• Sonuç bulunamadı

2.3. Bütçenin İlkeleri

2.3.9. Tasarruf İlkesi

Bu ilke, belirli miktardaki para ile en yüksek faydayı sağlamayı gerektirir. Böylece bütçede lüks ve savurganlığı önlemek, hizmetlerin görülmesinde birim

104 ULUATAM; (2011), a.g.e., s. 120 105KALENDEROĞLU; (2012), a.g.e., s.282 106 MEB; (2007), a.g.e, s.22

maliyetleri en alt düzeye düşürmek, hizmetin kalitesini yükseltmek ve miktarını artırmak mümkün olabilir.107

İlke, en az harcama ile en fazla hizmetin sağlanmasını savunur. Gereksiz harcamaların önlenerek, verimliliğin sağlanmaya çalışılarak, kamu gelirlerinin zorunluluk dereceleri dikkate alınarak kamu giderlerinde kullanılmasını açıklar.

2.3.10. Tahsis İlkesi

Bu ilkeye ödenek ayrılması ilkesi de denir. Kamu hizmetlerine tüm gelirlerden ödenmek üzere her hizmet çeşidine bir ödenek ayrılmasıdır. Devletin herhangi bir idaresi kendisine bütçe ile ödenek ayrılmadıkça devlet adına bir ödemede bulunamaz.

Bu ilkenin birinci boyutu, belirli hizmetlerin yapılmasına ayrılan ödeneklerin başka amaçlar için değil, bu hizmetlere kullanılmasını gerektirir. Devlet daireleri kendiliklerinden bütçenin bir bölümünden diğer bölümüne aktarma yapamaz.

İlkenin diğer boyutu, bütçe kanunu ile verilen ödenekten fazla harcama yapılmasını yasaklar. İlkenin başka bir boyutu ise harcamaların bütçenin düzenlendiği ilgili mali yıl içinde yapılmasını gerektirir. Yıllar arasında ödenek devredilemez.108

Bu ilke ile bütçeyle verilen ödeneklerin parlamentonun onayladığı yönde kullanılması sağlanmakta ve bölümler arasında yürütme organı tarafından aktarmalar yapılması önlenmek istenmektedir. Bu tür aktarmaların da gerekirse parlamentodan geçerek kanunlaşması gerekmektedir.109

Tahsis ilkesinde nitelik itibariyle tahsiste alanlar açısından ödenekler saptanır. Miktar itibariyle tahsiste her alana yapılacak ödenek ayrımı hizmet alanı itibarı ile

107DOĞRUYOL; (2012), a.g.e., s.591 108DOĞRUYOL; (2012), a.g.e., s.590 109EDİZDOĞAN;(1998), a.g.e., s. 176-177

miktar olarak belirlenir. Zaman itibariyle tahsiste ise ödenek ayrımı çok mali yıl için yapılır. 110

2.3.11. Samimiyet İlkesi

Bütçe gelir ve giderlerinin gerçeğe en yakın şekilde tahmin edilmesidir. Kısaca bütçeyi hazırlayan ve kabul edenlerin iyi niyetli olması ve bütçenin toplumun beklentilerine uygun hassasiyet içinde dürüst, samimi ve gerçekçi bir yaklaşımla yapılmasıdır.111

Bütçe kanunlarının hazırlanışında, olabildiği ölçüde, gerçek harcama ve gelir rakamlarına yakın değerler kullanılması gerektiğini ifade eder. Bütçelerin ileriye dönük belgeler olması ve gelecekteki iktisadî-malî-siyasî değişiklikleri tam bir kesinlikle bilmenin mümkün olmaması, bütçenin gerek harcama gerekse gelir rakamlarının dönem sonunda yüzde yüz doğrulukla gerçekleşmesini engelleyen doğal nedendir. Ancak, bu ilkeyle altı çizilmeye çalışılan şey, bütçe hazırlayanların ödenek teklifleri ile gelir tahminlerinde samimî olmayan oynamalardan kaçınmaları gereğidir.

Samimiyetsizce hazırlanmış bütçe önerileri yıl içinde büyük tutarlarda ek ödenek taleplerine, tahminlerin çok gerisinde gelir gerçekleşmelerine ve sonuçta da öngörülenin ötesinde bütçe açıklarına yol açabilir. Türk Anayasasında ilke açık biçimde ifadesini bulmuş olmasa da 5018 sayılı kanunda kullanılan ve az önce verilen "saydamlık" deyiminin bu ilkeyi de kapsadığı kabul edilebilir.112

110 MEB; (2007), a.g.e, s.23

111KALENDEROĞLU; (2012), a.g.e., s.284 112ULUATAM; (2011), a.g.e., s. 122

2.4. Bütçe Türleri

2.4.1. Genel Bütçe

Genel bütçe, merkezi idare içerisinde yer alan devlet daire ve kurumlarının yıllık gelir ve gider tahminlerinin gösterildiği bütçedir.113

Genel bütçe, TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar, Yargı organları, MGK Genel Sekreterliği, Müsteşarlıklar, Devlet Personel Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı ve bazı Genel Müdürlükler ile devlet tüzel kişiliğine dahil olan kamu idarelerinin bütçesidir.114

Kendilerine ait özel bir gelir kalemi olmayan bu kuruluşların bütçelerine klasik bütçe ilkeleri, özellikle genellik ilkesi kesin bir şekilde uygulanır.115Bu kuruluşların

kamu hizmeti görme amacı taşıyan giderlerinin yanında bu giderlerin karşılanması için gerekli olan gelirler de yer almaktadır. Tüm gelirler bütçeye brüt olarak kaydedilir. Genel bütçe içinde yer alan bakanlıklar bütçeyle kendilerine verilen ödeneklerden fazla harcamalarda bulunmazlar.116

2.4.2. Katma Bütçe

Katma bütçe giderlerini özel gelirleri ile karşılayan ve genel bütçe dışında yönetilen kamu kuruluşlarının bütçeleridir.117

1131050 Sayılı Kanun

114KALENDEROĞLU; (2012), a.g.e., s.293

115BADEM, Ahmet Cemkut; (2003), Türk Bütçe Sistemi İçinde Belediye Muhasebesi ve Bir Uygulama,

Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli, s.34

116BOZGEYİK, Yusuf; (2004), 1990 Sonrası Türkiye’de Uygulanan Bütçe Politikaları, Gaziantep

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep, s.24

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve üniversiteler katma bütçeli kuruluşlara örnek gösterilebilir.118

Katma bütçeli kuruluşlardan Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği ve döner sermayesi yoktur. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün de tüzel kişiliği yoktur. Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü ile Telsiz Genel Müdürlüğü hazine yardımı almamıştır.119

Katma bütçeli kuruluşlar, daha çok ticari nitelikte hizmet üreten ve satan kuruluşlardır. Bazı KİT’ler ilk kuruluş zamanlarında katma bütçeli kuruluş olarak ortaya çıkmışlardır.120

Katma bütçeler genellik ilkesinin istisnasıdır. Genellik ilkesi hizmetten yararlananlarla maliyeti karşılayanları tamamen birbirinden ayırdığından, katma bütçe uygulaması ile belirli kamu hizmetini veren örgütler ayrı bir bütçeye kavuşturularak hizmetten yararlananların maliyete katkıda bulunmasının sağlanması, bu yolla da hem kaynak yaratılması hem de hizmetten yararlanmayanların katkısının azaltılarak adaletin gerçekleştirilmesi amacı güdülür.

Katma bütçeli kuruluşların hemen hepsinin öz gelirleri son derece az olduğundan bunlar giderlerini hazine yardımları ile karşılayabilmektedir. Bu sebeple genel bütçenin kesin şeklini alması katma bütçelere yapılacak hazine yardımının belli olmasına dolayısıyla katma bütçelerin kesinleşmesine bağlı olmaktadır.

Katma bütçeler, genel bütçe gibi kanunla yürürlüğe konulur. Ancak bütçe yasaları yürürlüğe konulurken Resmi Gazete'de yayınlanmaları ayrı kanunlar halinde

118DOĞRUYOL; (2012), a.g.e., s.615 119EDİZDOĞAN;(1998), a.g.e., s. 154-156

olur. 1984 yılına kadar her katma bütçe için ayrı bir bütçe kanunu, dolayısıyla ayrı bir kesin hesap kanunu çıkarıldığı halde bu yıldan itibaren tüm katma bütçeler bir kanunla yürürlüğe girmekte tümü için bir tane kesin hesap kanunu çıkarılmaktadır.121

2.4.3. Özel Bütçe

5018 sayılı kanunla birlikte katma bütçelerin yerini almış ve yeniden tanımlanarak özel bütçeli kuruluşlar katma bütçeden biraz farklı olarak yeniden sayılmış bütçedir. Özel Bütçe, bir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen kamu idarelerinin bütçesidir.

YÖK, Üniversiteler, ÖSYM, Yüksek Teknoloji Enstitüleri, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, TODAİ, TÜBİTAK, GAP idaresi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kredi Yurtlar Kurumu ve bazı Genel Müdürlükler örnek olarak gösterilebilir.122

2.4.4. Konsolide Bütçe

Konsolide bütçe bir bütçe çeşidi olmaktan öte kamu kesiminin tam ve toplu bir bütçesini yapma ve böyle bir bütçe ile kamu yönetiminde planlama, koordinasyon ve denetim olanağı sağlama ihtiyacından doğmuştur.123

Türk bütçe sisteminde birlik ve genellik ilkesinden sapmalar olmakla beraber, yine birlik ilkesi esasına göre tek devlet bütçesinin gelir ve giderlerinin hesaplanması istenmektedir. Bu amaçla yapılan hesaplama konsolide bütçeyi oluşturmaktadır. Genel bütçe ile katma bütçe ödenekleri toplamından, genel bütçe ödeneklerinden katma bütçeli kuruluşlara yapılan hazine yardımları düşülmekte böylece konsolide bütçe

121KARABAŞ; (2005), a.g.e., s.96

122KALENDEROĞLU; (2012), a.g.e., s.294 123EDİZDOĞAN;(1998), a.g.e., s. 68

ödeneklerinin toplam rakamına ulaşılmaktadır. Hazine yardımları, hem genel bütçenin giderleri arasında hem de katma bütçe giderleri arasında yer almakta, böylece katma bütçelere yapılan yardımlar çift kayıt edilmektedir. Katma bütçeli kuruluşlara yapılan yardımlar genel ve katma bütçe ödenekleri toplamından düşülmektedir.124

Konsolide bütçe, kamu ekonomisinin genel ekonomideki fonksiyonunu tespit etmek, anlamak amacıyla, bir ülkedeki merkezi yönetim bütçeleri, mahalli idare bütçesi ve sosyal güvenlik kurumlarının bütçesi ile özerk bütçelerin gelirlerinin ve giderlerinin birleştirilmesi veya bir araya getirilmesi ile oluşur. Konsolide bütçe, esas olarak bir bütçe değildir. Bu bütçenin oluşturulması ile kamu ekonomisinin genel ekonomi içerisindeki payı görülür ve böylece kamu sektörünün planlanması ve koordinasyonu yapılır.125

Milli ekonomi içinde kamu sektörünün yerinin topluca tespiti bakımından konsolide bütçe hesaplarına genel ve katma bütçelerden başka özerk bütçeler ve mahalli idare bütçeleri de dahil edilmiştir. Bu anlamda konsolide bütçe hesaplarına 5 yıllık planda yapılan hesaplarda ve yıllık programlarda yer verilmiştir.

Dar anlamda konsolide bütçe terimi yalnız genel ve katma bütçeler toplamını ifade eder. Maliye Bakanlığı bu anlamdaki konsolide bütçe hesaplarını bütçe gerekçelerinde göstermiştir. Konsolide gider bütçesi toplamı, katma bütçeler gider toplamının genel bütçe giderlerine eklenip, Hazine yardımının bundan çıkartılması suretiyle bulunur.126