• Sonuç bulunamadı

D- Ġspat yükü ve davalının savunmasının ispat yüküne etkisi

5. Davalının vade farkı alacağına itiraz etmesi

Aleyhinde vade farkı alacağının tahsili için ilamsız icra takibi yapılan davalı, gerek ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve gerekse itirazın iptali davasında verdiği cevap dilekçesi ile sair savunma ve beyanlarında, taraflar arasında takip konusu yapılan alacağın temelini oluĢturan ticari satıĢ iliĢkinin varlığını, bu iliĢkiye istinaden satıĢ konusu malların teslim edildiğini kabul etmiĢ olmakla birlikte, davacının takip ve dava konusu ettiği vade farkı alacağını isteme hakkının bulunmadığını savunmuĢ olabilir. Bu durumda davacının taraflar arasında ticari satıĢ sözleĢmesi olduğunu, bu iliĢkiye istinaden satıĢ konusu malları teslim ettiğini ispat etmesine gerek yoktur. Davacı, vade farkı alacağı olduğunu ispat etmelidir. Davacının, bu alacağını ispat zımnında, ya taraflar arasında akdedilen ticari satıĢ sözleĢmesinde bu hususta açık bir hüküm olduğunu, ya taraflar arasında bu yönde bir uygulamanın bulunduğunu, ya yürüyen uygulamalar nedeniyle ya da genel olarak piyasa alıĢkanlıkları nedeniyle vade farkı alacağı bulunduğunu ispat etmesi

gerekecektir207.

Davacı, bu iddiasını ispat etmek için taraflar arasında akdedilmiĢ olan ve vade farkı alacağının nasıl ve ne Ģekilde (hangi oranda) ödeneceğini öngören yazılı bir sözleĢmeye dayanmıĢ olabilir. Dayanılan sözleĢmede davalı imzasının inkar edilmemesi durumunda, mahkemece, taraf ticari defterleri, vade farkı alacağının dayanağı olan faturalar ve ibraz edilen sözleĢme, konusunda uzman bir bilirkiĢiye tevdi edilerek, davacının vade farkı alacağının ne kadar olduğunun tespitine yönelik bir bilirkiĢi raporu aldırılabilecektir. Aldırılan bilirkiĢi raporunun

207 YĠBHGK, 27.06.2003 tarih, E. 2001/1, K. 2003/1 sayılı karar (Akip Açıklamalı Kanun Ġçtihat

hüküm kurmaya elveriĢli olması halinde, hesaplanan vade farkı alacağına göre, davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilebilecektir.

Dayanılan sözleĢmede, vade farkı alacağının ödeneceği kararlaĢtırılmıĢ olmakla birlikte, oran gösterilmemiĢse, bu durumda iki ihtimal söz konusu olacaktır. Eğer, sözleĢmede vade farkı oranını tek taraflı belirleme yetkisi tanınmıĢsa ve bu yetkiye göre oran belirlenmiĢse bu oran geçerli olacaktır. Eğer, vade farkı oranını belirleme yetkisi verilmemiĢse, bu konuda bir rayiç

bulunmadığından vade farkı alacağı talep edilemeyecektir208.

Taraflar arasında akdedilen sözleĢmede yer almamasına rağmen, vade farkına iliĢkin uygulamanın taraflar arasında benimsenmiĢ olması durumunda, vade farkı alacağı istenebilecektir. Eğer taraflar arasında süreklilik arz eden ticari iliĢkilerin devamı sırasında davalı vade farkı adı altında bir takım ödemeler

yapmıĢsa, vade farkı alacağı istenebilecektir209. Davacının bu yönde bir iddiasının

olması durumunda, taraf ticari defterleri ile birlikte vade farkı alacağının dayanağı olan faturaların, konusunda uzman bir bilirkiĢiye tevdi edilerek, bilirkiĢiden taraflar arasında vade farkı konusunda bir uygulama olup olmadığı, bu yönde bir uygulama varsa, hangi oran üzerinden vade farkı ödendiği ve eldeki dava açısından davacının vade farkı alacağının ne kadar olduğunu tespit eden bir rapor aldırılması uyuĢmazlığın çözümüne yardımcı olabilecektir. Eğer tanzim edilen bilirkiĢi raporunda, taraflar arasında vade farkına iliĢkin uygulamanın benimsenmiĢ olduğu tespit edilerek, davacının alacaklı olduğu vade farkı alacağı belirlenmiĢ ise ve aldırılan bilirkiĢi raporu gerekçeli ve hüküm kurmaya elveriĢli ise, mahkemece, aldırılan bilirkiĢi raporu doğrultusunda, hesaplanan vade farkı alacağına göre, davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilebilecektir.

208 Akdoğan, Vade Farkı, s. 24. 209 Akdoğan, Vade Farkı, s. 25.

Eğer, davacı, davalının benimsediği oranın üzerinde bir vade farkı oranı

belirlendiğini iddia ediyorsa, bu iddiasını ayrıca ispat etmesi gerekecektir210.

Vade farkı ödeneceği konusunda, ticari bir örf ve adet varsa, TTK'nın 2'nci maddesine göre vade farkı alacağı talep edilebilecektir. Mahkeme, bu konuda ticari bir örf ve âdetin bulunup bulunmadığını re'sen araĢtıracaktır. Eğer mahkemece yapılan araĢtırmaya rağmen vade farkı ödeneceğine dair ticari bir örf ve adet bulunduğu tespit edilememiĢse, bu konuda ticari bir örf ve adet olduğunu

iddia eden davacının iddiasını ispat etmesi gerekecektir211.

YĠBHGK'nın 27.06.2003 tarihli 1/1 sayılı kararına göre, salt faturadaki vade farkına iliĢkin kayda itiraz edilmemesi vade farkı alacağı istenmesini haklı

kılmayacaktır212.

Her ne kadar, vade farkı kaydını içeren mal bedeline iliĢkin faturaya itiraz edilmemesi ve bu faturanın davalının ticari defterlerine kaydedilmesi, vade farkı talebini haklı kılmayacak ise de, vade farkı alacağı olarak ayrı bir Ģekilde düzenlenen faturanın itiraz edilmeden davalının ticari defterlerine kaydedilmesi

durumunda, vade farkı alacağı talep edilebilecektir213.

Davacı, vade farkı alacağını HMK'nın 222'nci maddesinin beĢinci fıkrasına göre sadece tacir olan davalı tarafın ticari defterleri ile ispat edeceğini, davalının ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtmiĢ, ancak davalı defterlerini ibrazdan kaçınmıĢ ise, HMK'nın 222'nci maddesinin beĢinci fıkrasına göre davacının, vade farkı alacağına iliĢkin iddiasını ispat etmiĢ olduğu kabul edilmelidir.

Davalı defterlerini ibraz ederse, davalı ticari defterleri üzerinde bilirkiĢi incelemesi yaptırılmalıdır.

210 Akdoğan, Vade Farkı, s. 25. 211 Akdoğan, Vade Farkı, s. 29-30. 212 Akdoğan, Vade Farkı, s. 31. 213 Akdoğan, Vade Farkı, s. 36.

Davalının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkiĢi incelemesinde, davacının vade farkı alacağına iliĢkin olarak tanzim ettiği faturanın ya da faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ya da dava konusu edilen fatura ya da faturalar kayıtlı olmamakla birlikte, davalının taraflar arasında daha önce olan ticari iliĢkiler nedeni ile vade farkı alacağı ödemesi yaptığı tespit edilerek, davacının alacaklı olduğu vade farkı alacağı belirlenmiĢ ise, davacının iddiasını ispat ettiği kabul edilebilecektir.

Davalının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkiĢi incelemesinde, davacının vade farkı alacağına iliĢkin olarak tanzim ettiği faturanın ya da faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve ayrıca davalının vade farkı alacağı adı altında davacıya herhangi bir ödeme yapmadığı, bu yönde bir faturanın kayıtlı olmadığı tespit edilmiĢ ise, davacının iddiasını ispat edemediği kabul edilmelidir.