• Sonuç bulunamadı

Antik Çağ;

Muğla, antik çağda Karia olarak bilinen bölgededir. Karia bölgesi bugünkü Muğla il sınırlarının büyük bir bölümünü kapsamakta, Dalaman ve Fethiye ise Likya bölgesi içinde yer almaktadır. Karia, Büyük Menderes Nehri’nin güneyi, Köyceğiz Gölü’nün kuzeyi ile Denizli İli’nin Tavas ve Acıpayam ilçeleri arasında kalan alan olarak tanımlanmaktadır.

Şekil 2.5 Karia Bölgesi sınırları ve Muğla ilini gösteren haritası (Eroğlu,1939).

Karia, adını M.Ö. 3400 yıllarında bölgeye gelen kavmin başkanı Kar’dan almıştır. M.Ö. 1209 Truva Savaşı’ndan sonra bölgeye sırasıyla Aiolialılar (M.Ö. 1124), İyonlar (M.Ö.1044) ve Dorlar (M.Ö. 1000) gelmişlerdir. Dorlar, bölgede aralarında Halikarnassos (Bodrum), ve Knidos’un (Datça) da bulunduğu dokuz şehir kurmuşlardır (Herodot, 1943).

33

Bölgenin coğrafi yapısı, iklimi burada yaşayan halkların zenginleşmesine neden olmuştur. Bu zenginlik Anadolu’nun iç bölgelerinde kurulan devletlerin de ilgisini çekmiştir (Muğla İl Yıllığı, 1967). Bugünkü İran topraklarında yaşamış olan Persler M.Ö. 546 yılında Lidya ile birlikte Karia Bölgesi’ni egemenliği altına almıştır (Uykucu, 1983). Persler’in egemenliği M.Ö. 334 yılında Makedonya Kralı Büyük İskender’in bölgeyi almasıyla sona ermiştir. Büyük İskender’in ölümüyle de bu topraklara Mısırlılar ve Suriyeliler sahip olmaya çalışmışlardır. Fakat bölge, Romalıların desteklediği Bergama Krallığı’nın eline geçmiştir. Bergama Kralı III. Attalos’un ölümü üzerine (M.Ö.133) vasiyetnamesine uyularak Bergama topraklarıyla birlikte, Karia da Roma’ya bırakılmıştır (Uykucu, 1983).

Muğla kent merkezinde ilk yerleşim bölgesi, Asar Dağı üzerindeki Mobolla Kalesi’dir. Yapılan araştırmalar kalenin Roma İmparatorluğu döneminde yapıldığını göstermektedir (Oktik ve Öztürk, 2007).

Roma İmparatorluğu M.S. 395 yılında Doğu ve Batı Roma olmak üzere ikiye ayrılınca Karia Bölgesi, Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) egemenliğine girmiştir (Yurt Ansiklopedisi, 1983, s.5864).

Ortaçağ;

Ortaçağ’da Türkler Asya’nın batısında Büyük Selçuklu Devleti’ni kurmuşlardır. M.S. 1071 yılında Selçuklu Ordusu ile Bizans Ordusu Malazgirt’te karşı karşıya gelmişler ve Bizans Ordusu yenilmiştir. Anadolu’ya yayılan Türklerin uç beyleri çeşitli bölgelere yerleşmişlerdir. Menteşe Beyliği Muğla yöresine egemen olmuş ve Karia bölgesi, bu çağda Menteşe Bölgesi adını almıştır. Beyliğin ilk merkezi Milas’tır (Peçin) (Yurt Ansiklopedisi, 1983, s.5864-5865).

1299 yılında Osmanlı Beyliği, Osmanlı Devleti’ni kurmuştur. Diğer beylikleri de yavaş yavaş egemenliği altına almaya başlamıştır. 1390-1391 yıllarında Osmanlı Hükümdarı Yıldırım Bayezit, Menteşe Bölgesi’ni ele geçirmiştir. Yıldırım Bayezit, Moğol İmparatoru Timur’a 1402 Ankara Savaşı’nda yenilince Menteşe Beyliği biraz

daha varlığını sürdürse de, 1424 yılında II. Murat tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır (Uykucu, 1983, ).

Osmanlı Dönemi;

Muğla hakkındaki bilgiler Osmanlı Dönemi’nde biraz daha netleşmektedir. Bu dönemde Muğla, Anadolu Beylerbeyliği’ne bağlı Menteşe Sancağı’nın merkezi olmuştur.

Şekil 2.6 Menteşe Sancağı ve köyleri haritası (Kütükoğlu, 2010).

Osmanlı Dönemi’nde Muğla’yı kapsayan ilk tahrir defteri II. Bayezit, ikinci tahrir defteri I. Selim döneminde hazırlanmıştır (1517). Bu defterlerde Muğla’ya bağlı kasabalar, köyler, hane sayısı, nüfusu ve toplanan vergiler yazılıdır. II. Bayezit döneminde hazırlanan, 1512 senesine ait tapu tahrir defterine göre, Muğla merkezde 12 mahalle, 608 hane vardır. 3040 Müslüman, 154 Hristiyan burada yaşamaktadır (Uykucu,1974). Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde 17. yy’da kentte 2170 bakımlı evden ve burada 10000 kişinin yaşadığından söz etmektedir (Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi, 2011).

35

Menteşe Sancağı, 1841’de Kütahya Eyaleti’ne, 1847’de de Aydın Eyaleti’ne bağlanmıştır (Tekeli, 1993). Menteşe Sancağı’nda 19. yy’da önemli göç hareketleri görülmüştür. 1806 yılında Kafkasya’dan göç eden Çerkez Türkleri’nin bir bölümü Köyceğiz’in Döğüşbelen Ovası’na, 1863-1875 tarihleri arasında Girit’ten göç eden Türkler Muğla merkez, Pisi (Yeşilyurt Kasabası), Bodrum, Güllük ve Köyceğiz’e yerleşmişlerdir (Şimşir, bt). 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı, 1912-1913 Balkan Savaşı sonrasında da, pekçok Türk Muğla yöresine gelmiştir. 19. yy sonlarında Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa Köyceğiz’e gelip Dalaman Çiftliği’ni kurmuş, burada çalıştırmak üzere Mısır’dan ve Sudan’dan köleler getirip bölgeye yerleştirmiştir (Türkeş, 1973, s.53). Muğla, ticaret yolları üzerinde olmadığından canlı bir kent değilken, Menteşe sancak merkezi olmasıyla birlikte nüfus, ticaret ve kültür yönünden gelişim göstermeye başlamıştır. Merkez, ticareti elinde tutan azınlıkların, asker ve sivil yöneticilerin, yerleşik halkın ve göçmenlerin oluşturduğu bir kent olmuştur (Oktik ve Öztürk, 2007).

Kurtuluş Savaşı;

Osmanlı-Rus ve Balkan Savaşlarında yıpranan Osmanlı Ordusu, 1914 yılında başlayan ve dört yıl süren I. Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle ayrılmıştır. 30 Ekim 1918’de gerçekleşen Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı Ordusu dağıtılmış, silahlarına el konulmuştur. Paris Konferansı sonrasında da, Anadolu toprakları galip devletler tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. Yunanlılar 15 Mayıs 1919’da İzmir’e, İtalyanlar ise eski Roma İmparatorluğu’ndan kalma haklar öne sürerek Güneybatı Anadolu’ya gelmiş, 23 Temmuz 1919’da Muğla’ya asker çıkarmışlardır. Yunanlıların Ege Bölgesi’nin büyük bir bölümünü işgal etmesine karşı olan İtalya, işgal politikasını yumuşatarak Osmanlı ile silahlı çatışmaya girmemiştir. Yunanlıların İzmir ve Aydın’da Türk halkına karşı savaş başlatması Muğla’da tepkiyle karşılanmıştır. Muğla Belediye Başkanı Zorbazzade Ragıp Bey ve yirmi ileri gelen Muğlalı “Menteşeliler Müdafaa-i Vatan Cemiyeti”ni kurmuşlardır (16 Mayıs 1919). Cemiyete, dağıtılan Osmanlı Ordusu teğmenleri ile efelerin, zeybeklerin katılmasıyla Muğla’da ilk direniş örgütü “Muğla Serdengeçtiler Müfrezesi”

oluşturulmuştur. Bu müfreze, Aydın Bölgesi’ndeki direnişe önemli katkılar sağlamıştır. Bunun yanında Muğla halkı da Batı Cephesi’ne silah, hayvan, yiyecek, giyecek yardımı yapmıştır (Türkeş, 1973).

Muğla’daki İtalyan işgali 5 Temmuz 1921’de son bulmuştur. Kurtuluş Savaşı sonunda diğer işgal devletleri de Anadolu’dan çekilmişlerdir. 29 Ekim 1923’te de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur. Muğla da Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olmuştur (Selek, 1965).

37

BÖLÜM ÜÇ

MUĞLA GELENEKSEL KONUT MİMARİSİ

Muğla kenti; Ege Bölgesi’ni Akdeniz’e bağlayan konumu, köklü geçmişi, kültürel zenginliği ile Batı Anadolu yerleşimleri arasında önemli bir yere sahiptir. Batı Anadolu yerleşim dokuları incelendiğinde, Osmanlı şehir düzeninin ve yapılaşmasının zengin örneklerinin benzerlikler taşıdığı görülmektedir. Bu temel benzerliklerin yanında, yörenin coğrafyası, iklimi, sosyal yaşantısı gibi etkenlerden dolayı dokular özgünleşmektedir. Muğla kent merkezi de, geleneksel dokusu bağlamında kendine has kimliğe sahip bir yerleşimdir. Tarihi dokuda; cami, han, hamam, saat kulesi gibi anıtsal yapıların yanında sivil mimarlık örnekleri de önemlidir. Geleneksel konutlar; Asar Dağı eteklerinden güneye (ovaya) doğru uzanan, Basmacı ve Karamuğla Dereleri arasındaki alanda dağınık olarak yerleşmişlerdir.

Benzer Belgeler