• Sonuç bulunamadı

2.3. FACEBOOK KİMLİĞİ

2.3.3. Tanıdık, Tanımadık, Eklenen ve Silinenler

134). Fakat başkaları tarafından yüklenen fotoğrafların, kullanıcının benlik sunumunu zedeleme ihtimali, kullanıcıyı dikkatli bir gözlem yapmak durumunda bırakmaktadır.

Lang ve Barton, (2015: 150) istenmeyen fotoğrafların engellenmesinde üç yöntem olduğunu bildirir: direk, dolaylı ve engel olma yoluyla. Engel olma yoluyla fotoğrafın yüklenmesini önlemek isteyen kullanıcı, fotoğrafı kameradan silmekte ya da hiç yüklenmemesini istemektedir. Direk yöntemde maille, mesajla ya da yüz yüze fotoğrafın kaldırılmasını- silinmesini isteyen kullanıcı, dolaylı olarak etiketini kaldırmak, fotoğraf ayarlarını düzeltmek hatta kişiyi arkadaş listesinden silmeye kadar çeşitli davranışlarda bulunabilir.

Lang ve Barton, (2015: 150) tespitlerine bu yöntemlerden en çok etiketi kaldırmanın kullanıldığını (%75), gençlerin daha çok “etiketi kaldırma” yaptıklarını eklemektedir.

Bu sorunun cevabı, arkadaş listesinin nasıl oluşturulduğunun, paylaşımların bu listeden nasıl etkilendiğinin ve kullanıcının buna karşı nasıl bir tutum takındığının anlaşılmasında faydalı olacaktır.

Birini eklemenin en baştaki amacı bu çocuğu ekliyorsam demek ki benim yorumlarıma güzel şeyler yazsın eleştirsin ama çok da yere vurmasın beni sevsin o yüzden eklersiniz, mesela kanlı bıçaklı olduğunuz birini niye ekleyesiniz? (Mesut, 21, üniversite öğrencisi).

Mesut’un cümleleri, insanların arkadaş listesine kimleri eklediğini göstermesi açısından önemlidir. Kimleri eklemek zorunda kaldığını ise Buket şöyle açıklamaktadır:

Ayıp olmasın diye ekliyorum, yarın öbür gün yolda görürsünüz, selam vermek zorunda kalırsınız. Ama sınırlıyorum, özel yaşamınızın içine tam olarak almıyorsunuz ama sonuçta hayatınızın bir köşesinde olduğu için Facebook’un da bir köşesinde kalıyor öyle diyelim (Buket, 21, üniversite öğrencisi).

Peki, kullanıcı gelen isteği reddederse, ya da önceden ekli olan bir kullanıcıyı silerse ne olur?

Şöyle bişey var, eklemeyince soruyorlar sen beni niye eklemedin, niye isteğimi kabul etmedin? Silince de beni çıkarmış tamam konuşmayalım gibisinden ters tepkiler alıyorsunuz. Sanki hayatınızdan çıkardınız!

(Fidan, 33, kuaför).

Sildiğim zaman sanki hayatımdan çıkartmışım gibi hissediyor, ben orda yoksam hayatında yokum diyor o yüzden o tepkiyi veriyor (Pembe, 26, araştırma görevlisi).

Hem Fidan’ın hem Pembe’nin Facebook arkadaş listesinden çıkarıldığında verilecek olan “hayatından çıkartılmak” vurgusu önemlidir.

Tokunaga, çevrimiçi ağlarda arkadaşlığı olumsuz etkileyecek davranışlar arasında ilk üç maddeyi arkadaşlık isteğini reddetme ya da görmezden gelme, açık bir mesajı ya da etiketi silme, en iyi arkadaşlar (top-friends) listesinde sıraya

girememe olarak belirtmektedir. Büyük tepkiler verilmesinin nedenini ise bu davranışların çevrimdışı arkadaşlıkta karşılığının olmamasına bağlamaktadır (2011:

432).

Bu kullanım pratiklerinden, kullanıcıların aralarının iyi olduğu, iletişimlerini devam ettirmek istedikleri, iletişim kurmanın faydalı olduğunu düşündükleri, kendi paylaşımlarını beğeneceklerini en azından görmek isteyeceklerini düşündükleri kullanıcıları ekledikleri çıkarılabilir. Bunun yanında eklemek istemeseler dahi, toplumsal kurallar gereği reddetmelerinin mümkün olmadığı ya da eklememeleri halinde kişisel çıkarlarına ters düşecek kişileri de eklemek zorunda kaldıkları sonucuna varılabilir.

Sosyo kültürel konum, yaş ve Facebook kullanım amacı, tanımadığı halde kullanıcıyı ekleme ya da gelen arkadaşlık istediğini kabul etme pratiğini etkilemektedir. Kullanıcının eklemek istese dahi eklemeyeceği/ ekleyemeyeceği hesapların olduğu gerçeği ise incelemeye değer.

Ben şimdi bunu eklersem benim hakkımda da öyle düşünürler diyor.

Eşcinselin yanında gezmiyor sanki hastalık gibi algılıyor onu bana da bulaşır ya da beni acaba eşcinsel mi zannederler (Pembe, 26, araştırma görevlisi).

Bazen face den ekliyorlar, resimlerine felan bakıyorum, uygunsuz profilleri felan var, ben de kabul etmiyorum ve engelliyorum. Çünkü o tür insanları arkadaş listemde görenler beni farklı algılayabilirler (Merve, 17, lise öğrencisi).

Arkadaş listesinin kişinin yaratmaya çalıştığı benlik imajını etkileyeceği gerçeği, kişinin arkadaş listesinin azlığı ve çokluğundan da etkilenmektedir. Yine yaş ve sosyo kültürel yapıya bağlı olarak, kişinin geniş bir arkadaş listesine sahip olması

popüler biri olarak algılanabileceği gibi, istenmeyen kişilik özelliklerinin yansıması olarak da yorumlanabilir.

Şöyle bir düşünce de var, eğer bayanın kişi sayısı fazla olursa insanlar iyi düşünmüyor. Diyorlar aa bu kızın ne kadar çok çevresi var, demek ki sağlam değil bu...(Selin, 22, üniversite öğrencisi).

Yaş ve sosyo kültürel statü kişinin arkadaş listesine ekleyeceği, eklemeyeceği kişilerin belirlenmesinde önemli rol oynarken, arkadaşlık isteğini kimin göndereceği konusunda da belirleyici olmaktadır.

Face den sen ekledin felan muhabbeti çok komik, ekleyen sanki küçük düşüyor, kabul eden ne oluyor onu anlamış değilim (Zehra, 16, lise).

Arkadaşlık istekleri hakkında yayınladığı makalesinde, normalde kişisel bilgilerin paylaşılmadığı iş arkadaşları, müdür, öğretmen ve profesörlerle Facebook’ta aynı görsel alanın paylaşıldığını vurgulayan Eck vd. (2013: 291)’e göre, kullanıcıların bir kısmı üstleriyle bağlantıda olmayı, ilişkilerini güçlendirmek ve iş memnuniyeti açısından olumlu bularak, kişisel hayatlarını paylaşmakta sakınca görmemektedir. Kullanıcıların küçük bir kısmı ise bunu yakışıksız bularak, üstlerinden gelecek arkadaşlık isteğini nasıl cevaplandıracağını bilememektedir.

Fakat Eck vd’nin Facebook arkadaşlık gönderme kurallarına dair en dikkat çekici bulguları, üstler tarafından gönderilen isteklerin kabul edilebilir olmasına rağmen üste istek gönderilemeyecek olmasıdır (2013: 300).

Bir diğer kullanıcıyı eklemek, eklememek ve eklemek zorunda kalmak şeklinde çeşitlenen arkadaşlık isteği gönderme pratikleri, gelen isteği kabul etme, etmeme ve etmek zorunda kalma olarak da çeşitlenmektedir. Ekleyip- kabul edip silme, sınırlama, engelleme gibi diğer yöntemler ise kullanıcılarının arkadaşlık seviyelerine göre değişiklik göstermektedir.

Çevrimdışı sosyal ortamdaki birçok toplumsal kuralın ve statünün Facebook’a yansıması incelemeye değer bir konudur. İletişimde kalma ihtiyacı, çevrimdışı ortamda normal koşullarda birbirlerinin özel hayatlarını bilmeyecek olan insanları aynı görsel alan içerisinde buluşturmakta, birbirlerinin hayatlarına müdahil olmalarına neden olmaktadır. Fakat arkadaşlık isteği gönderip kabul etmeden, paylaşılan içeriklerin beğenilmesi, yorum yapılmasına kadar birçok Facebook etkinliğinde statü ve sosyal konumlar etkili rol oynamaktadır.

Facebook’un diğer birçok çevrimiçi ağdan farklı olarak bilinirlik üzerine kurulu yapısı, arkadaş listelerini de etkilemektedir.

Buote vd.’nin (2009: 566) çevrimiçi ve çevrimdışı dünyada arkadaşlık bağları üzerine makalesinde belirttiği gibi, iki alan da arkadaşlık kaynağıdır. Samimiyet, kendini açma ve yakınlığın sağlanması ile kurulacak çevrimiçi arkadaşlık, olumlu etkileriyle offline arkadaşlığa faydalı bir alternatif olabilir. Hatta offline arkadaşlık bağları, yüksek oranda kendini açma, anlayış, bağlılık, iş birliği ve samimiyet ile sonuçlanabilir. Fakat bunun herkes için böyle olmayacak olması kullanıcıların çevrimiçi arkadaşlarına korku ve endişeyle yaklaşmalarına neden olmaktadır.

Subrahmanyama vd. (2008: 420)’nin gençlerin diğerleriyle iletişim kurmak için kısa mesaj ve yüz yüze görüşmeden çok sosyal ağları tercih ettiğini vurguladığı makalesinde ise genç yetişkinlerin sosyal ağları aile üyeleri ve arkadaşlarıyla görüşmek için kullandıkları, çevrimiçi ve dışı arkadaş çevrelerinde örtüşme olduğu belirtilmektedir. Yeni arkadaş edinmekten çok hazırda olanları tutarak (Yang ve Brown, 2013: 416) iletişim kurmaya yönelik olan bu davranış ve örtüşme, ergenlerde

çevrimdışı ağlardaki beklenti doğrultusunda değişebilmektedir (Subrahmanyama, 2008: 420).

Pempek vd. (2009: 238) ise öğrencilerin tanımadıklarından çok tanıdıklarını eklemeleri ve bir yabancıdan çok tanıdıklarıyla iletişim içinde olmalarının gelişimsel problemlerini çözmelerine yardım ederek pozitif etki yaratabileceğini savunmaktadır.

Kullanıcıların sanal uzamda tanıdık kişilerle iletişime geçmelerinin iki nedeni olduğunu söyleyen Binark ve Sütçü, ilk nedeni bu insanların yeni insanlarla tanışacak veya paylaşacak derecede yeterli sosyal ve kültürel donanıma sahip olmadıkları, ikincisini ise gençlerin heterojen bir sosyal ortamda kendini güvensiz ve tehlike içinde hissettikleri olarak açıklamaktadır (Binark ve Sütçü,2007: 161).

Bu yorumlardan, kullanıcıların genellikle çevrimdışı yaşamlarındaki arkadaş ve tanıdıklarını eklemekte oldukları, çevrimiçi ve çevrimdışı arkadaş çevrelerinde örtüşme olduğu, fakat birebir yansıması olmadığı sonucu çıkarılabilir. Facebook üzerinde en çok görüşülen, en samimi olunan arkadaş, çevrimdışı dünyada en yakın arkadaşla aynı kişi olmak zorunda değildir. Aynı şekilde kullanıcının müdürünün arkadaş listesinde olması, ilişkilerinin etkileneceği anlamına gelmez.