• Sonuç bulunamadı

Günümüzde toplumların ekonomik kalkınmasını belirleyen ve şekillendiren en önemli etken, teknolojik gelişme ve bilimsel alandaki ilerlemedir. Bilgi çağını yaşayan dünyamızda, teknoloji alanında çok hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Sadece teknoloji ithali ile sanayileşmesini gerçekleştirerek kalkınmayı amaçlayan gelişmekte olan ülkeler, artık bu imkanı kaybetmiş durumdadır. Çünkü ithal edilen teknoloji, çok kısa bir süre sonra yeterliliğini ve geçerliliğini yitirmekte, bu alanda rekabet imkanı sağlayamamaktadır.

Bilimsel bilginin ve insan kaynaklarının üretildiği yerler olan üniversitelerde, artık, temel

araştırmaların yanında, uygulamalı araştırmalar ve geliştirme çalışmaları da yoğun olarak gerçekleştirilmektedir. Yeni teknoloji tabanlı işletmelerin oluşumu ve var olan işletmelerin de gelişmesinin sağlandığı yerler olan teknoparklar, üniversiteler ve araştırma kuruluşlarındaki bilimsel çalışma sonuçlarının uygulamaya aktarılmasında en etkili mekanizmalardır.16

Teknoparkların kuruluş amaçları şöyle sıralanmaktadır:17

• Kent çevresinin canlandırılması

• Yüksek teknoloji kullanan sektörlerde istihdamın büyümesini sağlamak

• Bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmak

• Uzun dönemli istihdamın artışı ve yenilik kaynağı olarak, teknoloji kökenli küçük işletmelerin ve ortaklıkların ortaya çıkmasını sağlamak

• Yerel yönetimleri teknolojik gelişmelerde aktif hale getirmek

• Araştırma geliştirme çabalarının bölgesel ve yerel ekonomide yeniden yapılanmayı sağlamasına katkıda bulunmak

• Bölgesel yenilik yaratma çabaları için altyapının oluşturulmasını sağlamak

• Bölgesel kaynaklar ile bölgenin araştırma kapasitesi ve yüksek öğretim kurumları arasında daha verimli ve aktif ilişkiler kurmak

• Ürün yeniliğinin oluşmasında yardım sağlayarak, yerel sanayinin canlandırılmasını ve modernizasyonunu teşvik etmek

• Diğer bölgelerden yüksek teknolojili firmaları bölgeye kazandırmak

Üniversitelerde yapılan araştırma sonuçlarının hızlı ve etkin bir biçimde endüstriyle paylaşılması ve endüstrinin de katkısıyla bilginin üretimde kullanılarak katma değer yaratılması ihtiyacı teknoparkların ortaya çıkmasının en önemli nedenlerinden biridir.

16 Mustafa Ay, “Bölgesel ve Ulusal Kalkınmada Etkili Bir Mekanizma: Teknoparklar”

http://www.stradigma.com/index.php?sayfa=yazdir_makale&no=38, (03.01.2007)

17 Mustafa Ay, “Bölgesel ve Ulusal Kalkınmada Etkili Bir Mekanizma: Teknoparklar”

http://www.stradigma.com/index.php?sayfa=yazdir_makale&no=38, (03.01.2007)

Her ülkede ve her üniversitede farklı biçimlenen üniversite-sanayi ilişkilerinin küresel çerçevede gelişmesi ve bir politika aracı olarak kullanılmasının temelinde 70’li yıllarda yaşanan enerji krizi yatar. Bu dönemde ard arda gelen petrol krizleri özellikle ABD ve Japonya’da yeni uygulamaları gündeme getirdi.18 1970’li yıllarda başlayan demir-çelik, kömür gibi geleneksel endüstrilerin çöküşü, Endüstri Devrimi’nin doğuş yeri olan İngiltere’de büyük işsizliğin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Büyük demir-çelik endüstri yatırımlarının açığa çıkardığı işsiz kitlesinin küçük ve orta ölçekli firmalarda istihdamı fikrinden yola çıkan yerel yönetimler, yeni teknolojiler üreten küçük ve orta boy firmaların kuruluşlarını destekleyerek bu yolda adımlar atmışlardır. Planlamacılar yeni teknolojiler aracılığıyla yeni iş alanlarının kurulması için girişimcilere ABD’nin Boston kentinde bulunan Silikon Vadisi ve Road 128’i örnek göstermişlerdir. Yeni ürünler ortaya koyan ve köklü yenilikleri içeren önemli başarıların elde edilmesiyle, şirketler uluslararası pazarlarda da yeni olanaklar bulmuşlardır. Bir başka neden de yeni mezunların, ülkedeki işsizlik nedeniyle üniversiteye yönelttikleri eleştirileri olmuştur. Üniversitelerin yerel yönetimlerle işbirliğine girişmeleri ve yeni alanlar yaratma ihtiyacı bu şekilde doğmuştur.19

Bu gelişmelerin sonucu olarak 80’li yıllardan bu yana özellikle gelişmiş ve yeni sanayileşen ekonomilerde, bilim ve teknoloji politikalarının oluşturulması ve uygulanması konularında bazı ciddi değişiklikler yaşandı. Teknolojik gelişme konusunda katkıları ne kadar küçük olursa olsun üniversiteler, yenileşme için gerekli kurumsal altyapı ve bilginin kaynağı olma işlevini üstlenirler. Üniversite sanayi işbirliğini yeterli ve yararlı düzeye ulaştırmak için üniversiteler ile sanayinin rakip olarak görülmemesi; birlikte yürütecekleri temel ve uygulamalı araştırmalar sonucu gerçekleşecek teknolojik gelişmelerden ortak çıkarlarının olduğunun görülmesi gerekmektedir. Bu işbirliği, teknolojik gelişim süreci için şart olduğu gibi hem üniversiteler, hem sanayi, hem de toplum açısından yararlıdır.

Teknoloji transferi ve dış ortaklı yatırımla, teknoloji geliştirmeksizin yeterli düzeyde ihracat gerçekleştirmek mümkün değildir. Teknoloji ve yenilik politikaları da, gelişimi

18 Miyase Göktepeli, “Bilgi Toplumuna Doğru Üniversite-Sanayi İşbirliği”, Bilim ve Teknik, Cilt:28, Sayı:327, Şubat 1998, s. 41.

19 Babacan, s. 20.

sağlamak için yeterli koşulları ve fırsatları yaratma amacıyla sosyal ve ekonomik kalkınma planlarında göz önüne alınmalıdır. Danışma hizmetleri, haberleşme, bakım ve onarım gibi teknik altyapı unsurları güçlendirilmelidir. Hedeflenen kalkınma amacına ulaşmak için AR-GE faaliyetleriyle sanayi arasındaki bağı geliştirecek bir sistem arayışı gündeme gelmiştir.20

Teknopark, Kuluçkalama Merkezi, Yenilik Merkezi veya İş Merkezi gibi kavramlar, bu sistem arayışının sonucunda ortaya çıkmış oluşumlardır. Bu tür merkezlerin ilk örnekleri, ABD’de 1950’lerden sonra görülmeye başlayan, sanayi yoğun bölgelerde üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek amacıyla üniversitelerin çevresinde kurulan Bilim Parkı türü oluşumlardır. Avrupa’da yaygınlaşmaları ise 1980’li yıllara rastlar. Bu tür merkezler arasında bazı farklılıklar bulunmasına karşın, hepsinin ortak amacı bilim ve teknoloji alanında gelişmiş insan gücünden yeni girişimciler yaratarak, üniversite ve Ar-Ge kuruluşlarında birikmiş bilginin nitelikli girişimcilerin kurduğu teknoloji oryantasyonlu firmalar aracılığıyla ekonomik değere dönüşümünü sağlamaktır.21

1.4.TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN SAĞLADIĞI