• Sonuç bulunamadı

4. SAĞLIKLI YAPININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SÜRECİ MODELİ

5.1 Sağlıklı Yapının Elde Edilmesi Eyleminin İşleyişi

5.1.1 Tasarım Öncesi Tanımlama

Sağlıklı yapıya ulaşmada yapılması gereken ilk işlem, performans hedeflerini besleyen bilgilerin belirlenmesidir. Belirleme,

yapı, kullanıcı ve

uyulması gerekli kurallar

tanımlanarak yapılabilir. Böylece, nasıl bir kullanıcı için, hangi kurallara bağlı kalınarak,

nasıl bir yapma çevre oluşturulmak istendiği açıkça ortaya konabilir.

Yeterli bir tanımlama ile, kullanım evresindeki sürdürülebilirlik değerlendirmesi sırasında; yapının çevresi, kullanıcısı ya da kurallarda oluşabilecek sürdürülebilirliği engelleyici değişikliklerin saptanmasında da kolaylık sağlanabilir.

5.1.1.1 Yapının Tanımlanması Yapı tanımlaması,

kimlik, işlev ve çevrenin

belirlenmesi ile gerçekleştirilebilir.

Tanımlama sırasında ilk olarak, yapının; adı, bulunduğu yer, büyüklüğü, kat sayısı, iletişim kurulan yetkili kişisi (yapı sahibi, yatırımcı, vb.), tasarımcıları, üreticileri, kullanıma sunulması düşünülen yıl, hedeflenmiş hizmet ömrü vb. bilgileri içeren yapı kimliği oluşturulmalıdır (Ek 1). Kimliğin belirlenmesinden sonra, yapının yükleneceği işlev ya da işlevler ve ilgili birimler tanımlanabilir (Ek 2).

Yapının sağlıklı olarak elde edilebilmesi için, doğal ve yapma çevreden kaynaklanan olumsuzluklara karşı önlem alınabilmesi amacıyla, dış çevresi tanımlanmalı ve kendi oluşturacağı iç çevre öngörülmelidir. Başka bir anlatımla, çevresel etmenler belirlenmelidir. Bu bağlamda,

• fiziksel dış çevrenin, doğal ve yapma çevreye,

• sosyal dış çevrenin, gruplara ve bunları oluşturan bireylere,

• fiziksel iç çevrenin, oluşacağı düşünülen boyutsal-biçimsel, görsel, işitsel, dokunsal ve atmosferik özelliklerine,

• sosyal iç çevrenin, oluşacak gruplara ve bunların üyelerine

bağlı etmenleri ile ilgili bilgiler Ek 3’deki çizelgeye işlenebilir. Çizelgede çevresel etmenler, ileride sürdürülebilirliğin değerlendirilmesi sırasında ele alınacak her etmene ilişkin değişikliklerin ve yeni tanımlamaların kolaylıkla izlenebilmesi açısından kodlanmıştır.

5.1.1.2 Kullanıcının Tanımlanması

Bir yapının sağlıklı olabilmesi (kullanıcılarda yapı kaynaklı sağlık sorunu oluşmaması ya da var olan sağlık sorununun yapı nedeniyle tetiklenmemesi) için, kullanıcılarının yapısından kaynaklanan, genel ya da bireye özel gereksinmelerine yanıt getirebilmesi gerekmektedir. Bu durumun sağlanabilmesi çerçevesinde, yapının nasıl bir kullanıcıya göre tasarlanacağını belirlemek amacıyla kullanıcı tanımlamalarının yapılmasında yarar vardır. Buna göre, yapı ile ilgili tanımlamaların ardından gelen ikinci işlem, yapının kullanıcısının;

kimliğinin,

belirlenmesi olabilir.

Tanımlama sırasında, kullanıcı grubunun yapıyı kullanma biçimi, süresi, grubun büyüklük ve etkileşim boyutları önem kazanır. Temelde iki tür gruptan söz edilmektedir:

Birincil grup, üyelerinin kendi istekleri doğrultusunda bir arada olduğu, ilişkilerinde yüz yüze bağların bulunduğu, küçük boyutlu (aile, arkadaş grubu, çalışma grubu vb.),

• ikincil grup, üyeleri arasındaki ilişkiler ortak yarardan ileri gelen ve yüz yüze değil, dolaylı olan, daha büyük boyutlu toplumsal (resmi kuruluşlar, eğitim kurumları, vb.)

kümelerdir (Charon, 1986; Ozankaya, 1995; Balanlı, 2006).

Birincil grupları oluşturan bireylere özel yapılar (konut, küçük ölçekli ofis, vb.), kullanıcılarının her türlü kimlik ve yapısal özelliğine yanıt verme durumunda olduğundan, tanımlama ayrıntılı olarak yapılmalıdır. Kullanıcı kimliğinin belirlenmesi sırasında isim, meslek (yapıdaki görev), yapıda geçirilecek süre (geçici ya da sürekli kullanım), yapıyı kullanım zamanı (gündüz, gece vb.), yaş, cinsiyet, boy, yaşam biçimi, vb. bilgilere kullanıcılarla görüşmeler yapılarak ulaşılabilir. Ek 4’de birincil grup yapı kullanıcısının kimliğini tanımlayan çizelge örneği görülmektedir.

Kullanıcının kimlik olarak tanımlanmasının ardından, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik yapıya ilişkin bilgiler ayrıntılı olarak çözümlenebilir. Biyolojik yapı, biyolojik sistemlerin ve duyarlılıkların belirlenmesi ile tanımlanabilir. Genel olarak, her sağlıklı kullanıcının biyolojik yapısını oluşturan sistemlerin çalışması birbirine benzer. Bununla birlikte, bazı kullanıcıların eylemlerine ya da biyolojik yapılarının duyarlılığına (biyolojik sistemlerin işleyişinde ya da organlarında bozukluklara sahip hastalar, gelişim evresindeki bebekler ve çocuklar, bedensel işlevleri zayıflayan yaşlılar, gebeler, ...) göre farklılıklar söz konusu olabilir. Sağlıklı yapının her türdeki kullanıcı gereksinmesine yanıt vermesi gerektiğinden, birincil grup tanımlaması sırasında bireye özel farklılıkların (fizyolojik bozukluklar, hastalıklar, vb.) belirlenmesi önemlidir. Yapı ile ilgili zorunluluklarda, duyarlı gruplara ilişkin nitelik değerlerinin ayrıca belirtilmesi, kullanıcıların bu grup içinde olup olmadığının belirlenmesi açısından da tanımlama yapılmasını gerektirir.

Psikolojik yapının tanımlanması sırasında kullanıcıya özel psikomotor davranış özellikleri (kişilik, yaş, ilgi, meslek grubuna göre yapılacak eylemler), duyuşsal (beğenileri, korkuları, kaygıları, vb.) ve bilişsel davranışlar (duyumlama, algılama, vb.) belirlenebilir.

Sosyolojik yapı tanımlanırken ise, kullanıcının üyesi olduğu gruplar (aile, çalışma grubu, vb.), sosyal normları (din, ahlak, örf-adet, moda, hukuk), sosyalleşme süreci etkenleri (eğitim,

statü, gelir düzeyi, kültürel yapısı, vb.) saptanabilir. Ek 5’de birincil grupları oluşturan kullanıcıların yapısının tanımlanmasında kullanılabilecek örnek çizelge görülebilir.

Az kişiden oluşan birincil grup tanımlamaları kullanıcılarla birebir görüşmeler ile gerçekleştirilebilir. Ancak, çok kişinin kullanacağı yapılarda (okul, kütüphane, alışveriş merkezi, vb.) kullanıcı tanımlamasının daha zor olacağı ortadadır. Bunun nedeni, ikincil grupların büyüklük ve etkileşimlerine bağlı olarak, çok çeşitli kimlik ve yapıdaki kullanıcıların bir araya gelmesidir. Buna göre, ikincil grupların kullanımındaki yapılarda, tanımlama daha genel olarak, grubun yapıyı kullanış amacına ya da yapıdaki görevine göre yapılmalıdır. Kısaca, tanımlama ile ilgili bilgiler, yapının işlevine göre oluşturulmalı ve tanımlama, kullanıcının üyesi olduğu grubun bütünü temel alınarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, anketlerden (Ek 6) yararlanılarak elde edilen kullanıcı bilgileri, ikincil grup kullanıcı tanımlama çizelgesinde (Ek 7), grup yapısı (öğrenci, öğretim üyesi, hizmetli, vb.) temel alınarak bir araya getirilebilir ve grup özellikleri istatistiksel olarak sınıflandırılabilir. Ek 7’de de görüldüğü gibi, yapıyı kullanacak ikincil grupların tanımlanmasında, daha çok grubun kimliğinden ve sosyal yapısından kaynaklanan özellikler ele alınmıştır. Yapının işlevine yönelik olarak ortak amaç için bir araya gelen grupların sosyal özelliklerinin ayrıntılı olarak belirlenmesi, yeterli tanımlamanın yapılabilmesi açısından gereklidir. Bu bağlamda, tanımlamada, işlev göz önünde bulundurularak; grup yapısı, büyüklüğü, yapıda geçirilecek süre, yapıyı kullanım zamanı, sıklığı, dönemi, yaş, cinsiyet, boy, yaşam biçimi, normlar, sosyalleşme süreci (statü, eğitim, gelir, kültür, ... düzeyi) vb. ile ilgili bilgiler saptanabilir. İkincil gruplar, çeşitli yapıdaki birçok insanı içerdiğinden, her grubun biyolojik yapısının ayrıntılı olarak tanımlanmasına gerek yoktur. Örnek olarak, bir alışveriş merkezini, çocuk, yaşlı, ortopedik ya da görme engelli, sağlıklı ya da hasta her tür biyolojik yapıya sahip birey kullanabilir. Çok kişinin kullandığı yapılarda, kullanıcı gruplarının içinde duyarlı grup özelliği taşıyan (ortopedik ya da görme engelli, kanserli, astımlı, vb.) bir bireyin bile olması, sağlıklı yapı niteliklerinin bu bireyin gereksinmelerini karşılayacak biçimde oluşturulmasını gerektirir. Bunun nedeni, kullanıcının özellikle biyolojik yapısından kaynaklanan gereksinmelerine yapının yanıt verememesi sonucunda, ölüme kadar gidebilen tehlikeli sonuçların ortaya çıkma olasılığının bulunmasıdır. Bu bağlamda, çok kişinin kullanacağı yapılar, ikincil gruplarda bulunabilecek duyarlı bireyler temel alınarak tasarlanmalıdır. Duyarlı grubun gereksinmelerini karşılayacak değerdeki yapı niteliklerinin, aynı zamanda bu grup dışındaki normal, sağlıklı bireylerin biyolojik gereksinmelerini de karşılayacağı ortadadır.

İkincil gruplarda kullanıcı bireysel olarak değişebilir ancak grup yapısı temelde aynıdır. Bu nedenle, ikincil grupların psikolojik yapısının da kişi bazında ayrıntılı olarak tanımlanması gereksizdir. Psikolojik yapı, grup bütününe ilişkin, yaş, meslek vb.den kaynaklanan psikomotor, duyuşsal ve bilişsel davranışların ortaya konması ile tanımlanabilir. Örnek olarak, çocuklardan oluşan bir grubun psikomotor davranışları koşma, oynama, vb. devinim; duyuşsal davranışları sevinç, güven, korku, vb. duygu; bilişsel davranışları öğrenme, çalışma, akıl yürütme, vb. etkinlik kaynaklıdır. Ayrıca, yapının, duyuşsal davranışlardan kaynaklanan beğenme vb. gereksinmelere yanıt vermesi, çok kişi ve farklı beğeniler söz konusu olduğundan zordur. Bununla birlikte, son yıllarda sosyal sürdürülebilirlik bağlamında ortaya çıkan katılımcı tasarım anlayışı çerçevesinde yapılacak anketlerle çoğunluğun beğenilerine en yakın tasarımın belirlenmesi ve gerçekleştirilmesi (Sönmez, 2003) psikolojik açıdan sağlıklı yapıya ulaşmada bir yol olarak görülebilir. Yapılan araştırmalarda, çok kişiyi barındıran yapılarda çalışanların estetik gereksinmelerinin dikkate alınması ile psikolojik açıdan rahatsızlık duyma oranlarının azaldığı, öz saygının arttığı, karşılığında üstlerine ve işe duyulan saygının fazlalaştığı belirlenmiştir (Gür, 1996).

Ek 4, 5 ve 7’deki kullanıcı tanımlama çizelgelerinde, çevre tanımlama çizelgesinde olduğu gibi, ileride, sürdürülebilirlik değerlendirmesi sırasında ele alınacak, her etmene ilişkin, değişikliklerin ve yeni tanımlamaların kolaylıkla izlenebilmesi açısından kullanıcı bilgileri kodlanmıştır.

5.1.1.3 Kuralların Tanımlanması

Yapı ve kullanıcının tanımlanmasından sonra, tasarlanacak sağlıklı yapının sağlaması gereken dış ve iç çevre özelliklerine bağlı niteliklerin değerlerini belirleyen ve tasarımı yönlendiren;

zorunluluklar,

bilimsel kaynaklar

açıkça ortaya konmalıdır. Bu tanımlamanın yapılmasında, kullanım sırasında oluşabilecek kural değişikliklerinin kolayca saptanabilmesi açısından yarar vardır.

Sağlıklı yapının elde edilmesi sırasında uyulacak kurallar; yapının ve yapı üretim sisteminin çevresindeki kurumların koyduğu zorunlulukların ve bilimsel bulguların kaynaklarının belirlenmesi ile tanımlanır. Bu kurallara örnek olarak, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği, TS 12093 Çevre Sağlığı-Lejyoner Hastalığının (Lejyonellozis) Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirler, CIE Guide on Interior Lighting (CIE İç Mekan Aydınlatma Kılavuzu), vb. verilebilir. Ek 8’de yapının tasarımı ve üretimi sırasında uyulacak

bilim ve zorunluluklar ile ilgili kuralların belirlenmesinde kullanılabilecek örnek çizelge görülebilir. Zorunluluklar ve bilimsel kurallar, Ek 8’de olduğu gibi, yapının fiziksel ve sosyal dış ve iç çevre özelliklerine göre sınıflandırılabilir. Çizelgeye, tasarımda kullanılacak, fiziksel ve sosyal dış ve iç çevreye ilişkin, yasa, tüzük, yönetmelik, şartname, standart ve bilimsel kaynaklar işlenebilir.

Benzer Belgeler