinin ifa edileceği günü usulüne uygun bildirimde bulunmak suretiyle belirlemiĢse, bu günün geçmesi ile alacaklının ihtarına gerek olmaksızın borçlu temerrüde düĢecektir. Eğer satıĢ bedelinin ifa edileceği gün belirlenmemiĢse, muaccel olan satıĢ bedeline temerrüt faizi istenilebilmesi için alıcının temerrüt ihtarı ile temerrüde düĢürülmesi

gerekmektedir108. TTK'nın 18'inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, ticari satıĢ

sözleĢmelerinde, diğer tarafı temerrüde düĢürmeye yönelik ihtarın noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza

105 Akdoğan, Vade Farkı, s. 24.

106 Aydoğdu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununda Faiz ile Ġlgili Düzenlemeler, DEÜHFDer., yıl:

2010, cilt:12, sayı:1, s.86, (http://web.deu.edu.tr/hukuk/dergiler/dergimiz12-1/ murataydogduson.pdf).

107 Demir, Türk Borçlar Kanunu'nun Para Borçlarında Faize ĠliĢkin Getirdiği Yenilik ve

Sınırlamalar, Ankara Barosu Dergisi, 2012/4, s. 215, (http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ ankarabarosu/tekmakale/2012-4/8.pdf).

108 YARGITAY 19. H.D., 05.12.2012 tarih, E. 2012/12797, K. 2012/18454 sayılı kararı (T.C.

Yargıtay BaĢkanlığı Ġntranet Sitesi) “...Takip öncesi iĢlemiĢ faize hükmedilmesi için borçlunun usulüne uygun temerrüde düĢürülmesi gerekmekte olup, dosyada buna dair herhangi bir belge bulunmadığı halde temerrüt faizine hükmedilmesinde isabet görülmemiĢtir...”

kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılması gerekmektedir. Yine, satıĢ sözleĢmesinin tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleĢme olması nedeni ile, TBK'nın 123'üncü maddesi uyarınca, borçluyu temerrüde düĢürmek için ihtarname gönderen alacaklının, satıĢ bedelini ödemesi için borçluya uygun bir süre (mehil) vermesi veya uygun bir süre verilmesini hakimden istemesi gerekmektedir.

Taraflar satıĢ sözleĢmesinde, temerrüt faiz oranını ayrıca ve açıkça belirlemiĢlerse, borçlunun satıĢ bedelinin ödenmesinde temerrüde düĢmesi halinde uygulanacak temerrüt faiz oranı, tarafların sözleĢmede belirledikleri oran olacaktır. Eğer taraflar sözleĢmede bu yönde bir belirleme yapmamıĢ iseler, uygulanacak faiz oranı 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ĠliĢkin

Kanun109 hükümlerine göre belirlenecektir. Adı geçen Kanun'un temerrüt faizi

baĢlıklı 2'nci maddesine göre, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düĢen borçlu, sözleĢme ile aksi kararlaĢtırılmıĢ olmadıkça, geçmiĢ günler için 1'inci

maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti

Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleĢme olmasa bile ticari iĢlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faizi oranından beĢ puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olacaktır. Temerrüt faizi miktarının sözleĢmede kararlaĢtırılmamıĢ olduğu hallerde, akdi faiz miktarı yukarıdaki fıkralarda öngörülen miktarın üstünde ise, temerrüt faizi, akdi faiz miktarından az olamayacaktır. Adı geçen Kanunun kanuni faiz baĢlıklı 1'inci maddesine göre, BK ve TTK'ya göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleĢme ile tespit edilmemiĢse bu ödeme yıllık yüzde oniki (% 12) üzerinden yapılır. Bakanlar Kurulu, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde

onuna (% 10) kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkilidir110

.

109 19.12.1984 tarih, 18610 sayılı R.G. (http://www.mevzuat.gov.tr).

110 Kanuni faiz oranının, 01/01/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık % 12'den % 9'a

TBK'nın 120'nci maddesinde ise, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranının, sözleĢmede kararlaĢtırılmadığı durumlarda, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, sözleĢme ile kararlaĢtırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aĢamayacağı, akdi faiz oranı kararlaĢtırılmakla birlikte sözleĢmede temerrüt faizi kararlaĢtırılmamıĢsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında da akdi faiz oranının geçerli olacağı düzenlenmiĢtir.

Yukarıya alınan mevzuat hükümleri doğrultusunda temerrüt faiz oranının nasıl belirleneceğini açıklamak gerekirse, öncelikle eğer satıĢ sözleĢmesinde temerrüt faiz oranı ayrıca ve açıkça düzenlenmiĢse, satıĢ bedelini ödemekte temerrüde düĢen borçlu, sözleĢmede belirlenen temerrüt faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ödeyecektir. Tarafların sözleĢmede kararlaĢtıracakları temerrüt faiz oranının miktarı, TBK'nın 120'nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olamayacaktır. Ancak, TTK'nın 8'inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ticari nitelikteki (tacirler arasındaki) satıĢ sözleĢmelerinde, TBK'nın 120'nci maddesinin ikinci fıkrasındaki sınırlamaya bağlı olunmadan temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenebilecektir. TTK'nın 8'inci maddesinin birinci fıkrasına göre ticari faiz oranı taraflarca serbestçe belirlenebilir. Ne TTK‟da ne de 3095 sayılı Kanun'da ticari iĢlerde temerrüt faiz oranını sınırlayacak bir düzenleme yer almamaktadır. Ayrıca TTK'nın gerekçesinde özellikle, ticari iĢlerdeki faiz oranı serbestisinin temel bir ilke olduğu ve bu serbestinin ticari iĢlere özgü olduğu ayrıca ve açıkça

belirtilmiĢtir111

. Eğer satıĢ sözleĢmesinde temerrüt faiz oranı ayrıca ve açıkça belirlenmemiĢse (ayrıca akdi faiz oranı konusunda da bir düzenleme yoksa), satıĢ bedelinin ödenmesinde temerrüde düĢen borçlu, 3095 sayılı Kanun'un 2'nci maddesinin 1'inci fıkrası göndermesi nedeni ile, aynı Kanun'un 1'inci maddesinde belirlenen oran üzerinden temerrüt faizi ödeyecektir. 3095 sayılı Kanun'un 2'nci maddesinin ikinci fıkrasında ise, ticari iĢler bakımından uygulanacak temerrüt faiz oranı konusunda farklı bir düzenleme getirilmiĢtir. Bu düzenlemeye göre, eğer

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, birinci maddede belirlenen faiz oranından fazla ise, arada sözleĢme olmasa bile ticari iĢlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden de istenebilecektir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faizi oranından beĢ puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında da bu oran geçerli olacaktır. SatıĢ sözleĢmesinde akdi faiz oranı kararlaĢtırılmakla birlikte, temerrüt faiz oranı kararlaĢtırılmamıĢ ise, TBK'nın 120'nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, sözleĢmede kararlaĢtırılan yıllık akdi faiz oranının, mevzuatta belirtilen faiz oranından fazla olması durumunda, sözleĢmede belirlenen akdi faiz oranı, temerrüt faizi için de geçerli olacaktır. 3095 sayılı Kanun'un 2'nci maddesinin üçüncü fıkrası ise, bu anlamda TBK'nın 120'nci maddesinin üçüncü fıkrasına paralel bir düzenleme içermektedir.

TBK'nın 121'nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, temerrüt faizine ayrıca

temerrüt faizi yürütülemeyecektir112

.

Temerrüt faizi, borçlunun temerrüde düĢtüğü tarihten itibaren iĢlemeye baĢlayacaktır. Ancak, temerrüt tarihinden itibaren iĢlemeye baĢlayacak olan temerrüt faizine ayrıca temerrüt faizi iĢletilemeyecektir. Vade farkından kaynaklanan alacağa ise temerrüt faizi iĢletilebilecektir. Bu hususu bir örnek ile açıklamak gerekirse, taraflar bir miktar ticari malın satımı konusunda anlaĢmıĢlardır. SatıĢ parasının derhal ödenmesi durumunda bedel 100.000,00 TL olacak, bir ay sonra ödenmesi durumunda ise bedele %10 vade farkı uygulanacaktır. Taraflar satıĢ parasının malın tesliminden bir ay sonra ödenmesini kararlaĢtırmıĢlardır. Satılan mal teslim edilmesine rağmen, alıcı satıĢ bedelini ödememiĢtir. Bu durumda, malın tesliminden bir ay sonra ödenecek miktar 110.000,00 TL'dir. SatıĢ bedelinin teslimden bir ay sonra ödeneceği taraflar arasında açıkça düzenlenmiĢ olduğundan bir diğer söyleyiĢle kesin vade

112 YARGITAY 19. H.D., 02.04.2012 tarih, E. 2012/152, K. 2012/5349 sayılı kararı (T.C. Yargıtay

BaĢkanlığı Ġntranet Sistemi) “....Ödeme tarihinden ilk takip tarihine kadar iĢleyen faiz temerrüt faizi niteliğinde olup temerrüt faizine tekrar faiz yürütülmesine olanak sağlayacak Ģekilde hüküm kurulması BK 104/son, 3095 sayılı Kanunun 3. maddesi hükmüne aykırı olup bozmayı gerektirmekte ise de yanlıĢlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden…”

belirlendiğinden, alıcı bir ay sonra belirlenen günün geçmesi ile temerrüde düĢecektir ve artık 110.000,00 TL'ye temerrüt tarihinden itibaren faiz iĢletilecektir. Alıcının bu para borcunu iradesi ile ödememesi üzerine, icra dairesine baĢvuran takip alacaklısı, 110.000,00 TL alacak miktarı ile vade tarihi ile icra takip tarihi arasındaki temerrüt faizini alıcıdan isteyebilecektir. Ancak, takip talebinde sadece 110.000,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi istenebilecektir. 110.000,00 TL alacak ile iĢlemiĢ temerrüt faizi toplanarak, bu toplam miktara takip tarihinden itibaren temerrüt faizi iĢletilmesinin istenilmesi söz konusu olamayacaktır. Aksi halde iĢlemiĢ temerrüt faizine faiz yürütülmüĢ olacaktır ki, bu TBK ve 3095 sayılı Kanun ile yasaklanmıĢtır.