Teşekkür ederim.

Ümit Temurçin: Bunu şöyle de yapabilirsin, biraz önce söylemiştim aslında. Mescit Tepe’de Beyoğlu’nda oturuyordum. Orada homeofis ya- pıyordum çünkü hem ev kirası ödeyip hem de showroom açabilecek, da- nışmanlık yapabileceğim bir ofis yoktu; ikisini bir arada yaptım. Güzel de kreatif bir ortam, işte yüksek tavanlı, 1915’te yapılmış bir bina. Her gelen ayılıyor bayılıyor. Pera çok güzel, genelde meyhanelere eğlenme- ye geliyorlar ama moda ikonu veya ünlü model arkadaşlarım veya moda editörleri çok zorlanıyordu beni çok sevmelerine rağmen. İlişkilerimin iyi olmasına rağmen. Onları oraya getirmekte çok zorlanıyordum. Şart- ları zorladım, yani bir yaklaşık yedi sekiz ay önce Nişantaşı’na Abdi İpekçi’ye İstanbul’un en popüler moda sokağına ofisimi taşıdım. Şu an inanır mısınız arkadaşlar herkes randevusuz çat kapı geliyor. Yani bi- raz Cihan beyin söylemek istediği o. Gerçekten ben de biliyordum far- kındaydım ama doğru zamanı beklemek zorunda kaldım. Şu an bende birçok arkadaşım orada olmanın verdiği avantajı kullanıyorum. Tabi

onu yaparken bir taraftan da alt yapımı güçlendirdim. Kendimi geliştirdim. Şu an bana gelen müşterilerle daha ciddi moda algısı yüksek insanlara daha ciddi projeler üretebiliyorum. Şimdi Cengiz Abazoğlu da benim çok yakın arkadaşım. Cengiz bir gün anlattı, “Ümit dedi ki işte popüler ol- duk, defileler yapıyorum, herkes konuşu- yor beni. İşte cemiyet hayatını, atıyorum, Eczacıbaşı’ndan bir hanım arıyormuş. Cengiz Bey’den randevu almak istiyoruz.” Cengiz’in eli ayağı titriyormuş. Ne yapa- cağını şaşırmış. Çünkü Eczacıbaşı’ndan bilmem ne hanım geliyor. Hayalindeki ai- leler. Giydirmek istediği insanlar. Rande- vu saati geliyor, hazırlanıyorlar. Hanıme- fendi ortada yok, gelmemiş. Başarılı, ismi parlıyor. Ama duymuş gideyim demiş, belki gidemedi. Bir nedeni de var. Ama iyi ki o zaman o hanımlar gelmemiş bana diyor. Ben kendimi hazır hissediyordum ama eğer o zaman gelselerdi ben şu an o ailelere ne gelinlik ne gece kıyafeti ne bir şey dikemezdim. O dönem onları kaybe- derdim diyor. İş hayatında da bazen ken- dimizi hazır donanımlı hissediyoruz ama maalesef kendimize yüklediğimiz anlam aslında hazır olduğumuz anlamına gel- miyor. Yani bu anlamda yapmak istediğin şey modaysa, İstanbul’da sana kapılarını açacak bir sürü firma, bir sürü tasarım evi, bir sürü modaevi var. Gidip gerçek- ten kapılarını çalman, kapılarında yatıp kalkman gerekecek bazen. Bunun için uğ- raşır ve bunun peşine düşersen başarısız olma ihtimalin çok da yok. Bu arada size bir video izletelim mi, bir proje ile ilgili. İster misiniz? Sıkıldık biraz, farkındayım. Biz bu arada iki oturumu birleştirdik. Ayrı ayrı konuşmayalım istedik. O yüzden bir buçuk saat kadar oldu. Arkadaşlar bu ben H&M’de çalışıyordum, ayrıldım. Türkiye operasyon ilk kurucu ekibindeydim, ayrıl- dım. Bu işleri yapmaya kadar verdim. İşte David Beckham ile çamaşır koleksiyonu var. İlk girecek bunun duyumunu aldım.

Aa dedim ki, ben bununla ilgili hemen bir moda çekimi yapayım. Kullanayım bunu. Trend var. Milyon dolarlık reklam yapıla- cak dünyada. Bunun kaymağını yiyip ben de proje yapayım istedim, stil danışmanı olarak dedim. Sonra dedi ki; bizim yani Madonna’nın eşi. David Beckham ile vide- olarımız, çalışmalarımız var. O yüzden biz ekstra bir şeyle ilgilenmiyoruz. Ben pes etmedim, gittim ürünleri aldım. Kendim kast ajansı, sadece Türk modelleri kulla- narak, erkek Türk modelleri kullanarak bir video çekme kararı aldım. Tüm farklı etniklerde, Tatarı, Kürdü, sarışını, esme- ri. Hepsini farklı çeşnilerde iş bulamayan Türk model arkadaşlarımı bir araya getir- dim. Sonra bir proje yaptık. Bu projeyi de kadınlar yararına kullanmak istedik. Çün- kü kadınlar hayatınız boyunca baktığınız zaman iç çamaşırında seks objesi olarak görülüyor, seksapalite önde. Ama biz bis- colata erkekleri ortaya çıktığı zaman as- lında hanımlarında erkek sekspalitesinin ne kadar düşkün olduğunu gördük, değil mi? Dedik ki, bu yüzden sadece kadınlar bu negatif metayı yaşamasın. Erkekler de bunu üstlensin. Morçatı kadın sığınma vakfına gittik. Dedik ki biz bir proje yapa- cağız. Projenin gelirlerini de şiddet gören kadınlara... Çünkü uzun yıllar kadınlar bir seks objesi olarak görüldüğü için olum- suz şeyler yaşadılar. Biz de bir erkek grup olarak yapmak istiyoruz ve ilk defa yirmi kişilik bir kurulda Morçatı bir iç çamaşı- rı projesini onayladı. Şu anda da o proje- yi izleyeceksiniz. Teşekkürler, bunu dört yıl önce yaptık. Sonrasında özel bir gece düzenledik. Yine parti düzenledik. Parti- nin tüm gelirini, yaklaşık yirmi bin liraya kadar bir gelir elde ettik. Bunu Morçatı Kadın Sığınma Vakfı yararına bağışladık. Sonrasında bu proje nasıl başladı arkadaş- lar? H&M dediğim gibi, David Beckham ile olan videosu olduğu halde Twitter res- mi hesabında videomuzu paylaştı. Bizim videomuz var, kurumsal hayatta hiçbir

şey. Ama kendi imkanlarımızla bir sosyal sorumluluğa bağladığımız için, duyarsız kalmadı global bir şirket. Bizi böyle mutlu etti. Biz de ne yaptık? Yine dediğim gibi, bu kurumsal hayatımda Tchibo’da yöneticilik yapar- ken, arkadaşlarımızı motive ettik, götürdük. Orada kar yağıyordu, yani sulu kar yağıyordu. Ben de birkaç tane model kız arkadaşlarımızı da da- vet ettim. Çocuklar yani Türk erkekleri ödün vermez ya. Soğuk işlemez bize falan. Kızları görünce hepsi çakı gibiydi, hiçbiri sesini çıkartmadılar. Biraz da bol kahve, özel bir proje ile. Sağ olsun hepsi gönüllük esasına da- yalı projeyi hayata geçirdik. Şiddet gören kadınlarımıza dokunduk. Yani demek istediğim, bunları biraz gösterdik ki. Kurumsal hayatın yanında hobi olarak yapabileceğiniz, geliştirebileceğiniz bir sürü proje var. Bun- lar sizi yıldırmasın.