• Sonuç bulunamadı

Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumu

3. Maddi Tazminatın İndirilmesine Etki Eden Haller

3.4. Diğer Haller

3.4.6. Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumu

Taraflar söylemi ile zarar gören ile zarara sebebiyet veren yahut tazminat yükümlüsü ifade edilmek istenmiştir. Tazminatın belirlenmesi kapsamında kural olarak tarafların ekonomik ve sosyal durumu değerlendirmeye alınmamaktadır343. Zira taraflar arasındaki ekonomik veya sosyal farkın tazminatın belirlenmesine konu edilmesi eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Ancak işbu farkın somut olayın diğer özelliklerinin de değerlendirmesi neticesinde zarar görenin çok yüksek servete veya gelire sahip olması halinde işbu hususunun tazminatın belirlenmesi aşamasında dikkate alınarak tazminatta indirim sebebi olarak değerlendirmesi hakkaniyet gereği olarak nitelendirilebilecektir344.

Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tazminatın belirlenmesine etki etmesi yönünden TBK m. 51 hükmünde kanun koyucunun iradesine değinmekte fayda bulunmaktadır. Şöyle ki; mülga BK. m. 43’de yer alan “hâl ve mevkiin icabına” ifadesine TBK m. 51/f.1’de yer verilmemiş olmakla birlikte işbu ifade

342 Gökcan, s. 601. 343 Narter, s. 884.

yerine “durumun gereği” ifadesine yer verilmiştir. Doktrinde, mülga BK. döneminde hâkimin takdir yetkisini kullanırken tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını sınırlı bir şekilde dikkate almasına ilişkin hususa değinilmekteyken TBK m. 51/f.1’de yapılan bu değişiklikle kanun koyucunun iradesinin de tazminatın belirlenmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının indirim sebebi olarak değerlendirmeye alınmasının zorlaştırması yönünde olduğu savunulabilecektir345.

Zarar görenin çok yüksek servete sahip olmasının yanında zarar verenin yoksulluğa düşecek olması da tazminatın indirilmesi aşamasında TBK m. 52/f.2 kapsamındaki koşullar ile beraber somut olayın özellikleri doğrultusunda dikkate alınan bir husus olabilecektir346. Bu kapsamda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını hâkimin somut olayın tüm özelliklerini değerlendirip, gerekçeli ve haklı nedenlerle hakkaniyet ilkesi ışığında tazminatın belirlenmesine konu ederek tazminatta indirim yapması halinde bu durum artık eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmeyecektir. Somut olayda hakkaniyete aykırı düşen bir durum olması durumunda elbette tarafların ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alınarak tazminatta indirime gidilemeyecektir347.

Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tazminatın belirlenmesi aşamasında TBK m. 51/f.1 kapsamında durumun gereği yönünden bir değerlendirmenin yanında TBK m. 52/f.2 hükmünde de düzenlenen zarar verenin yoksulluğa düşecek olması yönünden ve zarar görenin yüksek servete sahip olması yönünden değerlendirilmesinde fayda vardır. Nitekim tazminatın belirlenmesi

345 Baysal, s. 98. 346 Eren, s. 798. 347 Gökcan, s. 600-601.

aşamasında TBK m. 51 ve m. 52 hükümleri bir bütün olarak ele alınması gereken hükümlerdir348.

3.4.6.1. Zarar Verenin Yoksulluğa Düşecek Olması

Zarar verenin tazminatı ödemesi durumunda yoksulluğa düşecek olması TBK m. 52/f.2 kapsamında düzenlenmiştir. Bu hüküm kapsamında zarar verenin hafif kusurlu olarak zarara sebebiyet vermesi halinde tazminat ödediğinde yoksulluğa düşecek ise ve hakkaniyet de gerektiriyor ise tazminatta indirime gidilebilmektedir. İşbu hüküm kapsamında tazminatta indirime gidilebilmesi için somut olayın tüm özelliklerinin değerlendirilip haklı gerekçeler doğrultusunda tazminatta indirime gidilmesi mümkün olabilmektedir.

İşbu özel hüküm düzenlenmemiş olsaydı da TBK m.51/f.1 uyarınca durumun gereği olarak zarar verenin tazminat ödemesi durumunda yoksulluğa düşecek olması somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak tazminatın belirlenmesinde rol oynayabilecektir. TBK m. 52/f.2 özel hükmü olması nedeniyle ayrıca TBK m. 51/f.1 hükmüne gitmeye gerek bulunmamaktadır. Ancak zarar verenin hafif kusurunun olup olmadığına bakılmaksızın başka bir ifade ile zarar verenin hafif kusurundan bağımsız başka bir neden somut olayın tüm özellikleri incelendiğinde TBK m. 51/f.1 kapsamında durumun gereği olarak değerlendirilebilecek olup haklı gerekçeler ile zarar verenin tazminat ödemesi halinde yoksulluğa düşecek olması tazminatta indirim sebebi olarak değerlendirilebilecektir.

Zarar verenin tazminat ödemesi durumunda yoksulluğa düşecek olması, tazminatta indirime gidilmesi hem kusur sorumluluğunda hem de kusursuz sorumluluk halinde gündeme gelebilecektir. Zarar verenin ekonomik durumunun

348 Baysal, s. 98. Oğuzman/ Öz, somut olayın özelliklerinin “dikkate” alınacağı esasının aslında

kötüleşecek olmasına ilişkin husus zarar verenin kusuruna yönelik bir değerlendirmeden çok hakkaniyete dayalı bir değerlendirmeyi gerektirmektedir. Somut olayın tüm özellikleri değerlendirildiğinde hakkaniyet ilkesi uyarınca zarar verenin mahvına neden olacak bir tazminatta indirime gidilmelidir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, zarar gören tazminat bedelini ödeyecek olması halinde ekonomik güçlük içerisine girecek olabilir ancak aynı zamanda işbu bedeli bir başka kişiye rücu hakkı var ise tazminatta indirime gidilmesi hakkaniyete uygun olmayacaktır. Dikkat edilmesinde fayda olan bir diğer husus ise, salt zarar verenin ekonomik durumunun kötüleşeceği yönünde bir değerlendirme yapılıp, durumun gereği ve kusurun ağırlığı gibi hususların yanında zarar görenin ekonomik durumu ile de karşılaştırma yapılması gerektiğidir. Zarar veren ile zarar görenin ekonomik durumu karşılaştırıldığında zarar görenin durumu daha kötü veya zarar görenin durumu ile aynı ise tazminatta indirime gidilmesi hakkaniyete uygun düşmeyecektir.

Zarar verenin durumunun tazminat ödemesi halinde kötüleşmesi TBK m. 52/f.2 kapsamındaki diğer hükümler ile birlikte bir değerlendirme yapıldığında tazminatta indirim veya tazminatın tümüyle kaldırılması sebebi olarak düzenlenmiş olmakla zarar verenin durumunun çok iyi olmasının tazminatın belirlenmesine bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak hâkim tarafından TBK m. 51/f.1 kapsamında durumun gereği ve özelliklerine göre hakkaniyetin gerektirdiği haklı gerekçeler doğrultusunda değerlendirme yaparken tazminatta indirime gidilmemesi yönünde takdir yetkisini kullanabilecektir349.

3.4.6.2. Zarar Görenin Çok Yüksek Servete Sahip Olması

TBK m. 51/f.1 kapsamında durumun gereği değerlendirilerek zarar görenin ekonomik durumunun çok iyi olması durumunda tazminatta indirime gidilmesine

karar verilebilir. Tarafların ekonomik durumlarına ilişkin başlık altında ifade edildiği gibi tarafların ekonomik durumları kural olarak tazminatın belirlenmesine etki etmesi eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Ancak somut olayın tüm özellikleri kapsamında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının değerlendirilerek tazminatın belirlenmesi hakkaniyetin bir gerekliliği olarak ortaya çıkabilmektedir.

Zarar görenin çok yüksek servete sahip olması tam anlamıyla hakkaniyet ilkesinin bir yansıması olan tazminatta indirim nedenlerinden biridir. Ancak bu husus zarar görenin serveti özelinde değerlendirilmesi nedeniyle eşitlik ilkesi kapsamında hassasiyet teşkil etmekte ve TBK m. 52/f.2 hükmü gibi somut bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle hâkim tarafından işbu nedenle tazminatta indirim, somut olay kapsamında oldukça detaylı bir değerlendirme neticesinde hakkaniyetin gerektirdiğine ilişkin kesin kanaate varılması halinde yapılmalıdır. Belirtmekte fayda vardır ki tüm bu değerlendirmelere ek olarak ancak zarar verenin ağır ihmali veya kastı olmaksızın zarara sebebiyet vermiş olması halinde zarar görenin çok yüksek bir servete sahip olması tazminatta indirim sebebi olarak değerlendirmeye alınabileceği söylenebilir. Hukuk sistemimizde tazminatın amacı, tazminat yükümlüsünü mağdur etmek ya da ekonomik durumunu ağırlaştırmak olmayıp zarar görenin zararının giderilmesidir350.

Zarar görenin ekonomik durumunun çok kötü olmasının ise tazminatın belirlenmesine bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak hâkim tarafından TBK m. 51/f.1 kapsamında durumun gereği ve özelliklerine göre hakkaniyetin gerektirdiği haklı gerekçeler doğrultusunda değerlendirme yaparken tazminatta indirime gidilmemesi yönünde takdir yetkisini kullanabilecektir.

Tarafların ekonomik durumuna ilişkin emsal olarak lüks arabasını tamir için tamirhaneye bırakan varlıklı araç sahibinin aracına tamirci çırağının hafif kusuru nedeniyle onarımı zor bir zarar gelmesi verilebilir. İşbu zararın giderilmesi somut olayın diğer özelliklerinin de müsaade etmesi şartıyla ek bir geliri ya da malvarlığı olmayan tamirci çırağının ekonomik durumunu ağırlaştıracak olup işbu kapsamda hükmedilecek tazminatta indirime gidilmesinin hakkaniyet gereği değerlendirilebileceği verilebilecektir.