• Sonuç bulunamadı

1.2.10.1. Dünyada Uzaktan Eğitimin Tarihsel Gelişimi

Uzaktan öğretimin 1700'lü yılların ilk yarısından başlayarak günümüze değin bir uygulama alanı bulduğu ortaya konulmuş bir gerçektir. İsveç'te yayınlanan (1833) ve kompozisyon yazımı öğrenimini amaçlayan bir duyurunun uzaktan öğretimin öncül uygulaması olduğu Holmberg'in çalışmalarında yer almaktadır (İşman, 1998).

Uzaktan Eğitim alanındaki ilk girişimlerden biri, ABD'de Boston'da "Evde Gelişmeyi Teşvik Derneğinin" kurulmasıdır. Ithaca'da "Correspondence University"nin kurulması, mektupla eğitimin önemli aşamalarından biridir (1883). Colombia Üniversitesi'nde özel bir bölüm açılmıştır (1982). Yine bu dönemlerdeki diğer gelişmelerden Pennsylvania'daki "International Correspondence School" ve Chicogo'daki " American Correspondence School" öncü girişimler olarak literatürde yer alırlar (İşman, 1998).

Mektupla eğitim biçiminde yürütülen Uzaktan Eğitim olgusu, 1900'lü yılların ilk yarısında yine mektupla eğitim olarak, ancak, radyo, teyp gibi araçlarla desteklenmiş şekilde varlığını sürdürmüş televizyonun ardından video ve bilgisayar iletişim sistemleri teknolojilerindeki çok hızlı gelişmeler paralelinde uygulama boyutları olabildiğince çeşitlenerek günümüze ulaşmıştır (Demiray, 1999).

İngiltere'de Londra Üniversitesi'ni dışarıdan bitirmek isteyenlere yönelik düzenlenen programlar da Uzaktan Eğitim yönteminin, öncül uygulaması olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, "National Extension College (NEC)," 1974 yılında Uzaktan Eğitimin bu günkü anlamda ivme kazanmasında önemli kilometre taşı olan İngiliz Açık Üniversitesi'nin hem çekirdeğidir hem de bu üniversitenin kuruluş çalışmalarının yürütüldüğü, yönlendirildiği, oluşturulduğu bir kurumdur (Demiray, 1999).

1.2.10.2. Türkiye'de Uzaktan Eğitimin Tarihsel Gelişimi

Ülkemizde köklü bir biçimde 1982 yılından bu yana uygulama alam bulan Uzaktan Eğitimin geçmişi incelendiğinde 50-60 yıl geriye gidebilmesine karşın, bu günkü anlamını yakın zamanlarda 1970'li yılarda kazandığı görülmektedir. Türkiye'de Uzaktan Eğitim düşüncesi ilk kez 1927 yılında eğitim sorunlarının konuşulduğu bir toplantıda konu edilmiş bu da halkın okuryazar duruma getirilmesi konusunda Uzaktan Eğitimden yararlanılabileceği tartışılmıştır (Alkan,1987).

Ülkemizde Uzaktan Eğitim olgusunun tartışma sonrasında yaşama geçirilememesinin nedenleri öğretmensiz eğitimin olamayacağı, özellikle uzaktan okuma-yazma öğrenilemeyeceği düşüncesinin ağır basmasıydı. Bu yaklaşımla Uzaktan Eğitim; ülkemiz için 1956 yılına kadar silik bir kavram olarak kalmıştır. Bir başka deyişle 1927–1955 arasındaki dönem, Uzaktan Eğitimin ülkemizde sadece bir düşünce olarak kaldığı bir dönem olarak tanımlanmaktadır (Kaya ve Odabaşı, 1996).

Türkiye'de Uzaktan Eğitim olarak adlandırılabilecek ilk somut ve önemli uygulama 1956 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsünde başlatılmıştır. Bu uygulamada, bankalarda çalışanlar mektupla eğitim görmüşlerdir. 1961 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Mektupla Öğretim Merkezi kurulmuş ve bu kurumda da dışarıdan okulu bitirmek isteyenlere mektupla öğretim verilmeye başlanmıştır. 1966 yılında bu çalışmalar genel müdürlük düzeyinde örgütlenerek yaygınlaştırılmıştır. Değinilen uygulamaları, Deneme Yüksek Öğretmen Okulu ve Yaygın Yüksek Öğretim Kurumu'nun kurularak öğretime başlaması izlenmiştir.

Daha sonraları 1975 ve 1978 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı'nın girişimleri ile YAY-KUR deneyimi, Uzaktan Eğitimin ülkemizdeki bir diğer uygulaması olmuş, ancak bu girişimlerde amaç aynı olmakla birlikte ekonomik ve politik açıdan yöntem ve yaklaşımlarda farklılıkların bulunması nedeniyle başarılı

olamadan sona ermiştir. 1978 yılında sunulan bir tasarıda "Açık Üniversite" kurulması yer almışsa da, bu tasarı yasalaşamamıştır (Kaya, 1996).

Türkiye’ de 1974 yılında Mektupla Yüksek Öğretim Merkezi kurulmuştur. Bu girişim yerini daha sonra Yaygın Yüksek Öğretim Kurulu'na bırakmıştır, ancak başarılı olamamıştır. 1983 yılında yürürlüğe giren 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası ile Anadolu Üniversitesi bünyesinde bir Açık Öğretim Fakültesi açılmıştır. Bu fakülte, uzaktan öğrenim konusunda; öğrenim, araştırma ve yayın hizmetlerini vermektedir (Çilenti, 1988).

Bir başka anlatımla, ülkemizde 1970'li yıllardaki 'Mektupla Eğitim' ve 'YAY- KUR' uygulamaları, örgün eğitim karşısında bir seçenek olarak denenmeye başlamış, ancak istenilen düzeyde başarı ve verim sağlanamamıştır.

1981 yılında ülke çapında okuma-yazma seferberliği ilan edilmiş ve bu konuda büyük ölçüde televizyondan yararlanılmıştır. Uygulamada oldukça başarı sağlanmış ve okuma-yazma oranı artırılmıştır. Aynı yıl içersinde ülkemizde bugünkü anlamına oldukça yakın sayılabilecek uzaktan öğretim uygulaması, düzenlenen kanun hükmündeki bir kararname ile Türk Üniversitelerine uzaktan öğretim yapma olanağı ve hakkı tanınarak başlatılmıştır (Özfırat, 1997).

1981–1982 öğretim yılına kadar uzaktan öğretim-eğitim konusunda yapılan çalışmalar, genel çizgileriyle yukarıdaki biçimde özetlenebilir. Ancak bu yıldan sonraki gelişmeler, daha hızlı, somut, planlı ve bilimsel temele dayalı, toplumsal yaşamda daha işlevsel ve çarpıcı boyutta gerçekleşmiştir. 1981 Kasım'ında, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yer alan 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamede üniversitelerin uzaktan öğretime başlamalarına olanak tanındığı belirtilmiş ve alt yapısı hazır olan Anadolu Üniversitesi bu yıldan itibaren uzaktan öğretim yapmakla görevlendirilmiştir (Demiray, 1999).

Ülkemizdeki uzaktan öğrenim uygulamalarına bakıldığında, televizyon uygulamalan arasında; Anadolu Üniversitesi, MEB'e bağlı Açık Öğretim Lisesi ve

Açık İlköğretim Okulu uygulamaları, Fırat Üniversitesi'nin "Uydu Antenin Mikrobilgisayarlarla Yönlendirmesi ve Yayın Aktarımı" adlı proje ile bir yerel TV (Fırat TV vasıtasıyla üniversitede düzenlenen sempozyumlar, toplantılar, dersler... Vb. faaliyetler bulunmaktadır.

Ayrıca Selçuk Üniversitesi'nde Atatürk İlkeleri Tarihi, İngilizce, Türk Dili alanlarında uzaktan öğrenim verilmekte ve internet üzerinden sınavlar yapılmaktadır (Demiray, 1999).

Benzer Belgeler