• Sonuç bulunamadı

Tanınmış markalar Marka KHK’de açık bir şekilde tanımlanmamıştır. Tanınmış markayı, kapsadığı mal veya hizmetin hitap ettiği tüketici çevresi veya ilgili sektörde tanınan marka olarak tanımlamak mümkündür194

. Bununla birlikte, tanınmış markanın söz konusu olup olmadığının somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmekte ve gerekirse markanın toplumun ilgili kesimindeki tanınma derecesine ilişkin değerlendirmelerin yapılması için bilirkişilere başvurulmalıdır195

. Örneğin, bir Yargıtay kararında196, davacının markasının en azından sektörel bazda tanınmış marka niteliği taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesi gerektiği, gerekirse bu konuda bir bilirkişi kurulundan görüş alınmasını doğru olacağı belirtilmiş, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak verilen karar bozulmuştur.

Tanınmış markalarda iltibas hususu Marka KHK m.8/4 ve m.9/1(c) hükümlerinde düzenlenmiştir. Marka KHK m.8/4 hükmü uyarınca, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilecektir.

Benzer şekilde, Marka KHK m.9/1(c) hükmüne göre, marka hakkı sahibinin, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal ve/veya hizmetlerle

191 Epçeli, s.48.

192 Karahan / Suluk / Saraç / Nal, s. 197.

193 Yargıtay 11. HD, E. 2009/11830, K. 2011/4504, T. 18.04.2011 (Kaynak: Güneş, s.246-247). 194

Küçükali, s. 109.

195 Uzunallı, Markanın Korunması, s.164.

benzer olmayan, ancak Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edecek veya tescilli markanın itibarına zarar verecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin kullanılmasının yasaklanmasını talep etme yetkisi vardır. Başka bir ifadeyle, tanınmışlık düzeyine ulaşmış bir markanın sahibi, markasının kapsamına giren mal veya hizmetlerle benzer olmayan mal veya hizmetler için dahi, markasının aynısının veya benzerinin üçüncü bir kişi tarafından kullanılmasını engelleyebilecektir. Markanın tanınmışlık seviyesine ulaşması halinde, aynı veya benzer mal veya hizmetlerde kullanıma karşı korumanın yetersiz kalabileceği düşüncesi ile tanınmış markalara böyle bir koruma getirilmiştir197

. Bu hususa ilişkin olarak verilen bir Yargıtay kararında198

da; haksız yararlanma, markanın itibarına zarar verme, ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurma olgularına dayalı itirazın, ancak tanınmış marka veya toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış marka sahibince yapılabileceği belirtilmiştir.

Marka KHK m.9/1(c) hükmünden anlaşılacağı üzere; tanınmış marka sahibinin, markasının farklı mal veya hizmetlerde kullanılmasını engelleyebilmesi için bazı şartların oluşması gerekmektedir. Tanınmış marka sahibinin, markasının kullanılmasını Marka KHK m.9/1(c) hükmüne dayanarak engelleyebilmesi için, üçüncü kişinin, tanınmış markanın itibarından dolayı haksız avantaj elde edecek olması veya üçüncü kişinin kullanımının tescilli markanın ayırt edici karakterine zarar verecek olması ya da üçüncü kişinin kullanımının markanın itibarına zarar verecek olması gerekmektedir. Bu şartlardan herhangi birinin gerçeklemiş olması, tanınmış marka sahibinin Marka KHK m.9/1(c) hükmünden yararlanması için yeterlidir. Örneğin, davacının “Şekil+ÜLKER RONDO” markası ile davalının “RODO” markası arasındaki iltibas ihtimalinin değerlendirildiği bir davaya ilişkin Yargıtay kararında199

, ilk derece mahkemesinin, davacının markasını tanınmış marka olması karşısında davalının marka tescilinin davacıya ait tanınmış markaların itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceği gerekçesiyle davayı kabul etmesi yerinde görülmüş ve mahkemenin kararı onanmıştır.

Benzer şekilde, davacının “ARZUM” markası ile davalının tescil talebinde bulunduğu “İSPİR ARZUM” markası arasındaki iltibas ihtimalinin incelendiği davaya ilişkin verilen Yargıtay kararında200

da, ilk derece mahkemesinin, davacının markasını tanınmış marka olarak değerlendirmesi ve davalının başvurusunun tescil edilmesinin davacıya ait tanınmış

197 Uzunallı, Markanın Korunması, s. 146.

198 Yargıtay 11. HD, E. 2003/1241, K. 2003/6759, T. 23.06.2003 (Kaynak: Kazancı İçtihat Bilgi Bankası). 199 Yargıtay 11. HD, E. 2006/2334, K. 2007/9755, T. 22.05.2007 (Kaynak: Uzunallı, Markanın Korunması, s. 148-149).

200 Yargıtay 11. HD, E. 2006/12754, K. 2007/15411, T. 06.12.2007 (Kaynak: Uzunallı, Markanın Korunması, s. 149-150).

markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceği gerekçesiyle davayı kabul etmesi yönündeki kararı onanmıştır.

Tanınmış markalarda iltibas hali genellikle iki şekilde görülmektedir. Bunlardan ilki bulandırma yoluyla iltibas, ikincisi ise karartma yoluyla iltibastır. Eğer, ilgili tüketici kitlesi bir markayı gördüğünde aklına tanınmış marka geliyorsa bu durumda bulandırma yoluyla iltibas söz konusudur ve böyle bir durumda halkın kafasının karışıp karışmadığına bakılmaksızın tanınmış markanın ayırt edici karakteri zedelenmektedir201

. Karartma yoluyla iltibas halinde ise, tanınmış marka düşük kaliteli mal veya hizmetlerle ilişkili ya da mal veya hizmetlerle ilgili olumsuz düşünceler yaratabilecek şekilde gösterilerek markanın kötülenmesi veya kirletilmesi amaçlanmaktadır202

. Böylece markanın itibarına zarar verilebilmektedir. Tanınmış markalarda iltibas hususuna ilişkin son olarak; markası sonradan tanınmışlık düzeyine erişmiş bir marka sahibinin, farklı mal veya hizmetlere ilişkin önceki tescillere karşı Marka KHK m.9/1(c) hükmünden kaynaklanan hakkını ileri sürüp süremeyeceğinin belirlenmesinde fayda vardır. Buna ilişkin olarak bir Yargıtay kararında203

, markanın tescilinden sonra tanınmışlık kazanması halinde, bu markanın sahibinin, farklı mal veya hizmetlere ilişkin önceki marka tescillerine karşı tanınmış markadan kaynaklanan haklarını ileri süremeyeceğini ifade edilmiştir.

2.5 İlaç Markalarında İltibas