• Sonuç bulunamadı

III. HARPUT ŞERʻİYYE SİCİLLERİ KATALOĞU VE YAPILAN

IV.2. Transkripsiyon Sırasında İzlenen Usul ve İmlâ Esasları

3.16. Tapu Kaydı

Üzerinde çalıştığımız I numaralı Harput Şer’iyye Sicil Defteri’nde 6 adet tapu kaydı bulunmaktadır. Osmanlı tımar uygulamasının bir gereği olarak vefat eden kişinin geride bıraktığı tarım arazisinin boş kalması durumunda doğabilecek zararı önlemek için bir başkasına tapuya verilirdi.423

Uygulamalardan da tespit edilebilineceği gibi tapu hakkı öncelikle ölen kişinin akil baliğ olan erkek çocuklarına, ölen kişinin erkek çocuğu olmaması durumunda erkek kardeşlerine yada bir başkasına tevdi edilirdi.Nitekim elimizdeki belgeler bu uygulamayı doğrulamaktadır. Örneğin, Sarpılı köyü ahalisinden vefat eden Mustafa b. Mustafa'nın erkek çocuğu olmadığından tasarrufunda olan tarlaların boş kalmaması için tapu ile Ömer Bey kızı Fatma Hatun'a verildiği424 , Sarpılı ahalisinden vefat eden

Mustafa b. Mustafa'nın erkek çocuğu olmadığından tasarrufundaki tarlaların tapu 413 HŞS., 38244- I , s.136/b.3. 414 HŞS., 38244- I , s.149/b.2. 415 HŞS., 38244- I , s.147/b.3. 416 HŞS., 38244- I , s.112/b.1. 417 HŞS., 38244- I , s.145/b.2. 418 HŞS., 38244- I , s. 150/b.2. 419 HŞS., 38244- I , s.157/b.1. 420 HŞS., 38244- I , s.91/b.2. 421 HŞS., 38244- I , s.137/b.3. 422 HŞS., 38244- I , s.157/b.1.

423 Osman Kaşıkçı, “Osmanlı Hukuku’nda Taşınmazlara Tasarruf Şekli ve Tasarruf Belgelerinin

Günümüz Hukukunda Geçerliliği”, E- akademi dergisi Hukuk, Ekonomi ve Siyasal Bilimler Aylık İnternet Dergisi, S.4, Nisan, 2003.

hakkının validesi Hatice Hatun'a verildiği425gibi örnekler bulunmaktadır.Bir diğer

örnekte, Harput kalesi ahalisinden Fatma bt. Ömer Bey'in, Karasaz köyü halkından Hatice bt. Mehmed Bey'in oğlu Mustafa'nın Sarpılı köyünde tasarrufunda olduğu zeminleri kasaba zâbiti Seyyid Mehmed Bey'den resm-i tapu ile aldığı426 üzerine bilgi

vermektedir.

425 HŞS., 38244- I , s.104/b.2. 426 HŞS., 38244- I , s.107/b.1.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 4.METİN TRANSKRİPSİYONU

[s.1/ b.1] Şehir kethüdası tarafından yapılan masraflara ait liste

Şehir kethüdâsı yediyle sarf olunan masraf-ı mahkeme, sarf olunan beyân eder:

Binâya 2 guruş Kazma 2 aded 5 rubʻ Irgat 4 nefer

Beher nefere üçer taʻyîn, yevm: selâse

Keş kere 2 çift Semîn 10

[s.1/b.2] Emir Ahmed oğlu Ali Ağa'ya hizmet etmekte iken vefat den Mehmed Bey'in terekesi

İstanbul'dan olup Emir Ahmed oğlu Ali Ağa'ya hizmet eden Mehmed Bey fevt oldukda mevcûd olan muhallefâtı tahrîr olunup çavuşa teslîm şüd.

Köhne çakşır 1 2 guruş

Meneviş köhne dolama 1 Semîn 75

Köhne mâi menork? 1 2 guruş

Kırmızı ip şal 1 Semîn 10

Berata köhne 1

Semîn 7 Köhne gömlek, 1

Şuhûdü'l-hâl: Monlâ Ali Kardaş, Seyyid İbrahim Bakizâde, İbrahim sâkin-i Ebutahir, Berber Mehmed, Tütüncü Ebubekir oğlu İbrahim

[s.1 / b.3] Mahkemeye sakâ ve seraydâr tayini

Mahkemeye sakā mu‘tâd-ı kadîm olmağla Şehir Kethüdâsı Ebubekir ve zimmiyândan Tomcan nâm zimmî ve Şehir Kethüdâsı Sefer v. Karabet vesâirleri ma‘rifetleri ile Safer'in gurresinden sene-i kâmileye dek varınca Arakil v. Totel zimmî on iki guruşa icâre edip ol dahi kabûl eylediği kayd şüd.

Ve yine mahkemeye serâydâr mu‘tâd olmağla Tomcan, Şehir Kethüdâsı Ebubekir ve Kuyumcu Huçek Rebî‘-i evvel'in ibtidâsından Evak zimmî serâydâr nasb olunup sene tamâmına dek on guruş ücret ta‘yîn olunup avârıza katılıp sâlyâne oluna, meblağ-ı mezbûru ol dahi kabûl eylediği kayd şüd.

Havâss kurâlarından Kesrik nâm karyeden Kazoğlu ve Etminik… Fî 27 şehri Zilka‘de sene 1081

Etmek 1 batman Meblağ 10 Et hokka Meblağ 8 Güz peynirinin hokkası Meblağ 12 Taze peynir 6 hokka

[s.1/b.4] Şehir Kethüdası Sefer Bey'in masraflarına ait liste Melik Sefer Bey harc u masrafın beyân eder:

Aleks mübâşire Meblağ ( ) Dam kirâsı 2 esedî Mahkemeye harc 2 esedî Zahîreye 2, 5 guruş

Sünbül bin Osman, fevt

[s.2 / b.1] Hicrî 1081 yılı Şaban ayına ait narh listesi

Narh-ı cedîd fî evâsıtı Şa‘bâni'l-mu‘azzam li-sene ihdâ ve semânîn ve elf Yağ kıyye

Meblağ 34

Kere yağ kıyye Meblağ 30 Asel kıyye Meblağ 30 Sucuk kıyye Meblağ 12 Bâdem sucuk kıyye Meblağ 16 Beyâz pekmez kıyye Meblağ 8 Siyâh pekmez kıyye Meblağ 6 Üzüm kıyye Meblağ 8 Beyâz pesdili kıyye Meblağ 12 Siyâh pesdili kıyye Meblağ 10 Çıra yağı kıyye

Meblağ 10 Yağ mumu kıyye Meblağ 12 Peynir kıyye Meblağ 13 Leblebi kıyye Meblağ 10 Sumah kıyye Meblağ 10 Soğan kıyye Meblağ 2 Sarımsak kıyye Meblağ 10 Kavurma kıyye Meblağ 8 Zerdali kurusu kıyye Meblağ 8

Ceviz içi kıyye Meblağ 12 İncir kıyye

16

Sabun kıyye Meblağ 30

[s.2 / b.2] Hicrî 1081 yılı Zilkade ayına ait narh listesi

Narh-ı cedîd fî evâsıtı şehri Zilka‘deti'ş-şerîfe li-sene ihdâ ve semânîn ve elf Yağ kıyye

Meblağ 32

Kere yağ kıyye Meblağ 28 Asel kıyye Meblağ 38 Sucuk kıyye Meblağ 12 Bâdem sucuğu kıyye Meblağ 16 Beyâz pekmez kıyye Meblağ 8 Siyâh pekmez kıyye Meblağ 6 Üzüm kıyye Meblağ 8 Beyâz pesdil kıyye Meblağ 12 Siyâh pesdil kıyye Meblağ 12 Çıra yağı teneke Meblağ 8, 5 Yağ mumu teneke Meblağ 10 Peynir kıyye Meblağ 8 Leblebi kıyye Meblağ 10 Sumah kıyye Meblağ 2 Sarımsak kıyye Meblağ 10 Keş kıyye Meblağ 8 Zerdâli kurusu kıyye Meblağ 6

Ceviz içi kıyye Meblağ 12 İncir kıyye Meblağ 14 Sabun Meblağ 38 Pasdırma kıyye 18 Kavurma kıyye Meblağ 18 Gurre-i fî S. kaydıdır, gaflet olunmaya.

[s.2 / b.3] Harput ahalisinden Beşir b. Ali, İvaz b. Abdullah, İbrahim b. Ali Beşe, Seyyid Hüseyin vb. kimselerin davalarını görüp yüksek miktarda ücret alan kaza imamlarından Abdüllatif'in halktan aldığı paraları geri vermesi ve bu gibi meselelere bir daha karışmaması

Sebeb-i tahrîr-i kitâb budur ki,

Medîne-i Harput sükkânından işbu râfi‘ûnü'l-kitâb Beşir b. Ali ve İvaz b. Abdullah ve İbrahim b. Ali Beşe ve Seyyid Hüseyin ve Seyyid Abdülkerim b. Hacı Mehmed ve Seyyid Osman b. Derviş ve Soğanyemez vesâir medîne-i mezbûre ahâlîsinden cemm-i gafîr ve cemâ‘at-ı kesîre meclis-i şer‘-i şerîfde yine medîne-i mezbûre sâkinlerinden Abdüllatif nâm imâm mahzarında her biri da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip "mezbûr Abdüllatif taraf-ı Saltanat-ı Aliyye'den ve bilfi‘l hâkimü'ş-şer‘ tarafından

me’zûn olup değil iken mücerred kendi zu‘mu üzere "ben ehlü'l-ilmim, vâki‘ olan da‘vânızı bana istimâ‘ etdirin, hâlâ hâkimü'ş-şer‘i'ş-şerîfe varınız, eğer benim kelâmımı reddedip varırsanız sizi nice isnâd ile ehl-i örf tâifesine gamz edip mâlınız aldırıp ırzınız yıkdırırım" demesiyle biz dahi mezbûr Abdüllatif'in havf [u] haşyetinden ve şerr [u] huşunetinden ihtirâz edip mezbûr Abdüllatif'in huzûrunda da‘vâmızı istimâ‘ etdirdiğimizde her birimizden sekizer buçuk ve yirmi yedişer ve onar ve on beşer guruşlarımız alıp bize ziyâde zulm ü hayf eylemişdir, hâlâ suâl olunup takrîr-i tahrîr ve mezbûr Abdüllatif'in her birimizden bi-gayrı hakkın aldığı meblağ alıverilmesi matlûbumuzdur" dediklerinde gıbbe's-suâl ve akībe'l-ikrâr merkûm Abdüllatif cevâbında "fi'l-hakīka ben taraf-ı Saltanat-ı Aliyye'den ve hâlâ hâkimü'ş-şer‘ tarafından me’zûn olup nâib değil iken müdde‘iyûn-ı mezbûrûnun da‘vâlarını istimâ‘ edip her birisinden da‘vâları mikdârı akçelerin aldım" deyü bi-tav‘ihî ikrâr u i‘tirâf etmeğin mûcebince müdde‘iyûn-ı mezbûrûndan bi-gayrı hakkın aldığı akçeleri reddedip müdde‘iyûn-ı mezbûrûna teslîmine mezbûr Abdüllatif'e tenbîh ve hüküm olundukdan sonra mezbûr Abdüllatif yine meclis-i mezbûrda tâm olup şöyle ahd ü şart eylediği ki, "ba‘de'l-yevm eğer ben umûr-ı kazâya karışıp bir kimesnenin da‘vâsını istimâ‘ edersem ve bir kimesneyi sulh edip ba‘dehû hâkimü'ş-şer‘e varma deyü nezre kesersem ve hakk- ı dest deyü bir kimesneden ziyâde akçe alırsam Medine-i münevvere fukarâsına kırk bin akçe nezrim ve deynim olsun, şartıma vefâ etmeyip minvâl-i meşrûh üzere olan şartları nakz edersem meblağ-ı mezbûru vâlî-i vilâyet olan vezîr-i rûşen-zamîrlerinden tahsîl edip Medine-i münevvere fukarâsına harc u sarf eyleye deyu ikrâr u i‘tirâf etmeğin mâ hüve'l-vâki‘ bi't-taleb ketb olundu.

Fi'l-yevmi'l-âşir min şehri Şaʻbâni'l-muʻazzam li-sene ihdâ ve semânîn ve elf Şuhûdü'l-hâl: Fahrü'l-akrân Halil Efendi Diyarbekir'den, Süleyman Ağa za‘îm, Osman Efendi el-müderris Mollakendi, İbrahim Efendi imâm-ı karye-i mezbûre, Hacı Süleyman Efendi, Abdullah Bey, Osman Bey, (…) ve gayruhum

[s.3/b.1] Harput'un Hoca mahallesi ahalisinden vefat eden İsmail b. Osman'ın hayatta iken mehir olarak zevcesi Huri bt. Mustafa Hatun'a verdiği beş adet eve İsmail'in annesi Uslu Hatun bt. Abdülcelil'in müdahale etmemesi

Yâ Fettâh, yâ Rezzâk, iftah lenâ hayre'l-bâb

kitâb Huri bt. Mustafa nâm hâtûn tarafından zikr-i âti'l-beyâna vekîl olup mezbûreye maʻrifet-i şerʻiyye ile ârifân olan Ömer Çelebi b. Hüseyin ve Seyyid Musa b. Hüseyin nâm kimesneler şehâdetleriyle vekâleti sâbit Seyyid Osman Çelebi b. Hüseyin nâm kimesne meclis-i şerʻ-i şerîf-i lâzımü't-teşrîfde bundan akdem fevt olan müvekkilesi mezbûre Huri'nin zevci Ali b. İbrahim nâm kimesnenin muhallefâtına vâzıʻu'l-yed olan vâlidesi Uslu Hâtûn bt. Abdülcelil ve kıbel-i şerʻ-i mutahhardan müteveffâ-yı mezbûr Ali'nin sagīr oğlu Yasin'in tesviye-i umûruna mansûb vasîsi olan İsmail b. Osman nâm kimesneler mahzarlarında bi'l-vekâle daʻvâ ve takrîr-i kelâm edip "müteveffâ-yı mezbûr Ali müvekkilem edip müteveffâ-yı mezbûr Ali müvekkilem mezbûr Huri'nin zevci olup zimmetinde mütekarrır olan otuz iki bin akçe mehr-i müeccel mukābelesinde mahalle-i mezbûrede vâkiʻ beyne'l-ahâlî ve'l-cîrân maʻlûmü'l-hudûd muhavvet müştemil beş bâb menzillerini müteveffâ-yı mezbûr Ali hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl-ı sıhhatinde müvekkilem mezbûre Huri'ye vermiş idi, hâlâ mezbûrân Uslu ve İsmail tasarrufuna mâniʻ olurlar, suâl olunup mârru'z-zikr menzillerden kasr-ı yedlerine tenbîh olunmak murâdımdır" dedikde gıbbe's-suâl ve akībe'l-ikrâr mezbûrân Uslu ve İsmail nâm kimesneler cevâblarında "fi'l-hakīka vekîl-i mezbûrun müvekkilesi mezbûre Huri mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun zevcesi olup zimmetinde mütekarrır olan otuz iki bin akçe mehr-i müecceli mukābelesinde hudûd-ı mezbûr ile mahdûd olan menzillerini müteveffâ-yı mezbûr Ali hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl-ı sıhhatinde zevcesi mezbûre Huri'ye vermişdir" deyü bi-tavʻihimâ ikrâr u iʻtirâf etdiklerinde mukarrerân-ı mezbûrânın vech-i meşrûh üzere sâdır olan ikrârlarını el-mukarru lehu'l-merkūm Seyyid Osman Çelebi vicâhen tasdîk ve şifâhen kabûl etmeğin mûcebince mezbûrân Uslu ve İsmail'in mârru'z-zikr menzillerinden kasr-ı yedlerine tenbîh ve vekîl-i mezbûrun müvekkilesi mezbûre Huri'ye teslîmlerine baʻde't-tenbîh hâzihi'l-vesîka bi't-taleb ketb olundu.

Fi'l-yevmi'r-râbiʻ min Zilkaʻdeti'ş-şerîfe li-sene semânîn ve elf

Şuhûdü'l-hâl: Mollâ Mustafa el-Müezzin, Şeyh Musa, Seyyid Osman Çelebi b. Derviş, Hacı Allahverd[i] Menteşzâde ve gayruhum mine'l-huzzâr

[s.3/b.2] Harput kasabası ahalisinin hizmetinden memnun oldukları Menzilci Hüseyin Çelebi b. Haydar Ağa'nın tekrar gelecek sene menzilcilik yapması talepleri

Kasaba-i Harput sükkânından el-Hâc Abdurrahman ve Şehir Kethüdâsı Ebubekir ve el-Hâc Hasan ve el-Hâc Ali ve el-Hâc Mehmed ve Bâzârbaşı es-Seyyid Osman ve zimmiyûn tâifesinden Melik Hokas ve Melik Serkis ve zimmiyûn tâifesinin kethüdâsı Çalık zimmî ve nefs-i şehir zimmîlerinden Tomcan ve Bahadur vesâirleri bi-ecmaʻihim meclis-i şerʻ-i hatîr-i lâzımü't-tevkīrde işbu râfiʻu'l-kitâb sene-i sâbıkda menzilci olan Hüseyin Çelebi b. Haydar Ağa mahzarında her biri takrîr-i kelâm ve taʻbîr ani'l-merâm edip işbu bin seksen senesi Zilkaʻde'si gurresinde menzilcilik hizmeti tamâm olup vilâyetimiz serhadd-i İslâm'ın memerri olmağın pâdişâh-ı İslâm -ebbedallahu devletehû ilâ yevmi'l-kıyâm- hazretlerinin dîn [ü] devlete lâyık umûr-ı şerîfleri için ziyâdesiyle ulaklar mürûr u ubûr etmekle fermân-ı âlî mûcebince kazâmıza bir menzilci de lâ-büd ve mühim olmağın mezbûr Hüseyin Çelebi hizmet-i mezbûrede mücidd ü sâʻî ve kemâl- i mertebe vukūf-ı şuʻûru olup mahallemiz hizmet-i merkūmeyi merkūm Hüseyin Çelebi'ye lâyık ve hizmetinden şükrân ve râzı olduğumuzdan mâʻadâ tüvânâ ve yarar bârgîrler besleyip mürûr u ubûr eden ulakları âsûde-hâl ve şükrân üzere yollayıp kimesneye zarar u taʻaddî etdirmeyip her vechile mürûr u ubûr eden ulakları dahi râzı ve şâkir olmak ile yine tekrâr sene-i âtiyenin menzilcilik hizmetini Zilkaʻde gurresinden sene tamâmına değin mezbûr Hüseyin Çelebi'ye üç bin kıtʻa esedî guruşa…

[s.4/b.1] Arslaniye mahallesi ahalisinden vefat eden Ayşe bt. Abdullah'ın hayatında iken oğlu Seyyid Osman'a hibe eylediği bahçe, dükkân ve eşyalara hariçten müdahale edilmemesi

Medîne-i Harput mahallâtından Sarayhatun mahallesi sâkinlerinden Seyyid İsmail b. el-Hâc Ömer nâm kimesne tarafından zikr-i âti'l-beyâna hüccet-i şerʻiyye ile vekîli olan es-Seyyid Mahmud Çelebi b. Yusuf nâm kimesne yine medîne-i mezbûre mahallâtından Arslaniye mahallesi sâkinelerinden iken bundan akdem müteveffiye olup müvekkil-i mezbûr İsmail'in ammîsi oğlu Seyyid Ali'nin ümmî veledi olan Âişe bt. Abdullah nâm hâtûnun zevc-i sânîsi olup bundan akdem fevt olan Seyyid Mehmed'den müteveffiye-i mezbûre Âişe'ye irs-i şerʻî ile intikāl eden rubʻ hissesine ve yine müteveffiye-i mezbûrenin kendiden evvel fevt olan oğlu Hasan'dan bi-hakkı'l-irs intikāl eden sülüs hissesine vâzıʻu'l-yed olan müteveffâ-yı mezbûr Seyyid Mehmed'in li- ebeveyn karındâşı işbu râfiʻu'l-kitâb Seyyid Osman b. Naʻlbend İbrahim tarafından hüccet-i şerʻiyye ile vekîli olan mezbûr Seyyid Osman'ın babası Usta İbrahim b. İsa nâm kimesneyi meclis-i şerʻ-i şerîfe ihzâr ve mahzarında vekîl-i mezbûr Seyyid

Mahmud bi'l-vekâle daʻvâ ve takrîr-i kelâm edip "mezbûr Usta İbrahim müteveffiye-i mezbûre Âişe'nin mülk-i mevrûsları olup medîne-i mezbûra tâbiʻ Danişmendler nâhiyesinde vâkiʻ bir tarafı Hacı İsmail bâğına ve bir tarafı Kalʻalıoğlu bâğına ve bir tarafı çay ve bir tarafı tarîk-ı âm ile mahdûd bir kıtʻa eşcâr bâğçesini hazerânıyla ve yine Attârlar sûkunda vâkiʻ bir tarafı Kazoğlu dükkânına ve bir tarafı vakıf dükkâna ve taraf- ı râbiʻi tarîk-ı âm ile mahdûd olan nısf dükkânı ve yine müteveffiye-i mezbûre Âişe'nin bir hammâm leğeni ve bir al canfes kaftânı ve kettân gömleği ve bir Hindkârî boğasi kaftânı ve bir yeşil boğasi ve bir beyâz bez kaftân ve bir kat yorgan ve döşek ve bir tâbe ve bir sini ve birer ile zıbın ve bir atlas zıbın ve bir altın küpe müteveffiye-i mezbûrenin eşyâsı bi-hakkı'l-velâ müvekkilim mezbûr İsmail'e münhasıra iken mezbûr Usta İbrahim sâlifü'z-zikr bâğçe ve nısf dükkânı ve müteveffiye-i mezbûrenin bâlâda mastûr olan cümle muhallefâtını vermede taʻallül ü nizâʻ eder, hâlâ suâl olunup takrîri tahrîr ve lüzûm-ı şerʻ icrâ olunması matlûbumdur" dedikde gıbbe's-suâl vekîl-i mezbûr Usta İbrahim cevâbında "işbu hudûdân-ı mezbûrân ile mahdûdân olan sâlifü'z-zikr bâğçeyi hazerânıyla baʻde't-tahliyeti'ş-şerʻiyye ve nısf dükkânı müteveffiye-i mezbûre Âişe hâl-i hayâtında sâir vârisler ile taksîm eyledikden sonra işbu hâzır ani'l-meclis hüccet-i şerʻiyye ile vekîli olduğum sulbî oğlum emred-i mezbûr Osman sâlifü'z-zikr nısf dükkânı tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî beyʻ-i katʻî ile elli guruşa beyʻ edip semeni olan meblağ-ı mezbûr elli guruşu ve mârru'z-zikr bâğçeyi ve işbu evsâf-ı mezkûre ile mevsûfe olan sâlifü'z-zikr eşyâları müteveffiye-i mezbûre Âişe müvekkil-i mezbûr Seyyid Osman'a hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl-ı sıhhatinde müslümânlar huzûrunda hibe-i sahîha-i şerʻiyye ile hibe ve temlîk ve teslîm eyleyip ol dahi meclis-i hibede mârru'z-zikr bâğçe ve dükkânı ve zikr olunan eşyâları ittihâb ve kabz ve kabûl eyledi" deyü redle cevâb vericek, vekîl-i mezkûr İbrahim'den redd-i mezbûra mübeyyin beyyine taleb olundukda udûl-i ricâlden Mollâ Mustafa b. İbrahim ve Mahmud b. Bekir nâm kimesneler li-ecli'ş-şehâde meclis-i şerʻe hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi'l-hakīka müteveffiye-i mezbûre Âişe müteveffiyân-ı mezbûrân zevci Seyyid Mehmed'den ve sulbiye oğlu Hasan'dan kendiye irs-i şerʻî ile intikāl eden hisse-i şerʻiyyesini müteveffiyân-ı mezbûrân Mehmed'in oğlu Hasan'ın sâir vârisleri ile taksîmden sonra işbu hudûdân ile mahdûdân olan sâlifü'z-zikr ağaç bâğçesi hazerânıyla ve nısf attâr dükkânı ve evsâf-ı mezkûre ile mevsûf olan al canfes kaftân ve hammâm leğeni ve kettân gömlek ve üç aded bez kaftân ve bir kat yorgan ve döşek ve bir tâbe ve bir sini ve

bir çift altın küpe müteveffiye-i mezbûre Âişe'nin hisse-i sâbıka-i muʻayyenesine isâbet edip vârisler yedinden bi't-tamâm alıp ahz u kabz eyledikden sonra vekîl-i mezbûrun oğlu işbu hâzır ani'l-meclis Seyyid Osman müteveffiye-i mezbûre Âişe hâl-i hayâtında ve kemâl-i akl-ı sıhhatinde sâlifü'z-zikr bâğçeyi hazerânıyla baʻde't-tahliyeti'ş-şerʻiyye ve mârru'z-zikr dükkânın semeni olan meblağ-ı mezbûr elli guruşu ve sâlifü'z-zikr eşyâları bizim huzûrumuzda mezbûr Seyyid Osman'a hibe-i sahîh-i şerʻiyye ile hibe ve temlîk ve teslîm eyledi. Ol dahi meclis-i hibede ittihâb ve kabz ve kabûl eyledi. Biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz" deyü her biri edâ-i şehâdet-i şerʻiyye eylediklerinde baʻde't-taʻdîl ve't-tezkiye şehâdetleri hayyiz-i kabûlde vâkiʻ oldukdan sonra mûcebince sıhhat ve lüzûmuna baʻde'l-hükm vekîl-i mezbûr Seyyid Mahmud bî-vech muʻârazadan menʻ birle hâzihi'l-vesîka ketb olundu.

Hurrire fî gurreti Cemâziyelevvel li-sene ihdâ ve semânîn ve elf

Şuhûdü'l-hâl: Hacı Ali b. Şahin, Ahmed Beşe b. Osman, Mustafa b. Mehmed, İbrahim Beşe b. Ali, Seyyid Mustafa [b.] Mahmud ve gayruhum

[s.5/b.1] Harput ahalisinden vefat eden Ahmed Beşe'den oğulları Osman ve Ömer ile hanımı Fatma bt. Osman'a intikal eden terekeyi vekilleri Mustafa Beşe b. Nimetullah'tan aldıkları

Medîne-i Harput sükkânından iken bundan akdem fevt olan Ahmed Beşe nâm müteveffânın kebîr oğulları Osman ve Ömer nâm kimesneler kendileri taraflarından asâleten ve vâlideleri Fâtıma bt. Osman nâm hâtûn tarafından vekâleten meclis-i şerʻ-i şerîfde işbu râfiʻu'l-kitâb Mustafa Beşe b. Nimetullah nâm kimesne mahzarında her biri asâleten ve vekâleten bi't-tavʻ ve's-sâf ikrâr u iʻtirâf edip "mezbûr Mustafa Beşe'nin biz sagīrler iken müteveffâ babamızın menkūlât ve akār ve esâs-ı beyt ve evân-ı nühâsiye ve gayr-ı [nühâ]siye kalîl kesîr ve celîl hakīr cemîʻ-i eşyâsından zabt u rabt eylediği ism-i mâl ıtlâk olunur eşyâlarımızı merkūm Mustafa Beşe yedinden kendimiz tarafından asâleten ve mezbûre vâlidemez Fâtıma tarafından vekâleten bi't-tamâm ve'l-kemâl alıp ahz u kabz edip mezbûr Mustafa Beşe'nin zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt-ı tâm ile ıskāt eyledik, baʻde'l-yevm bizden veya vâlidemizden muhallefât-ı müteveffâ-yı mezbûra müteʻallik daʻvâ sâdıra olursa lede'l-hükkâmi'l-kirâm ibkāhumullahu ilâ yevmi'l-kıyâm mesmûʻa ve makbûle olmasın" dediklerinde gıbbe't-tasdîkı'ş-şerʻî mâ hüve'l-vâkiʻ bi't-taleb ketb olundu.

Fi'l-yevmi'l-hâmis min şehri Cemâziyelûlâ li-sene ihdâ ve semânîn ve elf

Şuhûdü'l-hâl: Fahrü'l-akrân Circis Ağa, Ali Ağa b. Allahverdi Ağa, Mahmud Beşe b. Mehmed, Osman Çelebi b. İbrahim, Ebubekir b. Veli, Hüseyin b. Haydar ve gayruhum

[s.5/b.2] Harput ahalisinden Ali b. Abdülhalim'in Hamidi deresi mevkiindeki bağına Mevlüd b. Yusuf'un müdahale etmemesi hususundaki iddiasının geçersiz olup esasen bağın Mevlüd'e ait olduğunun tespit edildiği

Medîne-i Harput sâkinlerinden Ali b. Abdülhalim nâm kimesne meclis-i şerʻ-i şerîfde işbu râfiʻu'l-kitâb Mevlüd b. Yusuf nâm kimesne mahzarında daʻvâ ve takrîr-i kelâm edip "mezbûr Mevlüd medîne-i mezbûra tâbiʻ Hamidi deresi demekle maʻrûf mevziʻde vâkiʻ bir tarafı kendi mülküne ve bir tarafı Kariz Osman mülküne ve bir tarafı Cuma oğlu Ali mülküne ve bir tarafı tarîk-ı âm ile mahdûd olan bir kıtʻa harâbe tevek bâğıma mülk-i müşterâsı olmak vech üzere müdâhale eder, suâl olunup takrîr-i tahrîr olunması matlûbumdur" dedikde gıbbe's-suâl mezbûr Mevlüd cevâbında "işbu hudûd-ı erbaʻa ile mahdûd olan sâlifü'z-zikr bâğı târîh-i kitâbdan dört sene mukaddem yine medîne-i mezbûre sâkinlerinden iken bundan akdem fevt olan Mustafa nâm kimesneden bir bârgîre iştirâ-i şerʻî ile iştirâ edip târîh-i mezbûrdan bu âna gelinceye değin tasarrufumdadır" deyü mukābele edicek merkūm Mevlüd'den kelâmına mutâbık beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâlden Hacı Abdurrahman b. Halil ve Ahmed b. Piyale nâm kimesneler li-ecli'ş-şehâde meclis-i şerʻe hâzırân olup istişhâd olunduklarında "fi'l- hakīka işbu hudûd ile mahdûd olan sâlifü'z-zikr harâbe bâğı bundan akdem fevt olan Mustafa nâm kimesneden merkūm Mevlüd bir bârgîre bizim huzûrumuzda iştirâ-i şerʻî ile iştirâ edip târîh-i mezbûrdan bu âna gelinceye değin tasarrufundadır, bu husûsa bu

Benzer Belgeler