• Sonuç bulunamadı

Taliban-İran İlişkileri

BÖLÜM 2: KARZAİ ÖNCESİNDE AFGANİSTAN–İRAN İLİŞKİLERİ

2.4. Taliban Döneminde İran Afganistan İlişkileri

2.4.2. Taliban-İran İlişkileri

İran’ın Afganistan ile tarihi, kültürel ve dil bağlarından dolayı İran, Afganistan’da ki

gelişmeleri dikkatle takip eder. Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çekilmesi Tahran ve İslamabat’ı Afganistan konusunda mücadele içine sokmuştur. 182

1994 sonunda Taliban'ın ortaya çıkması ve birkaç yıl içinde Hazara bölgesi dahil ülkenin büyük kısmını ele geçirerek, diğer grupları ülke dışına sürmesi veya sindirmesi, Afganistan denklemini tümüyle değiştirmiştir.

Taliban ile ilişkileri hiçbir zaman iyi olmayan İran, Pakistan’ın Afganistan’daki etkinliğinin artmasından da ciddi ölçüde rahatsız olmuştur. Bu bağlamda İran Afganistan politikasında, geçmişte Taliban ile ciddi bir sürtüşmeye giren Kuzey ittifakını desteklemiş ve Afganistan’a denize açılan bir kapı olarak Pakistan bağımlılığından kurtulması yolunda cesaret vermiştir. Ne var ki Şii İran da, ABD gibi Taliban’ın hiçbir zaman çok güç kazanması ve Afganistan’ı ele geçirmesini istemezdi.183

Taliban'ın İran'a bakışında mezhep ayrımını daima esas almasının tarihsel nedeni 18. yüzyıla kadar uzanır. Fakat Taliban'ın İran'a ideolojik yönelimden çok, İran'ı ve Rusya'yı Afganistan'daki Taliban'ın iktidarının önündeki engeller olarak değerlendirmesinden kaynaklanıyor. 1994–97 döneminde Taliban Kandahar'dan başlayarak tüm ülkeyi ele geçirmeye kalktığında karşısında İran ve Rusya destekli ittifaklar bulmuştu. Oysa o tarihe kadar İran, Afganistan gelişmelerinde Hazaralara destek vermek dışında belirli bir grubu düşman olarak tanımlamamıştı. Bu çerçevede Taliban İran'ın Afganistan politikasında önemli bir değişikliğe işaret ediyordu. Dolayısıyla, Taliban'ın İran karşıtlığını, sadece Pakistan-Suudi Arabistan-ABD tarafından yönlendirilmesinde aramamak gerekir. Taliban'ın bu politikası bir etki-tepki biçiminde gelişmiştir. Nitekim 1997'de İran'ın Kabil Büyükelçiliğini kapatma kararı alan Taliban, bu kararın nedeninin, ülkenin kuzeyinde savaştığı güçlerin denetimindeki havaalanlarına her gün onlarca İran nakliye uçağının malzeme getiriyor olmasını göstermiştir.

182 Özcan, a.g.m., s.365.

Talibanın yükselişi 1996 sonrasında Afganistan'da Taliban rejiminin kurulmasından sonra, İslamî radikalizm konusunda endişeleri artan bölge ülkeleri, rejime ve devlete yönelik en önemli tehdit olarak İslamî radikalizmi görmekteydiler. Bölgedeki İslamî muhalefetin güçlenmesinden endişe eden Rusya da, bu tehdide karşı otuz bin kişilik bir gücü Afganistan-Tacikistan sınırında gönderdiler. Benzer endişeleri paylaşan Şanghay

İşbirliği Örgütü'nün (Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan)

kurulmasındaki temel dürtülerin başında da İslamî radikalizm gelmiştir. Taliban-siyasal

İslam bağlantısı bu kadar açıkça kabullenilmişken ve Taliban rejimine

ideolojik-stratejik açıdan İran'ın tümüyle karşı olduğu da biliniyorken, bölge devletleri İran'ın ülkelerindeki İslamî muhalefete destek vermesinden kuşkulanmaya (veya kuşkulanıyor gibi yapmaya) devam etmişlerdir.184

İran’ın Taliban rejimine karşı mücadelesi dinsel faktörlerden daha önemli daha önce

Amerika’nın Taliban’ı desteklemesidir. Sadece 1992 yılı öncesinde değil, 1979-2002 döneminde de İran’ın, Afganistan adına muhatap olduğu iki unsur: Şii Hazaralar ve Horasan’daki mültecilerdi. Ancak Taliban’ın Afganistan’ın tamamına yakınını ele geçirmesi ve özellikle hakimiyeti ele aldığın yerlerde Şii Hazaralara karşı yaptığı eylemler İran’ın konuya müdahalede bulunmasını zorunlu kılmıştır.185

İran; Taliban ve Suudiler arasında ki güçlü tarihsel ve dini yakınlık nedeniyle Taliban’ı

Suudi Arabistan’ın bir kuklası gözüyle bakıyordu. İran Taliban’ın, ABD ve onun iki müttefiki yani Pakistan ve Suudi Arabistan tarafından kurulmuş bir tuzak olduğunu düşünüyordu.186 Bundan dolayı İran, Rabbani, Ahmet Şah Mesud ve Hikmetyar gibi Sünni liderleri Tahran'da bir araya getirmiş, Afgan Şii örgütlerini de bu kesimle ittifak yapmaya zorlamış ve bu gruba silah ve eğitim yardımı yapmıştır. İran ayrıca Rusya, Hindistan ve Orta Asya devletlerine Kuzey İttifakına yardım etmeleri için girişimde bulunmuştur.187 İran ve Taliban arasında ki anlaşmazlığın diğer nedeni de İran ve

Afganistan’ın Orta Asya gaz ve petrolünü dış dünyaya ulaştırılmasında geçiş yolu olmalarıdır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Orta Asya Cumhuriyetleri üzerinde siyasi ve ticari kazanımlar için İran -Pakistan arasında büyük bir rekabet

184 http://www.stradigma.com/turkce/kasim2003/makale_04.html (Erişim Tarihi: 2011-04-10) 185

Akkurt, a.g.e., s.169.

186İrfan Polat, “11 Eylül Terör Saldırıları ve Amerika Birleşik Devletlerinin Afganistan Müdahalesi”,

Basılmamış, Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi, 2006, s 24

yaşanmıştır. Afganistan istikrarsız kaldığı sürece tercih edilmeyebilir ve İran güzergâhı tercih edilebilirdi. Ancak Afganistan ABD’nin enerji güvenliği politikaları açısından önemli bir yer elde ediyordu. ABD’nin amacı Orta Asya Cumhuriyetleri’ni Rusya’nın nüfuzundan kurtarma ve İran’a yaklaşmalarını engellemek olmuştur. Bu nedenle de petrolün Afganistan yoluyla Hint-alt kıtasına ulaştırılması projesini desteklemiştir.188 Taliban’ın yükselişinde şüphesiz dış güçlerin desteği de etkili olmuştur. Orta Asya enerji kaynaklarından faydalanmak isteyen Pakistan, İran’ı pasifleştirmek isteyen Suudi Arabistan ve İran rejimine ters düşen bir dini rejimi Afganistan’da oluşturmayı ve Orta Asya Cumhuriyetleri’nin enerji yataklarından yararlanmayı isteyen ABD, Taliban’ı desteklemiştir.189

İran’ın Kuzey İttifakı ile olan ilişkisi, Afganistan’da istikrar sağlandığı takdirde İran

yanlısı bir devletin ortaya çıkmasıydı. Bu nedenle 1994’ten itibaren Afganistan siyasi sahnesinde Taliban hareketi belirmiştir. Taliban hareketi Pakistan ve Afganistan’ın güneyindeki dini okulların öğrencileri tarafından ortaya çıkartılmıştır.

Anti Şii ve anti-İran mahiyeti olan Taliban, İran’ın bölgede yayılmasını engellemek amacıyla Pakistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD tarafından desteklenmiştir. Taliban, İran tarafından desteklenen Kuzey İttifakı’nı yenerek iktidarı ele geçirmiş ve anti-İran mahiyetini ilk olarak Mezar-i Şerif’te İranlı diplomatları öldürerek göstermiştir. Mezar-i Şerif’teki bu olay İran-Taliban ilişkisini nerede ise savaşı çıkacak noktaya getirmiştir. Bu olaydan sonra İran, Kuzey İttifakı’nı yeniden ciddi bir biçimde desteklemeye başlamış ve günümüze kadar da bu destek devam etmiştir.190

188

Taşdemir, a.g.e., s.290.

189 Özgecan Şahin “Bataklıktan Kurtulmanın Yolu Savaşı Afganlaştırmak” http://www.turksam.org/gencbakis/a1816.html (Erişim Tarihi: 2011-03-20) 190 Keskin, “a.g.m”